Şu on yıllık sürecimizde öyle ilginç insanlar gördüm ki, insan yeniden hatırlayınca bile dehşete kapılıyor. Bunlar alışkanlıklarında ısrar ediyorlar. 1 yıl, 2 yıl, 3 yıl bir örgütü uğraştırıyorlar, böylece ona çok şey kaybettiriyorlar, sonra da defolup gidiyorlar, gidip gönül rahatlığı ile düzene katılıyorlar. Toplam üzerinden bakıldığında, saflarında bulundukları süre içinde bir faydaları da olmuyor bunların devrime. Kattıklarından yüz mislini, bin mislini kaybettiriyorlar. Bozulma ve çürümenin, atalet ve içe dönmenin etkeni oluyorlar. Peki neden biz bunlara karşı “İskender kılıcı” kullanmayacakmışız? Neden problemin etrafında aylarca, belki de yıllarca nezaketle dönüp duracakmışız? Sorunu çok daha dosdoğru koyamaz mıyız? Bu sorumsuz ve dejenere unsurlara derdimizi dosdoğru anlatıp tutumumuzu da vakit yitirmeksizin cepheden alamaz mıyız? Biz yozlaşmış, görev ve sorumluluk bilincini yitirmiş bu türden öğelerin yarattığı bunalımlarla, oluşturduğu kördüğümlerle bu denli uzun süreler uğraşmak zorunda mıyız?