‘96 yılında gerçekleşen Temsilciler Konferansı, tam zamanında ve yerinde yapılmış bir müdahaleydi. Çünkü siz yurtdışı çalışmasını tek yanlı bir faaliyetle geliştiremez, ona bir istikrar kazandıramazdınız. Böyle bir müdahale gerekiyordu. Bu kendi içinde bir müdahale değil, sağlanan birikimin olanaklı hale getirdiği bir müdahale idi. Bu birikime dayanarak perspektiflerimize hayatiyet kazandırmak gerekiyordu.
Ama, ortaya konulan perspektiflere uygun bir çalışma tarzının tutturulması ve buna uygun bir kadrolaşma politikasının yaşama geçirilmesinde zorlanma yaşandı. Bu zorlanmanın aşılamadığı koşullarda, şekilsizliğe ve örgütsüzlüğe varan bir tablonun ortaya çıkması doğaldı.