Bizim tüzüğümüz yoktu, ama belli örgütsel normlarımız, davranış kuralları ve uygulama ölçülerimiz, geleneklerimiz, temayüllerimiz, dahası yazılı hale gelmemiş olsa da çok belirgin örgütsel yaşam ve işleyiş kurallarımız vardı. İstenseydi bunlar tüzük formunda maddelleştirebilirdi de. Nitekim, burada sunulan metinlerin birinde, örgüt üyelerinin haklarına ve görevlerine ilişkin nispeten başarılı bir maddeleştirme var, böyle de yapabilirdik. Fiilen tüzük gibi olurdu. Bu açıdan çok fazla tartışmalı bir nokta yok. Biz çalışma tarzından kaybediyoruz. Tüzük kapsamına giren hak, hukuk, yetki kargaşasından değil. Bu konuda sonuç olarak şunu söyleyeceğim. Programı olmayan bir örgütün tüzüğünü çok anlamlı bulmuyorum, ama ilke olarak da reddetmiyorum, olabilirdi bence, belli yararlar da sağlardı.