Toplamında söylemek istediğim şu: Kendi kusurlarımıza, yetersizlik alanlarımıza gerektiğinde sert bir biçimde vurmakta tereddüt etmemeliyiz. Bu bizi herhangi bir biçimde zayıflatmaz, tersine güçlendirir, ileriye sıçratır. Niyetinden bağımsız olarak hala kişiliğinden ve kültüründen gelen özellikleriyle kendi mevzisinde tutunmaya çalışanları da sarsar ve kendine getirir.
3. Konferans sonrasında bence değerlendirilmesi gereken en önemli hususlardan bir tanesi budur. Biz pratikte kendi kadrolarımıza yeterince müdahaleci davranmadık, onların yaşam tarzından ilgi alanlarına kadar, kendi içimize çeken bir tarzı zorlayamadık. Özellikle belli tipleri kastediyorum kuşkusuz, kadrolarımızın toplamını kastedmiyorum. Kesin bir denetim uygulayan ve parti tarzına gelmediği zaman da onu ya getirten ya da defetmesini bilen bir tutum izleyemedik. Bunun faturasını bence hiç haketmediğimiz ölçüde fazlasıyla ödedik.