Anlaşılması açısından bir örnek vermek istiyorum. Y örgütümüzün bir üyesidir, örgütün bir tarzı vardır, yoldaş çalışmanı şöyle düzenleyeceksin, denilir. Hayır, onun kendi ahbapları vardır, o bu çevrelerde dolanır ve bir noktadan sonra buna tutup bir çift söz söylenir. Bu başka bir takım gerilimlerle de birleşince, “kadrolara yaklaşım” meselesi bugüne kadar uzanır.
Sinan yoldaşın konuşmasını şaşkınlıkla izledim. Şöyle(66)bir tablo çiziliyor; adamın teki eline kılıç almış, ben bunu sallayacağım diyor. Diğer yoldaşlar da hayır sallayamazsın, diyorlar. Tartışma buraya çekildiği zaman, ne anlaşılabilir, ne ortak bir noktada buluşulabilinir.