Biz bunu yapmak zorundayız yoldaşlar. Komünist devrimci konum ve kimlik bunu gerektirir, devrim davası bunu gerektirir, proletaryanın devrimci konumu ve hayati çıkarları bunu gerektirir. Biz kendi bünyemizdeki küçük-burjuvaziyi teslim almak, ezmek zorundayız. Partili aşamada yapılması gereken şey budur. Çünkü bu tür insanlar kendi sosyal alışkanlıklarını, geçmiş ideolojik şekillenmelerini, kültürel kalıplarını, değer yargılarını terketmek istemiyorlar.
Böyle bir şey olmaz, olamaz yoldaşlar. Böyle bir tutuma, bu türden bir gericiliğe tahammül göstermekle dava bir yere götürülemez. Böyle bir tutuma katlanıldığında, böylece davayla sadece alay edilir, yıllar tüketilir, bir santim yol gidilmez. İnsanlar merkez komitesine geliyorlar, bakıyorsunuz, neyle gelmişlerse onunla durmak istiyorlar. Devrimci dönüşümün sonsuz bir süreç olduğunu kavramıyorlar. Bunlara anlatamıyoruz. Anlatmaya kalkıp eleştirdiğimiz zaman problem çıkıyor. İzzet-i nefisleri inciniyor. Küçük-burjuvazi kendi izzet-i nefsi konusunda o kadar hassas ki! Bir takım insanlar bu örgütü çok rahat tartışıyorlar, bu örgütle ilgili çok rahat genellemeler yapıyorlar. Ama bireylerle ilgili bir şey tartışıldığı zaman, örgütte çok ciddi bir probleme dönüşüyor bu. Böyle saçma şey olur mu?