Tekrar ediyorum; her düzeydeki görevlendirmede devrimci kimlik, örgütsel kimlik, ideolojik kimlik. Bunun bileşkesi olan bir kadro tipi. İnsanlar devrimci olabiliyorlar, ama örgüt adamı olamıyorlar. Oysa biz örgütlenmeye en yatkın bir sınıfın devrimcileriyiz, onun partisiyiz. Örgütsel kimlik ne demektir? Disiplinli bir kadro olabilmesini bilmek, demektir. Kolektif yaşama ve çalışma tarzına yatkınlık demektir. Örgütün hakkını, hukukunu bilmek demektir. Örgütün güvenliğini titizlikle gözeten bir davranış tarzına sahip olabilmek demektir. Bir sıkıntı doğduğunda ne olacağını bilemediğimiz kadrolara biz neye göre güveniyoruz? Eğer güveniyorsak, bir sıkıntı doğduğu zaman niye hemen, acaba ne oldu, sağlam durabildi mi, diye derin kaygılara düşüyoruz. Normalde gözümüzün hiç arkada olmaması gerekmez mi?