Partimizde, hak ve görev, yetki ve yükümlülük diyalektik bir birliğin ifadesidir. Örgüt üyeliğinden doğan haklarını kullanan görevlerine de sıkıca sarılmak durumundadır. Parti faaliyetinde görevlerini aksatan, görev alanını bir sorumsuzluk zeminine çeviren bir üyenin örgütsel bir hakka sahip olması düşünülemez. Bu tıpkı sınıfsız toplumda, yetenekleri ölçüsünde topluma katkıda bulunmayanın toplumdan ihtiyaçlarını karşılamayı talep etme hakkına sahip olmaması gibidir.
Yetkili olmak yükümlü olmayı gerektirir. Örgütsel yetki, sorumlulukları yerine getirme yükümlülüğünden doğar. So(190)rumluluklardan kopartılmış bir yetki kullanımı, her türlü keyfiyeti, sekterliği, hotzotçuluğu besler. Ve bu zemin üzerinde tam bir bürokratik yönetim tarzı egemen hale gelir. Parti yükümlülüklerini yerine getirmeyen bir parti üyesi yetkilerinden de feragat etmiş demektir.