Perspektif ve politikalarımızın taşıyıcısı kadrolar olduğuna göre, yurtdışında kadrolaşmak ve bu alanın kadro sorununu çözmek temel önemde bir sorundur.
İdeolojik kimliği, devrimci kimliği ve örgütsel kimliği sağlam kadrolara ulaşmak yurtdışında da öncelikli hedeflerimizden biri durumundadır. Belirtmeye gerek yok ki, bunu siyasal ve örgütsel faaliyetimizin dışında düşünemeyiz. Ama tam da böyle bir faaliyeti ancak yurtdışının sorunları ve zorluklarını kavrayan, bu alanın iktisadi, siyasi ve sosyal süreçlerini izleyen, bunlara hakim olan unsurlarla başarabiliriz. Eğer yoldaşlarımızın, daha genel bir ifadeyle yurtdışı örgütümüzün ilgi odağını ve siyasal çalışmamızın esas eksenini hala da ülkedeki gelişmeler oluşturuyorsa, bu Temsilciler Konferansı’nda ortaya konulan sorunlarımızın hala kavranmadığını gösterir. Siyasal çalışma yürüttüğümüz bir alanı ciddiye almak, o alanın sorunlarına hakim olmak, bu sorunlardan hareketle politika üretmek ve bunu politik-pratik çalışmanın unsurları olarak değerlendirmek, temel bir sorun olmaya devam ediyor. Bu durum ise yurtdışının kadro tipinin çerçevesini tanımlıyor.