Bir başka temel önemde nokta daha. Değerlendirme yapıp karar almakla kalmamak, kararları planlamak, plan çerçevesinde somut görevlendirmeleri yapmak, sonra da yapılan görevlendirmeyi denetlemek ve ardından faaliyetin toplam bilançosunu yeniden değerlendirmek... Bu bir çalışma tarzı sorunudur ve çalışma tarzının en kritik halkalarından biridir. Metinlerde de örnek verilmiş; sabaha kadar yapılan organ toplantılarından çıkan sonuç çoğu kere bir belirsizlik olabilmektedir. Değerlendirmeleri hep belli kararlara bağlamak, kararları masadan kalkmadan planlamak, planı yapmakla kalmamak, o planın herbir yanını kimin nasıl yapacağı çerçevesinde somut pratik görevlendirmelere gitmek, sonra da uygulamayı denetlemek. Uygulamada geniş bir bireysel inisiyatif ve yaratıcılık, ama sürekli de bir denetim! Değerlendirme kolektif yapılır, karar kolektif alınır, planlama kolektif yapılır, görevlendirme kolektif yapılır, ama uygulamada geniş bir bireysel yaratıcılık ve inisiyatif alanı vardır, olmalıdır. Bireysel uygulamanın kendisi ise gene kolektif denetime tabidir, sonuçta bilanço çıkarma faaliyeti gene kolektiftir. Bu çok önemli bir sorun, daha sonra bu sorun mutlaka açılıp işlenmeli. Bunu tüm partide bir çalışma tarzı, bir örgütsel davranış tarzı haline getirmek durumundayız.