Politik mücadelede her zaman bir kadro sirkülasyonu yaşanır ve geçici yol arkadaşlarından arınma gerçekleşir. Fakat bu aynı sürecin öte yüzünde, partinin çekirdek kadrosunun oluşumu vardır. Bu kadronun oluşumunun özellikle(11)3. Konferans sonrası süreçte, yani politik mücadele açısından giderek oynamamız gereken role yakınlaşan görevler süreci içerisinde gerçekleşmiş olması bu açıdan son derece anlamlıdır.
Elbette sadece son üç yılın değil, fakat toplam on yıllık gelişmemizin deneyimlerine dayanan ve bu birikimden bir ölçüde süzülen bir kadro birikimimiz var bugün. Bu temel üzerinde tok bir örgütsel iddiada da bulunmak, onu bir tüzükle birleştirmek imkanına ve iddiasına sahibiz. Bu, basitçe parti, parti ile program, program ile tüzük arası bir eş zamanlılık değildir. Esasta bunun arkasında, tüm bunları da olanaklı kılan belirli bir politik-örgütsel altyapı vardır.