K a m u ç a l ı ş a n l a r ı: — Bu durumda Türkiye’nin uluslarası hukuka göre devletlerden bu antlaşmaya uyulmasını isteme hakkı doğuyor, siz ne dersiniz?
Şamilof: — Bu Türkiye’nin yerine yetirmesi gereken kanuni bir hakkdır.
K a m u ç a l ı ş a n l a r ı: — Son olarak dergimiz aracılığı ile Türkiye kamuoyuna bir mesajınız olacak mı?
Şamilof: —Bizim milletvekillerinin, Türkiye’nin milletvekillerinin kulağı bizi işitecek midir diye merak ediyorum. Lütfen Türk devlet adamları bizi duysun ve görsün. Ne zamana kadar bu konuya ilgisiz kalıp, kulaklarına pamuk tıkayacaklar? Ayrıca Türk kamuoyuna şunu söylemek istiyorum ki, Türkiye, Orta Asya Cumhuriyetlerinden yüzlerce çocuğu getirip, burada okutuyor. Sağolsun. Bu çocuklar gelecekte ne olacağı şimdiden belli degildir. Şunu belirtmek istiyoruz, Orta Asya’dakı Türk Cumhuriyetlerindeki devlet başkanları, milliyetçiler bir araya toplandığımızda Rus dilini konuşuyoruz. Biz milliyetçiler Türk dilini kullanıp, anlaşabiliyoruz. Ancak devlet adamları anlaşmak için Rusça’yı kullanıyorlar. Biz diyoruz ki, mesela Türkiye’nin buna imkanı var. Ben buraya gelip bir ay iki ay kalsam Türk dilini çok iyi konuşabilirim. Bu nedenle milli hareketin önderleri Türkiye’ye gelip 2-3 ay kurs görseler kendi aralarında toplandıklarında anlaşmak için Türk dilini, yani Anadolu Türkcesi’ni kullanabilirler. Bu konunun Türkiye Dövletinin ilgilileri tarafindan ele alınarak bu ihtiyacın giderilmesini bekliyoruz.