Enderundan engüRÜN’E

ENDERUNDAN ENGÜRÜN’E
Bilginin ve hikmetin aşkla, inançla, emekle yoğrulduğu kadim bir medeniyetin mensuplarıyız. Bizler bu topraklara sadece itikadi değil, medeni ve tarihi aidiyeti bulunan insanlarız. Tarihin derinliklerinden gelen ortak değerlerimiz ve kültürümüz sayesinde hâlâ biriz, hâlâ iriyiz, hâlâ diriyiz. Geçmişimizin  ve değerlerimizin izini sürmek için yüzümüzü tarihimize döndüğümüzde sadece bu toprakların değil bütün bir dünyanın en önemli başarı anıtlarından biri olan Enderun Mektebi ile karşılaşıyoruz.
Fatih döneminden itibaren, Osmanlı'yı Osmanlı yapan mülki, idari ve ilmi kadronun yetiştirildiği Enderun;  disiplinli ve dinamik yapısıyla dünyada benzerine pek rastlanmayan, devletini ve milletini medeniyetin zirvelerine taşıyan “ilim, irfan ve ihtimam” mektebinin adı olmuştur. Dünyanın birçok ülkesinde hakkında çeşitli kitaplar yazılan ve  sadece Amerika’da  350’ye yakın master ve doktora çalışmasına konu olan  Enderûn Mektebi için, Ünlü Eğitimci Andreas Kazamias, “Platon’un idealindeki okul budur." diyor. Hal böyle iken, başka ülkelerin eğitim sistemlerini taklit etme veya belirsiz maceralara girişmek yerine kendi geçmişimize bakarak kendimizi yenilememiz ve geleceğimizi yeniden inşa etmemiz  gerekmez mi?

İşte, "Enderun’dan EnGürün’e" projesi, yüreğimizin ve tarihimizin en derunundaki  “en ideal insanı yetiştirme” hayalini somut bir hedefe yönelterek ete kemiğe büründürme ihtiyacından hâsıl olmuştur. Geleceğimizi emanet edeceğimiz öğrencilerimizi, en iyi şekilde yetiştirmek için planladığımız bu proje doğrultusunda, ilçemiz Gürün’ü mevcut imkânlar dâhilinde eğitimde en yüksek ve en güzel hedeflere ulaştırabilmeyi hedefledik.

Bizim için Enderun; tarihimizle yüreğimiz arasında samimiyet ve ciddiyetle örülmüş derin bir bağı;  EnGürün ise kadim değerlerimizle bağımızı koparmadan, elimizde bulunan imkânları ve ilçemizdeki potansiyeli en iyi şekilde değerlendirerek eğitimde en yüksek seviyelere ulaşmayı ifade etmektedir.

Albert Einstein “Coşku zekâdan daha önemlidir.”derken; Aziz Sancar da, "Çoğu insan zekâya inanır, ben inanmıyorum, bizi birbirimizden ayıran emektir, ben çalışmaya inanıyorum." diyor. Tarihe baktığımızda ise milletlerin veya fertlerin, bir şeyi canıgönülden arzuladıklarında ve bu isteklerine uygun hareket ettiklerinde hedeflerine ulaşabildiklerini görüyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle bizler bugüne kadar başta TEOG sınavları olmak üzere birçok farklı alanda Sivas ve Türkiye ortalamalarının üzerinde bir profil çizerek başarıyı bir geleneğe dönüştüren ilçemizde bundan sonra da "Niyet et nasip olsun, hayal et gerçek olsun." düsturu temelinde,  yüksek saygı, yüksek disiplin ve Enderun’dan EnGürün’e uzanan köklü ve yenilenmiş bir ruh ile “çağın eğitim modelini” oluşturma yönünde uzman ve fedakar çalışma arkadaşlarımızla elimizden gelenin en iyisini yapmaya gayret edeceğiz.
Gayret bizden yardım Allah’tandır.