1. ÇALIŞMANIN METODOLOJİSİ -
Bu çalışmanın temel problemini, enformasyon toplumunun temel karakteristiklerini ve enformasyon toplumunu yakalamada etken konumda olan İnternet ile İnternet üzerinden yapılan elektronik ticaretin gelişimini, önemini, yararlarını ve stratejilerini ortaya konulması çabası oluşturmaktadır.
Enformasyon toplumunun en önemli felsefesi bilgiyi etkili, verimli ve kaliteli kullanmaktır. Günümüzde bilginin kaliteli olarak işlendiği ve ulaştırıldığı mekan İnternet’tir. İnternet’te enformasyon toplumunu yakalayan örgütlerin, kaliteli ticaret faaliyetlerini gerçekleştirmeye yönelik çabaları üzerinde durulacaktır. Bu görüşlerin ışığı altında, Türkiye’nin enformasyon toplumuna doğru, ekonomik ve toplumsal gelişimi ve dönüşümü sağlayabilmesi ve rekabetçi dünyada yerini alabilmesi için, bilim ve teknoloji üreten, endüstriye uygulayabilen ve toplumsal faydaya dönüştürebilen konuma gelmesi, elektronik ticareti bilgi ve iletişim teknolojileri yeteneğini geliştirmenin bir aracı olarak görmesi ve buna yönelik politikalar tartışılacaktır.
Çalışmanın Amacı
Yirminci yüzyılın son çeyreğinde bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler; ekonomik, toplumsal ve siyasal doğrultuda çok boyutlu değişim-dönüşüm sürecini başlatmış, toplumun tüm kesimlerinde, günlük hayatın her alanında bilgisayar kullanımının çağın gereği olduğu bilincini oluşturmuş; ekonomik gelişme, rekabet üstünlüğü ve toplumsal refahın sağlanmasında enformasyon toplumu ve elektronik ticaret stratejik bir önem kazanmıştır. İki binli yıllarda, ancak enformasyon toplumu haline gelmeyi başarabilmiş ülkelerin küresel süreçte söz ve karar sahibi olabileceği, dolayısıyla elektronik ticarette üstünlük sağlayacağı ve refah toplumu olmaya devam edeceği ileri sürülmektedir. Bu çalışmanın amacı da, enformasyon toplumuna yapısal dönüşümün yakından irdelenmesi ve bu çerçevede ticaretin değişen yapısı, bu değişen yapıya uyum sağlanabilmesi için alınması gereken tedbirleri ortaya koymaya çalışmak; özelde ise, Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülkenin enformasyon toplumu tartışmalarının neresinde olduğunun ortaya konulması ve Türkiye’deki elektronik ticaretin durumunun irdelenmesi oluşturmaktadır.
Çalışmanın Kavramsal Çerçevesi
Bu çalışma, bir toplumun enformasyon toplumu olarak nitelendirilmesine ilişkin temel kriterler hakkındaki yaklaşımları ortaya koymak ve bilinçli örgütlerin bilgiyi kaliteli, etkili ve verimli olarak işlediği ve ulaştırdığı mekan olan İnternet’in gelişimi, önemi, yararları ve elektronik ticareti irdeleme amacına yönelmiştir.
Enformasyon toplumu, sanayi toplumundan sonra bilginin bir kaynak olarak ön plana çıkmasıyla ve bu kaynağı işleme ve yönetmede kullanılan teknolojik gelişmeler sonucunda yaşanmaya başlanmıştır ( Hasıloğlu, 1999: 23). Teknolojide hızlı değişim ve dönüşümle birlikte, belki de tarih boyunca bilgi ilk kez, bilgi teknolojileri sayesinde saklanabilir, büyük bir hızla iletilebilir ve bu özelliğiyle de sektörel bir içerik kazanıp (bilgi sektörü), üretimin en önemli faktörü olma yolunda yeni bir anlam kazanmıştır (Tutar, 1998: 71). Nitekim ünlü yönetim bilimci P. Drucker’e göre bilgi, enformasyon toplumuna giriş süreciyle birlikte üretimin ilk faktörü olmuştur. Bu değişimin temel dinamiği bilginin anlamında yer alan içerik farklılaşmasıdır. Hem Batıda, hem Doğuda bilgi her zaman var olmaya, uygulanan bir değer olarak görülmüştür. Ama, şimdi birden bire var olmak yerine, üretime uygulanan bir değer haline gelmiştir. Günümüzde bilgi artık bir değer, bir kaynak durumundadır.
Bilginin bu dönüşüm süreciyle birlikte toplumsal düzlemde de büyük değişiklikler yaşanmaktadır. İnsanlığın uzun tarihi yürüyüşünde toplumsal yapıyı determine eden farklı değişkenler vardır. Sanayi toplumunu hız kazandıran temel dinamik para veya daha genel ifadeyle sermaye iken, enformasyon toplumunun ayırıcı faktörü bilgidir. Bugün, bilgiyi üretenler ve tüketenler olmak üzere farklı iki sınıf ortaya çıkmıştır. Bilgiyi üretenler güçlerini klasik üretim faktörleri olan emek, sermaye, doğadan değil, daha çok belli bir form ve içeriğe kavuşmuş olan bilgiden almaktadırlar. Bilgi başlangıçtan beri vardı. Ancak, kullanım alanı ve içeriği tarihin hiçbir döneminde bu kadar işlevsel ve maddesel bir yapıya sahip değildi.
Bilginin kullanım bakımından kazandığı anlam faklılaşmasını Drucker’in ifadelerine başvurarak anlatacak olursak, Drucker, bugün bilginin kavuştuğu fonksiyonelliği şöyle ifade etmektedir: Başlangıçtaki yüzyıl boyunca bilgi, aletlere, süreçlere ve ürünler uygulanmıştır. Bu Sanayi Devrimini ortaya çıkarmıştır. Ama, aynı zamanda Marx’ın yabancılaştırma ve dışarı itme olarak tanımladığı durumu da ortaya çıkarmıştır. Bu ise, toplumsal sınıfları, sınıflar savaşını ve nihayet komünizmi doğurmuştur. İkinci aşamada, yani 1880’den başlayıp İkinci Dünya Savaşı ile birlikte sona eren dönemde, bilgi artık yeni anlamıyla işlere uygulanmaya başlanmıştır. Bu sürecin sonucunda Prodüktivite Devrimi çıkmıştır. Bu devrim 75 yıl gibi bir süre içinde proleterleri, orta sınıf burjuvalar haline getirmiş, ellerine üst sınıflarınkine yakın bir gelirin geçmesine sağlamıştır. Prodüktivite Devrimi böylelikle sınıflar savaşını ve komünizmi anlamsız kılmıştır. Son aşama İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra başlamış olup, bilgi bu süreçte kendisine uygulanır olmaya başlamıştır. Bilginin kendisine uygulanmasından ortaya çıkan devrim ise, Yönetim Devrimi’dir. Bilgi artık büyük bir hızla üretimin tek faktörü haline gelmekte, üretimin klasik faktörlerini önemsiz kılmaktadır (Drucker, 1993: 33).
Bilginin bugünkü anlamını kısaca belirledikten sonra, söz konusu bilginin tanımı, içeriği, formu ve ne tür özelliklerinin olması gerektiği önem kazanmaktadır.
Bilgi kavramı, Latince informatio kökünden olup, biçim verme eylemi, biçimlendirme ve haber verme eylemi olarak tanımlanmaktadır. Bilgi, genel anlamda düşünme, yargılama, akıl yürütme, okuma, araştırma, gözlem ve deney sonucunda elde edilen düşünce ürünü ya da öğrenilen şey olarak tanımlanmıştır.
Çok boyutlu bir kavram olması nedeniyle bilgi, değişik bağlamlarda, değişik amaçlar için, farklı biçimlerde kullanılabilmektedir. Türkçe’de “bilgi” denildiği zaman, İngilizce data, information ve knowledge üçlüsü anlaşılmaktadır. İngilizce’de farklı anlamlar ifade eden bu kavramlar için, Türkçe’de çoğu zaman sadece bilgi karşılığı kullanılmaktadır. Esasen, bu kavramlar arasında anlam düzeyleri açısından önemli ayrımlar söz konusudur.
Veri (data), sürecin temel hammaddesi olarak ve çeşitli sembol, harf, rakam ve işaretlerle temsil edilen, ham işlenmeye hazır, işlenmemiş gerçekler ya da izlenimlerdir. Bilgi sözcüğünün diğer anlamı ise, Türkçe’deki enformasyon sözcüğü ile eş anlamda kullanılır. Bu anlamda bilgi (information), verilerin karar alma sürecine destek sunacak şekilde anlamlı bir biçime getirilmek üzere, analiz edilerek işlenmesiyle ulaşılan sonuçlardır. Üst bilgi (knowledge) terimi de, spesifik bir amaca yönelik olarak bilgilerin, çeşitli analiz, sınıflama ve gruplama işlemlerinden geçirilerek ileri zaman diliminde potansiyel olarak kullanılmaya hazır hale getirilmesidir. Bu çalışmada kullanılan bilgi sözcüğü, bilginin enformasyon anlamı kapsamına girmektedir (Bensghir, 1996: 14).
Veri ve bilgi arasındaki farkı anlamak, iki nedenden dolayı önem arz etmektedir. Birincisi, yöneticilerin bilgi gereksinimleri ile veri temelli gereksinimlerine göre tasarımlayabilme; ikincisi ise, karar verme düzeyindeki kişilere veri yerine, bilgi sağlama gerekliliği olmaktadır. Veri her ne kadar alıcıyı bilgilendirmede kullanılan temel malzeme ise de, eldeki tüm veriler etkili karar almada gerekli bilgi üretmeyebilir. Pek çok örgütte oldukça fazla verilerin tutulduğu bir veri havuzu olmasına karşın, karar alıcıların, bu geniş veri havuzlarından yararlanma olanakları kısıtlı olabilmektedir. Bu duruma meydan vermemek için, örgütün bilgi sistemi tasarlanırken, bilgi ile ne kastedildiğinin ortaya konması gerekir. Bilgiler karar vericinin gereksinimlerini karşıladığı sürece bir anlam taşırlar. Kişisel ve örgütsel etkili kararlar almada kilit rol üstlenen bilgilerin belirli niteliklere sahip olması gerekir (Bensghir, 1996: 15).
Çağımız toplumların en temel hedefi, enformasyon toplumu düzeyine erişebilmektir. Enformasyon toplumlarında, stratejik kaynak olarak kabul edilen bilgi, bilgi teknolojilerinin sağladığı imkanlarla üretilmekte, sınıflandırılmakta, erişilebilir kılınmakta ve toplumsal ve kurumsal sorunların çözümünde kullanılabilmektedir. Günümüzde bilgi bireylerin, örgütlerin ve devletlerin sahip olabilecekleri en stratejik kaynak durumuna gelmiştir.
Bilgi örgütler için yaşamsal düzeydedir. Kurumsal planlama ve kontrol için vazgeçilmez bir kaynaktır. Kurumsal planlama ile kurumsal etkinlik arasında doğrusal bir ilişki olduğu gerçeği ışığında, bilgi ile kurumsal etkinlik arasında pozitif bir korelasyon olduğu ileri sürülebilir. Başka bir deyişle, etkin bilgi temini ve yönetiminin, etkin bir kurumsal işleyiş için vazgeçilmez ön koşul olduğu iddia edilebilir. Bu durumda etkili bilgi, bilgi olarak kabul edilen değerin, kendini eylemle kanıtlama özelliğine sahip olmasıdır. Etkili bilgi ile, eylemde etkin ve sonuca odaklanmış bilgi kastedilir (Tutar, 1998: 73).
Bir çok örgüt bilgiyi derinlemesine kullanmakta, ancak kullanılan bilginin potansiyel değerini kavrayamamaktadır. Bilginin temel kullanım amacı, karar alma işlevine destek sağlamak ve niteliksel anlamda geliştirmektir. Bu bağlamda, alınan kararın değeri, bilginin kalitesini ortaya koyacaktır. Bilgi, karar alma süreci üzerinde doğrudan etkiye sahiptir.
Bilginin kalitesini, bilgiden beklenen sonuçlara göre değerlendirmek, doğal olarak mantıklı ve geçerli bir yaklaşımdır. Zira bilgi, yönetsel bir sonuca ulaşmak için toplanmakta, sınıflandırılmakta ve süreçlenmektedir. Bilginin kalitesini belirleyen nitelikler arasında doğruluk, zamanlık, eksiksizlik, yerindelik, ekonomiklik, uygunluk vb. sayılabilir (Öğüt, 2001: 21).
Küreselleşme sürecinde bireye ve bireysel yeteneğe dayalı girişimcilik hızlı bir gelişim süreci içine girmiştir. 21. yüzyılın girişimci tipi, bilişim devriminin ürünü olan bilişimci girişimci olacaktır. Bu tip girişimde kullanılan bilgi, iletişim ve bilgisayar teknolojisinin yoğun bir şekilde kullanımı ile elde edilecek ve değerlendirilecektir. Bu tarz bilginin taşıması gereken üç önemli özelliğin olması gerekir. Önce sürecin, ürünün, hizmetin kesintisiz iyileştirilmesi vardır. İkincisi, işlemedir; yani var olan bilginin sürekli olarak işlenmesi, ondan yeni ve farklı ürünler, süreçler ve hizmetler elde edilmesidir. Sonuncusu da, gerçek yeniliktir. Bu, bilginin sonuçlar getirme konusuna yüksek bir biçimde yönlendirilmesine bağlıdır.
Şekil 1: Kavramlar Arası İlişkiler Tablosu
Bilginin verimli olması,ancak bir fark yaratacak tarzda, zaman çok iyi kullanarak, eldeki bilgileri net ve konsantre bir şekilde uygulanması, değişik fırsatların sistematik bir şekilde değerlendirilmesi ile mümkün olacaktır (Tutar, 1998: 74).
Çalışmanın kavramsal çerçevesi içerisinde açıklanması gerekli olan bir başka kavram ise bilinçli örgüt olmaktadır. Enformasyon toplumu, örgütler toplumudur ve bu örgütlerin amacı uzmanlık bilgilerini bir işe entegre edebilmektir. Enformasyon toplumunda faaliyet gösteren örgütlerin, yenilikçi stratejiler eşliğinde başarı gösterebilmeleri için bilinçli birer örgüt olmaları gerekmektedir. Bilinçli örgüt, bilgiye ve öğrenmeye açık olan, iyi işleyen bilgi kaynaklarına sahip, bilgiyi hızlı sağlayan, süreçleyen ve ileten bilgi teknolojilerinden, kurumsal kapasiteden ve insan kaynaklarından optimum biçimde yararlanan, çevresel ve teknolojik gelişmeleri yakından izleyen, faaliyette bulundukları sektörü ve pazarı çok iyi analiz eden ve değişimleri anında algılayan örgüttür (Öğüt, 2001: 271).
Dostları ilə paylaş: |