Erasmus Öğrenci Değişim Hareketliliği İle Bulunduğum Lüksemburg Hakkında
Lüksemburg: Almanya’nın batısında, Fransa’nın Doğusunda, Belçika’nın güneyinde kalan bir şehir büyüklüğünde bir ülke. Kuş uçuşçu mesafeler dikkate alındığında en kuzey ile en güney arası 85 Km ve En doğusu ile en batısı arasındaki mesafe 42 Km. ülkenin yerleşik nüfusu 500.000 civarında ancak gündüz nüfusu komşu ülkelerden gelen çalışanlar ile 1 milyonu buluyor. Lüksemburg ülkesinin başkenti Lüksemburg şehri. Şehrin yerleşik nüfusu aynı zamanda gece nüfusu olarak da anılıyor ve 97.000 kişi. Gündüz nüfusu 250.000 kişi civarında. Bu tabloya bakınca şehirde yaşayan toplam insan sayısından daha fazlası Lüksemburg’a çalışmak için geliyor.
Almanya’dan, Fransa’dan ve Belçika’dan insanlar Lüksemburg’a çalışmak için geliyorlar. Dünyada kişi başına gayri safi milli hasılanın en yüksek olduğu ülke Lüksemburg; kişi başı gelir 80.000 $ civarında. Ülkenin ekonomik varlığı bankacılık sektöründen geliyor. Ülkede dünya çapında faaliyet gösteren 150 civarında büyük banka var. özellikle 1950’lerden sonra ülkedeki bankacılık sektörü çok gelişmiş. Ekonomik durumun bu kadar gelişmiş olması bir sonuç mudur yoksa bir sebep mi bilmiyorum ancak ülke her alanda çok ileri.
Eğitim faaliyetlerine inanılmaz önem veriyorlar. Ülkede öğrenciler Almanca eğitim görmeye başlıyorlar. İlkokulda ilk 3 sene boyunca sadece almanca eğitim görüyorlar. Sonrasında Fransızca eğitim başlıyor. Lise yıllarında İngilizce eğitim görmeye başlıyorlar. Üniversite’de okunan bölüme göre Almanca, Fransızca ve İngilizce olmak üzere 3 farklı dilde bölüm eğitimi veriliyor. Bunun yanında başka yabancı dil eğitimlerinin olduğu bölümler mevcut.
Okullarda öğrenci başına düşen öğretim görevlisi sayısı ilk okuldan yüksek yüksek öğrenime kadar tüm süreç göz önünde bulundurulduğunda yeterli. Öyle ki ilk okul öğrencilerinin okul dışı faaliyetlerinde gördüğüm kadarı ile 10 civarında öğrenciden 4 öğretmen sorumlu. 15 civarında öğrenciden 6 öğretmen sorumlu oluyor. Yüksek öğrenimde de durum farklı değil. Bizim derslerinde sınıftaki öğrenci sayısı genel olarak 5 civarında oluyordu. Sabah 8’de başlayan birçok dersin sadece 3 öğrenci ile başladığını sonrasında 2-3 öğrencinin daha geldiğini ve 5-6 öğrenci ile ders işlendiğini birçok kez görmüşümdür.
Üniversitede ders saatlerinde koridorlarda hiç öğrenci yok. Sabah 7:45’te koridorlarda birçok öğrenci olurken 8’de koridorlarda ya da kantinlerde hiçbir öğrenci olmaz. Okula gidip derse girmemek diye bir şey söz konusu değil.
Öğrencilerin okuması için devlet yardımı var. Üniversiteye başlayan her Lüksemburg vatandaşı öğrenciye senelik 6.000 € geri ödemesiz bursa sağlanıyor. Bu ödemenin yeterli olmaması durumu için senelik %2 faiz ile mezun olduktan sonra geri ödemek üzere sneelik 6.000 € daha eğitim kredisi isteyen herkes için temin ediliyor. Yani her Lüksemburg vatandaşı öğrencinin aylık 1.000€ civarında bursu olabiliyor.
Eğitim ile ilgili önemli bilgilerden birisi yüksek öğretimde denklik konusu. Lüksemburg, diğer ülkelerden alınan diplomaların denkliğini kolaylıkla kabul ediyor. Gerekli belgeleri hazırlayarak ülkedeki Eğitim Bakanlığına başvuruda bulunulduğu takdirde iki hafta içerisinde diploma denkliği ile ilgili cevap yazısı adresinize ulaştırılıyor.
Ülkede resmi makamlar gayet yeterli ve iyi çalışıyorlar. Gittiğim hiçbir resmi makamda 5 dk’dan fazla sıra beklediğimi bilmiyorum. Q Matik’ten sıra numarası aldığım zaman benden önce ya 1-2 kişi oluyor ya da doğrudan işimi yapmak üzere ilgili görevlinin yanına gidebiliyordum.
Lüksemburg aynı zamanda 217 başken arasında güvenlik, temizlik, düzen gibi yaşam kriterleri açısından yapılan değerlendirmede iki defa en güvenli başkent seçilmiş olan dünyadaki tek şehir. Sokaklarda sürekli devriye gezen polis araçları mevcut. Polis araçlarının BMW X5 ya da Ford Mondeo olduğunu belirtmeliyim. Ülkedeki yasalar hakkı ile uygulanıyor. Parklar sürekli kameralar ile kayıt altında. Hal böyle olunca kimse suç işlemeye teşebbüs edemiyor. Dünyadaki suç oranının en düşük olduğu şehir Lüksemburg.
Sağlık hizmetleri açısından sağladıkları kolaylığı ifade etmeliyim. 30 yaşın altında olan herkes devlet güvencesinde sağlık hizmetlerinden %100 oranında ücretsiz faydalanıyor. Erasmus öğrencileri ülkeye gittiklerinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na kayıt olmak zorundalar. Öğrencilere sosyal güvenlik sistemine dahil olduklarına dair bir kimlik kartı veriliyor. Bu kart ile her türlü hastanede her türlü sağlık hizmetinden ücretsiz faydalanılabiliyor. İlaç kullanmak gerekiyorsa hayati ilaçlar tamamen ücretsiz sağlanırken birçok ilacın ücretinin %80’i devlet tarafından ödeniyor. Sadece %20 ya da %10’luk bir kısım ilaç ücreti ödememiz gerekiyor.
Şehirdeki belediyecilik hizmetleri son derece iyi yapılıyor. Avrupa’nın kuzeyindeki ülkede kışın hava şartları çok çetin geçebiliyor. Kar yağışı olduğu zaman yolları tuzlamak için olabilecek en kaliteli tuz kullanılıyor. Yoğun kar yağışı olduğu zaman tuzlamanın yeterli olmadığı durumlarda yol temizleme araçları 24 saat çalışarak yolları sürekli açık tutuyorlar. Gece saat 2’den sonra 30 dk ara ile iki adet yol temizleme aracının geçtiğini görmüşümdür. Hava ısınıp kar erimeye başladığı zaman tuzun yolara zarar vermemesi için yine belediye tarafından yollar yıkanıyor.
Tarım ve hayvancılık faaliyetleri gayet modern şekilde yürütülüyor. Ülkede işlenmeyen 1 karış toprak yok. Bir kişinin arazisi varsa ve işlenmiyorsa elinden alınıyor ve işleyecek olan bir başkasına veriliyor. Bu durum Almanya’da da aynı şekilde.
Ülke ile ilgili daha fazla bilgi gerekli olması durumunda bildiklerimi seve seve paylaşırım. Bana cep telefonumdan ve mail adresimden ulaşabilirsiniz.
Saygılarımla,
Reyhan YILMAZ
+90 (542) 57 107 57
info@reyhanyilmaz.com
Dostları ilə paylaş: |