Yeni TCK’yi heyecanla beklerken…
Baskin Oran
Bugün, bir eposta mesaji ve bir de telefon aldim. Önce birincisini anlatayim.
Eposta, Hukukun Egemenligi Derneginin (HED) bir genelgesi. Genel baskanlari Erdem Akyüz’ün Ankara Cumhuriyet Bassavciligina yaptigi bir basvuruyu “Ayin Onur Olayi” ilan ediyorlar. Basvuru, “Soykirim olmamistir” dedi diye TTK Baskani Prof. Halaçoglu hakkinda sorusturma açan Isviçreli savcinin savunmasinin alinmasini, aksi halde tutuklanacagi ihbarinin yapilmasini, vs. istiyor.
Yani, bu “insan haklari” dernegi, Isviçre’deki hukuksuzlugu kinayacagina, Türkiye’nin buna kafiye tutturmasi için savciliga basvurmus. Savcilik da dosyayi açmis.
***
Insan Haklari Danisma Kurulu üyesi de olan E.Akyüz’ün insan haklarina yaklasimi eskiden beri fevkalade tutarli ve kafiyeli olmustur (bkz. veb sitemdeki 25.01.2005 tarihli ve 240 sayili yazi):
B.Trakya’da (Yunanistan) 1927’de kurulan Iskeçe Türk Birligi, Yunan Yargitayi karariyla geçenlerde kapatilmisti. Gerekçe müthisti: “Lozan’da Türkler degil, Müslümanlar dendigi için, ‘Türk’ kelimesi Lozan’a aykiridir. Tüzügünde ‘Atatürk ilkelerine baglilik’tan söz eden dernek, yabanci bir devletin emellerine hizmet etmektedir”.
Bu, tam bir Lozan Paranoyasi vakasi idi. Ama, esas ilginç husus, bizim Sevr Paranoyasinin buna tutturdugu kafiye oldu. Nitekim, Genel Baskan E.Akyüz hemen TC Içisleri Bakanligina basvurmus ve su talepte bulunmustu: “Lozan’da Rumlardan degil gayrimüslimlerden bahsedilmektedir. Mukabele bilmisil esaslarina göre, Türkiye’de Rum ve benzeri isimler tasiyan dernek ve vakiflar kapatilmalidir” (Hürriyetim, 19.01.2005).
Yani Akyüz, Yunanistan’daki hukuksuzlugu kinayacagina, Türkiye’nin buna baska bir hukuksuzlukla cevap vermesini talep ediyordu.
Tabii, bu yaklasim karsisinda “Lâ havle ve lâ kuvvete” çekmemek mümkün degildi çünkü: a) Avukat E.Akyüz’ün mukabele bilmisil dedigi seyin, insan haklari alaninda islemesi yasakti (1969 Viyana Antlasmalar Hukuku Sözlesmesi, md.60/5); b) Rum terimi “Rum Ortodoks”un kisaltilmisi, yani bir gayrimüslim mezhebinin adiydi.
Dahasi, bu “göze göz, dise dis” yaklasimi, adi Hukukun Egemenligi Dernegi olan bir “insan haklari örgütü”nün eseriydi. Dernek, soydasimi koruyacagim diye, vatandasini perisan etmeye girisiyordu.
***
Bu “insan haklari dernegi”nin bu tutumu, devletinkine de “tunç kafiye” tutturmakta. Hemen haberi aktarayim ki, yoruma falan gerek kalmasin:
“Zürih'te ‘Ermeni soykirimi yoktur’ dedigi için TTK Baskani Halaçoglu hakkinda sorusturma baslatan Isviçre'ye ‘misilleme’ olarak yorumlanacak bir degisiklik yapildi. AKP milletvekilleri Hasan Kara, Mücahit Daloglu ve Zeyid Aslan'in imzasiyla TBMM'ye sunulan TCK degisiklik teklifiyle, yasanin "Temel milli yararlara karsi faaliyette bulunma" baslikli 305. maddesinde degisiklige gidildi. ‘Temel milli yararlara karsi fiillerde bulunmak maksadiyla kendisi veya baskasi için maddi çikar saglayan vatandasa üç yildan on yila kadar hapis cezasi (....) verilir’ maddesine ‘vatandasa’ kelimesinden sonra ‘ya da Türkiye'de bulunan yabanciya’ ifadesi eklendi. Böylece Türkiye'ye gelerek milli çikarlara karsi maddi yarar saglayici açiklamalarda bulunan kisiler 10 yila kadar hapis cezasina çarptirilabilecek. Kara, ‘Ermeni soykirimi oldugunu iddia ederek, bu yolla menfaat saglayanlar, yaptigimiz degisiklikteki hükme göre cezalandirilirlar’ dedi” (Milliyet, 04.05.2005).
Bu durumda, gerekçesinde: “(…) bugün Türk askerinin Kibris’tan çekilmesi veya (…) Birinci Dünya Savasi sonrasinda Ermenilerin soykirima ugradiklarinin (…) propagandasinin yapilmasi” diye açik açik örnek verilen bu meshur madde, tadindan yenmez hale gelmis bulunuyor (ayrica bkz. veb sitemdeki 01.10.2004 tarihli ve 224 sayili yazi).
***
Gelelim ikincisine, yani telefona. Yerim kalmadi, iyice özetliyorum, bugün Sanar Yurdatapan telefon etti. Dedi ki:
“Benim, gerek Isviçre’de gerekse Türkiye’de, ifade özgürlügünün Voltaire’den 250 yil sonra bu kadar saçmasapan biçimde kisitlanmasina sinirlerim bozuldu. Yeni TCK yürürlüge girince gidecegim Isviçre’ye, ‘Soykirim olmamistir’ diyecegim. Gelecegim Türkiye’ye, ‘Soykirim olmustur’ diyecegim. Maddenin Türkiye için istedigi maddi çikar kosulu tamamlansin diye de, kendime yurt disindan 10 dolar para yollattiracagim. Hadi bakalim ne yapacak iki taraf da”.
***
Bu eposta mesaji ile bu telefon mesajini niye aktardim?
Çok basit: 1 Haziran’i beklerken, oyalanmak için, ikisi arasinda “insan haklari ve onur” açisindan karsilastirma yapabilesiniz diye…
Dostları ilə paylaş: |