Erdoğan'a hutbede hakaret!



Yüklə 0,72 Mb.
səhifə2/43
tarix05.01.2022
ölçüsü0,72 Mb.
#71832
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   43

'Cemaat yapılanmamızı anlatırsan seni bitiririz'


Üniversitede Gülen örgütü evlerinde kalan eski savcı Çelebi, "Hâkim olmamam yönünde karar vermişler. 'Bu hakkım. Şikâyet ederim' dedim. 'Konuşursan bitersin' dediler" diye konuştu.

Yargıda Birlik Platformu'nca geçen ay Erzurum'da yapılan ve 300 hâkim ile savcının katıldığı "Yargının Sorunları ve Çözüm Önerileri" toplantısında konuşan eski Tortum Cumhuriyet Savcısı Vildan Yeşim Çelebi, Gülen örgütünce nasıl tehdit edildiğini anlattı.

İşte Çelebi'nin konuşmasından başlıklar:

DİNİ KENARA ATIN:

Lise ve üniversitede cemaat evlerinde kaldım. Üniversitede yargı mensuplarının hâkim savcı olması gerektiği hususundaki toplantıda denildi ki;

"Biz dediğimizde şunu yapacaksınız. Yeri geldiğinde birçok dini konuyu kenara atacaksınız."

Dedim ki "Bunun fetvasını kim verdi?" O gün cemaatten atıldım. Ve bugün beni attıkları için teşekkür ediyorum. Ben üniversiteyi cemaatten kazananlar gibi kazanmadım. Zor hayatım vardı. Böbreklerimi kaybettim. Ameliyata gireceğim zaman bir cemaat üyesini arayıp "Ölürsem sizlere hakkımı helal etmiyorum" dedim. 

İLK MAAŞIMI VERDİM:

Cemaat kaynakları, Alevi ve Erzincanlı olduğum için hâkimliği kazanmamam yönünde not gittiğini söyledi.

Cemaatten hâkim ve savcı olan birisini arayıp, "Gider Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçemi veririm. Ben emek verdim. Bu konuma geleceğim" dedim. İki yıl öncesine kadar içinde olmasam da cemaati canımı verecek kadar severdim. İlk maaşımı cemaate verdim, kurban bağışladım. Cemaatten bir arkadaş "Yapılanmamızı bir yerlerde konuşursan bitersin. Biz de zarar görürüz ama sen daha çabuk bitersin" dedi. 

CEMAAT VE ADALET:

Cemaatçi adalet demek. Parçalanmış cesedi kendi damarlarını kurtarmak için kayıp gösterecek kadar, kayıp dosyaları kendi zamanında tam gösterip sonraki dönemde çalışanlara soruşturma açtıracak kadar adaletliler. Maalesef size her zaman destek olan sizin için dua eden birisini kaybettiniz. Yargıyı yine o kişilere teslim etmeyin. Her düşünceden insan olsun bakın. Siz her düşünceden insanı koyduğunuzda kendini kontrol edecek.
(Ali OKTAY/SABA/Takvim,11.07.2014)

'Pes artık' dedirten paralel ihanet



TÜBİTAK, devletin zirvesinin kullandığı 164 kriptolu telefondan 80'inin dinlendiğini tespit etti. Telefonlar TİB'de isim kaydı olmadan, İMEI numaraları üzerinden kayıt altına alınıp, yurtdışında kriptoları çözüldü.

Paralel Yapı'nın aralarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Genelkurmay Başkanı Necdet Özel, MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın da bulunduğu devletin zirvesindeki kişilerin kullandığı 164 kriptolu telefondan 80'ini dinlediği ortaya çıktı.

SABAH, Başbakan Erdoğan'ın geçtiğimiz hafta Denizli mitinginde dile getirdiği TÜBİTAK'ın kriptolu telefonların dinlenmesine ilişkin raporunun detaylarına ulaştı. 

17 ve 25 Aralık operasyonlarının ardından Ankara Cumhuriyet Savclığı'nın Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'nda (TİB) başlattığı soruşturma kapsamında görevlendirilen bilirkişiler, kriptolu telefonların nasıl dinlendiğini tespit etti. 

TİB'de veri tabanı üzerinde yapılan bilirkişi çalışmalarında, geri getirilemeyecek şekilde silinmeye çalışılan veriler arasından kriptolu telefon kayıtları da bulundu. 

KAYITLAR YURTDIŞINA GÖNDERİLMİŞ

Dinlemeler kriptolu cihazların IMEI numaraları üzerinden kişilerin numara ve isimleri olmadan yapıldı. Dinleme yapılırken telefon kriptolu olduğu için ses kaydı "gürültü kaydı" olarak alındı. Bu gürültü kaydını anlaşılabilir sese dönüştürmek için Paralel Yapı farklı bir teknoloji kullandı. Kaydedilen kriptolu kayıtlar şifre dönüştürücü ile çözüldü. Kriptolu kayıtların IP numarası kullanılarak yurt dışına gönderildiği ve orada çözümlerin yapıldığı tespit edildi. 

Yapılan incelemeler sonucunda devletin kritik görevlerinde bulunan 164 kişiye verilen kriptolu telefonların 80'ine ilişkin dinleme kaydı bulundu. 

Emniyet Genel Müdürlüğü'ne verilen 3 kriptolu telefona ait ise herhangi bir dinleme kaydı bulunmaması dikkat çekti. Bilirkişi raporunda, dağıtılan tüm kriptolu telefonların tamamının dinlendiği kanaatinin oluştuğu ancak geriye doğru ulaşılan veri tabanında sadece 80 telefona ilişkin kaydın tespit edildiği belirtildi.

Dinlendiği belirlenen 26 kriptolu cihazın kime ait olduğu ve kimin tarafından kullanıldığı ise araştırılıyor.

DİNLEMELER OCAK 2014'TE BİTTİ 

Aynı zamanda Ocak 2014'ten sonra arıza nedeniyle değişime gönderilen telefonların yerine verilen telefonların dinlenemediği, TİB'de kaçak dinleme yapılanmasının bu tarihten itibaren etkin olmadığı vurgulandı.

Öte yandan, savcılığın, o dönemde TİB'de çalışan yaklaşık 200 kişi hakkında "devlet aleyhine casusluk" yapmak suçundan soruşturma açacağı öğrenildi.

Kriptolu telefonu dinlenenler Cumhurbaşkanı Abdullah Gül.
Başbakan Tayyip Erdoğan (4 kriptolu telefon).
GenelKurmay Başkanı Necdet Özel. 
Genelkurmay Başkanlığı MUBİL DESKOM (Elektronik Anahtar Üretim Merkezi) biriminde bir kriptolu telefon.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu (2 kriptolu telefon).
MİT Müsteşarı Hakan Fidan MİT'teki 14 kriptolu telefon.
MGK Genel Sekreterliğinde teslim edilen 25 kriptolu telefon. 
Jandarma Genel Komutanı Servet Yörük. 
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç (2 telefon).
Meclis Başkanı Cemil Çiçek.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç.
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan. 
Dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin.
Eneri Bakanı Taner Yıldız. 
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik.
Dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin.
Dönemin Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar. 
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı.
Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz
Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik.
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı.
Dönemin Bilim ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün.
Dönemin Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala.
Başbakan Erdoğan'ın Ortadoğu danışması Sefer Turan.
(Safure CANTÜRK/SABAH/Takvim,11.07.2014 )

"17 Aralık operasyonun planlandığı toplantıda ben de vardım"


 A Haber’de yayınlanan Mehmet Ali Önel Yönetimindeki Deşifre Programı’na, paralel yapının Adana ve Hatay Bölge Sorumlusu Tamer Barış Terkeşli konuk oldu. Terkeşli canlı yayında paralel yapı ile ilgili çok çarpıcı itiraflarda bulundu. 

İşte dün akşam ki Deşifre'den çok çarpıcı satır başları… 

''PARALEL YAPI İÇİNDE BİR PARALEL YAPI DAHA VAR'' 

Tamer Barış Terkeşli:

Ortaokuldayken bir hocam 12 Eylül ile ilgili bilginiz var mı diye soru sordu. Cevap verdim ve dikkatini çekti daha sonra konuşmamızı istedi.

Çok iyi bir potansiyelin var. Ankara'ya yollayalım ve daha iyi bir yerlere gelmeni sağlayalım dedi. Sonra Ankara'da öğrenci yurduna yerleştim ve orada cemaatin nasıl düzen içinde olduğunu ve yapılanmanın ayrıntılarını öğrettiler.

Yapı içinde Devletin sistemine paralel bir yapı vardı. Bizden olanları yükseltme bizden olmayanları düşürme gibi bir düzen vardı.

Özellikle 2004 den itibaren bunu uygulamaya soktular. Zıt kutuplar oluşturmak için kurulmuş bir düzen bu. Paralel yapının içinde de paralel düzen oluşturmuştuk biz. 

Bu yapı içerisinde biat kültürüyle hareket eden savcılar vardı. Emir alacak savcılar ile işlerimizi yürütüyorduk. Telefonlar, telefonun imei numarası üzerinden dinleniyordu. Böylece 3 tane hat değiştirse de o telefon dinlenebiliyordu.

''17 ARALIK OPERASYONUN PLANLANDIĞI TOPLANTIDA BEN DE VARDIM'' 

Tamer Barış Terkeşli: 17 aralık operasyonun planlandığı toplantıda bende vardım.

Hükümetin kendi çizgilerinin dışına çıktığını, kendi menfaatlerinin tersi hareket etmeye başladığını ve farklı sesler geldiğini dillendirerek hükümete karşı bir hareket tarzı benimsendi. Böylece bu doğrultuda argüman biriktirilmesi kararı alındı. Bunların içinde kişilerin özel hayatları ve mahrem bilgilerine kadar her türlü bilgilerin depolanmasına dair bir karar çıktı. 

Bende toplantıda bu milletin milli iradeyle seçtiği Başbakan'a karşı mı kumpas kurulacak? dedim ve soğuk bir rüzgar esti o anda.

''CÜBBELİ AHMET'E PARALEL YAPI KUMPAS KURDU'' 

Tamer Barış Terkeşli: Cübbeli Ahmet Hoca'nın sesini nasıl kısarız diye benim de katıldığım bir toplantı yapıldı.

Mutlaka ortada bir suç bulmalıydılar ve buna da Cübbeli Ahmet Hocayı dahil etmelilerdi. Hatta o toplantıda biri, Cübbeli Ahmet Hoca'nın veya yakınlarının illaki gayrimeşru bir ilişkisi vardır oradan çok daha kolay köşeye sıkıştırırız dedi.

Fethullah Gülen'in de son vaazı Cübbeli Ahmet Hocayı bitirme operasyonudur.

Mit tırların da görev almış bir Savcı'nın babasına trafik cezası kesiliyor, kesilen bölgenin kaymakamına ulaşıyor ve cezayı iptal etmesini rica ediyor. Ama Kaymakam Hanımdan olumsuz yanıt alınca hemen sürece başlıyorlar ve kısa süre içinde terör suçundan soruşturma açıyorlar. 

''AZİZ YILDIRIM'I PARALEL YAPI BIRAKMASI İÇİN TEHDİT ETTİ AMA O BIRAKMADI''

Tamer Barış Terkeşli:

Bize bir spor kanalından girmemizi bir takımı ele alamazsak dahi en azından bizden bir adamı sokmamız gerektiğini söylediler. Fenerbahçe odak noktasıydı artık. Toplantılarda Aziz Yıldırım'ın vesayeti temsil ettiğini söylediler. Ona göre Aziz Yıldırım vesayetin son kalesiydi. Bu operasyona şike adı verildi. Aziz Yıldırım'a daha önce bilgi gitti. Bir arkadaş Emniyet Müdürü statüsünde olduğunu söyleyen biri, kendi isteğinle ayrıl ya da ülke dışına kaç diye bilgi ilettik dedi.

''PARALEL YAPI BANA DA KUMPAS KURDU''

Tamer Barış Terkeşli: Paralel yapı benden benim itirazlarımdan rahatsız olmuştu. Benden kurtulmak için bir örgüt üyesini beni ziyarete gönderdiler. Sonrada beni o örgüte iye olarak suçladılar. Şeklinde konuştu. Paralel yapının Akdeniz Organizasyon 'uda yine ilk kez Deşifre Programı'nda ekrana getirildi. 


(Sabah,28.06.2014/Bu açıklamalalr 27.06.2014 t.li haber a'da gece Deşifrede yayınlandı.)

Yüklə 0,72 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   43




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin