Esas no: 2010/283 29. 03. 2012 esas hakkinda mütalaa


Azınlıklar Ve Azınlıklara Ait İbadethaneler İle İlgili Yapılan İstihbari Çalışmalar



Yüklə 4,82 Mb.
səhifə6/83
tarix18.01.2018
ölçüsü4,82 Mb.
#39053
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   83

Azınlıklar Ve Azınlıklara Ait İbadethaneler İle İlgili Yapılan İstihbari Çalışmalar

Sivil toplum kuruluşlarına yönelik eylem planı isimli belgede azınlıklara ait ibadet, eğitim kurumları, hastane basın yayın organları, dernek ve vakıfların büyük bir kısmının İstanbul’da yaşayan azınlıklara ait olduğu, ülkenin muhtelif yerlerinde azınlıklara ait pek çok kurum ve kuruluş bulunduğu, son dönemde yabancı dernek, vakıf ve STK’larının, ülkemizde temsilcilik/şube açma çalışmalarına hız verdiği, açılan şube ve temsilciliklerin bölücü ve irticai unsurların yuvası haline gelerek ortak projeler adı altında işbirliği yapılmaya başlandığı, azınlıklara ait bazı vakıf, dernek, eğitim kurumu gibi yerlerin faaliyetlerinin durdurulacağı ve bir kısmına el konulacağı, bazı yöneticilerin de tutuklanacağı belirtilmektedir.


AKP Ve Diğer Siyasi Parti Üye Ve Yöneticileri İle İlgili Yapılan İstihbari Çalışmalar

Planda yer alan hususlar incelendiğinde AKP hükümetinin derhal devrilmesinin ilk hedef olduğu görülmekte, bu hedefe ulaşmak için ise gerekli altyapının sağlanması adına her türlü gücün kullanılacağı ve ortamın şekillendirileceği açıkça belirtilmekte, ayrıca bu hususun öncelikli ve acil olduğu vurgulanmakta ve bu süreç içerisinde tek hedefin AKP olmadığı aynı zamanda AKP’ye yakın olduğu iddia edilen gruplara yönelik de tasfiye çalışmalarının yapılmak istendiği görülmektedir.

Siyasi partilere yönelik yapılması planlanan müdahalenin iktidar partisi ile sınırlı olmadığı, iktidar partisinin iktidardan zorla görevden alınmasının ardından yerine getirilmesi planlanan hükümete alternatif oluşturabileceği veya muhalif olabileceği düşünülen siyasi partilere yönelik de önceden engelleme girişimlerinin yapılacağı anlaşılmaktadır. Bu bağlamda 1.Ordu sorumluluk bölgesinde bulunan illerde 184 AKP mensubunun tutuklanmak üzere, 1265 sağ ve sol görüşlü parti mensubunun da gözaltına alınmak üzere belirlendiği anlaşılmaktadır.
Kamu Görevlilerinin Tasfiyesine Yönelik Yürütülen İstihbari Çalışmalar

1749-1750-1751 ile numaralandırılmış (3) sayfalık doküman içerisinde “GİZLİ” ve “LAHİKA-4” ibareli, “15NCİ KOR.KOMUTANLIĞI GÜVENLİK HAREKAT PLANINA EK-C(İSTİHBARAT), LAHİKA-4” ana başlığına sahip, “Pl.Eğt.Sb.İsth.Alb.Mehmet YOLERİ” imzalı, c-4-1 ile c-4-3 arası sayfa numaralı belgede “PLANIN UYGULANMASI DURUMUNDA GÖREVDE KALMASI SAKINCALI OLDUĞU DEĞERLENDİRİLEN KAMU PERSONELİ VE BUNLARIN YERİNE ATANMASI PLANLANAN ŞAHISLAR ÇİZELGESİ” başlığı altında; belediye başkanları, genel müdürler, müdürler, defterdar ve okul müdürlerinden oluşan 25 kamu görevlisi ile ilgili adı soyadı, görev ve unvanı, çalıştığı kurum adı bilgilerinin yer aldığı, “Düşünceler” kısmında; “Laikliğe aykırı davranışlar,” “Eski solcu aşırı sol örgütlere ve halk evlerine destek,” “Mafya ve çıkar amaçlı suç örgütleri ile bağlantılı (K. YI.. grubundan)” “Evinde ayin düzenleme laikliğe aykırı davranış türbana destek(soruşturmaya uğradı)” “Hazine arazileri ve çıkar amaçlı suç örgütünde tahkikata uğradı” “DEHAP ve bölücü faaliyetlere yakın” “DEHAP ile ilişkide olması nedeniyle halen açıktadır” “İrticai faaliyetleri desteklediği istihbar edilmiştir” Şeklinde kayıtların yer aldığı, ayrıca bu isimlerin 9’unun karşısında yerine atanması planlanan 2’si emekli olmak üzere 9 askeri personele ait isim-soyisim, rütbe ve adres bilgilerinin yer aldığı görülmektedir.



Yukarıda ayrıntılı olarak incelenen belgelerde yer alan hususlar özetlenecek olursa;

Balyoz Harekât Planında yer alan; TSK ‘nın kategorilendirilmiş personelden tamamen arındırılacağı ve boşalacak kritik kadrolara askerlerin terfi ve atamalarının yapılacağı hususlarına paralel olarak plan kapsamında 1 Ordu Komutanlığı ve bağlı komutanlıklar tarafından yürütüldüğü değerlendirilen faaliyetler sonucunda; ilişiği kesilmesi teklif edilen personel başlığı ile düzenlenen belgede; 1 nci Or. bölgesinde 218 , 2 nci Kor. bölgesinde 108, 3 ncü Kor. bölgesinde 100, 5 nci Kor. bölgesinde 241, 15 nci Kor. bölgesinde 112, Harp Akademilerinde 19, Kuleli As. Lis., Işıklar As. Lis. ve Çok Programlı Astsb. Hzl. Ok.’nda 42 olmak üzere toplam 840 personelin ilişiğinin kesilmesinin teklif edildiği, ilişiği kesilmesi teklif edilen personelle ilgili “sakıncalı sanık, irticai görüşü benimser, eşi çağ dışı kıyafet giyer, takipte, irticai eğilimleri mevcuttur, mesai saatlerinde namaz kılar, Kurdoğlu cemaati mensubudur vb.” fişleme bilgilerinin yer aldığı, ayrıca İstanbul ve Bursa Jandarma Bölge Komutanlıklarında görevli personel ile ilgili de “İstanbul ve Bursa J. Blg. K.lığından Emekliliğe Sevk Edilecek Personel” başlıklı belgelerde; toplam 16 askeri personele ait isim, sicil ve görev yeri bilgilerinin yer aldığı,

Balyoz Harekât Planında yer alan “milliyetçi - muhafazakar sağ iktidarlar tarafından Türk Silahlı Kuvvetlerinin karşısına alternatif silahlı güç olarak tasarlanıp güçlendirdiği” polis teşkilatının askere bakışının dikkate alındığı belirtilerek; “Polisin sevk ve idaresinde ağırlıklı olarak jandarmanın kullanılacağı, bu nedenle İl J.K.lıklarının karargahlarından istifade ile polisin ivedilikle ağır silahlardan arındırıldıktan sonra mutlaka kontrol altına alınmasının sağlanacağı” hususlarına paralel olarak plan kapsamında 1 Ordu Komutanlığı ve bağlı komutanlıklar tarafından yürütüldüğü değerlendirilen faaliyetler sonucunda; Kolluk Kuvvetleri ve Özel Güvenlik Teşkilatlarının Personel Durumu başlıklarıyla bir çok belge düzenlendiği, bu belgelerde; Bursa, Yalova, Balıkesir illerinde bulunan Polis, Jandarma, Özel Güvenlik ve Sivil Savunma Görevlilerinin tamamının sayılarının belirtilerek 1161 polis ve 1519 özel güvenlik görevlisinin irticai gruplarla ilişkisi olduğu şeklinde fişlendiği ve fişlenen polislerin pasif göreve alınıp haklarında işlem yapılması, özel güvenlik görevlilerinin ise sertifikalarının iptal edilmesinin planlandığı anlaşılmıştır.

Balyoz Harekât Planında yer alan; “öncelikli ve acil olarak belirtilen AKP yönetiminin tasfiyesi ve işbirlikçilerinin saf dışı bırakılması maksadının öne sürülerek, harekat alanının şekillendirilmesi de dahil olmak üzere, resmi/gayri resmi tüm yurtseverlerin seferber edileceği, başta Silahlı Kuvvetlerin imkân ve kabiliyetleri olmak üzere maddi ve manevi tüm güçlerin kullanılacağı” hususlarına paralel olarak plan kapsamında 1. Ordu Komutanlığı ve bağlı komutanlıklar tarafından yürütüldüğü değerlendirilen faaliyetler sonucunda çeşitli başlıklarda birçok belge düzenlendiği belirlenmiştir.

Bu belgelerden;

“GEN ETÜD” adı ile düzenlenen belgenin “KKK” isimli sayfasında Tuğgeneral, Tümgeneral, Korgeneral ve Orgeneral rütbelerinde 212 kişi, JGK sayfasında; Tuğgeneral, Tümgeneral, Korgeneral rütbesinde 28 kişinin destek durumlarının belirtildiği,

“1.SINIF KAMU GÖREVLİLERİ VE DESTEK DURUMLARI” adı ile düzenlenen belgelerde; İstanbul ve Bursa Jandarma Bölge Komutanlıkları sorumluluk sahalarında bulunan illerde görevli birinci sınıf kamu görevlileri ile Ankara’da bulunan merkez kamu teşkilatlarında BDDK Görevlisi, Başbakanlık Görevlisi, Başbakanlık Yük.Den.Kurulu Görevlisi, Dışişleri Görevlisi, DPT Müsteşarlığı Görevlisi, Dış Ticaret Müsteşarlığı Görevlisi, Hazine Müsteşarlığı Görevlisi, Merkez Bankası Görevlisi Gümrük Müsteşarlığı Görevlisi, Kaymakam, Vali Yardımcısı, Vali, Maliye Bakanlığı Görevlisi, Sayıştay Görevlisi, Yargıtay Görevlisi toplam 2370 üst düzey kamu görevlisi ile ilgili kapsamlı bilgi toplandığı, bu kişilerin destek durumlarının belirlenerek fişleme niteliğindeki bilgilerle destek konusunda sınıflandırmaya tabi tutuldukları,

“FAYDALANILACAK MEDYA MENSUPLARI” adı ile düzenlenen belgede 137 medya mensubunun belirlendiği,

“PLANA DESTEK VERECEK DERNEKLER” adı ile düzenlenen belgede de 254 adet mason derneğinin, 27 adet Çağdaş Yaşamı Destekleme derneği, 22 adet Atatürkçü Düşünce derneği, 8 adet Halk evleri derneği, 1 adet Yeniden Kuvayi Milliye Mücahitler derneği, 1 adet de Yeniden Müdafaa-i Hukuk harekatı derneğinin plana destek verecek dernek olarak belirlendiği,

Balyoz Harekât Planında yer alan “Atatürkçülük yerine üretildiği belirtilen irticai ve sapık ideolojik fikirlerin sistemli bir şekilde ve haince, ilkokullardan üniversitelere kadar eğitim kuruluşları ….saldırı ve baskı altında tutularak yozlaşma, bölünme ve iç harbin eşiğine getirildiği, devletin güçsüz bırakıldığı ve acze düşürüldüğü” hususlarına paralel olarak harekâtın gerçekleşmesi ile birlikte isim isim belirlenmiş olan sağ, sol, bölücü ve irticai görüşlü olarak nitelenen 2380 öğrencinin üniversitelerden atılmalarının planlandığı belirlenmiştir.

Basın yayın kuruluşları, vakıf, dernek ve diğer kuruluşlar hakkında da planda aşama aşama belirtilen; her türlü yazılı, sözlü ve görsel basın yayın kuruluşlarının kontrol altında tutulması, AKP, yıkıcı, bölücü ve irticai gruplara yakın olarak nitelenen tüm basın yayın kuruluşlarının yayınlarının durdurulması, halkın din duygularını istismar ettiği, kendi siyasal ve şahsi çıkarları doğrultusunda halkı, devlete ve rejime karşı kışkırttığı şeklinde değerlendirmelere tabi tutulan dernek, vakıf ve kuruluşların kapatılması, yönetici kadrolarının tutuklanması hususlarına paralel olarak;

İstanbul, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Balıkesir, Yalova ve Bilecik illerinde toplam 248 basın yayın kuruluşu hakkında fişleme niteliğinde bilgilerin yer aldığı,

İstanbul ilinde bulunan ve çoğunluğu Türkiye genelinde yayın yapan 40 (Kırk) adet basın yayın organının nurcu, irticai, bölücü, aşırı sol vb. şekilde fişlendiği,

“Gözaltına Alınacak Medya Mensupları” başlığı altında; Türkiye genelinde yayın yapan basın organlarında görevli 35 kişinin belirlendiği,

İstanbul ilinde irticai gruplar tarafından yayımlanan gazete ve dergiler başlığı altında, günlük, haftalık, aylık vb. sürelerde yayınlanan 89 adet dergi ve gazeteye ilişkin fişleme niteliğinde bilgilerin yer aldığı görülmektedir.

15nci Kolordu Komutanlığı tarafından basın yayın organlarına yönelik yapılan fişlemelerin bir kısmının Bursa Jandarma Bölge Komutanlığı tarafından Bursa, Yalova ve Balıkesir illerinde yapılan fişlemelerle aynı olduğu, Jandarma unsurlarının plan kapsamında 1. Ordu Komutanlığı ile ilişkilerini ortaya koymaktadır.

Vakıf, dernek ve diğer kuruluşlara yönelik yapılan fişleme ve bilgi toplama faaliyetlerine bakıldığında; İstanbul, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Balıkesir, Yalova ve Bilecik illerinde kuruluş amacı dışında faaliyet gösterdiği belirtilen toplam 189 vakıf ve derneğin arama, el koyma işlemlerine konu olmak ve kapatılmak üzere belirlendiği aynı zamanda kayıt altına alındığı/fişlendiği,

1 nci Ordu Komutanlığının sorumluluk sahası içerisinde yer alan İstanbul, Edirne, Kırklareli, Kocaeli, Tekirdağ, Düzce, Sakarya, Bursa, Balıkesir, Bilecik, Çanakkale illerinde bulunan toplam 442 adet (dernek, misafirhane, dershane, öğrenci yurdu, Kuran kursu, , vakıf, özel okul, kültür merkezi, imam Hatip lisesi vb.”) yer ile ilgili adres tespiti yapıldığı ve hazırlanan listelerde kullanılan başlıklardan belirtilen yerlerde arama yapılmasının planlandığı, bu bağlamda Balyoz Harekât planının ilgili maddelerinin icrası noktasında istihbari çalışmaların büyük ölçüde tamamlandığı,

Sivil Toplum kuruluşlarına yönelik eylem planı isimli belgede yer alan “zararlı faaliyetlerde bulunduğu tespit edilen azınlıklara ait ibadet, eğitim, vakıf, dernek ve benzeri kuruluşlara el konularak yöneticilerinin tutuklanacağı” hususlarına parelel olarak 1nci Ordu sorumluluk bölgesinde İstanbul ve Bursa Jandarma Bölge Komutanlıklarının sorumluluk sahasında 169 kilise ve 24 sinagogun belirlendiği, ayrıca Sakarya ilinde misyonerlik faaliyetleri sebebiyle 1 kişinin gözaltına alınacağının belirtildiği görülmektedir.

Balyoz Harekât Planında; acil ve öncelikli olarak AKP hükümetinin iktidardan uzaklaştırılması ve yönetiminin tasfiye edilmesi şeklinde yer alan hususlara paralel olarak bilgi toplama faaliyetleri ile kimlerin tutuklanacağının isim isim belirlendiği ve bu kapsamda 1 nci Ordu Komutanlığı sorumluluk sahasında 184 AKP üyesinin tutuklanmasının, diğer siyasi parti üyelerine yönelik ise gözaltı işlemi uygulanmasının planlandığı, bu kapsamda 1265 kişinin isimleri ve mensup olduğu siyasi partinin tespit edildiği görülmektedir.

Balyoz Harekât Planının icra safhasında birtakım faaliyetleri belirlenen kamu görevlilerinin görevlerinden el çektirileceği hususlarına paralel olarak; 1 nci Ordu Komutanlığı sorumluluk sahasında ayrıntılı bir bilgi toplama ve fişleme faaliyeti içerisine girildiği, bu bağlamda vali, kaymakam düzeyinde üst düzey birçok kamu görevlisinin plana destek verme ya da destek vermeme durumlarının belirlendiği, plana destek verenlerin görev yerlerinde bırakıldığı ya da daha önemli görevlere atanacağının belirtildiği, destek vermeyenlerin ise görevde bulunması sakıncalı görülerek yerlerine asker ya da sivil şahıslardan atama yapılacağının belirtildiği görülmektedir. Yine bazı vali, vali yardımcısı ve kaymakamların gözaltına alınmak üzere belirlendiği ve kayıt altına alındığı/fişlendiği,

Ayrıca Bursa’da 7 ilçenin belediye başkanlarının gözaltına alınmak üzere belirlendikleri görülmektedir.

planın sadece belli bir bölgeyi kapsamadığı, devletin önemli kademelerindeki bürokratları da kapsayacak şekilde yürütüldüğü, bu kapsamda Ankara ilinde bulunan Başbakanlık, BDDK, YDK, Gümrük Müsteşarlığı, Maliye Bakanlığı ve Sayıştay gibi devlet kurumlarında görevli üst düzey bürokratlar hakkında fişleme niteliğinde bilgilerin toplandığı ve fişlenen 150 (yüz elli ) bürokratın gözaltına alınmasının planlandığı görülmektedir.

Planda yer alan; “irticai, bölücü ve yıkıcı tearrör örgütlerine mensup kişi, kurum ve kuruluşların menkul, gayrimenkul, ayni ve nakdi malvarlıklarına el konulacağı” hususlarına paralel olarak “Güvenlik Harekat Planı Kapsamında El Konulması Planlanan 4x4 Araçların Çizelgesi” başlıklı belgede Balıkesir, Bursa, Çanakkale ve İstanbul illerinde bulunan toplam 91 adet 4x4 aracın belirlendiği, yapılan sorgulamalarda bahse konu araçlardan bazılarının o dönem gayrimüslim vatandaşlara ait olduğu anlaşılmıştır.

Planda belirtilen “resmi/gayri resmi tüm yurtseverlerin seferber edileceği, başta Silahlı Kuvvetlerin imkân ve kabiliyetleri olmak üzere maddi ve manevi tüm güçlerin kullanılacağı” hususlarına uygun olarak 1nci Ordu Komutanlığının 281500 B Şubat 2003 tarihli 1 nci Ordu Komutanlığı Plan Semineri - 2003 İcra Esasları” konulu mesaj emrinde Kor K.lıklarınca Plan Seminerine yönelik yapılan hazırlıkların 26 Şubat 2003 tarihinde Ordu Komutanına arz edildiği, arz esnasında Ordu Komutanının konuyla ilgili verdiği emirlerin maddelerde belirtildiği, bu maddelerde; Bölgede yer alan belediye, kamu ve özel kuruluşların bu tür faaliyetlere yönelik imkân kabiliyetleri (itfaiye, iş makineleri, fırın, aşevi, fenni hizmetler vb.) nin de belirleneceği şeklinde talimat verildiği buna paralel olarak 1.Ordu Komutanlığı ve bağlı komutanlıklar tarafından yürütülen faaliyetler sonucunda; EK-C Kamu Kurum Ve Kuruluşlarındaki Araç, Teçhizat İş Makine başlıkları ile düzenlenen belgelerde; Bursa, Yalova ve Balıkesir illerinde belediyelere ait toplam 1690 adet kamyon, dozer, vinç vb. araç ve aletin belirlendiği görülmektedir.

Planda yer alan; “Plan, planlama ve hazırlık maksadıyla derhal, icra safhası ise emirle yürürlüğe girecektir.” Emrine uygun olarak harekat için gereken tüm çalışmaların derhal başladığı görülmekte, belgelerin oluşturulma tarihlerinin Balyoz Harekat Planının son kaydetme tarihinden sonra olması da bu hususu teyit etmektedir. Planda belirtilen emre istinaden bağlı unsurların üç aylık süre zarfında birçok bilgiyi ayrıntılı bir şekilde biraraya getirdikleri incelenen belgelerden net bir şekilde anlaşılmaktadır. özellikle üst düzey bürokratlara yönelik yapılan çalışmaların bölgesel nitelikli olmadığı da dikkate alındığında planın ülke yönetimini ele geçirmek maksatlı olduğu ortaya çıkmaktadır.

16 nolu CD’de yer alan Karadeniz Bölgesindeki kişi ve kurumlara yönelik fişleme çalışmalarını içeren belgelerin büyük çoğunluğunun 5-7 Mart 2003 tarihinde gerçekleştirilen plan semineri sonrasına ait çalışmalar olduğu, Deniz Kuvvetleri mensubu sanıkların Suga Eylem Planı kapsamında yaptıkları çalışmaların, hukuk dışı faaliyetlerinin plan seminerinden sonra da hız kesmeden devam ettiği anlaşılmaktadır.

BALYOZ HAREKAT PLANININ UYGULANMASI İÇİN HAZIRLANAN DİĞER EYLEM PLANLARI :

ORAJ HAVA HAREKÂT PLANI :

Harp Akademileri Komutanlığı komutasında yapılanan Hava Kuvvetlerine bağlı bazı birliklerin Türkiye genelinde sıkıyönetim ilan edilmesini kolaylaştırmak ve sıkıyönetim komutanlıklarının bu planına ulaşmalarını sağlamak amacıyla, Ege’de Yunanistan ile ilişkileri gerginleştirecek faaliyetlerde bulunacağı,irtica yanlısı olarak niteledikleri grupları tahrik ederek TSK aleyhine faaliyette bulunmalarını sağlayacağı,hava kuvvetlerinin envanterindeki silah sistemlerini Yasama ve yürütme organlarını baskı altına almak amacıyla kullanacağı,sıkıyönetim komutanlıklarına yardım etmek için personel görevlendirmesi yapacağının belirtildiği görülmektedir.

Hazırlanan bu planın icrası kapsamında; Ege’de yunan uçaklarının taciz edilmesi ile bir çatışma ortamının hedeflendiği hatta bir uçağımızın Yunan kuvvetlerince düşürülmesinin, bu gerçekleşmediği takdirde kendi Özel Filomuzdan bir uçağın birlikte uçtuğu kendimize ait bir uçağı düşürmesinin, düşen bu uçağın Yunan unsurlarınca düşürüldüğü haberleri yaptırılarak hükümetin baskı altına alınmasının planlandığı görülmektedir.

Ayrıca 1nci Taktik Hava Kuvveti Komutanlığının 1nci Ordu Komutanlığı ve Donanma Komutanlığı ile doğrudan temas kuracağı ve 1nci Ordu Komutanlığı ile Donanma Komutanlığına irtibat personeli görevlendireceğinin de belirtildiği görülmektedir.


SUGA HAREKAT PLANI

Donanma Komutanlığı komutasında Gölcük, İzmir, İstanbul ve Ankara Birlik komutanlıklarından oluşan ve Suga Kuvvetleri Komutanlığı olarak nitelenen yapılanmanın; Ege Denizi’nde Yunanistan ile çatışmaya varmayan faaliyetler ve küçük çaplı çatışmalarla krizi tırmandırmak ve kısmi seferberlik ilan edilmesi için gerekli ortamı oluşturmak maksadıyla, EGAYDAAK’larda Yunanistan’ın Türkiye aleyhine fiili uygulamalarının engelleneceği,Ege Denizi’nde icra edilen tatbikatlarda Yunanistan ile çatışmaya varmayan gerginliği tırmandırıcı durumların oluşturulacağı,Yunan Adaların 6-12 mili arasında sancak/varlık gösterileceği, emredildiğinde Yunan unsurlarına karşı Ege ve Doğu Akdeniz’de caydırıcı ve zorlayıcı tedbirler alarak krizin tırmandırılmasına yönelik faaliyetlerin icra edileceğinin belirtildiği görülmektedir.

Harekat ortamının şekillendirilmesi maksadıyla Yunanistan ve Ege Denizi’ne ilişkin her nevi haberin medyada yer almasıyla kamuoyu yönlendirmesi yapılacağına dair bilgilerin de yer aldığı görülmektedir.
ORAJ VE SUGA HAREKAT PLANLARININ 05-07 MART 2003 TARİHLERİNDE GERÇEKLEŞEN PLAN SEMİNERİNDE ELE ALINMALARI

Seminere ait ses kayıtları incelendiğinde;

3 ncü Kolordu Komutanı Ergin SAYGUN’un Suga ve Oraj Harekat Planlarında yer alan hususların aynısını ve benzerlerini kullanarak sunum yaptığı,

Oraj Harekat planında birinci öncelikli tehdidin iç tehdit olduğunun belirtildiği ve seminer katılımcılarının birinci öncelikli tehdidin iç tehdit olduğu noktasında mutabık oldukları,

Oraj ve Suga Harekat Planlarında öngörülen Yunanistan ilişkilerindeki gerginliğe paralel olarak, Çetin DOĞAN ve Kuzey Deniz Saha K.lığından Albay Fazıl BİLEN arasında geçen diyalogda; Çetin DOĞAN’ın Yunanistan ile gerginliğin olduğunu, savaş istemediklerini, kontrollü bir tırmanma istediklerini, bu kapsamda boğazdan geçen Yunan gemilerinin aranacağını belirttiği,

1nci Zırhlı Tugay Komutanı Yurdaer OLCAN’ın ise halktan psikolojik destek sağlamak için, Yunanistan ile sınırda veya Hava Kuvvetleri ve Deniz Kuvvetleri bağlamında küçük çaplı çatışmalar yaşanmasını önerdiği,

Bu haliyle seminerin bazı bölümlerinde harekat planlarında geçen durum değerlendirmelerinin aynısının yapıldığı, bazı bölümlerde ise planlarda sıkıyönetim ilanını kolaylaştırmak amacıyla Yunanistan ile Hava ve Deniz Kuvvetleri arasında gerçekleştirilmesi öngörülen gerginliğin başta Çetin DOĞAN olmak üzere katılımcılar tarafından dile getirildiği görülmekte ve bu sebeple planların üstü kapalı bir şekilde seminerde ele alındığı,

Balyoz Harekat Planının, askeri müdahale için gereken ortamı oluşturacak nitelikte harekat ve eylem planlarını bünyesinde barındırdığı, Oraj ve Suga Harekat Planlarının ise; Balyoz Harekat Planı kapsamında silahlı kuvvetlerin imkan ve kabiliyetlerinden istifade ile Ege Denizi’nde Yunanistan ile gerginlik oluşturarak hükümeti baskı altına alıp sıkıyönetim ilanını kolaylaştırmak amacıyla hazırlanmış planlar oldukları değerlendirilmiştir.

BALYOZ HAREKÂT PLANININ SAKAL VE ÇARŞAF EYLEM PLANLARI İLE İLİŞKİSİ

Söylem Birliği :

Balyoz Harekat Planı içerisinde Durum başlığı altında; “28 Şubat sürecinde elde edilen kazanımlardan istifade edilememesi ve 2002 seçimlerinde AKP’nin tek parti olarak iktidara gelmesiyle beraber, ülkede hızlı bir zemin kayması yaşanmış ve Büyük Atatürk’ün bize emanet ettiği ülkesi ve milletiyle bir bütün olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti laiklik karşıtı ve irticai unsurların etkisine girmeye başlamıştır.” Şeklinde yer alan ibarelere paralel olarak;

Sakal ve Çarşaf Eylem Planlarının Durum başlıkları altında; “AKP Hükümeti 2002 yılındaki seçimlerde almış olduğu halk desteği ile tek başına iktidara gelerek parlamentoda bariz bir üstünlük elde etmiş, ülkenin kaderi mevcut hükümetin anti laik ve ümmetçi politikalarına teslim edilmiştir.” Şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmektedir.



Balyoz Harekat Planında Durum başlığı altında yer alan “Laiklik etrafındaki gerici kuşatma kontrolden çıkmış, bilinçli, sistemli ve kontrollü bir şekilde cumhuriyetin kazanımlarına yönelmiştir. Bu hedef önünde en sağlam ve sarsılmaz kale olarak görülen TSK hedef haline getirilmiş, yıpratılması ve komuta zafiyeti oluşturulması için yoğun çaba sarf edilmiş/edilmektedir.” İbaresine paralel olarak,

Sakal ve Çarşaf eylem planlarında “Hedefi mevcut rejimi yıkarak yerine şeriat düzenine dayalı bir devlet kurmak olan mevcut iktidarın, ülke içerisinde teşkilatlanmış diğer irticai gruplarla da koordineli bir şekilde çalıştığı ve kendileri için yegane engel olarak değerlendirdikleri Türk Silahlı Kuvvetlerini yıpratmaya yönelik faaliyetlerini arttırdığı gözlemlenmektedir.” Şeklinde ibareler yer almaktadır.

Vazife birliği :

Balyoz Harekat Planında vazife başlığı altında Balyoz Komutanlığı, ülke bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlayarak muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek ve laik demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri, bir daha hortlamamak üzere ebediyen ortadan kaldırmak masadıyla; derhal, AKP Hükümetini iktidardan uzaklaştıracak ve mevcut irticai yapılanmayı şiddetle bertaraf ederek, belirlenen kadroları iktidara getirerek laik devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis edecektir.” Şeklinde yer alan ve yürütme organının iktidardan uzaklaştırılacağını belirten ibarelere paralel olarak,

Çarşaf ve Sakal Eylem Planlarında Darbe için elverişli koşulları oluşturmak maksadıyla İstanbul’da bulunan Fatih ve Beyazıt Camilerinde tedhiş faaliyeti icra edileceği” belirtilmektedir.



Personel görevlendirmesi :

1.Ordu sorumluluk bölgesinde yer alan İstanbul ve Bursa Jandarma Bölge Komutanlıklarına bağlı bazı unsurların Balyoz Harekat Planı kapsamında 1.Ordu komutanlığının bir ast birimi gibi çalıştıkları ve personel görevlendirmesi yaparak da plana destek verdikleri anlaşılmaktadır.

11 Nolu CD/Jandarma/İSTANBUL BÖLGE/GÖREVLENDİRMELER isimli klasör içinde yer alan; KİLİT GÖREVLERE ATANACAK PERSONEL LİSTESİ isimli GİZLİ ibareli, imza kısmında Hrk.Asyş. ve Eğt.Ş.Md. J.Kur.Bnb.Hanifi YILDIRIM ismi yer alan belgede; İSTANBUL JANDARMA BÖLGE KOMUTANLIĞI KİLİT GÖREVLERE ATANACAK PERSONEL LİSTESİ başlığı altında, farklı rütbelerde 14 jandarma personeli ile ilgili isim-soyisim, görev yeri ve sicil bilgilerinin yer aldığı, atanacağı görev kısmında,

Hüseyin ÖZÇOBAN’ın; Kamuoyu oluşturulmasına ihtiyaç olan konuları belirleyeceği ve uygulanabilir planlar hazırlayacağı,

Hüseyin TOPUZ’un; Arama yapılacak yerleri belirlemek üzere yeteri kadar ekip oluşturacağının belirlendiği görülmektedir.

Ayrıca belgenin teknik özelliklerinde oluşturma tarihinin 03.01.2003 ve son kaydetme tarihinin 06.01.2003 olduğu ve bu haliyle eylem planlarının oluşturma ve son kaydetme tarihlerinden önce olduğu görülmektedir.

İmza kısmında J.Bnb Hüseyin ÖZÇOBAN ismi yer alan Sakal Eylem Planında belgeyi yazan ve en son kaydedenin Hüseyin ÖZÇOBAN isimli kullanıcı olduğu,

İmza kısmında J.Yzb Hüseyin TOPUZ ismi yer alan Çarşaf Eylem Planında belgeyi yazanın Hüseyin TOPUZ ve en son kaydedenin Hüseyin ÖZÇOBAN isimli kullanıcılar olduğu,

Eylem planlarının eklerinin tamamında yine her iki kullanıcının oluşturan veya en son kaydeden oldukları görülmektedir.

Bu bağlamda Jandarma Binbaşı Hüseyin ÖZÇOBAN’ın Sakal ve Çarşaf Eylem Planlarının hazırlanması ile Balyoz Harekat Planı kapsamında kendisine verilen “Kamuoyu oluşturulmasına ihtiyaç olan konuları belirleme ve uygulanabilir planlar hazırlama” görevlerini yerine getirdiği anlaşılmaktadır.


05-07 MART 2003 TARİHİNDE GERÇEKLEŞEN PLAN SEMİNERİNDE SAKAL VE ÇARŞAF EYLEM PLANLARININ ELE ALINMASI :

05-07 Mart 2003 tarihlerinde 1nci ordu komutanlığında gerçekleşen plan seminerinin ilk gününde 1nci ordu harekat başkanı Süha TANYERİ’nin arzını yaptığı Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo içerisinde;

“…Güneydoğu Anadolu da terör olaylarının artması Kuzey Irak taki belirsizliğin yerini Kürt guruplarla gerginliğe bırakması Amerika Birleşik Devletlerinin harekat öncesi verdiği sözleri tutmaması ve bu konudaki isteksizliği ve Kophenang Zirvesi sonucunda Avrupa Birliği ve Türkiye ilişkilerinin kopma noktasına gelmesi üzerine hükümetin yeni ittifaklar arayışları içine girmesi irticai kesimlerin İslam Devleti kurma özlemlerini fiilen harekata geçirmiştir. Özellikle Kocaeli Adapazarı ve İstanbul da rejim aleyhinde gösteriler düzenlenmeye başlanmıştır.

22 Şubat 2002 tarihinde İzmit te bir grup İlköğretim Okulu Müdürü ve Öğretmenleri çeşitli kamu kurum ve kuruluşlarında türban ve başörtüsü yasağını pretosto etmeye yönelik kanunsuz bir yürüyüş yapmaya teşebbüs etmiştir. Başlangıçta yürüyüşün önlenmesi için alınan tedbirler tedbirleri müteakip meydana gelen olaylar giderek büyümüş emniyet güçlerinin olaylara müdahale etmede gecikmiş olması bazı bölgelerde ise müdahale etmeyerek pasif destek vermesi nedeniyle pek çok işyeri tahrip edilmiş ve iki gün içinde 25 kişi ölmüş. Yaklaşık 500 kişi yaralanmıştır.

“…İstanbul Fatih’te 28 Şubat 2002 tarihinde aşırı dinciler tarafından Atatürkçü Düşünceyi savunan dernek binaların yapılan saldırı sonucunda çıkan çatışmalarda çok sayıda bina ve işyeri tahrip edilmiş. Olayların İstanbul genelinde yayılması sonucu 30 un üstünde insan ölmüştür. Kentteki pek çok mağaza ve ev yağmalanmıştır. Can derdine düşen halk orduya ait kışla ve jandarma karakollarına sığınmıştır.



İstanbul un birçok semtinde sokak çatışmaları her gün vukuu bulmaktadır. İstanbul genelinde halk sokağa çıkamaz hale gelmiştir. İşyerleri ve birçok alışveriş merkezlerine yönelik yağmalama olaylarını artış göstermesi nedeniyle esnaf kepenk kapatmak zorunda kalmış ve birçok zaruri gıda maddesi temininde zorluklar yaşanmaya başlamıştır.”

Şeklinde ibareler yer almaktadır.



Senaryoda yer alan bu ibarelere paralel olarak;

Fatih Camiine yönelik bombalı saldırıyı öngören Çarşaf Eylem Planında bombalı saldırının ardından provokatörler tarafından yönlendirilen kalabalık bir grubun, irticai söylemler eşliğinde Fatih bölgesinde ana cadde üzerinde olayı protesto etmelerinin sağlanacağı, patlama anına ve patlama sonrası yapılacak protestoya ait görüntülerin olayın akabinde internet üzerinden yayınlanacağı belirtilmektedir.

Beyazıt Camiine yönelik bombalı saldırıyı öngören Sakal Eylem Planında bombalı saldırının ardından provokatörler tarafından yönlendirilen kalabalık bir grubun, irticai söylemler eşliğinde olayı protesto etmelerinin sağlanacağı, patlama anına ve patlama sonrası yapılacak protestoya ait görüntülerin olayın akabinde internet ve medya aracılığı ile yayınlanacağı belirtilmektedir.

Her iki eylem planı için de 28 Şubat 2003 tarihinin verildiği görülmektedir.

Senaryoda 28 Şubat 2002 tarihinde Fatih bölgesindeki aşırı dinciler olarak nitelenen grubun yaptığı belirtilen sokak eylemleri ile Fatih Camiine yönelik bombalı saldırıyı öngören Çarşaf Eylem Planının ardından yaptırılması planlanan irticai söylemlerin kullanılacağı protesto görüntülerinin benzer nitelikte olduğu,

Beyazıt camiine yönelik bombalı bir saldırı ve ardından provokatörlerin yönlendireceği irticai sloganlar eşliğinde yapılacak gösterilerin ise senaryoda İstanbul geneline yayıldığı belirtilen olaylar ile benzer nitelikte olduğu ve bu haliyle Sakal ve Çarşaf Eylem Planlarının üstü kapalı bir şekilde plan seminerinde ele alındığı,

Plan seminerinde Sakal ve Çarşaf Eylem Planlarının açıktan açığa konuşulmadığı ancak eylemler gerçekleştirildikten sonra ortaya çıkacak kaosun ve kargaşanın masaya yatırıldığı değerlendirilmiştir.

Ayrıca; 15nci Kor.K.lığının 19 Kasım 2002 tarihli mesajında kolordunun sorumluluk sahasındaki illerin jandarma birliklerinin, plan semineri kapsamında 15nci Kor.K.lığının sorumluluğuna verildiği,

16 Aralık 2002 tarihinde 1nci Ordu Komutanlığı harekat başkanlığında düzenlenen toplantıda ast birliklere, 12 ARALIK 2002 tarihli Ordu/Kor./Tug. Plan Çalışması Uygulama Esasları konulu çalışmalarına esas teşkil edecek uygulama emri ve “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryonun” elden teslim edildiği görülmektedir.

Plan seminerinde Süha TANYERİ’nin okuduğu “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli senaryoya” Şimdi 5 Mart 2003’tür diyerek başladığı, 5 Ocak 2003 tarihinde ABD’nin Irak’a harekat başlattığını, Yunanistan ile yaşanan çatışmalarda bir Türk F16 savaş uçağının Ege Denizi açıklarında düşürüldüğünü ve yine sonrasında yaşanan çatışmalarla Yunanistan ile gerginliğin hat safhaya ulaştığını, bu gelişmeler üzerine 2 Şubat 2003 tarihinden geçerli olmak üzere kısmi seferberlik ilan edildiğini, Kocaeli İstanbul ve Adapazarı’nda rejim aleyhinde gösteriler düzenlenmeye başladığını. 22 Şubat 2002 tarihinde İzmit’te ve 28 Şubat 2002’de İstanbul Fatih’te yaşananları belirttiği görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı kapsamında yapılan hazırlıkların “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo” adı altında 05-07 Mart 2003 tarihlerinde düzenlenen seminerde prova edilecek olmalarından hareketle, eylem planlarında belirtilen tarihin 28 Şubat olmasının “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryonun” bir gereği olduğu ve eylem planlarının “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo”dan yola çıkılarak hazırlanmış oldukları anlaşılmaktadır.

Her iki eylem planında da eylem tarihlerinin 28 Şubat 2003 olarak, planlara ait EK-A Hedef analizlerinde analizin yapıldığı tarihin ise Mart 2003 olarak belirtildiği, teknik özelliklerde de bu belgelerin 2003 yılı Şubat ayı içerisinde oluşturularak son kez kaydedildikleri görülmektedir.
MİLLİ MUTABAKAT HÜKÜMETİ

Balyoz Harekat Planı ve planın ekleri, bu plan kapsamında hazırlandığı değerlendirilen belgeler, Balyoz Harekat Planının denenip müzakere edildiği plan seminerine ait ses kayıtlarının çözümleri bir bütün olarak incelendiğinde, Balyoz Sıkıyönetim Komutanlığı isimli yapılanmanın nihai amacının devlet kontrolünü ele geçirmek olduğu anlaşılmıştır.

Bu anlamda İhtiyaç duyduğu ortamın oluşması ile birlikte yürütme organını askeri bir müdahale ile devirmeyi ve yerine kendi belirlediği ve adına Milli Mutabakat Hükümeti dediği yapay yürütme organını geçirmeyi planladığı,kendi hazırladığı programı bu hükümete uygulatarak, belirlediği personeli kilit görevlere atayarak, devletin bürokratik kadrolarının tamamını yeniden düzenlemek istediği görülmektedir

Milli Mutabakat Hükümeti konusunun plan seminerinde ele alınması hususuna bakıldığında, sanık Çetin DOĞAN’ın konuşmaya başladığı ve bir süre konuştuktan sonra;

“… her şeyden önce evet hükümetin ve meclisin kendisine çekidüzen verdirici ben onu söyleyeceğim şeyde Genelkurmay Başkanına, Kuvvet komutanına diyeceğim ki siz meclisi ve hükümeti uyarıcı bu gidişe dur deyici bir ültimatom verin gerekirse. Gerekirse çağırın bu işin sonu b..ktur işte sonunuz böyledir. Bu konuda gerekli tertip ve tedbirleri alın. Evvela ulusal birliğimizin evvela inandırıcı bir milli mutabakat, buraya öyle yazmışım. Milli Mutabakat Hükümeti kurulması sureti ile halkın tasvip edeceği tarafsız bağımsız daha tek. Edeceği bu kadar gaile içinde ülkeyi daha sonra bütün bu gailelerden sonra seçime götürecek bir hükümetin kurulması en önemli birinci ……(anlaşılmıyor) bu tabi, bu öngördüğümüz senaryonun içerisinde öngördüğüm bir çözüm tarzı hani bugün de gidip onu şu anda yapın diye gideceğim yok yanlışta anlamayın. bizim yaptığımız tekliflerimiz vardır. O teklifleri de şimdi sizlerle paylaşmak istemem…”

“… tabi bu hareketin inandırıcı ve güvendirici milli menfaatleri koruyucu ve kollayıcı bir hükümetin varlığı bir şeyin …(anlaşılmıyor) zaten bu sağlayabilir. Yoksa dışa yönelik bir harekatla bunu sağlamak dediğim gibi zor. Çünkü başlangıçta sağlıyor görürsün başarı şeyin düşük olursa bu sefer her şeyi mahvedersin. Bakın riskli devletin kaderini riske atmamak gerekir diye düşünüyorum. Evet şeyde tabi alınacak alarm tedbirleri ilgili konu çok önemli bunlar mutlaka falan alınması gereken bir konu olarak görüyorum. Yapılacak tedbirler askeri tedbirler içerisinde zaten sistemin içerisinde var. Demek ki evvela ana konu doğrudan doğruya iç güvenlikte pekiştirici sağlamlaştırıcı güven verici bir hükümetin olması duruma mukayyet olması Silahlı Kuvvetlerin bu hükümetle birlikte hareket etmesi ve bunun ötesinde de tehditlerde sıraya göre bir düzen konulması iç gelişmeyi 1. olarak ortaya koyması gerekir. İç cephesi düzenlemeden herhangi bir şey yapma olasılığını da zayıf olduğunu düşünüyorum evet…”

“…Şimdi Arkadaşlar sabahleyin genel olarak bu gerek Türkiye’nin içerisinde gerekse Kuzey Irak’ta ve aynı zamanda komşumuz Yunanistan ile meydana gelebilecek bir olumsuz gelişmeler karşısında tabi Silahlı Kuvvetlerin alacağı tertip ve tedbirleri müzakere etmek için sayın Kuvvet Komutanı Ordu Komutanlarını işte çağırdığı varsayılarak Ordu Komutanı ve sizlerin görüş ve düşünceleriyle bir sentez yapıp kendilerine işte ulaşmak ulaştığı zaman söylenecek konuları belirledik yani. Özetle işte güçte olmanın gereğini vurguladık ve evveli halkın birlik ve bütünlüğünün şey yapılması halka evet bugünkü zamanımızdaki savaşların topyekûn savaş olduğunu düşüncesiyle bütün Türk Ulusunu arkasından sürükleyecek bir milli mutabakat hükümeti ve bu mutabakata dayalı olarak da yapılacak askeri tedbirlerin genel çerçevesini hep birlikte tezekkür ettik ve bazı sonuçlara vardık. Dış tehdit öncelikli değil, öncelikli birinci tehdit Kuzey Irak ta yapılacak hazırlık ve tedbirlerin nerde bulunması gerektiğini ve hangi dıştan hangi desteklerin varlığı konusundaki düşüncelerimizi oluşturduk.

Tabi içerde de şimdi alacağımız tedbirler çerçevesinde evvela bünyeyi güçlendirmek için yapacağımız şeylerin ayrıntılarını şu anda görüşmeye başlayacağız. Görüşeceğimiz konu belli İstanbul İli ve ordunun geri bölgesinde özellikle Sakarya’da, Adapazarı’nda, Kocaeli’nde meydana gelen olayların boyutu efendim olayların boyutu ve bu olayların alacağımız tertip ve tedbirleri kuracağımız teşkilatlanmayı ki sıkıyönetimin ilan edildiğini varsaydık. Buna göre tedbir ve tedbirleri kuvvet ihtiyaçlarını, kuvvet zafiyeti var mı bu kuvveti nasıl kullanabiliriz? Tabi bölgede jandarma kuvvetleri de var. Jandarmanın da kuvvetleri var. Mevcut istihbaratı değerlendirerek bu konuların tezekkürünü yapacağız…”

Şeklinde beyanlarda bulunduğu görülmektedir.

Sanık Süha TANYERİ tarafından seminer esnasında kaleme alındığı anlaşılan notlarda “Milli mutabakat hükümeti kurulması önemlidir. Bu husus öngörülen senaryo dahilinde ki bir tekliftir şeklinde ifadeler yer almaktadır.

Bu bağlamda; Kolordu Komutanlarının iç tehdidin öncelikli olduğunu vurguladıkları ve bunun ardından harekat planlarını belirttikleri ayrıca şahıslara ait beyanların genel itibariyle Balyoz Harekat Planı ve bu kapsamda hazırlandığı anlaşılan Suga ve Oraj Harekat Planları ile benzerlik gösterdiği, diğer katılımcılardan bazılarının 12 Eylül askeri darbesine atıfta bulunarak fikir beyan ettikleri ve mevcut durumla karşılaştırma yaptıkları, bu ifadelerin hemen ardından Çetin DOĞAN’ın bu konuşmaların içteki bütünlüğün nasıl sağlanacağına yönelik ifade edilmiş sözler olduğunu belirttiği görülmektedir.

BALYOZ HAREKAT PLANI İLE 12 EYLÜL 1980 ASKERİ MÜDAHALESİNE AİT BAYRAK HAREKAT DİREKTİFİ ARASINDAKİ İLİŞKİ :
Balyoz Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Çetin DOĞAN ismine imzaya açılmış, ÇOK GİZLİ gizlilik dereceli, “021000 B ARA02” (02 ARALIK 2002 saat:10:00) tarihli, Balyoz Sıkıyönetim Komutanlığı/İSTANBUL ibareli, on dört adet EK’ten oluşan, beş ana başlıklı toplam on bir sayfadan ibaret ve yedi kopya halinde hazırlandığı anlaşılan Balyoz Güvenlik Harekât Planı ile 12 Eylül 1980 askeri darbesine ait, 1. Ordu ve İSTANBUL Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet ÜRUĞ imzalı, ÇOK GİZLİ gizlilik dereceli, 1980 tarihli, 1 nci Ordu ve İSTANBUL Sıkıyönetim K.lığı/İSTANBUL (SELİMİYE) ibareli, on altı EK’ten oluşan, beş ana başlıklı toplam yirmi bir sayfadan ibaret ve yirmi iki kopya halinde hazırlandığı görülen Bayrak Harekât Direktifinin, birçok benzer ve aynı yönlerinin olduğu yapılan incelemeler neticesinde ortaya çıkmıştır.

1980 askeri darbesinin ardından yasama ve yürütme organları feshedilmiş, bu iki organın yetkisi, içerisinde Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarının da yer aldığı Milli Güvenlik Konseyince kullanılmıştır.Balyoz Harekat Planı ve Bayrak Harekat Direktifine askeri yazım teknikleri açısından bakıldığında her iki belgenin de bir harekat planında yer alması gereken DURUM, VAZİFE, İCRA, İDARE VE LOJİSTİK, (EMİR) KOMUTA VE MUHABERE başlıklarına uygun olarak hazırlandıkları görülmektedir.

Plan semineri ses kayıtları incelendiğinde katılımcıların seminerin bazı bölümlerinde 1980 askeri darbesinden bahsettikleri görülmüştür.

(517) ile numaralandırılan dokümanda “Süha TANYERİ Kur.Kd.Alb. 1nci Ordu Hrk. Bşk,” başlıklı, içerisinde 1 den 10 a kadar maddelenmiş el yazması askeri bilgi içerikli yazıların bulunduğu belgede;



1.Yeni kadro uygulamaları

2.Bayrak harekat direktifi

3.Üst makamlara arzedilen yazılar ve ilgili makamlara verilen düzeltici emirler

4.1nci Ordu ve İst. sıkıyönetim Devamlı Talimatı

5.Sıkıyönetim bilgi dosyası

6.Sıkıyönetim karargah brifingi

7.Sıkıyönetim bildirileri

8. Uygulamalarındaki aksaklıklar ve alınacak önlemler

9.Aşırı solcu ve komünist terörist örgütler arasındaki birlik çalışmaları

10.Komutanlık bildiri ve prensip kararları” ibarelerinin yer aldığı görülmüştür.

Bahse konu dokümanda yer alan on maddelik notun 12 Eylül 1980 askeri darbesinin uygulamalarının yer aldığı dokümanların ana başlıkları olduğu anlaşılmıştır.

Yine seminer ses kayıtlarının yapılan incelemesinde de 1980 ve 1971 askeri darbelerinde örneklere rastlanılmaktadır. Ayrıca incelenen dokümanlar arasında 1980 askeri müdahalesi ile ilgili bilgilerden çıkarıldığı anlaşılan notların da bulunduğu ortadadır. Bu bağlamda benzerlikler ve aynı ibareler, seminerde dile getirilen hususlar, bir darbeye ait belgelerden çıkarılmış notların bir arada yer alması, harekat planının hazırlanması sürecindeki kaynakları ortaya koymakta ve yöntem olarak 1971 ve 1980 askeri darbelerinden, ilham alındığını göstermektedir.


GÖLCÜK DONANMA KOMUTANLIĞI’NDA YAPILAN ARAMA ve

ELDE EDİLEN DELİLLER

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen ve kamuoyunda Fuhuş-Casusluk soruşturması olarak bilinen 2010/1003 sayılı soruşturma kapsamında, 06.12.2010 günü Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde yapılan aramada, zemine gizlenmiş vaziyette çok sayıda dijital delil ve doküman elde edilmiştir. Bu deliller incelendiğinde kamuoyunda Ergenekon terör örgütü soruşturması, Amirallere Suikast soruşturması ve Balyoz Darbe Planı soruşturması olarak bilinen soruşturmalar ile ilgili delillerin de yer aldığı görülmüştür



Dava ile ilgili olarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğüne 06.12.2010 günü saat 11:03‘te ulaşan 17744 sayılı elektronik posta ihbarında;

Sizlere Donanma Komutanlığı İstihbarat Başkanlığı’nda yer alan illegal bir grup ve bu grup üyelerinin yaptığı yasa dışı çalışmalar hakkında bilgi vermek istiyorum. Donanma içerisinde bulunan ve illegal grup medyaya da yansıyan Fuhuş Çetesi ile ortak hareket etmek ve elde ettikleri askeri gizli içerikli belgeleri ve gizli çekim görüntüler vs.leri yurt dışına yabancı istihbarat elemanlarına pazarlamaktadırlar. Bu illegal yapının merkezinde uzun zamandan beri karargahta çalışan ve Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğünde görev yapan Dz. İstihbarat Bnb. Kemalettin YAKAR bulunmaktadır. Kemalettin YAKAR’ın merkezinde olduğu illegal grup içerisinde Erdinç YILDIZ, Fahri Yavuz URAS, Celal Kerem EREN ve Serhat SÖZBİR de yer almaktadır. Kemalettin YAKAR askeri belgeleri yabancı istihbarat servislerine pazarlanmasını da bu şahıslarlabirlikte yapmaktadır. Kemalettin YAKAR ve ekibi Deniz Kuvvetleri Komutanlığı içerisinde gerçekleşen pek çok illegal faaliyet hakkında bilgi sahibidir ve bu pek çok suç teşkil eden askeri belgenin hazırlanmasında pay sahibidir. Daha önceleri güvenli olduğu için Donanma içerisinde özel dolaplarda saklanan bu grubun hazırladığı veya temin ettiği pek çok materyal (harddisk, kaset, gizli çekim ses ve video kayıt cihazları, yayınlar ve başka dokümanlar) son zamanlarda sivil yargı makamlarının karargahlarda yaptığı arama faaliyetleri sonucu özel olarak hazırlanmış yerlere saklanmıştır. Kemalettin YAKAR ve birlikte hareket ettiği ekip bu materyalleri Donanma Komutanlığında bulunan İstihbarat Şube Müdürlüğünün zemin kaplamaları altında ve duvarlarına yaptığı özel bölmelerde illegal bir şekilde saklanmaktadır. Bu malzemelerin bu şekilde gizlenmelerinin nedeni, illegal şekilde tutulmaları, arşiv yönergelerine aykırı şekilde imha edilmeden saklanmaları ve içerik olarak suç teşkil etmeleridir. Donanma Karargahının sivil ortamdaki mahallere kıyasla daha emniyetli olmasından dolayı halen donanma içerisinde saklanmaktadır. Bahse konu belgeler arasında 28 Şubat sürecinde yapılan çalışmalarda dahil olmak üzere çok sayıda fişleme, gizli çekim görüntü ve ses kaydı ile Batı Çalışma grubunca hazırlanmış çok sayıda illegal dokümanlar ve yabancı istihbarat elemanlarına pazarlanmak üzere temin edilmiş askeri gizli belgelerin yer aldığı duymuş bulunmaktayım. İstihbarat Şube Müdürlüğünün zemininde ve duvarlarında bulunan gizli bölmelerin bulunması halinde bahsettiğim materyallere ulaşacağınızı düşünüyorum. Ancak bu ekip bahsettiğim bu materyalleri yakın zamanda imha etmeyi düşünmektedir. Bundan dolayı verdiğim bilgilerin acil olarak sivil savcılığa iletilmesini istiyorum.”şeklinde bilgiler yer alması üzerine İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen 2010/1003 sayılı soruşturma çerçevesinde, İstanbul 13.Ağır Ceza Mahkemesinin ilgili arama, el koyma, inceleme kararına istinaden Gölcük Donanma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü İstihbarat Kısım Amirliğine ait odada Cumhuriyet Savcılarının katılımı ile askeri makamlarca yapılan aramada, İstihbarat Şube Müdürlüğü İstihbarat Kısım Amirliği’nin döşemeleri altında, tüm kısım amirliğinin zemini kaplayacak şekilde gizli bir bölme olduğu tespit edilmiştir. Yer karolarının vakumlu alet yardımıyla kaldırılması sonucu zeminin altında içerisinde çeşitli materyaller bulunan on adet poşet bulunmuştur. Poşetler içerisinde çok sayıda dini ve siyasi içerikli kitap/dergi, askeri dokümanlar, gizli kamera düzenekleri, ses kayıt cihazları, video, teyp ve mikro kasetler, çok sayıda CD/DVD, seçmen listeleri, fişleme niteliğinde dokümanlar ve 5 adet hard disk bulunmuştur. Elde edilen malzemelerin yapılan inceleme ve değerlendirmesinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen Balyoz Güvenlik Harekat Planı Soruşturması, İrticayla Mücadele Eylem Planı Soruşturması, Kafes Eylem Planı Soruşturması, Amirallere Suikast Soruşturması, Fuhuş ve Casusluk Soruşturması ve herhangi bir soruşturmaya konu olmamakla birlikte suç unsuru olabilecek bilgi ve belgelerin olduğu görülmüştür.

2010/185 sayılı soruşturma kapsamında elde edilen delillerin bir kısmının Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada elde edilen deliller içerisinde de yer aldığı görülmüştür. Bunun yanı sıra Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada elde edilen bazı delillerin 2010/185 sayılı soruşturmada elde edilenlerden farklı oldukları anlaşılmıştır.

Donanma Komutanlığı’nda yapılan aramada elde edilen 6 nolu torbadan çıkan ve 1 ile numaralandırılan TDK marka CD içeriği incelendiğinde, 2010/185 sayılı soruşturma kapsamında elde edilen 19 adet CD’den bazılarının bir kısım içeriklerinin 1 nolu TDK marka CD içerisinde de yer aldığı görülmüştür.

Balyoz Güvenlik Harekat Planı, bu plana bağlı olarak hazırlandıkları anlaşılan Oraj, Suga, Çarşaf ve Sakal Eylem Planları, plan kapsamında yapılan istihbari nitelikli tüm çalışmalar vb. tüm bilgiler 2010/185 sayılı soruşturmada elde edilen 11 nolu CD’deki 2002-2003 ve ÇALIŞMALAR_A isimli dosyalarda yer almaktadır. 11 Nolu CD’de yer alan “2002-2003” ve “ÇALIŞMALAR_A” isimli bu dosyaların, TDK marka 1 nolu CD içerisindeki KOR.LARDAN VE DİĞER KUVVETLERDEN GELENLER isimli dosya içerisinde yer aldığı görülmüştür.

11 nolu CD’de yer alan 2002-2003 isimli dosya ilk açıldığında 1.Ordu ve bağlı birlikleri ile Hava, Deniz, Jandarma unsurlarının çalışmaları ve seminere ilişkin belgelerin yer aldığı dosyalar bir arada görülmektedir. TDK marka 1 Nolu CD’de ise 2002-2003 isimli dosya ilk açıldığında bağlı birliklerin çalışmalarının ayrı, Jandarma, Hava ve Deniz unsurlarının çalışmalarının ise ayrı bir dosyada, geldiği yerleri gösterir şekilde tasnif edildikleri görülmüştür.

2010/185 sayılı soruşturma kapsamında elde edilen 19 adet CD’nin tamamına yakınında 05-07 Mart 2003 tarihinde gerçekleşen plan seminerine ait belgeler de yer almaktadır. 05-07 Mart 2003 tarihlerinde gerçekleşen plan seminerine ait olup 2010/185 sayılı soruşturmada elde edilen (1-3-4-11 ve 15) nolu CD’lerde yer alan birçok belgenin, bulundukları dosya konumları ile birlikte 6 Nolu Torbadan çıkan 1 nolu TDK marka CD içerisinde de yer aldığı görülmüştür.

2010/185 sayılı soruşturma kapsamında elde edilen 4 nolu CD ile 6 nolu torbadan çıkan 1 nolu TDK marka CD’de yer alan “SÜHA ALB_2003” isimli dosya içerikleri karşılaştırıldığında, 1 Nolu CD’de yer alan “SN. KOM ARZ NOTLAR.doc” isimli belge haricinde dosya içeriğinin aynı olduğu görülmüştür.

A- BALYOZ GÜVENLİK HAREKAT PLANI GENELİNİ İLGİLENDİREN YENİ DELİLLER

I- "SN. KOM ARZ NOTLAR.doc" isimli belge

2010/185 sayılı soruşturmada elde edilen 4 nolu CD içerisinde yer alan SÜHA ALB_2003 isimli dosyanın, 2010/1003 sayılı soruşturmada elde edilen 6 nolu torbadaki 1 nolu TDK marka CD içerisinde de bulunduğu anlaşılmıştır. Farklı iki soruşturmaya ait farklı iki CD’de yer alan aynı isimli bu dosya içerikleri karşılaştırıldığında, SN. KOM ARZ NOTLAR.doc isimli belge hariç tüm içeriğin aynı olduğu görülmüştür."SN. KOM ARZ NOTLAR.doc" isimli belge içeriğinin;



"SN. KOM. ARZ,

BİLİNMESİ GEREKEN PRENSİBİNE GÖRE HAREKET ESAS ALINDI

12 EY. BELG. VE S.YNT. MEVZUATI TEK. ETTİRİLDİ,

EMASYA KAPSAMINDA ÇALIŞILDI

SENARYO TAMAMLANDI

PLAN VE TİM LİSTELERİNİN OLUŞTURULMASINDA YETKİLİ GÜVENİLİR PERS.SEÇİMİ YAPILDI

MÜZ.LİST, ATILACAK, ALINACAK VE ATANACAKLAR LİST. TAMAMLANDI

HASSAS LİSTLER - / +

TEKALİF-İ MİLLİYE ÇALIŞMASI

SOK. HAREKETLERİ, F. ÇARŞAMBA, TARİKAT VE CEMAATLER. YÖN.; ALB. HELVACIOĞLU, KORUCULAR VE TİMLER

AZINLIKLAR

SEF. TET.K. BLG. İLE GÖRÜŞÜLDÜ

SOK. EYLEMLERİNDE SVL. GİYİMLİ MUV. PERS. İSTİHDAMI

MÜZAHİR GAZETECİ VE YAZ.

AFİŞLER T.

HRK. VE E. PLANLARI

BALYOZ +

SUGA +

SAKAL +

ORAJ +

ÇARŞAF +

KATILAN KOMUTANLARIMIZIN KONAKLAMA VE İSTİRAHLERİ T” şeklinde olduğu,

Belge içerisinde yer alan bilgilerin Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında mevcut çalışmalar ile ilgili özet bilgileri içerir notlardan ibaret olduğu ve komutana arz edilmek üzere hazırlandığını gösterir şekilde “SN. KOM. ARZ” ibareleri ile başladığı, Suha TANYERI isimli kullanıcı tarafından 03.03.2003 10:23 tarihinde oluşturulan belgenin, aynı kullanıcı tarafından 03.03.2003 16:42 tarihinde son kez kaydedildiği görülmüştür.



a-Bilinmesi Gereken Prensibine Göre Harekat Esas Alındı

Orgeneral Çetin Doğan adına imzaya açılmış 02 Aralık 2002 tarihli Balyoz Güvenlik Harekât Planında Muhabere başlığı altında; “Görüşmelerde sabit ve cep telefonları kullanılması mecburiyetinde kalındığı takdirde “Bilinmesi gereken prensibine” riayet edilecek ve Kod Tablosu kullanılacaktır.” şeklinde,

Orgeneral Özden Örnek adına imzaya açılmış 03 Şubat 2003 tarihli Suga Harekât Planında; “Rutin faaliyetler dışında sivil hatlardan SUGA’ya yönelik özel konular konuşulmayacak, Askeri hatlardan yapılan görüşmelerde gizlilik prensibine riayet edilecektir.” şeklinde,

Orgeneral H.İbrahim Fırtına adına imzaya açılmış 09 Şubat 2003 tarihli Oraj Hava Harekât Planında koordinasyon başlığı altında; “Özel görevli personel harekata ve görevlerine ilişkin hiçbir surette amirleri dahil olmak üzere hiç kimse ile konuşmayacak, harekat zamanına kadar tam bir gizlilik içerisinde bilmesi gereken prensibini uygulayacaktır.” şeklinde ibareler yer almaktadır.

2010/185 sayılı soruşturma kapsamında elde edilen deliller arasında yer alan 05-07 Mart 2003 tarihli plan seminerine ait dijital ve imzalı yazışmalar incelendiğinde de seminer kapsamında bilmesi gereken prensibine uygun davranılması yönünde talimatların bulunduğu görülmüştür.

2010/1003 sayılı soruşturma kapsamında elde edilen 5 nolu hard disk’teki D\İKK\GENKURBSKTAKDİMİ\rk\Gelenler isimli klasörde ve yine bu klasördeki “Birleştir” isimli klasörde yer alan “HHA_Direktife Yapılan İşlem” isimli word belgesi içerisinde; “Hava Harp Akademisi Komutanlığı tarafından Hv.Mu.Kur.Alb. Y.Ziya TOKER (1980-031) koordinatörlüğünde bir Harekat Planlama Grubu oluşturulmuş olup “ORAJ HAVA HAREKAT PLANI” hazırlık çalışmalarına başlanmıştır… İlgi direktifte emredildiği üzere, konunun gizliliği ve bilmesi gereken prensibi sebebi ile tebligat EK-A’da isimleri bulunan Birinci ve İkinci Kademe personele KİŞİYE ÖZEL olarak yapılmıştır.“ şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmüştür.

Yine Donanma Komutanlığından yapılan aramada 5 nolu hard disk içerisinde ele geçen 19 Mart 2003 tarihli Hpava Kuvvetleri Komutanlığı İstihbarat Başkanı Ziya GÜLER ismine açılmış istihbari bilgi toplanması konulu, Hava Radar Mevzi Komutanlığı Körfez/İzmit'e yazıldığı anlaşılan yazıda "bilgi toplanması amacıyla; personel bilmesi gereken prensibi doğrultusunda bilgilendirilecek..." şeklinde ifade edildiği görülmüştür.

b-12 EY. Belg. ve S.Ynt. Mevzuatı Tek. Ettirildi

2010/185 sayılı soruşturma kapsamında elde edilen dokümanlar arasında 12 Eylül 1980 askeri darbesi ile ilgili belgeler de yer almaktadır. Bu belgeler arasında yer alan, 1 nci Ordu ve İSTANBUL Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Necdet Üruğ tarafından imzalanmış, Çok Gizli gizlilik dereceli, 1980 tarihli, 1 nci Ordu ve İstanbul Sıkıyönetim K.lığı/İstanbul (Selimiye) ibareli Bayrak Harekât Direktifi ile Balyoz Sıkıyönetim Komutanı Orgeneral Çetin Doğan ismine imzaya açılmış, Çok Gizli gizlilik dereceli, 02 Aralık 2002 tarihli, Balyoz Sıkıyönetim Komutanlığı/İstanbul ibareli Balyoz Güvenlik Harekat Planı arasında birçok benzer hususun olduğu anlaşılmıştır.

Yine 2010/185 soruşturma dosyasında mevcut (517) ile numaralandırılan Süha TANYERİ Kur.Kd.Alb. 1nci Ordu Hrk. Bşk antetli dokümanda,

"1.Yeni kadro uygulamaları

2.Bayrak harekat direktifi

3.Üst makamlara arzedilen yazılar ve ilgili makamlara verilen düzeltici emirler

4.1nci Ordu ve İst. sıkıyönetim Devamlı Talimatı

5.Sıkıyönetim bilgi dosyası

6.Sıkıyönetim karargah brifingi

7.Sıkıyönetim bildirileri

8.“ “ uygulamalarındaki aksaklıklar ve alınacak önlemler

9.Aşırı solcu ve komünist terörist örgütler arasındaki birlik çalışmaları

10.Komutanlık bildiri ve prensip kararları notların olduğu" şeklinde askeri nitelikli notların olduğu görülmüş, bu notların 12 Eylül askeri darbesine ait ana dokümanların başlıklarını ifade ettiği anlaşılmıştır.

05-07 Mart 2003 tarihinde 1.Ordu Komutanlığında gerçekleşen plan seminerinde başta Çetin Doğan olmak üzere bazı katılımcıların konuşmaları esnasında 12 Eylül askeri darbesinde yaşananları referans göstererek açıklama yaptıkları görülmüştür.

Bu bağlamda plan semineri öncesinde 12 Eylül belgelerinin incelendiği ve üzerinde çalışıldığı ve bu haliyle de Çetin Doğan’a bilgi verildiği anlaşılmaktadır.

c-Emasya Kapsamında Çalışıldı

2010/185 sayılı soruşturma kapsamında elde edilen 1327 ile numaralandırılan “T.C Kara Kuvvetleri Komutanlığı 1nci Ordu Komutanlığı Selimiye İstanbul” başlıklı, Ordu / Kor./ Tug Plan Çalışması Uygulama Esasları konulu, 1700-253-02/Pl.Ş.(625)(1983) HRK. Nolu, 12 Aralık 2002 tarihli, Gizli ve Kişiye Özel ibareli, Kurmay Başkanı Tümgeneral Nejat Bek imzalı belgede, “Ordu K.Iığınca; plan çalışmasına esas olmak üzere Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryonun hazırlanacağı, Plan çalışması icra edecek Kolordu ve Tugay K.lıklarınca çalışmanın birinci günü mevcut harekat planları ve Geri Bölge Emniyeti (EMASYA / Sıkıyönetim) Planlarının inceleneceğinin” belirtildiği görülmüştür.

2010/185 sayılı soruşturma kapsamında elde edilen 7 nolu CD içerisindeki 1 NCİ OR.SIKIYÖNETİM PLANI_03 isimli klasörde yer alan “EMASYA MESAJ” isimli, 1nci Ordu Komutanlığı’ndan, bağlı ast birliklere gönderilmek üzere hazırlandığı anlaşılan Ocak 2003 tarihli mesaj emrinde, “Emir gereği EMASYA eğitimlerinin bütün birlikler tarafından yapılması yerine, sadece bu kapsamda görevli birliklerce etkin olarak yapılmasını sağlamak maksadıyla bir çalışma başlatıldığının bildirildiği, Gnkur.Bşk.lığınca doğrudan 1 nci Ordu K.lığı bölgesindeki Kor. K.lıklarına EMASYA görevi verildiğinden, EMASYA Bölge K.lıkları emir komuta bağlantılarının tekrar inceleneceği, farklılık arzeden hususların bildirileceği, EMASYA eğitimi uygulama esaslarını yeniden belirlemek ve birlik eğitim yönergesine ilave edilmesini sağlamak maksadıyla EMASYA eğitimlerinin uygulama esasları hakkında ilave görüş ve önerilerin 05 Şubat 2003 tarihine kadar Ordu Komutanlığına bildirileceği” belirtilmiştir.

Dosyada mevcut 11 nolu CD içerisindeki 2002-2003\ORDU PLAN SEMİNERİ 2003\EMASYA KOORDİNASYON TALİMATI DEĞİŞİKLİĞİ sıralı dosyalarında yer alan ÜST YAZI(EMASYA KOORDİNASYON TALİMATI EDĞİŞİKLİĞİ isimli, Ocak 2003 tarihli, EMASYA Koordinasyon Talimatı Değişikliği konulu, Kurmay Başkanı Tümgeneral Nejat BEK adına imza açılmış yazı içeriğinde; EMASYA Koordinasyon Talimatının güncelleştirilerek değişiklikler yapıldığı, EMASYA görevleri için teşkil edilecek birliklerin EK-A’da, EMASYA Bölge K.lıkları Emir Komuta Bağlantılarının EK-B’de, EMASYA Bölge K.lıklarının Takviyesinin EK-C’de, EMASYA Birliklerinin Teşkilatı ve Personel Durumunun EK-D’de sunulduğu belirtilmiştir.

Dosyada mevcut 19 nolu CD içerisindeki Plan _al__mas_ 06 _ubat 2003 \ 1 nci Zh Tug K.l___/ EmasyaKolordu isimli sıralı dosyalarda yer alan, “Emasyakolordu05022003”, “Emasyakolordu 060900”, “Emasyakolorduson05022003” isimli powerpoint sunularında EMASYA birliklerinin teşkilatlandırılarak, toplumsal olaylara müdahale ve kalabalıkları dağıtmaya hazır olacağı ile ilgili hususların yer aldığı ve belgelerin tamamının seminere yakın zamanlarda oluşturulup son kez kaydedildikleri görülmüştür. Yine aynı dosya içerisinde asker ve emniyet unsurlarının toplumsal olaylara müdahale ettiği 5 adet video görüntüsünün de olduğu görülmüştür.

Bu haliyle Emasya kapsamında gereken çalışmaların plan seminerinden önce yapıldığı ve seminer öncesinde Çetin Doğan’ın bilgilendirildiği kanaatine varılmıştır.

05-07 Mart 2003 tarihinde gerçekleşen plan seminerinde de Emasya konusu üzerinde sıkça durulduğu gözlemlenmiştir.


Yüklə 4,82 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   ...   83




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin