Esas no: 2010/283 29. 03. 2012 esas hakkinda mütalaa

212-) sanık BERNA DÖNMEZ

Sanığın suç tarihinde Harp Akademisinde Öğretim Görevlisi olarak görevli olduğu,

Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-4 isimli belge incelendiğinde, sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında Yıldız Teknik Üniversitesinin kontrol altına alınmasında görevlendirilmek üzere belirlendiği anlaşılmıştır.

Sanığın sıkıyönetim ilanı ile birlikte Yıldız Teknik Üniversitesi yönetimine el konulacağını ve Sıkıyönetim K.lığının yapacağı atama ile Üniversite Yönetim Kadrosunun değiştirileceğini, bu süre zarfında Yıldız Teknik Üniversitesinin kontrol altında tutulacağını belirtir EK K LAHİKA-10 CETV-I isimli belgeyi hazırladığı anlaşılmıştır.

Sanığın plan kapsamında İstanbul Teknik Üniversitesinin kontrol altına alınması ile görevlendirildiği ve bu görevlendirmeye uygun olarak, adı geçen üniversitenin yönetimine el konulması ve sonrasında yeni yönetim kadrosunun belirlenmesine ilişkin bilgileri içerir belgeyi hazırladığı anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki savunmasında özetle ;”Balyoz darbe planı konusunu ilk kez basından öğrendim. Daha önce hiç duymadım, hiçbir bilgim yoktu. Bununla ilgili haberler basında çıktığında bazı arkadaşlarım benim de ismimin geçtiğini söylediler. İlk önce inanamadım ama yaptığımız araştırmada hiç bilgim ve ilgim olmadığı halde ismimin geçtiğini öğrendim. Sözde belgelere ilişkin bu araştırmayı dahi başkalarının yardımı ile yapabildim.Hiç ilişkim olmayan bir eylem ve konuda atılı suçtan beraatimi arz ve talep ederim."şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Berna Dönmez üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

213-) sanık CENK HATUNOĞLU

Sanığın suç tarihinde Hava Harp Akademisinde Öğrenci olduğu,

Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-4 isimli belge incelendiğinde, sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında Azınlıklar ve Patrikhanenin kontrolüyle uluslar arası giriş ve çıkış yapanların takip edilmesi hususlarında görevlendirilmek üzere belirlendiği anlaşılmıştır.

Sanığın, sıkıyönetim ilanı ile birlikte Azınlık ve Patrikhanelerden sorumlu personelin Sıkıyönetim K.lığı Harekat Merkezine katılış yapacağı, buradan verilecek görevleri yerine getireceğini bildirir dosyada mevcut EK K Lahika-7 CETV-B isimli belgeyi hazırladığı anlaşılmıştır.

Sanığın azınlıklar ve patrikhanenin kontrolü, uluslar arası giriş çıkış yapanların takip edilmesi hususlarında görevlendirildiği, bu görevlendirmeye uygun olarak belge tanzim ettiği anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle;”Hakkımda İddianamede yer alan sadece varsayım ve manipülatif amaçlı üretilmiş dijital veriye dayanılarak yapılan suçlamayı kabul etmiyorum. Hava Harp Akademisinde 1. sınıf öğrencisi olduğum 2003 yılında bu dijital veriyi hazırlamadım. Böyle bir veri hazırlanması konusunda kimseden direktif almadım. 1. Ordu Komutanlığında icra edildiği söylenen seminere katılmadım. Kaynağı ve gerçekliği belli olmayan bir dijital veri ile benim ilişkilendirilmem mümkün değildir.Suçsuz olduğumu tekrarlar ve bugüne kadarki tutukluluk halim dikkate alınarak tahliyeme ve nihayetinde beraatıma karar verilmesini talep ederim.”şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Cenk Hatunoğlu üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

214-) sanık YUSUF VOLKAN YÜCEL

Sanığın suç tarihinde Hava Harp Akademisinde Öğrenci olduğu,

Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-4 isimli belge incelendiğinde, sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında stratejik ve ekonomik tesislerden Tüpraş’ın emniyetini sağlanmasında görevlendirilmek üzere belirlendiği anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut EK K LAHİKA-2 isimli belge incelendiğinde, belgenin stratejik ve ekonomik tesislere irticai grupların havadan saldırı düzenleme ihtimallerine karşılık alınacak tedbirleri içerdiği, içeriğinde özetle; “İrticai faaliyetlerin Türkiye Cumhuriyetini tehdit ettiği, 28 Şubat süreci neticesinde elde edilen kazanımların, 2002 genel seçimleri ile beraber tehdit edildiği ve irticai grupların etkinliklerini artırdıkları, bu kapsamda ortaya çıkarılacak kriz ve belirsizlik ortamı neticesinde sıkıyönetim ilan edileceği ve ülke yönetiminin kontrol altında tutularak tehdidin büyümesinin önleneceği, sıkıyönetim ilanı ile birlikte irticai grupların stratejik ve ekonomik tesislere havadan saldırılar düzenleyebileceği, bu sebeple havadan taarruzları engellemek maksadıyla, sıkıyönetim ilan edilmesinden harekatın başarıya ulaşmasına kadar geçecek süre içerisinde, öncelikli olarak 1 nci Ordu K.lığı sorumluluk bölgesinde takiben Türkiye genelinde tehdidin tespit ve teşhis edileceği, önleyeceği ve gerektiğinde de tahrip edileceği, havadan yapılacak her türlü saldırının önlenmesi maksadıyla Atatürk ve Sabiha Gökçen Hava Limanı işletmelerine el konularak, irtibat personeli görevlendirileceği, Hazerfan Havaalanına el konularak tüm uçuşlara kapatılacağı ve girişlere izin verilmeyeceği, 162 nci Filo K.lığının ½’sinin Çorlu meydanına intikal edeceği, stratejik ve ekonomik tesislerin hava savunması için ilave nokta hava savunma sistemlerinin emirle intikal ettirileceği, Çorlu meydanında ikişer adet hava savunma uçağının BHHM'nin emrinde yerde hazır bekletileceği, İstanbul ve civarı hava sahası içerisinde oluşabilecek bir saldırıda öncelikli olarak hava savunma füze sistemleri ile müdahale edileceği, bilahare hava savunma uçaklarının kullanılacağı, zorunlu haller dışında Türk Hava Sahasının uluslar arası hava trafiğine kapatılacağı, tüm sivil ve askeri uçakları düşürme yetkisinin BHSKYM’da olduğu, uluslar arası trafiklerde düşürme yetkisinin ise Sıkıyönetim K.lığında olup, en seri vasıta ile durumun Harp Akademileri K.lığına bildirileceği ve emir bekleneceği, Atatürk, Sabiha Gökçen ve Hazerfan Havalimanlarında görevli irtibat personelinin her türlü ulaşım ve iaşe ihtiyaçlarının Hava Harp Okulu K.lığı tarafından, diğer görevli irtibat personelinin ise 15 nci Füze Üs K.lığı tarafından karşılanacağı, tüm raporlaşmalarda kriptolu cihazlar kullanılacağı şeklinde hususları içeren 11 Şubat 2003 tarihli Hava Savunma Planının sanık Yusuf Volkan Yücel tarafından Oraj Hava Harekat Planına ek olarak hazırlandığı anlaşılmıştır.

Bu yönde 5-7 Mart 2003 tarihli plan seminerinde Albay Emin Küçükkılıç'ın “..... Kamu görevlerinin devralınması için önceden belirlenmiş olan personel görevlendirilmeleri icra edilecektir. Bu maksatla atanacak asker ve sivil şahıs listesi sıkıyönetim komutan yardımcılıklarınca güncellenmiş ve önceden sıkıyönetim komutanlığına gönderilmiş olacaktır. Askeri personel bütün kilit görevleri alacaktır. Bu personel harp akademileri, sınıf okulları ve diğer askeri birliklerdeki belirlenmiş general ve subaylardan, yetmediği takdirde emekli general ve subaylardan tefrik edilecektir....” şeklinde beyanlarının bulunduğu.

Sanığın Oraj Hava Harekat Planı kapsamında genel Hava Savunma Planını hazırladığı ve aynı zamanda Tüpraş tesislerinin emniyetinin sağlanmasında da görevli olduğu anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle ;“Ben 1. Orduda yapıldığı söylenen ve ilk defa basından duyduğum plan seminerine katılmadım. Katılmam da söz konusu olamaz.Hükümetin devrilmesini hedef alan ve bir kısım isimler verilen planlar dahilinde çalışmam söz konusu değildir. Böyle bir düşünce ve inanç yapısında değilim. Adalete güvenim tamdır, suçsuzum beraatimi arz ve talep ediyorum.“şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Yusuf Volkan Yücel üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.”

215-) sanık ERDEN ÜLGEN

Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-4 isimli belge incelendiğinde, sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında stratejik ve ekonomik tesislerden Tüpraş’ın emniyetini sağlanmasında görevlendirilmek üzere belirlendiği anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut EK K LAHİKA-2 isimli belge incelendiğinde, belgenin stratejik ve ekonomik tesislere irticai grupların havadan saldırı düzenleme ihtimallerine karşılık alınacak tedbirleri içerdiği, içeriğinde özetle; “İrticai faaliyetlerin Türkiye Cumhuriyetini tehdit ettiği, 28 Şubat süreci neticesinde elde edilen kazanımların, 2002 genel seçimleri ile beraber tehdit edildiği ve irticai grupların etkinliklerini artırdıkları, bu kapsamda ortaya çıkarılacak kriz ve belirsizlik ortamı neticesinde sıkıyönetim ilan edileceği ve ülke yönetiminin kontrol altında tutularak tehdidin büyümesinin önleneceği, sıkıyönetim ilanı ile birlikte irticai grupların stratejik ve ekonomik tesislere havadan saldırılar düzenleyebileceği, bu sebeple havadan taarruzları engellemek maksadıyla, sıkıyönetim ilan edilmesinden harekatın başarıya ulaşmasına kadar geçecek süre içerisinde, öncelikli olarak 1 nci Ordu K.lığı sorumluluk bölgesinde takiben Türkiye genelinde tehdidin tespit ve teşhis edileceği, önleyeceği ve gerektiğinde de tahrip edileceği, havadan gelecek tehlikelere karşı koyabilecek unsurların; 1 nci Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi (BHHM), 15 nci Füze Üs Komutanlığı ve 162 nci Filo K.lığı olduğu, 15 nci Füze Üs Komutanlığının; sorumluluk sahasındaki tüm birliklerin harbe hazırlık seviyelerini en üst düzeyde olmasını sağlayacağı, BHHM ile koordineli olarak tehdit teşkil eden trafiklerin düşürülmesini sağlayacağı anlaşılmıştır.

Sanığın Oraj Hava Harekat Planına yönelik 15. Füze Üst Komutanlığına ait bilgilerin hazırlanıp ekteki diskette gönderildiğini belirtir dosyada mevcut Kapak isimli belgeyi hazırlayarak Hava Harp Akademisi Komutanlığı’na gönderdiği anlaşılmıştır.

Sanığın plan kapsamında sıkıyönetim ilanı halinde Tüpraş’ın emniyeti ile ilgili görevlendirildiği ve bu kapsamda 15nci Füze Üs komutanlığı ile ilgili hazırladığı belgeyi Hava Harp Akademisi Komutanlığına gönderdiği anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki savunmasında özetle;“Halihazırda burada bulunma sebebimi bile doğru dürüst anlayamadığım bir dava dosyası ve adımın bir şekilde bu davaya ait olduğu ısrarla iddia edilen asla görmediğim, dokunmadığım imzasız belge, bilgilerde geçmesi dolayısı ile ilk ifademde de belirttiğim gibi asla kabul edemeyeceğim bir suçun sanığı olarak karşınızdayım.Darbelerin en çok Türk Halkına ve Silahlı Kuvvetlerine zarar verdiğinin bilinci ile demokrasiye güvenen, Anayasa ve yasalara da saygılı birisi olarak bir kez daha şahsıma ait suçlamaları reddediyorum.”şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Erden Ülgen üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

216-) sanık SÜLEYMAN NAMIK KURŞUNCU

Sanığın suç tarihinde Hava Harp Akademisinde Öğrenci olduğu,

Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-4 isimli belge incelendiğinde, Oraj Hava Harekat planı kapsamında gözaltı, toplama ve tutuklamalarda kullanılmak istenildiği anlaşılan Fenerbahçe stadyumunda görevlendirilmek üzere belirlenenlerden birisinin de sanık Namık Kurşuncu olduğu anlaşılmıştır.

Sıkıyönetim ilanı ile birlikte Fenerbahçe Stadyumunun öncelikli olarak toplama merkezi daha sonra açık hapishane olarak kullanılacağı, diğer kuvvetlere ait görevli personel ile birlikte Fenerbahçe Stadyumunun emniyetinin alınacağı, havadan uçak ve helikopterle kontrolün sağlanacağı, bu konuda haberleşme ve işaretleşmelere ait hususların gözden geçirileceğini belirtir belgeyi hazırladığı anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut 05-07 Mart 2003 tarihli plan seminerine ait ses kayıtları incelendiğinde bazı sanıkların Fenerbahçe stadyumunun gözaltı ve tutuklamalar için toplama merkezi ve cezaevi olarak kullanılması hususunu dile getirdikleri tespit olunmuştur.

Bu yönde 5-7 Mart 2003 tarihli plan seminerinde Albay Bekir Memiş'in: “......Komutanım birlikler intikalle Ümraniye bölgesinde NETAŞ Tesislerinde; Üsküdar Bölgesinde Burhan Felek Spor Tesislerinde; Kadıköy bölgesinde GATA’da; ileri toplama bölgeleri tesis edecek ihtiyat ise Selimiye Kışlası arazisinde konuşlanacaktır. 35. Yansı. İrticai, yıkıcı ve bölücü unsurların bölgeler arası hareketlerine engel olmak faaliyetlerini önceden tespit etmek ve süratle tedbir almak maksadıyla polis ve askerden oluşan timlerle kontrol noktaları tesis edilecek ve devriye hizmeti icra edilecektir. Bölgede tesis edilen kontrol noktaları mavi ve kavuniçi renklerle gösterilmiştir. .... 37. Yansı. Komutanım harekâtın 3. Safhasında geçmişte irticai, yıkıcı, bölücü faaliyetlere karıştıkları tespit edilen şahıslar gözaltına alınacaktır. Gözaltına alınan ve tutuklananlar başlangıçta Üsküdar bölgesinde Burhan Felek Spor Tesislerinde; Ümraniye de NETAŞ Misafirhanesinde; Kadıköy de Fenerbahçe Stadyumunda toplanacak, bilahare sorgulanmak üzere Ümraniye Kapalı Cezaevine götürülecek Jandarma ve Polis sorgulama timleri vasıtasıyla sorgulanacaktır. 39. Yansı. Halkın din duygularını istismar ederek kendi irticai amaçları doğrultusunda kullanan, halkı rejime ve devlete karşı kışkırtan dernek ve tarikatların faaliyetleri durdurulacak Ümraniye, Üsküdar ve Kadıköy bölgelerindeki camilerde özellikle cuma namazı çıkışlarında olabilecek gösterilere müsaade edilmeyecektir. 41. Yansı. Görevde kalması sakıncalı olan kamu kurum ve kuruluş yöneticileri görev yerlerinden uzaklaştırılacak ve yerlerine üst komutanlık emirleri doğrultusunda üst subay veya uzman sivil personel görevlendirilecektir. Üsküdar ve Ümraniye ilçelerinde görevden alınması planlanan kişiler perdede sunulmuştur.....” şeklinde beyanlarının bulunduğu.

Sanığın, planın hayata geçirilmesi ve sıkıyönetimin ilanı halinde cezaevi olarak kullanılması planlanan Fenerbahçe stadyumunda görevlendirildiği ve bu göreve ilişkin belgeyi hazırladığı anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle ;“İddianamedeki suçlamalara esas olan sahte verilerde ve ek delil klasörlerinde adım yoktur.Sözde planın hiçbir yerinde adım bulunmamaktadır. Suçlama akıl ve mantık dışıdır. Savunmamın kabul edilerek bugüne kadarki tutukluluk halimin de dikkate alınmasını, bihakkın tahliye edilmemi ve nihayetinde beraatime karar verilmesini talep ederim.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Namık Kurşuncu üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

217-) sanık ŞENOL BÜYÜKÇAKIR

Sanığın suç tarihinde Hava Harp Akademisinde Öğrenci olduğu,

Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-4 isimli belge incelendiğinde, sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında Sıkıyönetim Basın ve Halkla İlişkiler Merkezinde görevlendirilmek üzere belirlendiği anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut Oraj Hava Harekat Planının Ek-İ’sinin Basın ve Halkla ilişkiler şeklinde düzenlendiği görülmüştür.

Sıkıyönetimin ilan edilmesinden itibaren basın ve halkla ilişkilerin Sıkıyönetim Komutanlığı tarafından yürütüleceği, ast birliklerin kendilerine emir verilmediği sürece basına bilgi vermeyeceklerini belirtir dosyada mevcut EK İ isimli belgenin sanık tarafından hazırlandığı anlaşılmıştır.

Yine dosyada mevcut EK G LAHİKA-1.doc isimli Oraj Hava Harekat Planı psikolojik harekat faaliyetlerini ihtiva eden belge içerisinde, Sıkıyönetim Basın ve Halkla İlişkiler Merkezi ile koordineli olarak kamuoyuna Hava Kuvvetleri Komutanı Hava Orgeneral Cumhur ASPARUK’un sağlık problemleri sonucu kendi isteği ile emekli olduğunun açıklanacağı hususunun da yer aldığı görülmüştür.

Sanığın planın hayata geçirilmesi ve sıkıyönetimin ilanı halinde basın ve halkla ilişkilerden sorumlu olarak görevlendirildiği, sanığın bu görev kapsamında Oraj Hava Harekat Planının Basın ve Halkla ilişkiler ekini hazırladığı, yine söz konusu görev kapsamında planın psikolojik harekata ilişkin faaliyetleri ile de ilgili olduğu anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle;“Hiçbir şekilde dahil olmadığım bir olay, hazırlamadığım sahteliği kanıtlanmış bir dijital veri nedeni ile haksız olarak bu davada sanık olarak ismimin geçmesi, medyaya yansıması, benim eşim, çocuğum, çevrem ve çalışma ortamım üzerinde çok büyük travmalara sebep olmuştur.“şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Şenol Büyükçakır üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

218-) sanık OSMAN BAŞIBÜYÜK

Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-4 isimli belge incelendiğinde, sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında Sıkıyönetim taktik harekat merkezinde hava irtibat subayı olarak görevlendirilmek üzere belirlendiği anlaşılmıştır.

Sanığın; Sıkıyönetim ilanı ile birlikte Sıkıyönetim K.lığı bünyesinde Taktik Harekat Merkezi Hava Kısmı açılacağı, Sıkıyönetim Taktik Harekat Merkezi Hava Kısmının faaliyetlerini, Harp Akademileri K.lığı ve 1 nci Taktik Hava Kuvvet K.lığı ile koordine içerisinde yürüteceğini belirtir dosyada mevcut EK K LAHİKA-8 isimli belgeyi hazırladığı anlaşılmıştır.

Sıkıyönetim ilanı halinde alışveriş merkezlerinin kontrol altına alınması hususlarını düzenleyen EK Ğ LAHİKA-4 isimli belgede, yönetime el koyan personel tarafından envanterin sayılacağı ve en kısa zamanda Sıkıyönetim Taktik Harekat Merkezi Hava Kısmına bildirileceği hususunun da yer aldığı görülmüştür.

Sanığın sıkıyönetim ilanı halinde taktik harekat merkezinde hava irtibat subayı olarak görevlendirildiği, bu göreve ilişkin belgeyi hazırladığı anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle;“Bu darbe planı kapsamında tarafıma hiç kimse tarafından görev verilmemiştir, ben de kimseye görev vermedim. Hiçbir belge hazırlamadım, iddianamede üzerime atılı suçların tamamını reddediyorum.“şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Osman Başıbüyük üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

219-) sanık RIDVAN ULUGÜLER

Sanığın suç tarihinde Hava Kuvvetleri Komutanlığı'nda Eğitim Daire Başkanı olarak görevli olduğu,

Dosyada mevcut Oraj Hava Harekat Planı içerisinde İcra başlığı altında Özel Filo olarak tabir edilen birim ile ilgili olarak; “Emirle Ege uçuşları sırasında Yunan Hava Kuvvetlerine ait uçaklar taciz edilerek tahrik edilecek bir çatışma ortamı oluşturulacaktır. Mümkünse bir uçağımızın Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düşürülmesi sağlanacak, bu gerçekleşmediği takdirde yeniden teşkilatlandırılan ÖZEL FİLO personelinden bir pilotun uygun zaman ve yerde kolundaki uçağa atış yapmak sureti ile kendi uçağımızın düşürülmesi sağlanacaktır. Uçağın, Yunan Hava Kuvvetleri tarafından düşürüldüğü yönünde medyada haberler yaptırılarak, AKP Hükümetinin bu konudaki acizliği ortaya konulacaktır.” şeklinde, Ast Birliklere Görevler başlığı altında; “ÖZEL FİLO personeline yönelik, özel görevlere ilişkin planlama yapacak” şeklinde, İdari ve Lojistik başlığı altında; “Özel FiloK.lığı personeli her an uçuşlu göreve çağrılacak şekilde hazır bekleyecek, harbe hazırlık seviyesini en üst seviyede tutmaya devam ettirecektir.” şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmüştür.

Dosyada mevcut ve yukarıda izahı bulunan İbrahim Fırtına’nın direktiflerini içeren HHA_Direktif isimli belge içerisinde de yine Özel Filo ile ilgili olarak, “Hava Harp Akademisinde görevli Özel Filo personeli mümkün olduğu kadar 1, 6 ve 9 ncu Ana Jet Üs Komutanlıklarına görevlendirileceklerdir. Görevlendirmeler normal usullere göre yapılacak, kendilerine verilecek özel görevler ikinci bir emirle Hava Harp Akademisi Komutanlığı tarafından tebliğ edilecek” şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmüştür.

Sanığın İbrahim Fırtına’nın 23 Ocak 2003 tarihli sözlü direktifleri doğrultusunda Özel Filo personeli ile ilgili hususların yer aldığı dosyada mevcut OzelFilo.Egitim isimli belgeyi Korcan Pulatsü’ye hitaben hazırladığı, belge içerisinde Oraj Hava Harekat Planına yönelik olarak Özel Filo personelinden Hava Harp Akademisi K.lığında görev yapan pilotların geri hizmet uçuş birlikleri kapsamında gerekli tedbirler alındığı, Özel Filo personelinin nazari eğitimlerine başlanıldığı ve sıra dahilinde çağrıldıkları, bugüne kadar eğitim alan personel listesinin ve Mart-Nisan-Mayıs 2003 aylarında eğitime alınacak personelin katılış, ayrılış, yer ve zamanları ile çağrılacak personelin yanında getireceği malzemelerin ekte sunulduğu, sıkıyönetimin ilan edilmesi ile birlikte sadece eğitimini tamamlayan personele görev verileceği, diğer personelin rutin görevlerine devam edeceğinin belirtildiği anlaşılmıştır.

Sanığın İbrahim Fırtına’nın sözlü direktifi doğrultusunda, sıkıyönetim görevlerinde kullanılacak özel filo personelinin eğitimi ile ilgili belgeyi hazırlayarak Korcan Pulatsü’ye gönderdiği anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki savunmasında özetle; “Tarafımdan yazıldığı iddia edilen imzasız, sahte dijital veri ile komutanlarım ve arkadaşlarım adına düzenlendiği iddia edilen diğer sahte dijital verilerde geçen illegal yazıları, olayları, faaliyetleri ne gördüm, ne duydum, ne de şahit oldum. Hiçbir komutanımdan böyle bir dijital veriyi hazırlamak için ne yazılı ne de sözlü bir emir almadım. Böyle bir dijital veriyi de asla hazırlamadığım gibi Hava Harp Akademisi Komutanına da kesinlikle göndermedim. İddianamede de dijital veriyi hazırladığıma ve gönderdiğime dair hiçbir müspet delil ve belge mevcut değildir.Tarafımdan yazıldığı iddia olunan dijital verinin sahte olduğu, tarafımca hazırlanmadığı, tamamen şahsım ve TSK hedef alınarak gerçek dışı ifadelerle oluşturulduğu gerek bilirkişi raporları ile gerekse yukarıda açıklayarak sunmuş olduğum belge ve delillerle ispatlanmıştır. Bunun aksine söz konusu dijital verinin tarafımdan yazıldığını gösteren somut hiçbir delil ve belge iddianamede de mevcut değildir. İfadem bundan ibarettir, bihakkın tahliyeme ve beraatime karar verilmesini talep ederim.”şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Rıdvan Ulugüler üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

220-) sanık GÜLLÜ SALKAYA

Sanığın suç tarihinde Harp Akademisinde Sivil Memur olarak görevli olduğu,

Dosyada mevcut EK-I LAHİKA-4 isimli belge incelendiğinde, sanığın Oraj Hava Harekat planı kapsamında Sıkıyönetim Taktik Harekât Merkezi Genel İdari Personeli olarak görevlendirilmek üzere belirlendiği anlaşılmıştır.

EK Ğ LAHİKA-4, EK Ğ LAHİKA-4 CETV-A, EK Ğ LAHİKA-4 CETV-B, EK Ğ LAHİKA-4 CETV-C, EK İ, EK K LAHİKA-2, EK K LAHİKA-7 CETV-B, EK K LAHİKA-8, EK K LAHİKA-9 CETV-B isimli belgelerin dijital kullanıcı özellikleri incelendiğinde, adı geçen belgelerin son kaydedilme tarihlerinin 19.02.2003 ve son kaydeden kullanıcılarının ise gsalkaya isimli kullanıcı olduğu anlaşılmıştır.

Sanığın sıkıyönetim ilanı halinde Sıkıyönetim Taktik Harekât Merkezi Genel İdari Personeli olarak görevlendirildiği, bazı sanıklar tarafından Oraj Hava Harekat Planına ilişkin olarak hazırlanıp Harp Akademileri Komutanlığına ulaştırılan yukarıda isimleri geçen belgeleri Harp Akademileri Komutanlığına ulaşmalarının ardından kendi kullanıcı adının kayıtlı olduğu bilgisayara alıp son kez kaydettiği, bu yolla Oraj Hava Harekat Planının sekreterya faaliyetlerinde bulunduğu anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle;“Benimle illiyet bağı olmayan, adını dahi bilmediğim ve ilk kez savcılıkta duyduğum görevlendirme ve sekreterya işleri için bana ne sözlü ne de yazılı hiçbir tebligat yapılmamıştır. Benim bu tür görevlendirme ile ilgili uzaktan yakından ilgim, bilgim, alakam yoktur. Dolayısı ile sahte dijital verilerin de son kaydedicisi olarak gösterilmem mümkün değildir.iddianamede tarafıma atfedilen suçlamaları kesinlikle ve kesinlikle kabul etmiyorum.”şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Güllü Salkaya üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.