Esas no: 2010/283 29. 03. 2012 esas hakkinda mütalaa

244-) sanık YÜKSEL GAMSIZ

Sanık Yüksel Gamsız’ın 5nci Kolordu Komutanlığı’nda Kurmay başkanı olarak görevli olduğu anlaşılmıştır.Dosyada mevcut EK_A (GÖREVLENDİRMEDE YETKİLİ PERSONEL) isimli belge incelendiğinde 5nci Kolordu Komutanlığında görevli 20 kişinin görevlendirmede yetkili personel olarak görevlendirildiği, sanık Yüksel Gamsız’ın da bu 20 personel arasında yer aldığı anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut EK-B (5 NCİ KOR.) isimli belge incelendiğinde 5nci kolordu komutanlığında görevli olup özel operasyon ve sorgulama timlerinde görevlendirilmek üzere 26 kişinin, özel görevli toplama timlerinde görevlendirilmek üzere 9 kişinin, sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilmek üzere 3 kişinin, darbe harekatı timlerinde görevlendirilmek üzere 83 kişinin, gözaltı timlerinde görevlendirilmek üzere 109 kişinin, hasar tespit timlerinde görevlendirilmek üzere 50 kişinin, özel hastaneler ve ilaç depolarında görevlendirilmek üzere 16 kişinin, gümrükler, depolar, ambarlarda görevlendirilmek üzere 81 kişinin belirlendiği, alışveriş merkezleri ve gıda toptancılarında görevlendirilmek üzere 21 kişinin belirlendiği anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut EK-C (İLİŞİĞİ KESİLMESİ TEKLİF EDİLEN PERSONEL) isimli belge incelendiğinde Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında 1nci Ordu Komutanlığı ve bağlıları ile Harp Akademileri Komutanlığı ve Askeri Liselerdeki toplam 840 TSK personelinin kurumdan ilişikleri kesilmek üzere belirlendikleri, bunlar arasında 241 kişinin 5ncİ Kolordu Komutanlığında görevli oldukları ve şahıslar hakkında fişleme bilgilerinin olduğu görülmüştür.

Sanığın Balyoz Güvenlik Harekat Planında görevlendirmede yetkili personel olarak belirlendiği, kendisine tevdi edilen bu görevi kabul ettiği, bu görev kapsamında planda belirtilen kategorilendirmeye uygun olarak personel belirlenmesinde görev aldığı, sanığın görevli olduğu birimde görevli olup plan kapsamında TSK’dan ilişiği kesileceklerin belirlenmesinden haberdar olduğu, 05-07 Mart 2003 tarihinde gerçekleşen plan seminerine katılmamakla birlikte seminer öncesinde gerçekleştirilen ve olasılığı en yüksek tehlikeli senaryonun da görüşüldüğü 29-30 Ocak tarihlerinde 5 kolordu karargahında gerçekleşen plan çalışmasına iştirak ettiği, sanığın da dahil olduğu personel belirleme faaliyetlerinin tamamlandıktan sonra 1nci Ordu Komutanlığına ulaştırıldığı anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle ; “Balyoz darbe planı olduğu ileri sürülen dijital verileri ilk defa yazılı ve görsel basından duydum.5. Kolordu Komutanlığı plan çalışmasında ve 1. Ordu plan semineri ile ilgili hazırlıkların tamamı egemen harekat planına yönelik çalışmalardı. Kolordu plan çalışmasına 150 civarında general, subay ve astsubay katılmıştır. Bunlardan emir subayı ve astsubaylar dahil 35 kişinin 1. Ordu seminerine gittiğini, bu konulardaki yazışmalar da dosyalarda mevcuttur. Ayrıca yapılan çalışmalarda yukarıda bahsedilen egemen harekat planının haricinde hiçbir hazırlık, çalışma, belge görmedim ve şahit olmadım ve 1. Ordu Komutanlığına da göndermedim. 05-07 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu Komutanlığında yapılan plan seminerine katılmadığım malumlarınızdır. Sonuç olarak; iddianame ile üzerime atılı suçların tümünü reddediyorum. Ben hiçbir şekilde yasadışı herhangi bir faaliyetin içerisinde olmadım. Hiç kimse ile yasadışı bir amaç için çalışmam da olmamıştır. Yapılacak yargılama sonunda beraatime karar verilmesini talep ediyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Yüksel Gamsız üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

245-) sanık MUHARREM SELÇUK ÜNAL

Sanık Muharrem Selçuk Ünal’ın suç tarihinde 5nci Kolordu Komutanlığı’na bağlı 3 ncü Mknz. P.Tak. Tüm. Komutanlığında Kurmay Başkanı olarak görevli olduğu anlaşılmıştır.Dosyada mevcut EK_A (GÖREVLENDİRMEDE YETKİLİ PERSONEL) isimli belge incelendiğinde 5nci Kolordu Komutanlığında görevli 20 kişinin görevlendirmede yetkili personel olarak görevlendirildiği, sanık Muharrem Selçuk Ünal’ın da bu 20 personel arasında yer aldığı anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut EK-B (5 NCİ KOR.) isimli belge incelendiğinde 5nci kolordu komutanlığında görevli olup özel operasyon ve sorgulama timlerinde görevlendirilmek üzere 26 kişinin belirlendiği, özel görevli toplama timlerinde görevlendirilmek üzere 9 kişinin belirlendiği, sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilmek üzere 3 kişinin belirlendiği 2 kişinin ise sanığın kurmay başkanı olduğu birimde görevli olduğu, darbe harekatı timlerinde görevlendirilmek üzere 83 kişinin belirlendiği, gözaltı timlerinde görevlendirilmek üzere 109 kişinin belirlendiği bunlar arasından üç kişinin sanığın kurmay başkanı olduğu birimde görevli oldukları, hasar tespit timlerinde görevlendirilmek üzere 50 kişinin, özel hastaneler ve ilaç depolarında görevlendirilmek üzere 16 kişinin, gümrükler, depolar, ambarlarda görevlendirilmek üzere 81 kişinin, alışveriş merkezleri ve gıda toptancılarında görevlendirilmek üzere 21 kişinin belirlendiği anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut EK-C (İLİŞİĞİ KESİLMESİ TEKLİF EDİLEN PERSONEL) isimli belge incelendiğinde Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında 1nci Ordu Komutanlığı ve bağlıları ile Harp Akademileri Komutanlığı ve Askeri Liselerdeki toplam 840 TSK personelinin kurumdan ilişikleri kesilmek üzere belirlendikleri, bunlar arasında 241 kişinin 5ncİ Kolordu Komutanlığında görevli oldukları, bunlardan 3 kişinin sanığın kurmay başkanı olduğu birimde görevli oldukları ve tüm şahıslar hakkında fişleme bilgilerinin olduğu görülmüştür.

Sanığın Balyoz Güvenlik Harekat Planında görevlendirmede yetkili personel olarak belirlendiği, kendisine tevdi edilen bu görevi kabul ettiği, bu görev kapsamında planda belirtilen kategorilendirmeye uygun olarak personel belirlenmesinde görev aldığı, sanığın görevli olduğu birimde görevli olup plan kapsamında TSK’dan ilişiği kesileceklerin belirlenmesinden haberdar olduğu, sanığın da dahil olduğu personel belirleme faaliyetlerinin tamamlandıktan sonra 1nci Ordu Komutanlığına ulaştırıldığı anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle;“EK-A görevlendirmede yetkili personel diye bir listenin varlığından iddianameyi incelediğimde haberim olmuştur. Kim tarafından yazıldığını bilmediğim EK-A listede ismimin geçtiği iddia edilmektedir. Bana hiçbir kimse herhangi bir görev tebliğ etmedi, bu konuda emir vermedi, ben de kimseye emir vermedim.Hukukun üstünlüğüne inanan bir kişi olarak asılsız ve mesnetsiz belgelerle ilgili belgelerin ilgili makamlara ulaştırılarak yargılanmama ve bunun doğal sonucu olarak manevi açıdan ailem ve yakınlarımla birlikte yıpranmamıza sebep olanların Yüce Yargı tarafından tespit edilerek gerekli ceza işleme tabi tutulmaları en büyük dileğimdir. Hakkımda iddianamede belirtilen hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum.“şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Muharrem Selçuk Ünal üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

246-)sanık ÖMER FARUK AĞA YARMAN

Dosyada mevcut Balyoz Güvenlik Harekat Planı içerisinde “…Belirleyeceğimiz emekli TSK mensubu arkadaşlarımızın başta OYAK, ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN, TAİ vb. olmak üzere TSK ile iltisaklı şirketlerdeki görevlendirmelerinde kilit pozisyonlara sahip olunacak şekilde düzenlemeler yapılmasına devam edilecektir.” şeklinde ve yine dosyada mevcut Suga Harekat Planı içerisinde “OYAK, ASELSAN ve HAVELSAN gibi şirketler müzahir emekli personelin istihdamı konusunda etkin olarak kullanılmaya devam edilmektedir.” şeklindeki ibarelerin yer aldığı görülmüştür.

Dosyada mevcut SAVUNMA SANAYİ isimli excel belgesi incelendiğinde ÖZET(SS), ASELSAN, HAVELSAN, SSM-STM, TAİ, ÖZEL, ÖZET (TÜBİTAK), TÜBİTAK isimli çalışma sayfalarından oluştuğu, belgenin 09.01.2003 tarihinde fyarman isimli kullanıcı tarafından oluşturulduğu ve 25.02.2003 tarihinde Suha TANYERI isimli kullanıcı tarafından son kez kaydedildiği anlaşılmıştır.

ÖZET (SS) isimli çalışma sayfasının diğer çalışma sayfalarında yer alan sayfaların özeti mahiyetinde olduğu, sayfanın başında SAVUNMA SANAYİ: Genel koordine Faruk Yarman şeklinde sanığın isminin yer aldığı, belgedeki tabloda ASELSAN, HAVELSAN, SSM, STM, TAİ kurumlarında görevlendirilebilir personel sayısının ve bu kurumlarda koordineyi sağlayacak isimlerin belirtildiği,

HAVELSAN isimli çalışma sayfasında 357 kişinin isminin yer aldığı, isimlerin bazılarının karşısında görevlendirilebilecekleri üst düzey kamu kurumlarının isimlerinin de belirtildiği, bunlar arasında Savunma Sanayi Müsteşarlığında üst düzey görev verilebileceği belirtilen bir kişinin karşısında FARUK YANMAN’IN REFERANSI şeklinde, MEB’te personel başkanlığında etkin bir görev verilebileceği belirtilen bir kişinin karşısında FARUK YANMAN’IN REFERANSIYLA şeklinde, bir diğer kişinin karşısında ise FARUK YARMAN DAN BOŞALACAK GENEL MÜDÜRLÜK GÖREVİ İÇİN UYGUN şeklinde notların bulunduğu, diğer isimlerin karşısında güvenilir oldukları ve yeni yapılanmada çeşitli kademelerde görevlendirilebileceklerinin belirtildiği anlaşılmıştır.

Kamuoyunda Casusluk-Fuhuş soruşturması olarak bilinen 2010/1003 sayılı soruşturma kapsamında Ankara Emniyet Müdürlüğü e-mail ihbar hattına gönderilen mail ihbarı içeriğinde; “...casusluk çetesi kapsamında Havelsan’da yapılan araştırmadaki ilişkilerin tam tespit edilebilmesi için zamanında MİLGEM projesi yönetici olan Prof. Dr. B.B’nin şirkette kullandığı masaüstü ve laptop bilgisayarlarının, şahsi bilgisayarlarının, ODTÜ elektrik elektronik fakültesindeki bilgisayarının ve TÜBİTAK-BİLTEN deki bilgisayarının ayrıca Genel Müdür Faruk Yarman ‘ın iş ve şahsi bilgisayarının, MİLGEM projesi kapsamında Deniz Kuvvetlerinde görevli bazı subaylarla olan özel ilişkilerinin, Deniz Kuvvetlerinde bulunla YAZGEM de çalışan bazı subaylarla olan özel ilişkilerinin, SSM içindeki ilişkilerinin, MİLGEM projesi katılımcılarından biri olan YALTES firmasındaki ilişkilerinin, her iki şahsın da yurt içinde ve yurtdışında bulunan otellerin lobi ve odalarında bir takım şahıslarla gerçekleştirdikleri toplantıların ve bu ikilinin online depolama hesaplarının araştırılmasının soruşturmaya katkısının olabileceği” şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmüştür.Bu dosya kapsamında hakkında işlem yapılan Mehmet Emrah Küçükkça’dan elde edilen 78 nolu CD içerisinde Prj-Sav-San/Aysam Akses/Birdem hanıma ulaştırılacak/F.YARMANDAN isimli bir klasör olduğu, bu klasör içerisinde “G.KORE_CN-235_Simulator.ppt” isimli sunum ve Yeni Metin belgesi.txt isimli bir belgenin olduğu, adı geçen diğer sunumla ilgili olarak metin belgesi içerisinde “Havelsandan Gıdadaki Birdem Çetinkaya’nın eşi üzerinden Atina’daki müşterilere gönderilecek. Beğenilirse devamı gelecek. Detay çalışması?” şeklinde ibarelerin yer aldığı.Aynı dijital içerisinde aynı dosya konumundaki ileti.txt isimli metin belgesi içerisinde “Havelsan ile ilgili olarak kritik proeje listesinin çıkartılması, müşterilerle face2face görüşme ayarlanabilir. Projelerin listelerinin detaylanması, çalışan sayısı, müşteri bilgisi, karşı taratan irtibat kim. Proje çalışanlarının detaylandırılmas, cv leri, adres, telefon numaraları, okul bilgileri, tecrübeler vb. proje takviminin çıkarılması, yukarıdan bir gözün projeleri takip etmesi, bilgisayar yazılım desteği,. Havelsan, Aselsan ve diğer sanlarla aylık toplantı konusu, yavaşlatılacak projeler, bize paslanacak, projelerin belirlenmesi, eleman alımı. Ücretin paylaşımı önemli. Kim ne alacak neye göre alınacak belirlenmeli. Ödeme gecikirse işler aksıyor hep.” şeklinde notların yer aldığı görülmüştür.Aynı dosya kapsamında hakkında işlem yapılan İbrahim Sezer’den de Havelsan’a ilişkin notlar elde edilmiş, şahıstan elde edilen 2 nulo CD içerisindeki GENEL DEĞERLENDİRME.doc isimli belge içerisinde “SSM’nin kendi uzmanlarını yetiştirmesinden dolayı ARGE projelerine çok müdahil olması uzun vadede daha çok probleme yol açabilir. Şu an Havelsan yapılanması önemli ölçüde tamamlandı. Havelsan Armerkom’u devre dışı bırakabilir.” şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmüştür.

Balyoz Güvenlik Harekat Planı kapsamında, sıkıyönetim ilanının ardından kamu kurumlarının kontrol altına alınması ve belirlenen kadroların işbaşına getirilmesi, ayrıca yine belirlenen bazı kişilerin de görevlerinden el çektirilmesinin planlandığı, özellikle devletin üst düzey bürokratik kadrosunun değiştirilmesinin planlandığı dosyada mevcut delillerin bir bütün olarak incelenmesi neticesinde anlaşılmıştır. sanığın savunma sanayi ile ilgili kapsamlı personel belirleme faaliyet yaptığı, yine bu kapsamda irtibat kurulacak personeli de belirlediği, savunma sanayinde özellikle ciddi üst düzey kurumların en üst kademelerinde görevlendirmeleri düzenlediği, yine kendi tavassutu ile bazı kişilerin de üst düzey görevlerde istihdamı yönünde görüş bildirdiği, yaptığı tüm bu çalışmaları adı geçen belgede birleştirerek 1 nci Ordu Komutanlığına ulaştırdığı, sanığın farklı dönemlerde illgeal oluşumlar içerisinde yer alarak bulunduğu etkili konumu da kullanarak mevcut hükümeti yıkmaya yönelik yapılanma içinde yer alarak bu yapılanmanın amaçları doğrultusunda faaliyet yürüttüğü anlaşılmıştır.

Sanık yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle;“Suçlamaya yönelik hiçbir eylem veya söylemim yok. Ne bir maddi bulgu, ne belge, ne de benden ele geçirilmiş bir delil, hiçbiri yok.İddianamedeki deliller askeri darbe girişiminde yama gibi sırıtan bir sivil profesörün suçunu ispat etmiyor. Aksine bir şeyler çağrıştırıyor ne çağrıştırıyor? Birilerinin balyoz davasını fırsat bilerek Türkiye’nin savunma ve bilişim sektörünün zirvesindeki bilim adamı ve sanayicileri özelliklede başında bulunduğum Havelsan’ı tüm paydaşları ile birlikte ortadan kaldırma niyetine işaret ediyor. Suçlamaları reddediyorum, tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.”şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Ömer Faruk Ağayarman üzerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş ise de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldığı ve üzerine atılı bulunan suçu işlediği kanaatine varılmıştır.

247-248-249-250-251-252-253) sanıklar DENİZ CORA, NURİ SELÇUK GÜNERİ, CAHİT SERDAR GÖKGÖZ, MEHMET CENK DALKANAT, ALİ YASİN TÜRKER, HANNAN ŞAYAN, MUSTAFA HALUK BAYBAŞ

Sanık Deniz Cora suç tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Eğitim Daire Başkanı olarak görevli olduğu,

Sanık Nuri Selçuk Güneri suç tarihinde Genelkurmay Harekat Başkanlığında görevli olduğu,

Sanık Mehmet Cenk Dalkanat suç tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanlığında görevli olduğu,

Sanık Ali Yasin Türker suç tarihinde Yurtdışında görevli olduğu,

Sanık Hannan Şayan suç tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Başkanlığında görevli olduğu,

Sanık Mustafa Haluk Baybaş suç tarihinde Genelkurmay Harekat Başkanlığı Tatbikat Şube Proje Subayı olarak görevli olduğu,

Bu bölümde yer alan bütün sanıkların Ege de bulunan ada ve adacıklar ile ilgili yapılacak eylem planlarını organize ve icra etmek üzere oluşturulan çalışma gruplarından Cemal Alt Çalışma Grubunda görevlendirildiği, sanık Deniz CORA’ nın çalışma grubunun başkanı olduğu, ayrıca Ahmet Feyyaz ÖĞÜTÇÜ nün başkanlığında Üst Değerlendirme Grubunda yer aldığı, diğer sanıkların çalışma grubu içerisinde yer aldıkları, grup içerisinde toplantı düzenledikleri, toplantıda görüşülen konuları tutanak düzenlemek suretiyle kayıt altına aldıkları görülmüştür. Dosyada mevcut çalışma rapor1_03.doc ve bu yazının eki olan toplantı sonuç.doc isimli belgeler incelendiğinde çalışma grubunda bulunan kişiler tarafından düzenlenen toplantı ve buna dair tutanağın olduğu, toplantının 02 Ocak 2003 tarihinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığında yapıldığı, gündem maddesi olarak “EGAYDAAK’lara yönelik faaliyetlerin arttırılarak, kriz ortamının şekillendirilmesi” yazılı olduğu, Karar ve Netice başlığı altında ise EGAYDAAK’ lara yönelik A/K eğitim ve tatbikatları icra edilmesi, EGE’de icra edilen karakol görevlerinin, sıklık periyodu ve sürelerinin artırılması, Adacık, kayalık ve adaların ele geçirilmesi eğitimlerinin tekrar periyodunun sıklaştırılarak personelin eğitim seviyesinin artırılması ayrıca adalara ilişkin özellikle Yunanistan tarafından yapılan faaliyetler ve diğer hususların medyaya servisinin sağlanması böylece krizin kontrollü olarak artırılması hususlarının teklif edildiği görülmüştür. Grup tarafından başkaca toplantıların da yapıldığı Toplantı Sonucu 2-2002.doc ve belgenin eki olan EKA Toplantı Sonuç Raporu.doc isimli belgeler incelendiğinde sanıkların 13 Aralık 2002 tarihinde toplantı düzenledikleri, toplantıda gündem maddeleri olarak “Zürafa Adacık/Kayalıklarına istinaden özellikle balıkçı gemileri ile koordineli, hücumbot/avcıbot tipi gemilerle harekat planlanması, İleryoz Adasına yönelik büyük çaplı bir amfibi harekat hazırlığı yapılıyor emaresi verilmesi” konularının bulunduğu, karar ve netice bölümünde ise “Zürafa Adacık/Kayalıklarına istinaden bir harekat planlanmasının SUGA Harekat Planı kapsamında özellikle hedeflenen etkiyi oluşturmayabileceği, planlamanın İzmir Birlik Komutanlığınca teklif edilen EGAYDAAK’lara istinat ettirilmesinin daha uygun bir hareket tarzı olacağı ayrıca İleryoz adasına ilişkin ise büyük çaplı bir amfibi harekat hazırlığı yapılıyor emaresi verilmesinin Yunanistan’ın kontrolsüz reaksiyon göstermesini sağlanabileceği değerlendirmelerinin yapıldığı ve konunun EGAYDAAK’ lara İstinaden Yürütülecek Faaliyetler Müşterek Çalışma Grubunda değerlendirilmesi” sonucuna varıldığı görülmüştür. Toplantıya ilişkin tutanaklar ve bu tutanakların gönderildiği üst yazının yazımı aşamasında sanıklardanbir kısmının yer aldığı görülmüştür.

Yine bu bölümde yer alan sanıkların büyük bir kısmının Suga Harekat Planına bağlı olarak Sıkıyönetim öncesi yapılan planlamalar ve hazırlık çalışmaları çerçevesinde, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde oluşturulan çalışma grupları ve görevlerini belirtir Bilgi Notu isimli belgenin eklerinden müzahir personel olarak adlandırılan listelerde isimlerinin bulunduğu tespit edilmiştir. Sanıklardan Ali Yasin TÜRKER, Mustafa Haluk BAYBAŞ, Hannan ŞAYAN, Mehmet Cenk DALKANAT, Cahit SERDAR GÖKGÖZ’ ün EK-D isimli ÖNCELİKLİ VE ÖZELLİKLİ GÖREVLENDİRME LİSTESİ başlıklı belgede, Nuri Selçuk GÜNERİ ve Ahmet Gökhan RAHTUVAN’ ın EK-E isimli ANKARA BÖLGESİ MÜZAHİR SB. VE ASTSB. LİSTESİ başlıklı belgede isimlerinin geçtiği ve bu kapsamda görevlendirildikleri görülmüştür. Ayrıca dosyada mevcut muzahirPer..doc ve müzahirPerEK-A.doc isimli belgeler incelendiğinde listenin “EK-E” isimli belge ile aynı olduğu görülmüştür. Dolayısıyla dosyada bulunan belgelerin EK-E isimli listenin hazırlanması süreci ile ilgili olduğu anlaşılmıştır.Sanık Deniz CORA’ nın ise Bilgi Notu isimli belgenin eklerinden EK-C isimli 2002-2003 dönemlerine ait Deniz Kuvvetlerinde görevli amirallere ait değerlendirmelerin yer aldığı listede isminin geçtiği, listede isminin karşısında artı (+) yazılı olduğu görülmüştür. Ayrıca sanıklar Deniz CORA ve Mehmet Cenk DALKANAT’ ın “Amiral Listesi 1” isimli genel olarak Suga Harekat Planına destek veren kişilerin terfiinin öngörüldüğü, Deniz Kuvvetlerinde görevli amiral ve amiral olması muhtemel (yarbay, albay) kişilere ait isimler ve 2000-2014 yılları arasında gelecekleri rütbelere ilişkin bilgilerin düzenlendiği belgede sanıkların başarılı personel olarak belirtildiği, isimlerinin kırmızı ile renklendirildiği ve terfi etmelerinin öngörüldüğü.

Dosyada mevcut HasasKontrol.doc ve ankara kol.doc isimli belgeler incelendiğinde sanıklar Nuri Selçuk GÜNERİ ve Haluk BAYBAŞ’ ın SUGA Harekat Planının icrasında reaksiyonların gösterilmesine engel olan komutanların geçici/sürekli olarak tevkif edilmesi veya yetki devri içeren tebligatın yapılması amacıyla görevlendirildiği, bu çerçevede ismi hassas personel listesinde eksi olarak işaretlenmiş dönemin Deniz Kuvvetleri Denetleme ve Değerlendirme Başkanının tevkifi işlemlerinde sanık Nuri Selçuk GÜNERİ’ nin, dönemin Sahil Güvenlik Komutanının tevkif işlemlerinde ise sanık Haluk BAYBAŞ’ ın görevlendirildiği tespit edilmiştir. Ankara bölgesinde bulunan ve hassas olarak tanımlanan amiral seviyesindeki komutanların tevkifi ile ilgili olan liste ve buna ilişkin üst yazının sanık Hannan ŞAYAN tarafından hazırlandığı anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut SKY TEŞKİLAT.doc isimli belge incelendiğinde sanık Nuri Selçuk GÜNERİ’ nin 1 nci Ordu Komutanlığı heyeti ile Sıkıyönetim Koordinasyon toplantısına katıldığı, burada bir takım konuları (teşkilat yapısı, çalışmaların şube müdürü seviyesinde yapılması, bir takım kişilere komutanlık görevi verilmeyeceği vs.) görüştükleri, belirtilen toplantı dosya kapsamında bulunan ses kayıtları ile birlikte incelendiğinde bu toplantıya değişik birimlerden temsilcilerin katıldığı ve sanık Nuri Selçuk GÜNERİ’ nin dönem itibarıyla Genelkurmay Harekat Başkanlığında görevli olması da değerlendirildiğinde hazırladığı belge ile yapılan koordinasyon toplantısında elde ettiği bilgileri Donanma Komutanlığı Karargahı ile paylaştığı anlaşılmıştır.

Dosyada mevcut Dosyada mevcut 1.Toplantı.doc ve eki olan Ç.Grubu Görevlendirme Listesi.doc ile çalışma.doc ve eki olan çalışmaliste.doc isimli belgeler incelendiğinde sanık Haluk BAYBAŞ’ ın SUGA Harekat Planının eylem safhası ve öncesinde gerekli operasyonel faaliyetlerin tespit edilmesi amacıyla oluşturulan çalışma grubunda yer aldığı, Dış Tehdit alanında görevlendirildiği ve bu hususların belirtildiği 1.Toplantı.doc ve Ç.Grubu Görevlendirme Listesi.doc isimli belgeleri hazırladığı görülmüştür.

Dosyada mevcut JANGENKOM tahliye.doc isimli belge incelendiğinde Suga Harekat Planı çerçevesinde hassas olarak nitelendirilen (bürokrat, yerel yönetici, medya mensubu vs.) kişilerin Jandarma unsurları tarafından yapılacak gözaltı/tutukluluk işlemleri için Yassı Ada ve İmralı Adaya sevki ile ilgili olarak sanık Deniz CORA’ nın belirtilen adalarda ön keşif yapılması için mesaj emri hazırladığı görülmüştür.

Dosyada mevcut “YAPILANMA” isimli bir klasör içerisinde yer alan ve Donanma Komutanlığı ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı içerisinde illegal bir şekilde hiyerarşik olarak “Bölge Başkanlığı, Gruplar Amirliği, Daire Grup Amirliği, Daire Liderliği, Köprü Elemanları” olarak yapılanan grup içerisinde sanık Hannan ŞAYAN’ ın “köprü eleman ve grup amiri” olarak görevlendirildiği ve teknik işler sorumlusu olarak belirtilen Tğm.E.K isimli şahsın karşısında yazılan notta “Yb. Hannan Şayan Ütğm E.Saltuk Baysal'a teslim etsin” şeklinde açıklamanın bulunduğu tespit edilmiştir. Bu görevlendirmeyi teyit eden başka bir hususta İstanbul C. Başsavcılığınca yürütülen kamuoyunda Fuhuş ve Casusluk soruşturması olarak bilinen soruşturma kapsamında elde edilmiştir. Konu ile ilgili düzenlenen iddianamede bir sanık elde edilen dijital içerisindeki veri yolunun “saltuk.gho\lol\iletilecekler\hannan yb’ya iletilecekler\kullanım kılavuzu son.xls” şeklinde olduğu belirtilmiş, yine aynı iddianamede bir sanık elde edilen Saltuk BAYSAL isimli şahsın eylem ve faaliyetlerinin anlatıldığı belgede “Hannan YB. faaliyetlerden benim üzerimden bilgilendirilecek” şeklinde notun olduğu görülmüştür. İzah edildiği üzere sanık hakkında farklı soruşturmalar kapsamında elde edilen bilgiler birbirlerini tamamlar mahiyettedir. Aynı belgelerde sanık Haluk BAYBAŞ’ ın da “köprü eleman” olarak görevlendirildiği görülmüştür. Aynı yapılanma içerisinde sanık Deniz CORA’ nın da “Gölcük Bölge Başkanı” olarak görevlendirildiği görülmüştür. Donanma Komutanlığı’ nda yapılan aramada elde edilen dijitaller arasında bulunan ve kamuoyunda Amirallere Suikast soruşturması olarak bilinen dosya kapsamında değerlendirilen bilgi ve belgeler Deniz CORA’ nın yapılanma olarak adlandırılan birimdeki konumunu teyit etmektedir. Yapılanma isimli belgelerde Ümit METİN ve Tayfun DUMAN’ ın sanık Deniz CORA’ ya bağlı olarak faaliyet yürüttüğü bilgisi bulunmaktadır. Benzer şekilde Amirallere Suikast Soruşturması kapsamında sanık olarak yargılanan teğmenlerin özel olarak yetiştirilmesi için Deniz CORA adına imzaya açılan iki adet belgenin Tayfun DUMAN ve Ümit METİN tarafından hazırlandığı ve son olarak kaydedildiği görülmüştür.

Dosyada mevcut “Görevlendirme” isimli belge içerisinde “Alevi Dernek ve Vakıflar” “Aşırı Sol Gruplar” “Dini Gruplar, Cemaatler” “Doğu-Güney Doğu Faaliyetleri” “Sivil Toplum Kuruluşları” “Medya” “Siyasi Partiler” olmak üzere belirtilen gruplardan sorumlu kişi/kişiler ile yapılacak faaliyetlerin anlatıldığı görülmüştür. Bu belgeler incelendiğinde sanıklar Nuri Selçuk GÜNERİ’ nin Medya ve Siyasi Partiler kapsamında, Mehmet Cenk DALKANAT’ ın Doğu-Güney Doğu Faaliyetleri kapsamında, Hannan ŞAYAN’ ın Dini Gruplar, Cemaatler kapsamında görevlendirildiği, görevlendirme doğrultusunda yapacakları faaliyetlerin de açıklandığı buna göre, sanık Nuri Selçuk GÜNERİ’ nin “Cemaat liderlerinden bazılarının fotoğraflanması”, sanık Hannan ŞAYAN’ ın “Radikal İslamcı toplulukların istenilen şekilde Cuma namazlarından sonra slogan atma, yürüyüş vb. eylemler yapma konusunda yönlendirilmesi” hususunda görevlendirildiği, ayrıca Mehmet Cenk DALKANAT’ ın GüneyDogu.doc isimli belgenin hazırlanma sürecinde yer aldığı tespit edilmiştir. İzah edilen belgelerin 2003 tarihli olduğu ve çalışmaların Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini Cebren Iskat veya Vazife Görmekten Cebren Men Etmeye Teşebbüs eden yapılanma tarafından yapıldığı anlaşılmıştır.

Sanık Ali Yasin TÜRKER yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle;“İddianamede şahsıma yönelik tüm suçlamaları reddediyorum. İddia edilen suç ile aramda maddi illiyet mevcut değildir. 5-7 Mart 2003 tarihinde yapılan 1. Ordu Komutanlığı seminerine iştirak etmedim. Bu semire yönelik hazırlık yapmadım. İlgim ve bilgim bulunmamaktadır. İddia konusu sözde suga harekat planı çalışmalarında doğrudan veya dolaylı olarak yer almadım. İlgim ve bilgim bulunmamaktadır. İddia konusu dijital verilerin oluşturulmasında katkım olmamıştır. İsmim rızamla ve onayım alınarak listelere ve dijital verilere dahil edilmemiştir. Şahsıma yönelik herhangi bir görevlendirme, bu görevlendirmeye ilişkin bir tebliğ, bu tebliği kabul ettiğime dair bir tebellüğ bulunmamaktadır. Anılan dijital veriler üzerimde, evimde, iş yerimde, şahsıma ait bir bilgisayarda veya aracımda bulunmamıştır. Şahsıma yönelik suçlamalara mesnit teşkil ettiği iddia edilen söz konusu dijital verileri destekleyecek tek bir maddi kanıt yoktur. Beraatime karar verilerek tahliyemi talep ediyorum.“şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Deniz Cora yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle;“İddianamede tamamen imzasız, yazılı olmayan, sahte dijital verilere istinaden suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum.Suçlamaların tümünü reddediyorum. Ayrıntılı yazılı savunmamda yer alan gerekçelerin dikkate alınarak bihakkın tahliyemi ve beraatimi ile bu komployu yapan dijital terör çetesinin ortaya çıkartılmasını talep ediyorum.” şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Mehmet Cenk DALKANAT yargılama aşamasındaki savunmasında;“Hayatımda hiçbir zaman kanunsuz bir emir almadım ve kanunsuz bir emir de vermedim. Bilerek veya bilmeyerek hiçbir kanunsuz faaliyetin veya oluşumun içinde de kesinlikle yer almadım. Bu nedenle hakkımda iddianamede geçen tüm suçlamaları savunmamın başında reddediyorum.iddianamedeki suçlamalara sebep olan ve kanıt olduğu belirtilen sahte bilgi, belge ve ne amaca hizmet ettiği belli olmayan fişleme benzeri listeleri hazırlayanlardan şikayetçiyim. Bu listeyi hazırlayanlardan davacı olduğumu belirtmek istiyor ve haklarında kamu davası açılmasını ve gerektiği şekilde cezalandırılmalarını talep ediyorum. Tekrar ediyorum, üzerime atılı suçlamaları kabul etmem mümkün değildir. SANIK dahi olmamam gerektiğini izah etmeye, açıklamaya çalıştım. Hakkımdaki tüm suçlamaları tekrar kesinlik ile reddediyorum.“ şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Mustafa Haluk Baybaş yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle;“Sözde balyoz, suga planları ile ilgili her şeyi konu medyaya yansıdıktan ve davalar başladıktan sonra öğrendim. Ondan önce sözde balyoz, suga planı ve sözde o yönde yapıldığı iddia edilen semineri, toplantıları ne duydum ne katıldım ne de bana bu yönde herhangi bir yazılı veya sözlü bildirimde bulunuldu.21 yıllık meslek yaşamım süresince Anayasal ve demokratik düzenin haricine çıkabilecek veya hükümet aleyhine olabilecek hiçbir faaliyet ve eylem içinde bulunmadım. Kanun dışı hiçbir emir almadım ve vermedim. Sadece askerlik ve denizcilik görevimi en iyi şekilde yapmaya gayret ile Türk sancağını tüm denizlerde şeref ile dalgalandırdım. Dürüstlüğü, ahlaki ve vicdani değerleri kendisine hayat felsefesi edinmiş, yasalara ve kurallara her daim bağlı kalmış bir Türk vatandaşı olarak hakkımda yapılan suçlamaları reddediyor, kabul etmiyorum.“ şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Nuri Selçuk Güneri yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle;“İddianamede üzerime atılı suçu işlediğime dair herhangi bir somut kanıt, maddi delil, fiziki veya teknik takip sonucunda elde edilmiş suç unsuru taşıyan hukuksal delil ile yargı kararları ile yapılmış suç unsuru taşıyan telefon dinlemesi mevcut değildir. Ayrıca adımın yer aldığı benim yazdığım veya kaydettiğim, adıma imza bloğu açıldığı iddia edilen dijital kurgular ve çıktıları haricinde ıslak veya elektronik imzalı belge de mevcut değildir.Yürürlükteki kanunlar kapsamında suçsuz olduğumu ve iddianamede üzerime atılı suçu işlediğime dair en ufak bir maddi delilin bulunmadığını beyan ediyor tahliyemi ve beraatimi talep ediyorum.”şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Hannan Şayan yargılama aşamasındaki Savunmasında özetle; “Ben EGAYDAAK’larla ilgili bir görevlendirme emri görmedim. Bana bir tebligat yapılmadı. Herhangi bir toplantıya iştirak etmedim. Bu konuda ilave bir bilgim yoktur. Ben 5-7 Mart 2003 tarihleri arasında 1. Ordu Komutanlığında icra edilen plan seminerine katılmadım ve bu seminerden de haberim yoktu. İddianamede şahsıma yönelik bütün suçlamaları reddediyorum.İsnat olunan suçtan beraatime karar verilmesini talep ederim.”şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanık Cahit Serdad Gökgöz yargılama aşamasındaki savunmasında özetle ;“İddianamenin esas dayanağını teşkil eden 05-07 Mart 2003 tarihlerinde 1. Ordu Komutanlığında yapıldığı ifade edilen plan seminerine katılmadım. Haberim de olmamıştır. Meslek hayatım boyunca kendi işimi, görev tanımım içerisinde yaptım. İşim dışında kanun dışı herhangi bir faaliyetim olmamıştır. Netice olarak isnat olunan suçlamaları kabul etmiyorum ve tümü ile reddediyorum.”şeklinde beyanda bulunmuştur.

Sanıklar Deniz Cora, Nuri Selçuk Güneri, Cahit Serdar Gökgöz, Mehmet Cenk Dalkanat, Ali Yasin Türker, Hannan Şayan ve Mustafa Haluk Baybaş üzerlerine atılı bulunan suçlamaları kabul etmemiş iseler de;dosyada bulunan tüm delillerin değerlendirilmesi sonucunda,Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren iskat veya men etmeye teşebbüs amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri hiyerarşik yapısı dışında,sanık Çetin Doğan liderliğinde kurulmuş yapılanma içerisinde yer aldıkları ve üzerlerine atılı bulunan suçu işledikleri kanaatine varılmıştır.