Beşeri Bilimlere Duyulan İhtiyacın Delili
Kurân bilgileri havzasında nispeten müteaddit konular işlenmiş ve çeşitli görüşler getirilmiştir. Elbette Kurân-ı Kerim’in insanı tanımlayan ve insanı inşa eden bir kitap olduğu konusunda takriben bir görüş ittifakı vardır. Müfessir ve Kurâni ilimler araştırmacıları, Kurân’ın insanı ve onunla ilgili olguları tanımlaması, onun mesele ve sıkıntıları, insanın geçmişi ve geleceği, onun yetenek ve temayüllerinden ne şekilde faydalanarak gerçek saadeti yakalaması hususunda epeyce söz söylemişlerdir. Kurân ayetlerine dikkat edilirse bu iddianın doğru olduğu görülür. Kurân’ın birçok ayetinde bireysel ve sosyal yaşamdan, beşeri tarihin geçmişi ve geleceğinden, insan vücudunun yapısından, kapasite ve maharetlerinden, insan şahsiyetinin ne şekilde oluştuğundan ve çeşitli ferdi-toplumsal faktörlerin ondaki rolünden söz edilmiştir. Öte yandan daha önce de işaret edildiği gibi Kurân’ın beyanı gerçekçi bir beyandır. Dolayısıyla insan ve insani yaşamla ilgili gerçekleri anlatır. Bu iki mukaddime dikkate alındığında beşeri bilimlerde keşfedilmiş ve kesinlik kazanmış kanunların Kurân’daki insanı tanımlayan ayetlerin anlaşılmasında etkili olacağı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla müfessir bu bilimlerden haberdar olmalı ve Kurân’ı anlamada bunlardan faydalanmalıdır.
Dostları ilə paylaş: |