“Biz, ancak Rabbinin emriyle ineriz.” Bkz. Ed-Dur’ul-Mensur, c.4, s.501.
790el-Mizan, c.14, s.81, Allame Tabatabai mezkur rivayetin ötesinde yukarıdaki iki ayet için başka bir bağlantı metodu beyan etmiştir. Bkz. El-Mizan, c.14, s.85.
791Zümer/33.
792Mecme’ul-Beyan, c.8, s.400.
793ed-Durr’ul-Mensur, c.5, s.615.
794Suda’dan nakledilen rivayete göre “Doğruyu getiren” Cebrail’dir. “Onu tasdik eden” ise Peygamberdir. (ed-Durr’ul-Mensur, c.5, s.615).
795el-Mizan, c.17, s.264.
796Zümer/30-32.
797Zümer/34.
798Enbiya/34.
799Bkz. El-Mizan, c.14, s.292. Elbette yukarıdaki rivayetin Allame Tabatabai’nin değindiği birtakım diğer eksiklikleri de vardır. Sözün uzamaması için onları zikretmekten sarf-ı nazar ediyoruz.
800Tevbe/81-84.
801Suyuti, ed-Durr’ul-Mensur (c.3, s.475 ve 476). O, İbn-i Abbas’tan, Cabir’den ve diğerlerinden beş rivayet daha nakletmiş ve hepsi de Peygamberin (s.a.a) Abdullah b. Ubey’e cenaze namazı kıldığından söz etmektedir. Ayrıca bkz. Tefsir-i Kummi, c.1, s.330, Tefsir-i Ayyaşi, c.2, s.107.
802Daha fazla bilgi için bkz. el-Mizan, c.9, s.367 ve c.17, s.68 ve 69, Yasin suresi 6 ila 10. ayetlerine ilişkin rivayetler.
807Mekki ve Medeni ıstılah hakkında üç görüş vardır: Kurân ilimleri uzmanları arasındaki en meşhur görüş şudur: Eğer bir ayet Hicretten önce nazil olmuşsa Mekki, Hicretten sonra nazil olmuşsa [ister Medine’de inmiş olsun, ister Mekke’de veya başka bir yerde] Medenidir. Bkz. El-İtkan, c.1, s.26.
808A.g.e, s.28,31 ve 30. Bu surenin Mekki olduğu konusunda gelen rivayetlerde -özellikle Suyuti el-İtkan’da senedini muteber saydığı İbn-i Abbas’tan nakledilen rivayette- bu surenin bazı ayetlerinin Medeni olduğundan söz edilmemiştir. (el-İtkan, c.1, s.28 ve 29). Elbette Taberi’nin bu surenin ilk on bir ayetinin nüzul sebebi hakkında getirdiği rivayet bundan müstesnadır. (el-İtkan, c.1, s.48).
809Elbette bu rivayetler arasında ihtilaf vardır. Zira bazıları söz konusu ayetlerin Mekki olduğu hakkında yorum yapmaktadırlar. Mesela İbn-i Cureyh’in İbn-i Umeyr’den naklettiği rivayete göre surenin ilk üç ayeti Allah yolunda işkence gördüğü sırada Ammar b. Yasir hakkında nazil olmuştur. (Bkz. Cami’ul-Beyan an Tevil-i Ayel-Kurân, c.10, s.121). Bu olay (Ammar’ın işkence görmesi) tüm İslam tarihçilerine göre Hicretten önce Mekke’de gerçekleşmiştir. Dahhak’tan nakledilen bir rivayete göre