Fıkıh İlmi
Fıkıh, ıstılahta Yüce Allah tarafından insanın bireysel ve sosyal davranışları ile ilgili gösterdiği hüküm ve desturlar mecmuasını derinlemesine anlayıp kavramaktan ibarettir. Fıkıh ilmi ise bu derin anlayış ve kavrayışa ulaşmak için müçtehidin yaptığı bir tür fikir çalışmasıdır. Fıkıh kaynaklarına dayanarak bu hüküm ve desturları istinbat edip, ortaya çıkartır. Bu ilmin tanımında şöyle denilmiştir: “Fıkıh ilmi, tafsilatlı delillere dayanarak şer’i fer’i hükümleri bilmektir.”1104
Bazı müfessirlerin bu ilmi bilmenin zaruretini inkâr1105 veya ihmal etmelerine rağmen Kurân araştırmacılarından diğer bir bölümü, müfessirin fıkhi kaide ve hükümleri bilmesinin zaruretini vurgulamışlardır.
Bu güruh müfessirin fıkıh ilmini bilmesi gerektiği konusuna şu gerekçeyi getirmişlerdir: Kurân-ı Kerim ayetlerinin toplamı içerisinde dinin hükümleriyle ilgili “Ayat’ul Ahkâm” denilen yaklaşık beş yüz ayet vardır. Kurân, bu hükümlerin beyanında çok genel ve özetle söz etmiştir. Bununla birlikte fakihler fıkıh ilminde bu ayetleri ele almış ve onlara istidlal etmişlerdir. Dolayısıyla fıkıh ilmini bilmek ve ayetlere ne şekilde istidlal edildiğine aşina olmak, bu gruptaki ayetlerin doğru şekilde anlaşılmasına zemin oluşturduğundan bir zarurettir.1106
Aynı şekilde dört fıkhi delile istinaden kesinlik kazanmış şer’i hükümlerden istifade etmek suretiyle bunu, kesin fıkhi hükümlerle zahiri manası çelişen ayetlerde bir karine olarak kullanmak ve böylece Yüce Allah’ın gerçek maksadını anlamak mümkündür. Mesela;
إِنَّ الصَّفَا وَالْمَرْوَةَ مِنْ شَعَائِرِ اللَّهِ ۖ فَمَنْ حَجَّ الْبَيْتَ أَوِ اعْتَمَرَ فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِ أَنْ يَطَّوَّفَ بِهِمَا
“Gerçekten Safa ile Merve Allah’ın alametlerindendir. Onun için her kim hac veya umre niyetiyle Kâbe’yi ziyaret ederse, bunları tavaf etmesinde (say yapmasında) ona bir günah yoktur”1107 ayetinde “فَلَا جُنَاحَ/günah yoktur” ifadesinden, Safa ile Merve arasında say yapmanın sakıncasız olduğu ve bunun terk edilmesinin de haram olmadığı anlaşılmaktadır. Ama şunu biliyoruz ki İslam fıkhı açısından Safa ile Merve arasında say yapmak vaciptir ve Hac amellerinin rükünlerindendir. İşte kesin olan bu konu, ayette geçen “günahı yoktur” ifadesinin “vücub ve vacip olma” manasında kullanıldığı yönünde bir karinedir veya en azından bu ifadeden “vacip değildir” ifadesi anlaşılmamaktadır.
Elbette fıkhın vücubu anlamada bir karine olmasının diğer karinelerin bunu ispat etmesiyle bir çelişkisi olmaz. Nitekim daha önce de ifade edildiği gibi ayetin şa’n-ı nüzulünden da vücubu veya ayetin vücubla çelişmediğini anlamak mümkündür.
Dostları ilə paylaş: |