Tefsir Yapabilmenin İmkânı
Masum olmayanlar için tefsirin imkânı meselesinde iki ana mihver vardır: Birincisi; Acaba masum olmayanlar Kurân’ın gerçek mana ve tefsirine ulaşabilirler mi? İkincisi ise; Masum olmayanlar ne ölçüde Kurân’ın maarif ve maksatlarına ulaşabilirler? Burada ikincisi üzerinde durulacak herhangi bir konu olmadığı için kısaca şunu söylemekle yetiniyoruz: Kurân ayetlerinin özellikle tevili ve batini olduğu göz önünde bulundurulduğunda masum olmayanların Kurân’ın tüm öğreti ve maksatlarına ulaşmaları mümkün olmayacaktır. Kurân’ın batın ve tevile dayalı olmayan maarif ve maksatlarını anlama noktasında da müfessirler (zati ve iktisabi yetileri ile usul ve kaidelere riayet etmelerine mütenasip olarak) muhtelif derecededirler.
Birinci mihver hakkında Müslüman bilim adamlarının geneli Kurân tefsirinin mümkün ve caiz olduğunu kabul etmişlerdir. Bu görüşün mukabilinde bazıları Masumların (a.s) beyan ve izahatı olmadan Kurân’dan maarif ve hükümler istinbat etmeyi külli şekilde154 veya Kurân’ın zahirinden dinin nazari hükümlerini istinbat etmeyi caiz bilmemektedirler. Bu grup kendi görüşleri için de birtakım deliller zikretmişler ve bu delillerden bir kısmı Masumun (a.s) beyanı olmadan tefsirin imkânsız olduğunu iktiza etmektedir. Bu açıdan onları tefsirin imkânsız olduğuna inananlardan saymak mümkündür.
Dikkate değer bir nokta da şudur; Usul âlimleri, Kurân’ın zahirinin hüccet oluşu bahsinde bu görüşü naklettikten sonra onu delilleriyle eleştirmiş ve Masumlardan (a.s) başkasının da Kurân’ı mana ve tefsir etmesinin caiz olduğunu ispat etmişlerdir. Bu yüzden burada bu görüş ve delillerinin detaylı şekilde incelenmesine hiç mi hiç ihtiyaç yoktur. Ama Kurân’ın zahirinin hüccet oluşu bahsinde çoğunlukla mana ve tefsir üzerinde durulmuş olduğundan, “direkt anlamanın imkânı” hususu daha az dikkate alındığından ve ayrıca bu görüşün delillerinden bir kısmı müstakil olarak ortaya konulup, incelenmediğinden dolayı onların bu gruptaki delillerine değineceğiz.
Dostları ilə paylaş: |