Kurân Müfredatını Anlamada
Teorilerin Etkisi Görüşünün Kritiği
Her konuşmacı sözlerini söylerken faydalandığı sözcükleri, yaşadığı zamandaki hakiki ve mecazî manalarda kullanmaktadır. Dolayısıyla konuşmanın ardından kelimeler için ortaya çıkan manalar konuşmacının maksadı olamaz. Netice itibarıyla o sözün muhatapları da o sözün mefhumundan yeni manalar esasına göre anlam çıkarıp onları sözün sahibine isnat edemezler. Tam aksine zihni, konuşma yapıldıktan sonra kelimeler için oluşan manalardan boşaltmalıdırlar ve sözcüklerin konuşmanın yapıldığı zamandaki manaları esas alınarak konuşmacının maksadını bulmaya çalışmalıdırlar.
Binaenaleyh faraza yeni ilimler ve yeni teorilerin kelimelerin manalarını değiştirdiği görüşü kabul edilse dahi bir sözün mefhumunu anlamak için yeni manaları göz ardı etmek ve o sözü değişime uğrayıp yeni manalar kazanmadan önceki manalarına dikkat ederek anlamak gerekir. Buraya kadar söylenenlere dikkat edildiğinde çok net bir şekilde anlaşılmaktadır ki bir konuşmacının kullandığı sözcüklerde maksadı olan hakiki ve mecazî manalar teorilerle değişmeyeceği gibi onun maksadını dakik şekilde anlamak için yeni ortaya çıkan manaları görmezden gelmek zaruridir. Bu yüzden Kurân ayetleri ve diğer dini metinlerin mefhumunu anlamada kelimeler için sonraki dönemlerde ortaya çıkan ilim ve teorilerin getirdiği yeni manaları esas almanın hiçbir zarureti yoktur. Hatta tam aksine bundan şiddetle kaçınılmalıdır. Sözün başında da beyan edildiği gibi tefsir sadece kelimelerin vahyin indiği zamanki mefhumları esasına göre yapılmalıdır.
Dostları ilə paylaş: |