-352-
[açıklamaları] vardır “rahime-hullahü teâlâ”. 67.
149 - KASTALÂNÎ: Şıhâbüddîn Ahmed bin Muhammed, Mısr âlimlerinin büyüklerindendir. Resûlullahın hayâtını anlatan (Mevâhib-i ledünniyye) kitâbını, câmi’ul-ezher müderrislerinden allâme Muhammed Zerkânî Mâlikî şerh etmiş, sekiz cild olarak, 1329 da Mısrda ve 1393 de Beyrutda tab’ edilmişdir. Şâ’ir Bâkî efendi türkçeye çevirmişdir. İki cild üzere basılmışdır. Yûsüf-i Nebhânî tarafından kısaltılarak, 1312 senesinde harekeli olarak Lübnanda basılmış, 1401 [m. 1981] de İstanbulda ofset baskısı ya-pılmışdır. Çok istifâdelidir. 851 [m. 1448] de tevellüd, 923 [m. 1517] de vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. 63, 103, 128.
150 - KİNÂNE BİN BEŞÎR: Resûlullahın üçüncü halîfesi olan hazret-i Osmân bin Affânı Kur’ân-ı kerîm okurken şehîd eden Mısr çingenesidir. Fir’avna tapınan ahmakların soyundandır. 121.
151 - KONSTAN: İkinci Konstan, ikinci Herakliusun oğludur. Hicretin yirminci yılında, oniki yaşında kral oldu. Hazret-i Mu’âviyenin ordularına hep mağlûb olduğundan, İstanbuldan ay-rılıp Sicilyeye gitdi. 47 [m. 668] de burada vefât etdi. 14.
152 - KURTUBÎ: Ebû Abdüllah Muhammed bin Ahmed Şemseddîn Ensârî olup, ibni Ebû Bekr Ferecdir. Endülüsün en büyük âlimlerindendir. 671 [m. 1272] de vefât etdi. Mâlikî idi. (Esmâ’ülhüsnâ) şerhi, (İ’lâm-ı dîn-i Nasârâ) ve (Tezkire fî ahvâl-i âhıra) ve başka kitâbları vardır. 58, 199, 251, 406.
153 - MÂLİK BİN ENES: bin Mâlik bin Ebî Âmir Esbahî, Ehl-i sünnetin amelde, ibâdetde ayrıldığı dört mezhebden biri olan Mâlikî mezhebinin imâmıdır. 90 [m. 709] da Medînede tevellüd et-diği İbni Âbidînin mukaddemesinde yazılıdır. Tâbi’înden olduğu şübhelidir. Fıkhda, hadîsde ve tefsîrde çok derin bilgisi vardır. Hocaları da, kendisinden istifâdeye gelirdi. Bir hadîs-i şerîfi okuyacağı zemân, yeniden abdest alır. Diz çökerdi. Medînede hiç hayvana binmedi. Yaya yürüdü. Çok saygılı idi. 147 de istenilen haksız bir fetvâyı vermediği için 70 kırbaç (cop) vuruldu. Yine vermedi. 179 [m. 795] yılında Medînede vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. (Muvatta) adındaki hadîs kitâbı, ilk hadîs kitâbıdır. Çok âlimler, bunu şerh etmişdir. Afrikanın kuzeyindeki müslimânların çoğu mâlikî mezhebindedir. Mâlikî mezhebinde en meşhûr fıkh kitâbı, (Ettefri’) ve (El-ihkâm) kitâblarıdır. 25, 42, 43, 75, 76, 126, 142, 204, 330, 388, 399, 406, 407.
154 - MÂLİK BİN NÜVEYRE: Benî Temîm kabîlesinin reîsi
-353-
idi. Kabîlesi ile müslimân olmuşdu. Resûlullah, bunu kabîlesinden zekâtını toplayıp Medîneye getirmeğe me’mûr etmişdi. (Medâricünnübüvve) 690. cı sahîfede diyor ki, Mâlik, Resûlullahın vefâtını haber alınca, zekâtları göndermedi ve sâhiblerine dağıtdı. Hâlid ibni Velîd ile konuşurken, Resûlullah için (Sizin efendiniz yalnız kendi söylediğini sanıyor) ve (İşitdim ki, efendiniz böyle söyledi...) dedi. Bu söz Hâlide çok ağır geldi. Eshâb-ı kirâmdan Dırâr bin Mâlik-il-Ezver-i Esedîye emr eyledi. Dırâr bunu katl eyledi. Dırâr, Resûlullahın elçisi idi. Yermük, Şâm ve Yemâme gazâlarında çok kahramanlık gösterdi ve şehîd oldu. Mâlik bin Nüveyrenin kardeşi şâir idi. Kardeşi için mersiye okudu. Halîfe Ebû Bekr “radıyallahü anh” Hâlidin özrünü kabûl buyurdu. 114, 116.
155 - MEHDÎ: Fâtıma-tüz-zehrâ soyundan, kıyâmete yakın gelecek bir zâtdır. Adı Muhammed, babası Abdüllah olacakdır.Âlim ve Velî olacak, yer yüzünün halîfesi olacakdır. Îsâ “aleyhisselâm” gökden Şâma inince, hazret-i Mehdî ile buluşacakdır. Mehdî, müctehid olup, başka mezhebleri kaldıracak, bütün dünyâda, bunun mezhebi kullanılacakdır. Çok âdil olacak, hiçbir mahlûk arasında düşmânlık kalmıyacakdır. Eshâb-ı Kehf uyanıp, mağaradan çıkacak, Mehdîye hizmet edecekdir. Hadîs-i şerîfler, bunları ve dahâ başka, çok alâmetlerini haber vermekdedir. İbni Hacer-i Mekkî (Kavl-ül-muhtasar fî alâmât-il-Mehdiyyil muntazır) kitâbında uzun anlatmakdadır “rahime-hullahü teâlâ”. 59, 74, 142.
156 - MENÂVÎ [veyâ Münâvî]: Abdürraûf bin Alî, hadîs ve fıkh âlimidir. Şâfi’î idi. 924 de Mısrda tevellüd, 1031 [m. 1622] de vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. Tefsîr, hadîs, fıkh, tesavvuf, târîh ve ahlâk ve tıb üzerinde yüze yakın şerhleri ve te’lîfleri vardır. (Künûz-üd-dekâık) kitâbında onbin hadîs-i şerîf vardır. 1281 de İstanbulda basılmışdır. 120, 128, 248, 249, 252, 254, 255, 256, 257.
157 - MERVÂN BİN HAKEM: bin Ebil’Âs bin Ümeyye, dördüncü Emevî halîfesidir. Hicretin ikinci yılında tevellüd etdi. Hazret-i Osmânın amcası oğludur. Babası Tâife sürüldüğü için, Tâifde büyüdü. Hazret-i Osmân, bunu Tâifden Medîneye getirip, kendisine kâtib yapdı. Hazret-i Osmânın şehâdetinde Mısrdan gelen çingene ordusu ile serâyın bağçesinde döğüşürken boynundan yaralandı. Boynu iğri kaldı. Hazret-i Mu’âviye zemânında Medîne ve Hicâz vâlîsî oldu. 49 da azl edildi. Abdüllah bin Zübeyrin halîfeliğini kabûl edecekdi. Fekat, ibni Ziyâdın sözlerine aldanarak, 64 de hak üzerine halîfe olan Abdüllaha isyân etdi. Şâmda kendi halîfe oldu. 65 [m. 684] de 63 yaşında iken zevcesi tarafından uyurken öldürüldü. Ba’zı kitâblar, tâ’ûn hastalığından öldüğünü
-354-
yazmakdadır. Âlim idi. Fakîh idi. Çok zekî ve akllı idi. Çok güzel Kur’ân-ı kerîm okurdu. Günâhlardan çok sakınırdı. Babası Hakem bin Âs, Mekkenin fethi günü îmâna geldi ise de münâfık idi. Cemel vak’asında Mervânın atdığı bir ok hazret-i Talhâyı şehîd et-di. Hâlbuki her ikisi de, hazret-i Âişenin askeri idi. Bu muhârebede çok yaralandı. Hazret-i Alî, bunu afv edip Medîneye gönderdi. Mührü üzerinde (Allaha sığınırım, ona güveniyorum) yazılı idi. Siyâsî hayâtı, karışık ve karanlık ise de, Abbâsî târîhcileri, halîfelere yaranmak için, hatâlarını şişirmiş, hattâ bunu kötülemek için, hadîs bile uydurmuşlardır. Düşman tarafından yazılan kitâblar elbet böyle olur. Hazret-i Osmânın hilâfet işlerinde kullandığı ve hazret-i Alînin afv etdiği bir zâtı, mel’ûn diyecek kadar kötülediler. Osmânlı târîhleri, zemân yakınlığı ve sınır komşuluğu bakımından Abbâsî târîhlerinden terceme edilmiş, onların te’sîri altında kalmış olduğundan, eldeki kitâblarımızda, yanlış bilgiler vardır. Şurası muhakkakdır ki, Abbâsîler, Ehl-i beyte karşı düşmânlıkda, Emevîleri kat kat geçmişdir. 121, 130, 139, 345, 350, 358, 365, 378.
158 - MESRÛK: Mesrûk bin Merzubân Küfî, Teba’ı Tâbi’înin büyüklerindendir. Yapdığı rivâyetleri çok mu’teberdir. İkiyüzkırkda vefât etdi. İbni Hacer-i Askalânî, (Tehzîb-üt-tehzîb) kitâbının onuncu cildinde, kendisini anlatmakdadır. 31, 204.
159 - MEYMÛN BİN MUHAMMED NESEFÎ: Hanefî âlimlerindendir. 508 [m. 1114] de vefât etdi. Kelâm âlimidir. (Temhîd) kitâbı meşhûrdur. Başka eserleri de vardır. 118, 363.
160 - MİKDÂD: Mikdâd bin Amr bin Sa’lebe Kendî, Mikdâd bin Esved ismi ile meşhûrdur. Eshâb-ı kirâmın büyüklerindendir. Önce îmâna gelenlerden ve Habeşe hicret edenlerdendir. Medîneye hicret edemeyip, islâmını saklıyarak Mekkede kalmışdı. İkrime kumandasında, müslimânlara karşı gönderilen Kureyş ordusunda iken, harb başlayınca islâm tarafına geçmişdi. Bedrde ve bütün gazâlarda bulundu. Mısrın fethinde bulundu. Otuzüç [33] de, Hazret-i Osmân zemânında Medînede, 70 yaşında vefât etdi. Hadîs-i şerîfle medh edildi “radıyallahü teâlâ anh”. 27, 68, 105, 113, 241.
161 - MU’ÂVİYE: Ebû Süfyân bin Harb bin Ümeyye bin Abd-i Şems bin Abd-i Menâf oğludur. Anası Hinddir. Eshâb-ı kirâmın büyüklerindendir. Babası, anası ve kardeşi Yezîd ile birlikde, Mekkenin fethinde îmâna geldi. Kendisi dahâ önce îmâna gel-di ise de, babasının korkusundan belli etmemişdi. Huneyn gazâsında baba oğul, Resûlullah önünde kahramanca çarpışdılar. Re-
-355-
sûlullahın kâtibliğini yapmakla da şereflendi. Hazret-i Ebû Bekrin Şâma gönderdiği orduda, kardeşi Yezîd ile birlikde bulundu. Yezîd, Şâm vâlîsi yapıldı. Yezîd ondokuzuncu yılda vefât edince, hazret-i Ömer, Mu’âviyeyi Şâm vâlîsi yapdı. Hazret-i Osmân, bütün Sûriyeyi bunun emrine verdi. Şâmda, yirmi sene altı ay vâlî idi. 41 de Kûfede halîfe oldu. Şâmda yirmi sene de halîfelik yapdı. Altmış 60 [m. 680] târîhinde, yetmişdokuz yaşında Şâmda vefât etdi. Çok akllı, zeki, güzel konuşur, çok sabrlı, halîm ve çok cömerd bir zât idi. Dîn-i islâmın yayılmasına ve yükselmesine çok hizmet etdi. Çok memleketler aldı. İslâm âlimleri kendisinden birçok hadîs-i şerîf almış, kitâblarına yazmışdır. Bu da, büyüklüğünü ve âlimlerin, din imâmlarının kendisine inanç ve i’timâdını göstermekdedir. Abdüllah ibni Abbâs ve Ebüdderdâ ve birçok Sahâbe ve Tâbi’în kendisinden hadîs dinlemiş ve bunları din imâmlarına bildirmişlerdir. Öleceği zemân, Fahr-i âlemin “sallallahü aleyhi ve sellem” kendisine hediyye etdiği bir gömleğe sarılıp, hazînesinde saklamış olduğu, Resûlullahın saç ve tırnak kesintilerinin de gözlerine ve ağzına konularak defn edilmesini vasiyyet etmişdi. Hazret-i Alî ile birbirlerine bed düâ etdiklerini, (Kısas-ı enbiyâ) yazıyor ise de bunu, bid’at ehlinin uydurmuş olduğu, kıymetli kitâblarda yazılıdır.
ŞÂMDAKİ EMEVÎ HALÎFELERİ
Sıra No:
|
İsmi ve Babası
|
Tevellüd
|
Cülûsu
|
Vefâtı
|
1
|
Mu’âviye bin Ebî Süfyân bin Harb [Hicretden önce]
|
19
|
41 [m. 662]
|
60
|
2
|
Yezîd bin Mu’âviye
|
26
|
60 [m. 680]
|
64
|
3
|
Mu’âviye bin Yezîd
|
44
|
64[m. 683]
|
65
|
4
|
Mervân bin Hakem bin Ebîl’âs
|
2
|
65 [m. 683]
|
65
|
5
|
Abdülmelik bin Mervân
|
26
|
65[m. 684]
|
86
|
6
|
Velîd bin Abdülmelik
|
46
|
86 [m. 705]
|
96
|
7
|
Süleymân bin Abdülmelik
|
60
|
96 [m. 715]
|
99
|
8
|
Ömer bin Abdül’azîz bin Mervân
|
61
|
99[m. 717]
|
101
|
9
|
Yezîd bin Abdülmelik
|
71
|
101 [m. 720]
|
105
|
10
|
Hiflâm bin Abdülmelik
|
71
|
105 [m. 724]
|
124
|
11
|
Velîd bin Yezîd
|
90
|
124[m. 741]
|
126
|
12
|
Yezîd bin Velîd
|
91
|
126 [m. 744]
|
126
|
13
|
İbrâhîm bin Velîd
|
|
126 [m. 744]
|
127
|
14
|
Mervân bin Muhammed bin Mervân bin Hakem
|
72
|
127 [m. 745]
|
132
|
(Medâricünnübüvve), 661. ci sahîfede diyor ki, imâm-ı Ahmedin (Müsned) kitâbından, imâm-ı Süyûtînin çıkardığı hadîs-i şerîfde, İrbad bin Sâriye diyor ki, Resûlullahın yanında idim. Buyurdu ki: (Yâ Rabbî, Mu’âviyeye yazı ve kitâb öğret ve onu azâbından
-356-
koru!) İmâm-ı Alî “radıyallahü anh” buyurdu ki, (Mu’âviyenin halîfe olmasını istemiyorsunuz. Fekat o olmasaydı, çok kelleler bedenlerinden ayrılırdı). Emevî halîfelerinin birincisidir “radıyallahü teâlâ anh”.
ENDÜLÜSDEKİ EMEVÎ SULTÂNLARI
Sıra No:
|
İsmi ve Babası
|
Tevellüd
|
Cülûsu
|
Vefâtı
|
1
|
Abdürrahmân bin Mu’âviye Hişâm Bin Abdülmelik
|
110
|
138 [m.756]
|
170
|
2
|
Hişâm bin Abdürrahmân
|
142
|
170 [m.787]
|
180
|
3
|
Hakem bin Hişâm
|
154
|
180 [m.796]
|
239
|
4
|
Abdürrahmân bin Hakem
|
176
|
206 [m.821]
|
239
|
5
|
Muhammed bin Abdürrahmân
|
208
|
239 [m.852]
|
273
|
6
|
Münzîr bin Muhammed
|
|
273 [m.886]
|
295
|
7
|
Abdüllah bin Muhammed
|
258
|
295 [m.908]
|
300
|
8
|
Abdürrahmân Nâsır bin Muhammed binAbdüllah
|
277
|
300 [m.912]
|
350
|
9
|
Hakem bin Abdurrahmân
|
|
350 [m.961]
|
366
|
10
|
Hişâm bin Hakem
|
351
|
366 [m.977]
|
403
|
11
|
Muhammed Mehdî binHişâm bin Abdülcebbâr bin Abdürrahmân Nasır
|
|
399 [m.1009]
|
|
|
Hişâm bin Hakem tekrâr
|
|
399 [m.1009]
|
403
|
12
|
Süleymân bin Hakem bin Süleymân bin Abdürrahmân Nâsır
|
|
403 [m.1013]
|
407
|
13
|
Alî bin Hamûd bin imâm-ı Hasen
|
|
407 [m.1017]
|
408
|
14
|
Kâsım bin Hamûd
|
|
408 [m.1018]
|
412
|
15
|
Yahyâ bin Alî
|
|
412 [m.1021]
|
413
|
16
|
Abdürrahmân bin Hişâm bin Abdülcebbâr
|
|
413 [m.1022]
|
413
|
17
|
Muhammed bin Abdürrahmân bin Abdüllah bin Abdürrahmân Nâsır
|
|
413 [m.1022]
|
414
|
18
|
Hişâm bin Abdülmelik bin Abdürrahmân Nâsır
|
|
418 [m.1027]
|
422
|
479 [m. 1087] de Merâkişdeki (Murâbitîn) veyâ (Mülessimîn) denilen devlet Endülüsü işgâl etdi. Avrupalılar bu devlete (Almoravides) diyorlar. 541 den 668 [m. 1269] senesine kadar (Muvahhidîn) devletinin eline geçdi. Sonra (Benî Ahmer) devletinin merkezi olan (Gırnata), 898 [m. 1492] de gayb edilmekle, Endülüsdeki islâm hâkimiyeti nihâyet buldu. 10, 11, 12, 14, 15, 17, 19, 20, 21, 23, 25, 27, 30, 31, 37, 42, 47, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 75, 76, 77, 88, 105, 106, 122, 136, 137, 138, 139, 168, 169, 175, 176, 181, 187, 189, 194, 197, 209, 211, 234, 241, 244, 245, 246, 251, (259), 269, 270, 279, 303, 311, 312, 325, 341, 344, 345, 350, 353, 354, 358, 360, 378, 381, 387, 396, 397, 399, 402, 405, 408.
-357-
162 - MU’ÂVİYE “ikinci”: Hazret-i Mu’âviyenin torunu ve Yezîdin oğludur. Emevî halîfelerinin üçüncüsüdür. Dîni, kanâ’ati, takvâsı, insâfı çok idi. 42 de tevellüd, 64 de vefât etdi. 64 de baba-sı vefât edince, halîfe oldu ise de, kırkıncı günü minbere çıkarak, (Halîfe olmakdan âcizim. Size Ömer gibi bir halîfe aradım. Bulamadım. Siz beğendiğinizi halîfe yapınız) diyerek hilâfeti bırakdı. İbâdetle meşgûl oldu. Kırk gün sonra vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. Yerine Mervân geçdi. 37.
163 - MUGÎRE-TEBNİ ŞU’BE: Eshâb-ı kirâmdandır. Arabistânın meşhûr dâhîlerinden biridir. Yemâme ve Şâm gazâlarında bulundu. Yermük muhârebesinde bir gözü yaralandı. Kadsiye, Nihâvend ve Hemedân zaferlerinde bulundu. Hazret-i Mu’âviye, Amr bin Âsı Mısra ve oğlu Abdüllah bin Amri Kûfeye vâlî yapınca, Mugîre halîfeye, (Bir arslanın iki çenesi arasına nasıl giriyorsun?) dedi. Bu söz üzerine Abdüllahı azl edip yerine Mugîreyi Kûfe vâlîsi yapdı. Vâlî iken, ellinci yılda vefât etdi “radıyallahü teâlâ anh”. 62, 114, 172, 189, 251, 382.
164 - MUHAMMED BÂKIR: İmâm-ı Hüseynin torunu, İmâm-ı Zeynel’âbidîn Alînin oğludur. Oniki imâmın beşincisidir. İmâm-ı Ca’fer Sâdıkın babasıdır. Elli yedide, Medînede tevellüd, 113 [m. 732] de vefât etdi. Medînede, Bakî’dedir. İlmi, irfânı, takvâsı pekçok idi. 67, 110, 137, 212, 318.
165 - MUHAMMED BİN AHMED KEMÂLEDDÎN: Taşköprü zâde Muhammed bin Ahmed 959 da tevellüd ve 1030 [m. 1621] da vefât etdi. Âşık pâşa câmi’i avlısında, babası yanındadır. Babasının (Miftâh-üsse’âde) kitâbını türkçeye terceme ederek (Mevdû’ât-ül-ulûm) adını vermişdir. 105.
166 - MUHAMMED BİN CERÎR: Taberî ismiyle meşhûr olan târîhcidir. Adı Muhammed ibni Cerîrdir. Tefsîr, hadîs, fıkh ve târîh bilgisi pek fazla idi. 224 [m. 839] de Îrânın şimâlindeki Taberistânın Âmül şehrinde tevellüd, 310 [m. 923] da Bağdâdda vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. Büyük tefsîri ve büyük târîhi meşhûrdur ve çok kıymetlidir. Elde bulunan Taberî târihî, bu kıymetli kitâbın bir şî’î tarafından yapılan muhtasarıdır. 114.
167 - MUHAMMED BİN EBÎ BEKR SIDDÎK: Hazret-i Ebû Bekrin oğludur. Annesi Esmâ idi. Cemel ve Sıffînde imâm-ı Alî tarafında idi. Hazret-i Alî zemânında Mısr vâlîsi oldu. 38 yılında, Amr ibni Âs ile harb ederken, 28 yaşında, Mısrda şehîd oldu. Hazret-i Âişe “radıyallahü teâlâ anhâ” haber alınca çok üzüldü ve (O benim kardeşim ve âhıret oğlum idi) buyurdu. 121, 208, 303, 311.
-358-
168 - MUHAMMED BİN EBÎ ŞERÎF KUDSÎ: Muhammed bin Muhammed bin Ebî Bekr, Şâfi’î âlimlerindendir. 822 de tevellüd, 905 [m. 1499] de vefât etdi. Çok kitâbları vardır “rahime-hullahü teâlâ”. 90.
169 - MUHAMMED BİN HANEFİYYE: Hazret-i Alînin oğludur. Annesi Havledir. Hicretin yirmi birinde tevellüd, 71. ci yılda Medînede vefât etdi. Tâbi’înin büyüklerindendir. Fıkh âlimi, vera’ ve takvâ sâhibi idi. Babasının çok sevgisini kazanmışdı. Cemel vak’asına karışmak istemedi ise de (Babanın bulunduğu tarafın haklı olduğunda şübhen mi var?) sözü üzerine babası yanında harb etdi. Abdüllah ibni Abbâs ile birlikde, ibni Zübeyre bî’at etmedi. 22, 79, 125, 171, 204, 223, 345.
170 - MUHAMMED BİN MAHMÛD BÂBERTÎ: Ekmelüddîn-i Mısrî, Erzurum civârında Bayburdda 712 de tevellüd, 786 [m. 1384] da vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. (Fıkh-ı ekber)i, Nesefînin (Menâr)ını, (Meşârikulenvâr)ı ve dahâ nice kitâbları şerh etmişdir. Hidâyeye (İnâye) adında şerh yazmışdır. Çeşidli kitâblar da yazmışdır. 125.
171 - MUHAMMED BİN YÛSÜF SİNNÛSÎ: İmâm-ı Hasen soyundandır. Şerîfdir. 895 [m. 1490] de vefât eyledi. Kelâm ve akâ’id üzerinde çeşidli kitâbları vardır.
Cezâirde Şâzilînin bir kolu olan (Sinnûsî)yi kuran Muhammed bin Alî Sinnûsî başka olup, 1206 da Cezâirde tevellüd ve 1276 da Bingâzî çölünde vefât etmişdir. 89.
172 - MUHAMMED CEVÂD: Muhammed Takî, on iki imâmın dokuzuncusudur. İmâm-ı Alî Rızânın oğludur. 195 de Medînede tevellüd, 220 [m. 835] de Bağdâdda vefât etdi “rahime-hullahü teâlâ”. Halîfe Me’mûnun dâmâdı idi. 311.
173 - MUHAMMED HUSRÎ: Hanbelî idi. Muhammed Şiblînin talebesî idi. 371 de vefât etdi. 270.
174 - MUHAMMED PÂRİSÂ: Muhammed bin Muhammed bin Mahmûd hâfız Buhârî, Behâüddîn-i Buhârînin eshâbının büyüklerindendir. 756 da tevellüd, 822 [m. 1419] de vefât etdi. 822 de hacca gitmek üzere Buhârâdan çıkdı. Bir senede Mekkeye gelip, haccı îfâ etdi. Hasta oldu. Tavâf-ı vedâ’ı güç yapdı. Medîneye gel-di. Ertesi gün vefât etdi. Bursada şeyhülislâm olan Şemseddîn-i Fenârî, nemâzında bulundu. Hazret-i Abbâsın türbesi yanına defn edildi. Zeyneddîn-i Hâfî Mısrda taş yapdırıp getirdi. (Tesavvuf nasıl elde edilir?) dediklerinde (İslâmiyyete uymakla) buyurmuşdur. Fârisî (Risâle-i kudsiyye) ve (Tuhfet-üs-sâlikîn) kitâbları basılmışdır. 124.
Dostları ilə paylaş: |