Eşleştirme Projesi tr 08 ib en 03



Yüklə 1,64 Mb.
səhifə279/283
tarix07.01.2022
ölçüsü1,64 Mb.
#82146
1   ...   275   276   277   278   279   280   281   282   283

7.14 Atık gaz arıtımı


Bahsedilmesi gereken bazı gelişmeler şunlardır:

Baca gazından yakalayarak SO2 giderimi ve rejeneratif prosesle likit kükürte dönüşümü.

Biyolojik H2S giderimi.

Seramik filtre ve dönen partikül ayırıcı dahil olmak üzere yeni gelişmelerle partikül azaltma teknikleri.

CO2 azaltma teknikleri.

Karbondioksit tutulmasına ve depolanmasına olanak sağlayan yeni teknikler (CCS)

CCS olmayan bir santral ile karşılaştırıldığında, CCS ile bir enerji santrali atmosfere CO2 salınımını yaklaşık %80–90 oranında azaltabilir. Aynı zamanda, yakalama, taşıma ve depolama için gereken ek enerji sebebiyle, CCS endüstriyel proseslerinde veya enerji santrallerinin genel verimliliğinde kayba neden olur. CCS için gereken ek enerji, tutma sisteminin kendine özgü performansına ve küresel işletmede enerji yönetimine dayanır.

CCS sistemi kurulu bir enerji santrali, CCS kurulu olmayan ve eşdeğer çıktısı olan bir santralden %10–40 daha fazla enerjiye ihtiyaç duyacaktır, bu enerjinin çoğu da yakalama ve sıkıştırma için kullanılır. Örneğin, aralık, üç farklı enerji santralini yansıtmaktadır: Doğalgaz kombineli döngü santralleri için aralık %11–22, Tozlaştırılmış Kömür santralleri için %24–40 ve Entegre Gazlaştırma Kombine Çevrim santralleri için %14–25.

CO2 yakalanması için teknikler

Bu teknikler halen gelişme aşamasındadırlar. Mevcut teknoloji hayli pahalıdır ve bir CO2 zincirinde işlem ve masraf açısından birçok belirsizlik mevcuttur.

Üç ana kategoriye ayrılabilirler:

1. Ardıl yakma(post-combustion), kimyasal temizleme ile enerji santralinin atık gazından CO2 ayrımını zorunlu kılar. CO2 atık gazdan ayrıldığı için, bu teknoloji, santralin kendisinde büyük değişiklikler yapılmadan mevcut enerji santrallerinde prensipte kullanılabilir. Kullanımıyla ilgili halen önemli ölçüde belirsizlikler olsa da ardıl yakma teknolojisi en eski teknoloji olarak kabul edilir.

2. Yakma öncesi(pre-combustion): Bu teknolojinin yardımıyla, CO2 yakmadan önce yakalanır. Bu, doğal gazı zengin hidrojen içerikli gaz karışımına dönüştürerek gerçekleşir.CO2 yakalanması için bu gaz karışımı işlenir ve böylece bu yeni yakıt ‘dekarbonize edilir’ (atık gaz, çok az miktarda CO2 içerir). Yakma öncesi, gaz türbinlerinin değiştirilmesini gerektirir ve ardıl yakma teknolojisinden daha karmaşık bir teknoloji olarak görülür.

3. Oxy yakıt: Oxy yakıt ile yakma hava yerine saf oksijenle gaz türbininde gerçekleşir. Bu da atık gazın su buharı ve CO2 içerdiği anlamına gelir ve CO2 atık gazın soğutulması ile ayrıştırılabilir. Günümüz gaz türbinleri oksijen yakmasında çok düşük performans gösterirler ve şuana kadar oksijen yakmasına daha iyi uyumlu yeni türbinlerin geliştirilmesi için çok az çaba gösterilmiştir. Ayrıca, oksijen üretimi için çok yüksek enerji tüketimi gerekmektedir ve bunu gerçekleştiren teknoloji ise oldukça pahalıdır. Dolayısıyla, oxy yakıt teknolojisi gelişmemiş bir teknolojidir.

Bir enerji santralinden CO2 yakalama ile bağlantılı masraflar, bütün CO2 zincirinin maliyetinin yaklaşık üçte ikisine eşitken, taşıma ve depolama yaklaşık üçte birine eşittir.

CO2 taşıması

CO2, CO2 kaynağından depolanacağı jeolojik yapıya taşınmalıdır. Bu taşıma işlemi, boru hattı ile veya gemi ile gerçekleştirilebilir. Taşıma, hem teknoloji hem gerçekçi maliyet kıyaslamalarından dolayı CO2 zincirindeki en az karmaşık olan aşamadır. Ancak ne olursa olsun CO2 taşımacılığı enerji ve maliyet açısından önemli kaynaklar gerektirir. CO2, farklı sıcaklık ve basınçlara çok farklı tepki verdiği için taşıma, borularda veya ekipmanlarda tıkanmayı önlemek için kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmiştir. Taşıma yolu tercihi, emisyon kaynaklarının sayısı, kaynaklardaki emisyon hacmi, depolama alanı ile kaynak arasındaki mesafe ve taşınacak CO2 hacmi gibi belirli gerekliliklere bağlıdır. Mevcut teknolojiler arasında boru hattı ile taşıma en basit ve en uygun maliyetli yöntem olarak kabul edilmektedir.

CO2 depolama

Dünya çapında CO2 depolaması için jeolojik oluşumlarda önemli düzeyde teknik potansiyel mevcuttur. Petrol ve gaz alanları üretimi, kullanılmayan petrol ve gaz alanları ve diğer oluşumlar bu tarz depolama için muhtemel yerlerdir. Faal olmayan rezervuarlar jeolojik açıdan depolama için iyi bir çözümdür, zira bu yapılar milyonlarca yıl boyunca petrolü ve gazı tuttukları için geçirimsiz bir yapıda olmaları mümkündür. Diğer oluşumlar da CO2 için güvenli depolama alanı olarak kabul edilirler.


Yüklə 1,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   275   276   277   278   279   280   281   282   283




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin