- Akıcılık Bir konuşmanın rahat ve basit anlaşılması, sözcüklerin dile dolaşmaması, dinleyicilerin rahatsız olmadan anlayabilmeleri durumuna “akıcılık” adı verilir. Konuşmanın kesintisiz olabilmesi için bazı zamanlar dinleyicileri dikkatleri toplanmalıdır. Bu maksatla, konunun niteliğine göre, fıkra, nükte, atasözü, deyim, vb. gibi unsurlara müracaat edilebilir.
Her türlü konuşmada söylenmesi güç olan sözcükleri kullanmaktan kaçınmalıdır. Akıcılık, sözcüklerin seçiminden ve söz dizimindeki makullükten gelebileceği gibi hayal ve fikirlerin düzenindeki dengeden de doğabilir.
Çok uzun ve girişik sözler de duygu ve fikirlerin kavranmasını güçleştirir, konuşmanın kesintisizliğini keser.
İçinde çoğu bilimsel terim bulunan konuşmalarda sıkıcı olur. Eğer çok terim kullanmak zorunluluğu varsa bunlar, elden geldiğince arka arkaya getirilmelidir.
- Özgünlük Duygudan ve fikirlerden diğer, anlatımda özgün olmaya, yani diğerlerine benzememeye çalışmak gerekir. Anlatımın özgünlüğü herkesten değişik bir görüş, duyuş ve düşünüş tarzına sahip olunması ve bunların farklı bir tarzda ifade edilmesi demektir. Konuşmalarında belirli bir özgünlüğü olanlar, ileride ünlü hatipler arsına girebilirler.
Herkesin bildiği, en azından birçok kaynakta var olan bilgileri dinleyicilere transfer etmek konuşma sanatı açısından pek güzel bir durum değildir. Her şeyden önce; ortaya konulan duygu, fikir ve bilgilerin özgün olması gerekir. Bunlara ortaya koyuştaki üslûp da özgün olması gereklidir.
Açıklık Nedir? Karmaşık veya yalın bir metin, herhangi bir konuşmanın anlaşılır bir şekilde dinleyiciye aktarılmasına “açıklık” denir. Bunun için yalnızca boğumlandırma veya büküm yeterli değil. Konuşmacı seslendirme unsurlarını kullanmada elde ettiği beceriyi yazının anlamıyla birleştirebilmelidir. Bu noktada konuşmacının hem ses unsurlarını kullanma becerisi hem de konuşmanın içeriği ile ilgili detayları verebilme gücü önemlidir. Konuşmacı sanata dayalı konularda yorumunu, kanaatine dayalı konularda ise kanaatlerini öne çıkarabilmeli ve bunları dinleyicilerin hayal dünyasında yaşatabilmelidir.
Bütün bunları hakkıyla yapabilmek için;
- Parça iyice kavranmış olmalı,
- Ana fikir ve duygular, anahtar sözler belirlenmiş olmalı,
- Söz içindeki durak yerlerini ve sürelerinin iyi ayarlanmış ve geçişlerin makul yapılmış olması gerekir.
- Yapaylıktan sakınılmalı
- Biçim unsurlarının içeriği duyurmada fonksiyonlarının olup olmadığına dikkat etmek gerekir.