TÜRKİYEDE TARIM-1
TÜRKİYE DE TARIM
(1)
ETKİNLİK
1.RESİM: Arazinin düz oluşu ve verimli topraklar sayesinde tarla
tarımı yapılmaktadır.
2.RESİM: Bitki örtüsünün gür oluşu Büyükbaş hayvancılığa
uygunluk göstermiştir. Eğimli yüzeyler ve sıcaklıklardaki
yetersizlik tarımı engellemiştir.
3.RESİM: Engebeli arazi cılız bitki örtüsü ancak arıcılık
faaliyetlerinin yapılmasına imkan vermektedir.
4.RESİM: Kış sıcaklıklarının yüksek oluşu yüksek karlılıktaki
seracılık faaliyetinin yapılmasını sağlamıştır.
NOT: Bir yerde ön plana çıkan ekonomik faaliyet o yörenin doğal şartlarında yapılabilecek en karlı çalışma olmasının sonucudur. Yani insanlar sahip oldukları şartlarda en çok gelir getiren faaliyeti yaparlar.
İNSANLARIN DİLİNDEN TARIM VE HAYVANCILIK
1-Dağu Anadolu ve Doğu Karadeniz iç kısımları:
Dağlık ve engebeli bir yapıya sahip olduğu için halkın esas geçim kaynağı Hayvancılıktır.
Tarım ancak dağlar arasında kalan ovalarda yapılır. Ürün çeşidi ve üretim miktarı çok düşüktür çünkü yükselti çok fazla ve yaz mevsimi kısa, kış mevsimi çok uzundur.
Bölgenin dağlık ve engebeli oluşu Makineli tarım yapılmasını da engellemektedir. Çiftçilerin satın alma güçlerinin düşük oluşu da makineleşme önünde bir başka engeldir.
Erzurum-Kars civarında gür otlaklar sayesinde Büyükbaş hayvancılık gelişmiştir.
2-Güney-Batı ve Kuzey Kıyılar:
Akdeniz bölgesinin kıyı ovaları(Çukurova, Amik,Silifke,Antalya…)Türkiyed e Tarımın en çok geliştiği yerlerdir. Yılda birden fazla ürün alınabilir, kış sıcaklıklarının yüksekliği seracılığa çok uygundur. Akdeniz bölgesi hen ürün çeşidinde hemde ürün miktarında Türkiyede başta gelir. İklim şartlarının uygunluğu, toprakların verimli oluşu ve su kaynaklarının zenginliği birinci olmasının sebepleridir.
Ege, Marmara ovalarıda Akdenizden sonra tarımın çok geliştiği diğer bölgelerdir.
Akdeniz bölgesinin Toros dağları ile Güneydoğu Anadolu platolarında daha ziyade küçükbaş hayvancılık yapılır.
GAP sayesinde Güneydoğu Anodu ovalarında ürün çeşidi ve miktarı çok artmıştır.
3-Marmara ve Karadeniz:
Marmara ovaları tarımın çok yoğun yapıldığı yerlerdir. Marmara Bölgesi Ahır hayvancılığı, Kümes Hayvancılığı ve İpek böcekçiliğinde de Türkiyede ilk sıradadır.
Karadeniz bölgesinde tarım alanlarının kısıtlı oluşu balıkçılığın ön plana çıkmasına neden olmuştur. Bölgede kısıtlı tarım alanlarında, bol yağış sayesinde tarım gelişmiştir(çay,fındık,mısır…)
4-İç Anadolu Bölgesi:
Tarım alanlarında daha çok tahıllar üretilir. Geniş bozkırlarda ise küçükbaş hayvancılık yapılmaktadır.
NADAS: Tarım topraklarının belirli bir süre (1 veya 2 yıl) boş bırakılmasıdır. Amaç toprağın dinlenerek verimli hale gelmesi amaçlanır. Türkiyede nadan arazisi en çok İç Anadolu Bölgesinde en az ise Karadeniz bölgesinde bırakılmaktadır.
DERS DIŞI ETKİNLİK
Tarımı Etkileyen Faktörler
1-İKLİM:
Yağış azlığı, yağış rejiminin düzensizliği, sıcaklıkların çok yüksek veya çok düşük olması, yaz mevsiminin kısa olması, kış mevsiminin uzun olması Tarım faaliyetleri için iklimin olumsuz yönleridir. Bu özelliklerin olmadığı yerlerde hem ürün çeşidi hemde üretim miktarı artar.
2-YER ŞEKİLLERİ:
Yükselti, engebelilik ve yüzey eğimi arttıkça tarım faaliyeti yapılamaz. Düz veya az eğimli ve yükseltinin az olduğu sahalar tarımın en çok geliştiği yerlerdir.
3-TOPRAK BAKIMI:
Yıl boyunca toprak zararlı unsurlara karşı korunmalıdır. Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur.
Tarım topraklarında devamlı üretim yapılabilmesi, toprağın mineralce zengin olmasına bağlıdır. Sürekli olarak üzerinde tarım faaliyeti yapılan toprağın, çeşitli şekillerde bakımının yapılması gereklidir.
3-GÜBRELEME:
Sulamadan sonra, verimi artıran en önemli faktör gübrelemedir. Toprağın devamlı kullanılması minerallerin azalmasına neden olmakta ve verimi azaltmaktadır. Gübreleme ile mineral takviyesi yapılarak toprağın verimi artırılmaya çalışılır.
4-TOHUM ISLAHI:
Tarım ürünlerinden yüksek verim elde edilmesi, sulama ve gübrelemenin yanında kaliteli tohumun kullanılmasıyla da yakından ilişkilidir.
5-MAKİNELEŞME:
Toprakların kısa sürede ve zamanında sürülmesi, hasadın zamanında yapılabilmesi günümüzde makineleşme ile mümkündür. Türkiye’de bazı alanlarda makineli tarıma tam geçilememiştir. Bu durumun sebepleri şunlardır:
a)Makine kullanımına elverişli olmayan engebeli arazilerin varlığı (Doğu Karadeniz bölümü)
b)Makine fiyatlarının çiftçinin alım gücünün üstünde olması
c)Bazı bölgelerde işgücünün daha ucuz olması
d)Makine kullanımının ekonomik olmayacağı küçük işletmelerin bulunması
6-PAZARLAMA:
Üretilen ürünler yeterli miktarda kar edilerek satılabilmelidir. Maliyetinin altında satış yapılırsa tarım faaliyeti geriler. Tarımı geliştirmek için pazarlama imkanlarının artırılması gerekir.
7-İLAÇLAMA:
Hastalık ve haşerelerin üretimde zaman zaman % 20 - 30 civarında verim düşüklüğüne neden olduğu görülmüştür. Türkiye’de zirai mücadele ile tarlalardaki yabancı otların gelişmesi önlenmekte ve haşerelerin çoğalmasına imkân verilmemektedir. Böylece verim düşüklüğünün önüne geçilmektedir.
9-TARIMI DESTEKLEYEN KURULUŞLAR:
Tarım ürünlerinin toplanması, pazarlanması ve işlenmesi yönüyle çiftçilerin desteklenmesi gerekmektedir. Türkiye’de tarıma destek sağlayan çeşitli kuruluşlar bulunmaktadır
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı
Ziraat Bankası
Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü
TZDK
Toprak Mahsulleri Ofisi
Ziraat Fakülteleri
TARIMIN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ
1- Halkımızın tarım ürünleri ihtiyacı kendi ürünlerimizden karşılanır, böylece dışa bağımlılık azalır, döviz tasarruf edilir.
2- Türkiye ekonomisinin % 10,1 kadarı tarım sektörü karşılar.
3- Üretilen yem bitkileri ile hayvancılığın gelişmesini sağlar.
4- Tarım da kullanılan ürünler araç ve gereçler diğer ekonomik faaliyetlerin gelişmesini sağlar.
5- Sanayiye hammadde vererek sanayinin gelişmesini sağlar.
6- İhraç edilerek Türkiye ye döviz kazandırır.
7- Çok sayıda (çalışanların 1/3)insanımıza iş imkanı sağlar.
NOT: Tarımsal üretimimiz aşırı nüfus artışı nedeniyle
kendi ihtiyacımızı karşılamakta zorlanmaktadır.
ETKİNLİK
1-Tarımın alanlarının Türkiye yüzölçümündeki payı: %36 dır.
2-Tarım alanlarımız son sınırına ulaşmıştır. Yeni tarım alanları yapılırsa otlak ve meralar ile orman alanlarımız yok olur. Bu durumda doğal denge ve çevre şartlarında bozulmalara yol açar.
ARPA:
Soğuğa ve sıcağa dayanıklıdır. Bundan dolayı buğdayın yetişebildiği her yerde yetişir. Üretim en fazla İç Anadolu Bölgesinde gerçekleşir.
MISIR:
Yetişme döneminde bol su ister. Bundan dolayı yurdumuzda sulama imkanı olan bütün her yerde tarımı yapılabilir.Bugün mısır üretimimizin yarısına yakını Akdeniz Bölgesi’nden elde edilir Üretimde 2. bölge Karadeniz Bölgesidir.
FINDIK:
Anavatanı Türkiye’dir. En iyi yetişme şartları Karadeniz iklim bölgesidir. Yurdumuz üretiminin %90 ‘ını Karadeniz Bölgesi karşılar. En fazla Ordu- Giresun olmak üzere Karadeniz kıyılarında tarımı yapılmaktadır. Ayrıca Marmara Bölgesi’nde Sakarya çevresinde tarımı yapılır. Türkiye dünya fındık üretiminde ve ihracatında ilk sırada yer alır (%60-70).
AYÇİÇEĞİ:
İlk yetişme döneminde su , hasat döneminde kuraklık ister. Bundan dolayı Doğu Karadeniz kıyıları hariç bütün bölgelerimizde sulama ile tarımı yapılır. Üretimde Marmara Bölgesi % 80 oranıyla birinci sıradadır.
BUĞDAY:
Her mevsimi yağışlı geçen Karadeniz kıyı şeridi ile düşük sıcaklıktan dolayı Doğu Anadolu Bölgesi’nin yüksek yerleri dışında bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir.Ülkemizde en fazla üretimi yapılan bölge İç Anadolu Bölgesidir
PİRİNÇ:
Çeltik ilk çimlenme döneminde bol su ister. Hasat döneminde kuraklık gerekir. Tarımı akarsu kenarlarında gelişmiştir. Çeltik tarım alanlarında sivrisinek çok geliştiğinden ekim alanları devletin kontrolündedir.Yerleşim birimleri çevresinde tarımına müsaade edilmemektedir.Ülkemizde en çok Marmara Bölgesi’nde üretilir.
ÜZÜM:
Kışın –4oºC ye kadar dayanabilen üzüm, bundan dolayı meyveler içinde yetişme alanı en geniş olanıdır. Üzüm üretiminde başta Ege Bölgesi (Manisa, İzmir, Denizli ) gelir. Dünya kuru üzüm üretimde ülkemiz ilk sıradadır. Ayrıca üzüm önemli ihracat ürünlerimizdendir
TURUNÇGİLLER:
Tropikal iklim bitkisidir. Yurdumuzda tarımı en fazla Akdeniz Bölgesinde gelişmiştir (%88). Ayrıca Ege Bölgesi’nde İzmir’e kadar olan güney kıyılarında, Güney Marmara Bölümü’nün soğuktan korunmuş kıyılarında, Doğu Karadeniz Bölümü’nde Rize çevresinde ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi’nin batısında tarımı yapılmaktadır
PAMUK:
Alüvyal toprakları sever. Ayrıca yüksek sıcaklığa ihtiyaç duyar. Yetişme döneminde bol su, hasat döneminde kuraklık gerekir. Üretimde Güneydoğu Anadolu Bölgesi Gap ile birlikte birinci sırayı almıştır.İkinci sırada Ege Bölgesi yer alır.
ZEYTİN:
Akdeniz iklim bitkisidir. Ancak Akdeniz Bölgesinde daha fazla gelir getiren ürünlere öncelik tanınmasından dolayı tarımı fazla gelişmemiştir. Bugün üretimde Ege Bölgesi birinci sıradadır. Zeytinin devirli üretim özelliğinden dolayı; üretim bir yıl fazla ,bir yıl azdır.Ülkemiz zeytin üretiminde İtalya , İspanya ve Yunanistan'dan sonra 4. sıradadır
TÜTÜN:
Kıraç arazilerde yetişebilir. İlk yetişme döneminde su ister, sonra mutlaka kuraklık olmalıdır. Bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. Ancak kaliteli tütün yetiştirilmesi amacıyla ekim alanları devlet tarafından sınırlandırılmıştır. Üretimde Ege Bölgesi birinci sıradadır
ELMA:
Üzümden sonra yetişme alanı en geniş olan meyvedir. Bütün bölgelerimizde tarımı yapılabilir. Niğde, Nevşehir, Amasya, Tokat, Kastamonu, Bursa, Burdur, Isparta, Antalya önemli elma üretim merkezlerimizdir.
İNCİR:
Akdeniz iklim bitkisidir. Kış ılıklığı ve yaz kuraklığı ister. En fazla tarımı başta AYDIN olmak üzere Ege Bölgesi’nde gelişmiştir. Üretimin %80 i bu bölgeden karşılanır.Dünyanın en lezzetli inciri AYDIN’da yetiştirilir. Türkiye dünya kuru incir üretiminde ilk sırada yer alır ve önemli ihracat ürünümüzdür
DOĞAL EKİM ALANI DAR OLAN TARIM ÜRÜNLERİ
1) Muz
2) Antep fıstığı
3) Çay
4) Fındık
5) Turunçgil
6) Zeytin
7) İncir
8) Pamuk
9) Susam
10) Keten-kenevir
İHRAÇ TARIM ÜRÜNLERİMİZ
1) Pamuk
2) Fındık
3) İncir
4) Üzüm
5) Antepfıstığı
6) Zeytin
7) Ayçiçeği
8) Tütün
9) Turunçgil
10) Kayısı
11) Sebze-meyve
12) Patates
İTHAL TARIM ÜRÜNLERİMİZ
1) Pirinç
2) Kahve
3) Hurma
4) Kakao
5) Muz
6) Ananas
7) Kivi
8) Hindistan cevizi
9) Çay
ETKİNLİK__Büyükbaş_ve_Küçükbaş_Hayvancılığı_Etkileyen_Faktörler_Bu_Faktörler_Hayvancılığı_Nasıl_Etkiler__Yer_şekilleri'>ETKİNLİK
Türkiye de yetiştirilen bazı tarım ürünlerinin yıllara göre üretim miktarlarındaki değişmeler. Üretimdeki değişimlerin genel nedenleri.
BAKLAGİLLER:
Baklagiller (Nohut, Mercimek, Fasulye, Bakla, Bezelye), dengeli ve sağlıklı beslenmek için insan sağlığına, ekildiği tarım topraklarına verdiği azot ile toprak verimliliğine katkısı olan, uzun yıllar saklama imkanı olan ürünlerdir.
1950 lerden sonra üretim miktarında katlamalı artışlar olmuştur. Üretim miktarları istikrarlı değil, üretimdeki dalgalanma kuru tarım yöntemleriyle üretim yapılması ve baklagillere ayrılan tarım alanları miktarının yıllara göre değişmesi temel etken olmuştur.
PAMUK:
Dokuma sanayinin temel hammadde kaynağıdır.
Üretim miktarı düzenli bir şekilde sürekli artmıştır. Getirisinin fazla olması nedeniyle ekim alanları sürekli artmıştır. Modern tarım yöntemleri özellikle sulu tarımla üretilmesi dalgalanmaları önlemiştir.
BUĞDAY:
Temel besin maddemizdir. Ülkemizde ekim alanı ve üretim miktarı en fazla olan tarım ürünüdür. İç tüketim fazla olduğu için ihraç değeri yoktur.
Üretim miktarı 1980 lere kadar katlanarak artmıştır. Bu artış ekim alanlarında sürekli artış ve üretim teknolojilerindeki gelişmelerdir. 1980 lerden günümüze kadar üretim miktarı fazla değişmemiştir, bu süreçte küçük üretim dalgalanmaları var, bunun temel sebebi kuru tarım yöntemleriyle üretilmesidir.
DERS DIŞI ETKİNLİK
TARIM ÜRÜNÜ
YETİŞTİĞİ YERLER
İKLİM ŞARTLARI
KULLANIM ALANI
SEBZE
Akdeniz-Ege kıyı ovaları, Güney Marmara
Akdeniz İklimi
Temel besin maddesi, Konserve,taze ve kurutularak tüketilir
YER FISTIĞI
Adana Bölümü
Akdeniz İklimi
Kuru yemiş, yağ üretimi
ÇAY
Doğu Karadeniz
Karadeniz İklimi
Kahvaltılarda ve Keyif verici olarak demi içilir
MUZ
Anamur Yöresi
Ekvatoral İklim (Türkiye’de Akdeniz iklimi
Taze meyve olarak yenilir
HAŞHAŞ
İç Batı Anadolu Bölümü
Karasal İklim
Tıp da uyuşturucu madde, yağ üretimi
SOYA FASÜLYESİ
Adana bölümü, Karadeniz bölgesi
Karadeniz İklimi
Yağ üretimi
TÜRKİYEDE HAYVANCILIK-1
HAYVANCILIK
Ekonomik değer taşıyan evcil hayvanların; ürünlerinden ve güçlerinden yararlanmak için; üretilmesi, beslenmesi ve pazarlanması gibi işlere hayvancılık denir.
Hayvancılığın gelişmesi için;
Hayvan soyları iyileştirilmelidir.
Mera hayvancılığı yerine, besi ve ahır hayvancılığı yaygınlaştırılmalıdır.
Suni ve tabii yem üretimi arttırılmalıdır.
Modern usullerle hayvancılık yapılmalı ve hayvancılıkla ilgili eğitime önem verilmelidir.
Otlaklar ıslah edilmelidir.
Hayvancılık yapanlara gerekli krediler verilmelidir.
Süt kuzu ve dana kesimi önlenmelidir.
Mera Hayvancılığı
Doğal otlaklarda yapılan hayvancılıktır. Et ve süt verimi ahır hayvancılğına göre düşüktür. Yağışın fazla olduğu yıllarda otlakların gürleşmesine bağlı olarak et ve süt üretimi artar. Ülkemizde Doğu Anadolu, İç Anadolu, Karadeniz ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaygındır.
Besi ve Ahır Hayvancılığı
Islah edilmiş veya iyi cins ithal hayvanlarla ahırlarda yapılan hayvancılıktır. Modern usullerle yapıldığı için et ve süt verimi daha fazladır.
Otlakların azalmasından sonra ahır hayvancılığının gerekliliği artmıştır. Ülkemizde besi ve ahır hayvancılığı büyükbaş hayvanlarla yapılır. Ege, Marmara, İç Anadolu bölgelerinde yaygındır. Ayrıca şeker fabrikalarının etrafında da ahır hayvancılığı gelişmiştir.
TÜRKİYE’DE HAYVAN VARLIĞI VE COĞRAFİ DAĞILIŞI
1. Küçükbaş Hayvancılık
Koyun: Kısa boylu otların yaygın olduğu bozkırlara uyum sağlamış bir hayyandır. Ülkemizde en çok beslenen küçükbaş hayvandır. İç Anadolu ile Doğu Anadolu bölgelerindeki koyun sayısı ülke genelinin yarısına yakındır.
Güneydoğu Anadolu, İç Ege ve Güney Marmara çevresinde de beslenmektedir. Karadeniz ve Akdeniz kıyılarında çok azdır. Türkiye’de, kıvırcık, dağlıç, karaman, merinos ve sakız gibi çeşitli ırklara ait koyunlar bulunur.
Keçi: Koyuna göre daha dayanıklı olan, engebeli arazilerde yayılabilen ve süt üretimi iyi olan küçükbaş hayvan türüdür. Kıl keçisi ve tiftik keçisi gibi türleri vardır.
2. Büyükbaş Hayvancılık
Sığır: Ülkemizin genelinde doğal şartlar büyükbaş hayvancılığa çok elverişli değildir. Bu yüzden, büyükbaş hayvancılık, küçükbaş hayvancılık kadar yaygın değildir. Fakat, et ve süt veriminin daha fazla olmasından dolayı, son yıllarda daha çok tercih edilmeye başlamıştır. Özellikle Marmara, Ege ve İç Anadolu gibi bölgelerimizde modern ahır hayvancılığı giderek artmaktadır.
Türkiye’de sığır yetiştiriciliği en fazla, Erzurum - Kars Bölümü ile Doğu Karadeniz Bölümü’nde yaygındır. Buralarda yazlar serin ve yağışlı geçtiğinden gür otlaklar gelişir. Bunun sonucunda da sığır yetiştiriciliği kolaylaşır.
Manda: Akarsu ya da bataklık kenarlarında beslenir. Suyu çok seven bir hayvandır. Sütü yağlı olduğundan kaymak yapımında kullanılır.
Türkiye’de daha çok Karadeniz Bölgesi’nde beslenir. Sayıları gittikçe azalmaktadır. 1994 de 305 bine düşmüştür.
3. Kümes Hayvancılığı
Küçükbaş ve büyükbaş hayvancılıktan sonra, hayvancılığımızın en önemli uğraş alanlarındandır. Özellikle son yıllarda, kent nüfusunun artması ve sağlığa daha yararlı olmasından dolayı beyaz et tüketimi artmış ve kümes hayvancılığında çok büyük gelişmeler olmuştur. Kümes hayvancılığı en çok Marmara Bölgesi’nde yapılır. Ege ve İç Anadolu bölgelerinde de oldukça yaygındır.
4. Arıcılık
Ülkemiz, iklim ve bitki çeşitliliğinin fazla olmasından dolayı arıcılığa son derece elverişlidir. Ege Bölgesi’ndeki Muğla, İzmir, Manisa ve Aydın illeri, Akdeniz Bölgesi’ndeki Antalya ve Mersin illeri ile Erzurum, Kars, Hakkâri, Ordu, Rize ve Elazığ çevresinde arıcılık gelişmiştir.
5. İpek Böcekçiliği
Dut yaprakları ile beslenir. Salgıladığı sıvının katılaşması ile ipek telleri oluşur. İpekböcekçiliği en çok Güney Marmara’da Bursa, Gemlik, Balıkesir, Bilecik çevresinde yapılır.
6. Balıkçılık
Balıkçılığın Türkiye’de gelişebilmesi için;
Açık deniz balıkçılığı yapılmalıdır.
Tatlı su balıkçılığı teşvik edilmelidir.
Zararlı balık avlama yöntemleri önlenmelidir.
Kıyı kirlenmesi önlenmelidir.
Modern balıkçılık yöntemleri uygulanmalıdır.
Depolama ve soğutuculu araçlarla taşıma olanakları artırılmalıdır.
Kültür balıkçılığı geliştirilmelidir.
Deniz balıkçılığı: Ülkemizdeki su ürünlerinin büyük bir kısmı (% 90) denizlerden elde edilmektedir. Denizlerden sağlanan balık üretiminin % 81 ini Karadeniz, % 11'ini Marmara, % 5 ini Ege, % 3 ünü Akdeniz karşılar.
Tatlı su balıkçılığı: Bu balıkçılık akarsularda tatlı su göllerinde ve barajlarda yapılır. Eğirdir, Beyşehir, Ulubat, İznik, Sapanca, Çıldır göllerinde tatlı su balıkçılığı yapılırken, Tuz Gölü, Burdur, Acıgöl ve Van Gölü’nün akarsu ağızları dışında balık üretimi yapılamaz. Son yıllarda Keban, Karakaya, Seyhan, Hirfanlı, Atatürk gibi baraj göllerinde balık üretim çalışmaları başlamıştır.
Kültür Balıkçılığı: Son yıllarda ülkemizde temiz akarsu boylarında, özel yapılmış havuzlarda kültür balıkçılığı yapılmakta ve çoğunlukla alabalık yetiştirilmektedir.
ETKİNLİK: hayvancılık etkinliği
Yer şekillerinin engebeli olduğu yerlerde daha çok hayvancılık faaliyeti ön plana çıkmıştır. Çünkü engebeli ve eğimli yüzeylerin bulunduğu araziler diğer ekonomik faaliyetlere uygun değildir. Hayvancılık faaliyetlerin yoğunlaştığı yerler öncelikle tarıma uygun olmayan arazilerdir.
İklim şartları tarıma uygun olmayan yerlerde hayvancılık faaliyeti ön plana çıkmaktadır. Sıcaklıkların çok yüksek ve çok düşük olduğu yerler ile yağışların çok düşük olduğu sahalarda hayvancılık daha çok ön plana çıkmaktadır.
Bir yerdeki hayvan varlığı ve türü oranın öncelikle bitki örtüsüne bağlıdır. Bitki örtüsü ise oranın iklim şartlarına bağlıdır.
HAYVANCILIK
Türleri
Faydalanma alanı
Yoğunlaştığı yerler
Büyükbaş
Hayvancılık
Sığır, Manda, Deve, At, Eşek, Katır
Et, Süt, Deri, Güçleri
Kuzeydoğu Anadolu (Erzurum-Kars Bölümü, Doğu Karadeniz Bölümü)
Küçükbaş
Hayvancılık
Koyun, Kıl keçisi, Tiftik keçisi
Dericilik, Yün, Et, Süt
Doğu Anadolu’nun doğusu, İç Anadolu platoları
ETKİNLİK
Büyükbaş ve Küçükbaş
Hayvancılığı Etkileyen
Faktörler
Bu Faktörler Hayvancılığı Nasıl Etkiler?
Yer şekilleri
Büyükbaş hayvanlar hareket kabiliyeti düşük olduğu için engebeli arazilerde yetişmezken, küçükbaş hayvanlar özellikle keçiler eğimli engebeli arazilerde daha kolay yetişmektedir.
İklim ve Bitki örtüsü
Kış mevsiminin uzun ve soğuk geçtiği yerlerde soğuğa dayanıklı türler (uzun tüylü, büyük kuyruklu) yetişirken, sıcaklıkların yüksek olduğu yerlerde ince tüylü ve küçük kuyruklu koyunlar yetişmektedir.
Bitki örtüsünün gür olduğu yerlerde daha fazla gelir getirdiği için büyükbaş hayvanlar yetiştirilirken, cılız otlaklarda küçükbaş hayvanlar yetiştirilir. Cılız otlaklar büyükbaş hayvanlar için uygun değildir çünkü cılız otlar büyükbaş hayvanlar için doyurucu ve ağız yapılarına uygun değildir.
Hayvan soylarının ıslahı
Islah edilmiş kültür ırk hayvanlar ıslah edilmemiş hayvanlara göre çok daha fazla et ve süt verimliğine sahiptir. Hayvancılığı geliştirmek için verimliliği yüksek hayvan türlerini yaygınlaştırmak yerli ırkları ıslah etmek gerekir.
Otlakların ıslahı
Türkiye de mera hayvancılığı ön plandadır. Otlaklarımız aşarı ve yanlış otlatma nedeniyle verimsizleşmiştir. Hayvancılığı geliştirmek iç in otlaklarımızın ıslah edilerek iyileştirilmesi gerekir.
Yem üretiminin artırılması
İyi beslenen hayvanlardan elde edilen ürünler fazladır. Bunun için ucuz ve bol yem üretimi sağlanırsa hayvancılık olumlu yönde gelişme gösterecektir.
Üreticiye teşvik verilmesi
Hayvancılıkla uğraşacaklara verilecek uzun vadeli ve düşük faizli krediler hayvancılığı yaygınlaştırarak gelişmesini sağlayacaktır.
Pazarlama
Hayvancılıktan elde edilen ürünler değeri üzerinde satılırsa faaliyet gelişir. Üretilen ürünler maliyetinin altında satılırsa faaliyet zarar ederek işletmeler kapanır, hayvancılık geriler.
Ahır hayvancılığının geliştirilmesi
Mera hayvancılığının verimi ve getirisi düşüktür. Daha çok ürün için ahır hayvancılığının gelişmesi için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Ahır hayvancılığında hayvanlar kontrol altında olduğu için ürünler daha sağlıklı ve çoktur.
ETKİNLİK
İPEK BÖCEKÇİLİĞİ
1- En çok Bilecik olmak üzere, Bursa, Adapazarı, Antalya, Diyarbakır, Balıkesir, Ankara, Eskişehir illerimizde yapılmaktadır.
2- İpek böcekçiliğinden elde edilen doğal ipek çok pahalıdır. Sanayide ipeğe benzen suni iplik yapımı nedeniyle doğal ipeğe olan talep azalmış böylece ipek böcekçiliği gittikçe önemini kaybetmiştir. Yani ipek böcekçiliği suni ipek üretimi ile rekabet edememiştir.
ETKİNLİK
ARICILIK
1- Bitki örtüsü temel etkendir. Çiçekli bitkilerin zengin olduğu yerler arıcılığın geliştiği yerlerdir. Arıcılıktan elde edilen balın kalitesi arının beslendiği bitki örtüsüne göre değişir. Bunun yanında bazı yörelerde arazi tarıma uygun olmadığı için arıcılık bir geçim kaynağı halini almıştır.
2- Ülkemizde kovan sayısı düzenli bir şekilde artmıştır. Ama bal üretimindeki artış kovan sayısına göre oldukça fazla bunun sebebi madern kovanlarda üretime geçiş ve iyi tür arıların yetiştirilmesi ve modern arıcılığın gün geçtikte gelişmesidir. Arıcılık faaliyeti insanlara sunduğu imkanlar sayesinde her geçen gün daha da yaygınlaşmaktadır.
Dostları ilə paylaş: |