.. ve in hakemte fahküm beynehüm Bil kıst.. Çok açık. Eğer hükmedersen onların aralarında, adaletle hükmet. Bu çok açık. İnsanın elbette ki hükmetme yetkisi var. Çünkü muhakeme yeteneği, hüküm verme yeteneğidir. Muhakeme de hükümden gelir.
Akşama kadar her birimiz onlarca, hatta yüzlerce kez hüküm veriyoruz. Kendimiz hakkında, başkaları hakkında, eşya hakkında, olaylar hakkında, zaman ve zemin hakkında bir yığın hüküm veriyoruz. İnsan hüküm vermediği zaman muhakeme yeteneğini yitirmiş olur. Bu da aklın bir fonksiyonudur zaten. Akılsız bir varlık hükmedemez. Onun için böyle bir şey söylemiyor tabii ki bu ayetler.
Peki bu ayetlerin alanını nasıl tespit edeceğiz sorusuna cevap için Şûrâ/21. ayetini göstermem gerekiyor. Diyor ki Şûrâ suresinde 21. ayette Kur’an, mealen vereyim;
“Yoksa onlar Allah’ın izin vermediği alanda -şerau bu ifade geçiyor ayette- yasa koyan ortakları mı var.”
Burada asıl dikkatinizi çekmek istediğim yer, Allah’ın izin vermediği alan. Buradan Mefum-muhalif yolu ile Allah’ın izin verdiği daha doğrusu insanın manevra alanına bıraktığı bir geniş alan var. Allah’ın izin vermediği alan nedir sorusunu süreç içerisinde konuyu işlerken zaten aydınlatmış olacağız.
Şimdi burada özellikle insanın hükmedeceğine dair biraz önce okuduğum 42. ayete, bir de tam farklı bir açıdan yaklaşan hemen bu ayetten sonraki ayet var. O da ne diyor?