Ve enzelna ileykel Kitabe Bil Hakkı musaddikan lima
beyne yedeyhi minel Kitabi ve Müheyminen aleyhi sana da hakikatin ifadesi olan bu kitabı, geçmiş vahiyden geriye kalan hakikatleri doğrulayıcı ve onların Müheyminen aleyh onların doğrusunu yanlışından ayırt edici olarak gönderdik.
Çok önemli. Kur’an ın vasıflarından, niteliklerinden biri budur. Fonksiyonu budur Kur’an ın. Müheyminen alâ dır Kur’an. Ne demek? Sağlama yapıcı. Yani kendinden önceki ilahi mesajların içine bir şey karışmışsa onları ayıklamak için Kur’an sağlayını kullanırsınız. Yani Kur’an a bakarak karar verebilirsiniz.
Onun için Kur’an ın bir fonksiyonu da, kendisinden evvelki kitapları ayıklamaktır. Onların hakkını batılından, tahrif edilmişini edilmemişinden ayırmaktır. O nedenle, önceki kitaplara bakılacak, orada geçen bir hüküm Kur’an tarafından onaylanıyorsa, ya da aykırı değilse bilinecek ki ilahi kökenli bir hükümdür. Yok aykırı ise o da bilinecek ki sonradan karıştırılmıştır.
O nedenle bugün Yahudi ve Hıristiyanların kitaplarını getirip Kur’an mihengine vurmaları gerekiyor. Bu karışık bir Altın mı, bu altının içine sarı da karıştırılmış mı, başka maden de karıştırılmış mı, yani safiyeti bozulmuş mu, yoksa saf bir altın mı, saf ilahi bir mesaj mı diye sorup bu sorularının cevabını Kur’an dan araştırmaları gerekiyor.
Bu manada Kur’an onlar için de bir rahmettir. Onlar içinde bir nimettir. Eğer bunu yaparlarsa görecekler ki Allah’ın vahiyleri ile kul karıştırmaları ayan beyan bir biçimde ayrışacaktır.
İslam uleması Kur’an dan önce ki ilahi mesajlara gerçekten de çoğu kez olumlu yaklaşmış. Gerçi bu konuda ifrat ve tefrit olmamış değil. Mesela bazı Hanefi alimleri Tevrat’la dahi namaz kılınacağını söylerken bazı Hanbeli alimleri Tevrat’la taharetlenmenin caiz olduğunu dahi söyleyebilmiş. Çok ekstrem, çok nahoş şeyler tabii ki. Öncelikle kutsal bir metin. Bir başkasının kutsal bildiği şeye hakareti Kur’an yasaklıyor. Bugün göreceğimiz ayetlerde, ilerde göreceğimiz ayetlerde olduğu gibi. Ama Tevrat’la namaz kılınabilir diyebilmek içinde onun, Allah’tan gelen vahiyler olduğunun sağlamasının yapılması gerekiyor elbette. Yoksa böyle külli bir hüküm verilemez. Devam ediyoruz.