Evliya deneme


Evsâf ı humme i germâb ı kudret



Yüklə 4,3 Mb.
səhifə33/57
tarix17.01.2019
ölçüsü4,3 Mb.
#99316
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   57

Evsâf ı humme i germâb ı kudret;

................ (1 satır boş) ................ [322a]

Bu Ahıska'dan Revân cânib i şarka altı konak­dır. Mâbeyne-hümâsında kal‘a i Kars'dır. Ve Ahıska'dan kal‘a i Tiflis'e beş menzil cânib i şark ve şimâl mâbeynine gider. Ve kal‘a i Gence beş menzil cânib i şarka gider. Ve Gürcîstân'ın kal‘a i (   ) cânib i şimâle (   ) günde gider. Bu kal‘a i Ahıska ortada kalup Çıldır sahrâsına vâkı‘ olmuş bir ma‘mûr [u] âbâdân kal‘a i Gürcîstân'dır.

Bu eyâlet i Çıldır'ın cânib i erba‘asında mutî‘ ve münkâd olan Gürcîstân kal‘aların beyân eder

Evvelâ kal‘a i Hırtîz kurb ı Çıldır, sene 986 Lala Paşa fethidir.

Kal‘a i Âhılkelek, kurb ı Hırtîz feth i Lala, sene 986.

Ve kal‘a i Pürkân, kurb ı Çıldır, feth i Lala Paşa.



Kal‘a i kebîr i Vâle, Çıldır'a bir konakdır. İki kûh ı âlînin mâbeyninde bir püşte i bülend üzre bir küçük kal‘adır. Sene 985 Kara Lala Mustafâ Paşa fethidir.

Andan vilâyet i asl ı Gürcîstân kal‘a i Kütâtîs, Çıldır'a iki menzil karîbdir. Açıkbaş vilâyeti tahtıdır. Kûh ı Perîzât kurbunda vâkı‘ vilâyet i ma‘mûrdur kim Gürcîstân'ın dârü'l-mülküdür. Hattâ Selîm i Evvel şehzâdeliği hâlinde Tarabefzûn hâkimiyken bu Şavşad'a gelüp safâ etmişdir. Hılâ­fet i Selîm Hân'da ocaklık hükûmet olmuşdur. Hâssı 606.000, mutî‘ i Gürcîstân olmağıla timar ve ze‘âmeti yokdur.



Kal‘a i Hacrek, mâbeyn i Ahıçka ve Ardahân, Çıldır eyâletinde mîr i livâ tahtıdır. Feth i Lala, sa‘b kal‘adır. Beğinin hâssı 365.000 ak­çedir. Ze‘âmet ve timar 22, alaybeğisi ve kadısı vardır. Cümle beş yüz asker olur. (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )

Kal‘a i Şatan;, galat ı meşhûr Şeytân kal‘ası derler. Feth i Ferhâd Paşa sene 995, kurb ı Çıldır, bir dere kenarında sarp kaya üzredir ammâ metîn kal‘adır.

Ve kal‘a i Kızlar, kurb ı Çıldır, feth i Lala, nehr i Çağ kenarında sarp kaya üzre lâ-misâl bir kal‘a i sihr i hilâldir.



Kal‘a i Altun, feth i Lala Paşa, seng binâ kal‘a i ra‘nâdır. Kızlar kal‘asına üç sâ‘at karîbdir.

Kal‘a i Odurya, feth i Lala Paşa kurb ı Ahıçka, küçükdür ammâ sarpdır.

Kal‘a i Âl, kurb ı Ahıçka ve kal‘a i Posthu, Ahıçka eyâletinde sancak beği tahtıdır. Hâssı ve ze‘âmet [ve] timarı bâlâ­da mestûrdur. Feth i Lala Paşa, sene 985, yüz elli akçe kazâdır. Alaybeği ve çeribaşı vardır. Zamân ı kadîmde Şavşadistân anılır­dı. İki tuğlu mîr i mîrân­lık olmuşdur ve kal‘a i Çıldır'a yedi sâ‘at karîbdir.

Kal‘a i Şavşad, Eyâlet i Çıldır'da sancak beği tahtı­dır. Sarp kal‘adır. Feth i Lala Paşa, bâlâda hâssı ve timarı [ve] ze‘âmeti ve alaybeğisi tahrîr olmuş­dur. Ocaklık tarîkıyla hükümetdir. Kadısı yokdur. Şav­şadistân içre sarp âsî yerlerdir.

Ve kal‘a i Harbe: Bir dere kenarında sarp kal‘adır, kurb ı Ardanıç.

Ve kal‘a i Ardanıç: Çıldır eyâletinde sancak beği tahtıdır. Beğinin hâssı ve ze‘âmeti bâlâda mestûrdur. Feth i Lala Mustafâ Paşa.

Kal‘a i Ohçu, sancak beği tahtıdır. Defter i Hâkânîde Mahçıl yazar, sarp kal‘adır. Beğinin hâssı tahrîr olunmuşdur. Kadısı ve şer‘a râzîsı yokdur. Çıldır'a 6 sâ‘at karîb sarp kal‘adır.

Ve kal‘a i Çağısmân, kurb ı Çıldır, feth i Lala Paşa, sarp sûrdur.

{Ardahân kurbunda olan kal‘aları beyân eder

Evvelâ kal‘a i Vâle; feth i Lala Paşa, sene 982.



Kal‘a i Gümek; feth i Lala Paşa, sene 982, kurb ı Ardahân 2 sâ‘at.

Ve kal‘a i Aharis; feth i Lala Paşa, sene 982.

Ve kal‘a i Pertak; kurb ı Oltı, feth i Lala Paşa.

Ve kal‘a i Semağâr; kurb ı (   ) 4 sâ‘at.



Kal‘a i Mâmravân ve kal‘a i Nazarbat; Ardahân'a 3 sâ‘at karîb­dir. Binâ yı kal‘a i Gâzî Sefer Paşa, sene 1053.

Ve kal‘a i Kinze (   ) nâhiye i Ardahân'da bir püşte üzre sarp kal‘adır. Feth i Lala Paşa.



Kal‘a i Kazan 12 sâ‘atde kurb ı Ardahân, feth i Lala, bunun suyu Ardahân'a gider}.

Bu kal‘alardan mâ‘adâ niçe kılâ‘ ı metînler şâh-râh üzre vâkı‘ olup tahrîr olun­muşdur. Hakkâ ki Gürcîstân sevâd ı mu‘azzamdır.

Bu temâşâlardan sonra Sefer Paşa hazretlerin­den iki Gürcî gulâmı ve bir at ve bir külçe tiftik Gürcîstân çorabı ve yüz guruş ihsân ile refîkler alup cânib i garba

Erzurûm'a müteveccih olduğımız menâzilleri beyân eder

Evvelâ Ahıska'dan Olgar yay­lasın aşup 4 sâ‘atde,

Evsâf ı kal‘a i Kinnâv;: Ardahân hudûdunda­dır.

................ (3,5 satır boş) ................

Andan yine cânib i garba sarp çengelistân yol­lar ile (   ) sâ‘atde,

Evsâf ı kal‘a i Gürcîstân ı Kara Ardahân: Çıldır eyâleti;nde Selîm Hân ı Evvel sene (   ) târîhinde feth edüp sancak beği tahtıdır. Beğinin hâssı 300.000 akçedir. Sancağında ze‘âmet 8 ve timar 87, alaybeğisi ve çeribaşısı ve dizdârı ve iki yüz kal‘a nefe­râtı var. Beğinin cebelüleriyle cümle bin mikdârı as­ker olur. Ve yüz elli akçe pâyesiyle şerîf kazâ yı nâgehânîdir. Ve cümle (   ) aded nâhiye add olunur. Nakîbü'l-eşrâfı yokdur. Müftîsi Ahıska'dadır. Kal‘ası bir yal­çın kaya üzre şekl i murabba‘ Şeddâdî binâber kal‘a i ra‘nâdır. Dâiren-mâdâr cirmi (   ) adımdır. Ve aslâ bir tarafdan havâlesi yokdur. Cümle iki kat, yetmiş kulleli kal‘a i ferah-âbâddır. Üç kapusu vardır, biri cânib i (   ) (   ). Âsitâne tarafından bir oda cebecileri var. Bu şehr içre Kaya Paşa hânedânı meşhûrdur. (   ) [322b] Bu şehrin zeylinden (   ) çayı cereyân edüp cânib i şarkda nehr i azîm Araz'a mahlût [olur]. Bu şehrin cümle (   ) aded toprak ile örtülü hâne i kadîmleri vardır ve cümle mihrâbdır. (   ) câmi‘dir. Evvelâ

................ (1,5 satır boş) ................

Mâ‘adâ mesâcidlerdir. İmâret i dârü'l-it‘âm ve medrese ve dârü'l-kelâm yokdur. Lâkin mekteb i dâru's-sıbyânları vardır. Ve (   ) mikdârı esvâk ı muhtasarı vardır. Câbecâ hâncağızları vardır. Ammâ âb [u] hevâsı burûdet üzre olmağıla bâğ u bâğçeleri yokdur. Ammâ meyvesi Tortum'dan ve kal‘a i Aça­ris'den gelüp bu şehri müsmirrât ı gûnâ-gûn ile ganîmat ederler. Ve ahâlî i Ardahân cümle mü’min ve muvahhid ve ehl i sünnet ve'l-cemâ‘at, garîb-dost, sulehâ kimesnelerdir. Ekserî zirâ‘at ile kifâf­lanırlar. Bir fırkası tüccâr ı berdir. Ve dağların­da latîf güğem meyvesi olur. Bu kal‘a, Erzurûm'un şimâlinde beş merhale yerdir. Ve Ardahân'dan Kar­ga­bâzâr'ın ge­çüp Kars bir konakdır, andan yine cânib i garba meyyâl kâh sengistân ve kâh çenge­lis­tân u âbâdân reh-i râstlar ile nebâtât [u] giyâhât [ve] sebzezârları temâ­şâ ederek (   ) sâ‘atde,

Evsâf ı kal‘a i Göle : Ahıska hâkinde Gürcîs­tân meliklerinden Levend Hân binâsıdır. Hâlâ Selîm Hân tahrîrinden beri eyâlet i Çıldır'da sancak beği tahtıdır. Beğinin hâss ı hümâyûnı kânûn üzre 300.000 akçedir. Alaybeğisi ve çeribaşısı ve kal‘a dizdârı ve neferâtı vardır. Kal‘ası Selîm Hân fethidir. Bir yalçın püşte üzre taş binâ bir kal‘a i ra‘nâcıkdır. Ammâ ne cirmde idiği ma‘lûmum değildir. Ve yüz elli akçe kazâdır. Cümle (   ) mikdârı hânelerdir. Câmi‘i ve hân [u] hammâmı var ammâ çârsû yı müzeyyenesi yokdur.

................ (2,5 satır boş) ................

Andan yine cânib i garba 8 sâ‘atde,

Evsâf i kal‘a i Gürcîstân ı Penk;: Gürcî meliki bânîsi ismiyle müsemmâ bir kal‘a i ra‘nâdır. Niçe mülûk destine girüp sene (   ) târîhinde Selîm Hân ı Evvel'e itâ‘at etmişlerdir. Hâlâ bu dahi Çıldır eyâleti hükmünde sancak beği tahtıdır. Beğinin hâssı 400.000 akçedir. Ze‘âmet ve timarı bâlâda mestûr­dur. Alaybeğisi ve çeribaşısı vardır. Kânûn üzre ce­belüleri ile beğinin askeriyle cümle bin mikdârı mü­sellah asker olur. Kal‘ası küçücük taş binâdır. Bir kapusu ve dizdârı ve neferâtları ve yüz elli akçe pâ­yesiyle kadısı vardır, ammâ esvâk ı sultânîsi ve bâğı ve bâğçesi yokdur. Ahâlîsi sulehâ yı ümmetden zirâ‘at [u] kanâ‘at ile geçinir kimesnelerdir. Neh­rinin, gâyet latîf sudur, halkı andan nûş edüp gâyet zinde recül i sâlihleri vardır. Re‘âyâlarında Ermeni ve Gökdolak [ve] Aznavur Gürcîleri dahi vardır.

................ (1 satır boş) ................

Andan cânib i garba (   ) sâ‘atde,

Evsâf ı kal‘a i Oltı;: Gürcîstân melikleri binâ­sıdır ve Selîm Hân fethidir. Hâlâ eyâlet i Çıldır'da başka sancak beği tahtıdır. Beğinin hâssı 200.017 ak­çedir. Timar ve ze‘âmetleri ve alaybeğisi ve çeri­başısı vardır ve yüz elli akçe kadısı ve dizdârı ve ne­ferâtları ve a‘yân [u] eşrâfı var ma‘mûr sancakdır. Kal‘ası bir yalçın püşte üzre çâr-kûşe bir şeddâdî seng-âbâd iki kat bir kal‘a i bünyâddır. İki kapusu­nun biri şarka biri garba meftûh dervezelerdir. Kal‘a dibinde Oltı çayı cereyân edüp şehrin bâğ u besâtînlerin saky edüp cânib i kıblede nehr i Araz'a munsab olur. Cümle (   ) aded hâne i ma‘mû­re­lerdir. Serâpâ hâk i amber-i pâk ile mestûr büyût ı ma‘mûrlardır. Müte‘addid câmi‘leri ve hân [u] hammâmı ve bâğ [u] bostânı ve mekteb i sıbyânı ve niçe aded dükkânı vardır. Âb [u] hevâsı latîf oldu­ğundan mahbûb u mahbûbesi Oltı güzeli meşhûr ı âfâkdır. Ammâ bunun dahi ahâlîsi gâyet müslim âdemlerdir. Andan yine cânib i garbın yıldız câni­bine sârî 3 sâ‘atde,

Evsâf ı kal‘a i Mamrevân: Gürcî melikleri binâsıdır ve Lala Kara Mustafâ Paşa fethidir. Mâ-tekaddem sancak beği tahtı idi. Hâlâ yine Erzurûm eyâletinde sancak beği tahtıdır. Beğinin hâssı 203.000, ze‘âmet ve timarı (   ) (   ) (   ) vardır. Çeribaşı ve alaybeğisi var. Beğinin cebelüleriyle cümle bin beş yüz asker olur. Yüz elli akçe kazâdır. Dizdârı ve azeb ağası ve neferâtları vardır. Kal‘ası (   ) üzre şekl i murabba‘ Şeddâdî binâdır. [323a] Dâiren-mâdâr cirmi ma‘lûmum değildir. Ve kıbleye nâzır bir kapusu var. Cümle sekiz yüz hâne i fu­ka­râlardır. Ağniyâları nâdirdir. Lâkin ehl i sünnet ve'l-cemâ‘at Nakşibendî tarîkinde dindâr kimesne­ler­dir. Câmi‘leri ve hammâmı ve hânı ve esvâk ı muhtasarı vardır.

................ (1 satır boş) ................

Andan yine garba (   ) sâ‘atde,

Karye i İyd: Mamrevân nâhiyesinde müselmân ve Ermeni re‘âyâlı ze‘âmet köydür. Andan yine garba kûhistân ı bî-dıraht rehgüzârlar ile (   ) sâ‘atde,

Karye i Kara Kü­nek: Ma‘mûr kend i ze‘â­metdir. Ammâ bu karye Erzurûm eyâleti nâhiye­sidir. Andan Gürcîstân bo­ğazın geçüp çemenzâr fezâlar içre (   ) sâ‘at gidüp,

Karye i Umudum Sultân: Bir kûh ı bülendin dâ­meninde yüz hâneli ma‘mûr [u] âbâdân bâğ u bâğçesiz kend i müzeyyendir. Bu kend nehr i Fu­rât'ın mahreci başında vâkı‘ olmuşdur. Mukaddemâ Erzurûm evsâfında tahrîr olunan Kur‘ân ı Azîm ile sâbit "mâ i Furât" bu karye i Dumlu Sultân cebe­linde bir gâr ı azîmden tulû‘ eder. Âb ı hayâtdan nişân verir bir âb ı hayvândır kim gûyâ sûre-i 1 bu nehr i cân-perverin hak­kında nâzil olmuşdur. Birer zirâ‘ ı melikî alabalık­ları olur kim gûyâ her biri birer mâ’ide i cennet i me’vâdır. Cemî‘î vücûdları la‘l ı Bedahşân ve zümürrüd i İsvân ile müzeyyen, murassa‘-endâm mâhî i cinân­lar­dır. Ammâ bu mahalde Umudum Sultân medfûn olup ziyâretgâh ı hâs [u] âm olmağıla bir kes cür’et edüp bu mâhîleri sayd etmeğe cür’et edemezler, ammâ bir fersah aşağıda sayyâdlar sayd edüp tenâvül etdikle­rinde âdemin dimâğı abîr u anber râyiha­sın­dan mu‘attar olur. Ne kadar tenâvül olunsa hara­[r]et [u] sıkleti yokdur,

Ziyâret i Dumlu Sultân: Ulu âsitânedir. Şeyhi İbrâhîm Efendi dahi mazanne i kirâ­me ulu ki­mes­nedir. Andan cânib i kıbleye Erzu­rûm sah­râ­sın­da (   ) sâ‘at gidüp hamd i Hudâ (   ) anda yine sıhhatle, selâmetle, yine kal‘a i Erzurûm;'a dâhil olup ol sâ‘at tebdîl i câme olmadan Revân hânının nâmeleri ve hedâyâlarıyla Defterdârzâde Mehem­med Paşa efendimizin hâk i pâyine yüz sü­rüp dîdelerimiz rûşen olup şeref i sohbetleriyle mü­şer­ref olup geşt [ü] güzâr etdiğimiz kılâ‘ları ve âsâr ı acîbe ve garîbeleri hikâyet edüp safâsından ser[a]­pây bir kat libâs ı fâhire ve üç yüz guruş ham­mâm-ba­hâ ihsân edüp gümrük kitâbetinden iki kîse avâ’i­dim dahi ihsân etdi. Bir hafta sâkin olup hik­met i Hudâ yine Revân hânından muhabbet­nâ­me­ler gelüp "Kars kullarından kârbânlarımız {halkın} müte’ezzî eder­ler. Bir ağa kullarınız ricâ ederiz. Bu cânibe gelüp âmâde olan kârbân ı sevdâgerin alup Erzurûm'a gide" deyü mektûb ı muhabbet-uslûbu Alî Hân Aka ile geldikde hikmet i İlâh yine bu hakîri onuncu gün Acem diyârına yolladı.

Bin elli yedi mâh ı (   ) günü Revân diyârına revâne olduğumuz bildirir

Evvelâ Erzurûm'dan cânib i şarka 12 sâ‘atde,

Menzil i Hasankal‘ası: Mukaddemâ Şuşik kal‘a­sı gazâsına ve Tebrîz diyârına azîmet etdikde bâlâ­da evsâfı mestûr, andan yine cânib i şarka Pasin sahrâsı içre,

Karye i Badılcivânlı: Ermeni köyü ve ze‘âmetdir, anı ubûr edüp 9 sâ‘atde,

Menzil i Meydâ­ncık: Re‘âyâsı cümle Yarmeni kefereleridir. Pasin sahrâsında âbâdân ze‘amet kenddir. Andan yine şarka 10 sâ‘atde,

Evsâf ı kal‘a i Mijingird : Erzurûm eyâletinde Horasân beği hükmünde kal‘ası bir yalçın kaya üzre şekl i murabb‘a küçük kal‘adır. Dizdârı ve yüz elli neferâtları ve iki yüz mikdârı hâneleri vardır, ammâ çârsû-yı bâzârı yokdur. Pasin kazâsı niyâ­betidir. Süleymân Hân'ın bir câmi‘i var ve bir hammâm ı muh­ta­sarı ve bir hânı var, bâğı ve bâğçesi yokdur, ammâ mezâri‘inde mahsûlâtları çokdur.

An­dan yine şarka 6 sâ‘at Erzurûm hudûdında Hân Deresi'n aşup Kars eyâleti hudûdına kadem, Yedi Kilise nâm harâb deyr-i benâmı geçüp bir teng [u] târ çengelistân boğazı dahi ubûr edüp câ­nib i garbda çemenzâr ı zemîn [ü] lâlezâr ile 6 sâ‘at garba meyyâl gidüp,



Evsâf ı kal‘a i Bârdûz;: Kars hâkinde Kerî­meddîn Hâtûn binti Akkoyunlı el-Melik İzzeddîn bînâsıdır kim kal‘anın atebe i ulyâsı cenbinde celî hat ile târîhi mestûrdur. Kal‘ası bir dere kenarında çâr-kûşe seng-binâ bir kal‘a i ra‘nâcıkdır. Dizdârı ve yüz elli kadar mezheb i Kaderî neferâtları vardır. Câmi‘i ve mesâcidleri ve bir müfîd [ü] muhtasar hammâmı vardır. Çârsû-yı bâzârı ve hânları ve gayrı imâretleri ve bâğ u bâğçesi yokdur. Andan yine kıbleye (   ) sâ‘at,

Evsâf ı kal‘a i kadîm Keçivân, şehr i Dûdı­mân, binâ yı Enûşirvân;: Ba‘zı tevârîhlerde Pîjen ve Şeffâk ve Efrâsiyâb cengleri hikâyetinde tahrîr olunan kal‘a i Dûdımân-ı Keçkıvân bu kal‘a i şehr i kadîmdir {deyü tahrîr etmiş}. Zamân ı kadîmde [323b] Âl i Abbâsiyân'dan Bağdâd ı behişt-âbâd halîfesi el-Müstansır Billah hükmünde iken Moğol tâ’ifesinden Hülâgû Hân gelüp bu şehri harâb [u] yebâb ve ahâlîsin kebâb edüp Bağdâd'ı dahi harâb etdi. Ba‘dehû bu şehr i Keçkıvân-ı Dûdımân, Kara­koyunlu Kara Yûsuf Şâh hükmünde iken ol kadar âbâdân olup mânend i Erzen Bender i Ahlât şehri oldu. Andan Timur ı bî-nûr gelüp harâb tiye (?) harâb etdi. Ba‘dehû Süleymân Hân Nah­şi­vân'a gelirken talî‘a i asâkir i İslâm olan Lala Kara Mustafâ Paşa feth edüp Kars eyâleti hük­münde hâlâ imâristândır, ammâ bender şehr değildir. Kal‘ası bir dereli yerde şekl i murab­ba bir küçük kal‘adır. Hâkimi başka sancak beğidir. Hâss ı hümâyûnı 153.500, ze‘â­met (   ) ve timar (   ) vardır. Alaybeğisi ve çeribaşısı vardır. Kânûn ı Süleymânî üz­re cebelüleri ile ve beğinin askeriyle cümle bin iki yüz mükemmel as­ker olur. Kal‘a diz­dârı ve azeb ve gönüllü ağası ve üç yüz kal‘a nefe­râtları ve yüz eli akçe kadısı ve yedi aded ma‘mûr Keçîvân nâhi­ye­leri vardır. Cümle bin iki yüz aded tîn i türâb ile mestûr hâne i ma‘mûrları ve üç aded câmi‘ i muhtasarı her esnâf­dan kırk elli aded dekâkînleri vardır. Andan (   ) sâ‘at şarka gidüp,

Evsâf ı intihâ i serhadd i Âl i Osmân, kal‘a i Kars ı Dûdımân

Devlet i Âl i Osmân'da üç Kars sancağı vardır. Biri Silifke'de Karataşlık Karsı, biri Mar‘aş Karsı, biri Dûdımân Karsı. Bu Kars kadîmdir. Sene 987 târîhinde Murâd Hân ı Sâlis asrında Lala Kara Mus­ta­fâ Paşa serdâr ı mu‘azzam olup Anadolu Vezîri Ca‘fer Paşa ve Şâm Vezîri Vezîria‘zam Tavîl Me­hem­med Paşazâde Hasan Paşa ve Milânlı Alî Paşa ile cümle yüz bin asâkir i nusret-me’ser bu Kars hâki­ne gelüp meks etdükde kızılbaş ı bed-ma‘âşın harâb [u] yebâb etdüğü Kars'ı imâr etmeği ma‘kûl görüp ta‘mîr ü termîme mübâşeret etdikle­rinde Rûmeli Paşası Mahmûd Paşa kulundan bir çâr-kûşe beyâz mermer üzre Arabî celî hattıyla bir târîh çıkup aşağı varoşun kıbleye nâzır kapunun cenbine komışlardır kim ol târîh budur:

İnşâu hâza'l-kal‘ati'l-mübâreketi âsafu'l-mülûk Fîrûzkâ yı Âkây e‘azzallahu ensârehu fî eyyami, Mevlânâ es-Sultân el-Melik İzzeddîn ebbedallahu devletehu ve ta‘mîru i‘ânetihî binti's-Sultân Kerî­meddîn Begüm el-ma‘rûfe Nûrullah. Nevverallahu kabrehâ ve merkadehâ.1 Sene 548.

Hakkâ ki üstâd ı hattât, seng i kirâz ı mücellâ üzre yazmış, ammâ üstâd ı mermer-bür sikke mer­merde kazımış, bânî i Kars Lala Paşa bu âsâr ı atî­kaya kemâl i ri‘âyeten ol mahall-i hâ’ita vaz‘ edüp âsâr ı hayrâtı ayân eylemiş. Bu târîhden ma‘lûm oldu kim kal‘a i kadîm ve binâ yı Kerîmüddîn ıs­met-karîn mu‘avenet [u] muzâheret ile binâ olun­muşdur. İkinci bânî Lala Paşa olup yetmiş günde kal‘ayı itmâm edüp cümle cebehânesi ve sâ’ir el­zem i levâzımâtlarından cümle mühimmâtların âmâ­de edüp derûn ı kal‘ayı imâr ederken askerî tâ’ife­sinden sulehâ yı ümmet bir hâfız ı hamele i Kur’ân kimesne bir vâkı‘a i sâliha görüp Lala Mustafâ Paşa'ya nakl etdiği rü‘yâ budur:

Bir pîr i nâtüvân zâhir olup "Bana Ebü'l-Hasan-ı Harakânî derler, be­nim makâmım bu mahaldedir ve alâmet [ü] nişânım istersen ayağım ucunda bir çâh ı amîk vardır, anı ka­zup tâ ki acâ’ib göresin" deyü haber verdiği vâkı‘ayı ol sulehâ serdâra bildirince derhâl niçe yüz ummâller ol ta‘yîn olunan çâhı hafr edüp ol çâh içre bir çâr-kûşe sommâkî çıkup ol seng i ahmeri tevhîd [u] tezkîr ile küşâde kılup "Menem şehîd i sa‘îd Harekânî"2 deyü ser i sa‘â­deti üzre bir hüsn i hatlı mermer bulurlar. Vücûd ı şerî­fi henüz ter ü tâze ol­duğundan mâ‘ada bâzû­sun­da, zahm-âlûd olan ye­rinde sarılmış makrame ve cümle hırka i peşmînesi çürümeyüp sağ tarafındaki zahmından hûn ı ahmer-gûnu dahi cereyân etmede. Cümle guzât ı müslimîn bu hâli görüp tevhîd u tezkîr ile kabr i şerîfin ke'l-evvel setr edüp derûn ı kal‘ada ibtidâ âsâr ı binâdan Lala Mustafâ Paşa'nın hayrâtı bu tekye i Hazret i Hasan Harakânî'dir ve câmi‘ i pür-envârdır.

Andan bu kal‘a i Kars eyâlet kayd olunup hâlâ dest i Âl i Osmân'da "Eyâlet i Kars'a mutasarrıf olan vezîrim fülân paşa" deyü emr i pâdişâhîde eyle tah­rîr olu­nur. Acem serhaddi ağzında serhadd i Dûdı­mân'dır. Niçe kerre ber-vech i arpalık üç tuğlu vezîr­lere ih­sân olunmuşdur. Hâlâ paşasının taraf ı pâdişâhîden hâss-ı hümâyûnı 600.000 akçedir. Kadîm i eyyâmda Erzurûm sancağı idi. Süleymân Hân tahrîrinde Pa­sin sancakları ilhâk olup eyâle­tin­de yedi sancakdır. Ammâ defter kethüdâsı ve defter emîni ve timar defterdârı ve mâl defterdârı ve çavuşlar kethüdâsı ve emîni yokdur. Sancakları bunlardır kim zikr olunur:



Evvelâ Ar[da]hân ı küçük, Hocacân ve Zarşâd ve Keçivân [324a] ve Kağızmân ve Varîşân ve Kars sancağı paşa tahtıdır. Erba[b] ı zu‘amâ 7 ve erbâb ı timar 102, kanûn üzre cebelüleriyle ve paşasının as­keriyle cümle üç bin asker i güzîde olur. Kerrât ile yedi sekiz Acem hânlarına karşu komuşlardır. Alay beğisi ve çeribaşısı ve üç yüz pâyesiyle kadısı ve kal‘a dizdârı ve yedi azeb ağası ve üç oda yeniçeri ağası ve bir oda cebeli ve bir oda topcusu vardır. Ammâ ekseriyyâ çorbacıları neferâtlarıyla Erzu­rûm'da dururlar. Ve cümle kal‘a neferâtları bin beş yüz güzîde "Benem diger nîst" diyen kuldur. Bu serhadlerde Van kulu ve Kars ve Ahıçka kulu şecâ‘at ve fetâlıkda meşhûrlardır. Bu Kars kullarının senevî mevâcibleri hâssı nehr i Murâd kenarında Bi­recik kal‘ası önünde geçit gemilerinin mahsûlleri ve Haleb eyâletinde Suruc ve Bombuc kurâlarının mahsûlleri bu kal‘a kullarına ocaklık kayd olunup senevî mevâcibleri yetmiş yük akçe olur. Ve eyâlet i Kars cümle on aded kazâdır ve kazâsı, nâhiyesi sekiz adeddir. Şeyhülislâmı ve nakîbü'l-eşrâfı ve a‘yân [u] eşrâfları vardır. Zâdekallah...

Eşkâl i kal‘a i Kars;: Şimâlî tarafında ensesi top menzilinden ba‘îd bir kûh ı bâlâdır. Anın dâ­meninde bu kal‘anın iç kal‘ası bir püşte üzre vâkı‘ olmuşdur, ammâ aşağı hisâr bir düzde vâkı‘ olmuş­dur ve cümle beş kat sûr ı kavî addolunmuşdur ve nârin kal‘ada ancak bir hâne vardır. Kal‘a kapusu cânib i şarka nâzırdır. Ve yukaru kal‘a ta‘bîr olu­nan orta kal‘a kapusu cânib i garba mekşûf hadîd bâb ı kavîlerdir. Bu sûr içre dizdârhânesi ve iki yüz neferât levendât hâneleri ve mükellef ve mükemmel cebehâneleri vardır. Ammâ bu orta hisârda çârsû-yı bâzâr ve hân ve hammâm ve imâret yokdur. Bu kal‘adan aşağı varoş ı hisâr ı kebîrdir ve iki kat sûr ı metîndir ve üç bâb hâdîd [u] cedîd dervezelerdir. Dâhil i bâbda âlât ı silâh ve tuğulka ve ser-penâhlar ve tüfenk ve cidâ vü gûnâ-gûn âlet i harblar ile ârâste ve bevvâbân [u] dîdebânlar ile pîrâste olmuş derveze i kavîlerdir. Bu kapuların biri cânib i garba Su kapusu ve Çeri kapusu derler, Erzurûm'a mek­şûfdur, biri cânib i kıbleye meftûh Orta kapudur kim Kağızmân tarafına meftûhdur. Ve biri cânib i şarka Behrâm Paşa kapusudur, Revân tarafına küşâdedir. Bu kal‘a dîvârının üstünde karavulhâne­lerde şeb [u] rûz müstahfızânlar nigehbânlık edüp her şeb i muz­limde kal‘a hâ’itların meş‘aleler ile çerâğân ederler. Varoş ı hisârın kaddi ol kadar âlî değildir ammâ gâyet arîz ve metîn binâ yı sengîn­dir. Ve aşağı kal‘anın dâiren-mâdâ[r] handakı yeri­ne göldür kim Behrâm Paşa kapusundan Orta kapuya {varınca ihâta etmiş âb ı hayât göldür. Bu tarafdan kal‘aya aslâ zafer mümkün değildir}. Ve etrâf ı kal‘ada cümle iki yüz yigirmi aded kulle i sedd i Kahka­ha'lardır ve cümle iki bin seksen dendân ı be­dendir. Ve bu rıbât ı azîmin dâiren-mâdâr cirmi beş bin yedi yüz adımdır.

Cümle imâretleri beyân eder : Bu kal‘a içre cümle üç bin hâne i a‘yân [u] eşrâf ve gayrı büyût ı ehl i kâr esnâf vardır. Ve cümle kırk yedi aded mih­râb câmi‘ ve mesâcîd i pür-savâbdır. Ammâ seki­zin­de salât ı cum‘a edâ olunur. Evvelâ cümleden kadîm binâ yı Lala Paşa, Câmi‘ i eş-Şeyh Hazret i Hasan-ı Harakânî, bâlâda evsâfı tahrîr olunan sultân­dır kim câmi‘i civârında medfûn olup ziyâret­gâh ı hâs [u] âmdır.

Andan Su kuyusu tarafında Va’ız Efendi Câ­mi‘i ve meydân semtinde Ulu Câmi‘ ve Süley­mân Efendi Câmi‘i 1 nass ı kâtı‘ı fer­mân üzre kenîseden vely olunmuş câmi‘ i latîfdir. An­dan Hüseyin Kethüdâ Câmi‘i, Kızıl Kilise nâ­mıy­la meşhûr ı âfâk bir deyr i mu‘azzam idi. Fer­mân ı şehriyârî ile câmi‘ i pür-nûr olup zul­met­den halâs oldu. Hâlâ cemâ‘at i kesîreden hâlî de­ğil­dir. Zîrâ bu şehrin halkı gâyet musallîlerdir. Ve Ömer Efendi Câmi‘i, kızılbaş ı bed-ma‘âş bu kal‘a­ya istîlâ etdikde bu câmi‘ i latîf sâhibi Ömer olma­ğıla bu câmi‘i pür-envârı münhedim edüp zîr i ze­ber eyle­yüp sâ’ir cevâmi‘leri kârbânsarây-misâl âyen­de vü revendelerin çârpâ hayvânatları bağla­nırmış.

Ve Behrâm Paşa Kapusunda Kaltakcızâde Câmi‘i, kâr ı kadîm ve binâ yı azîm câmi‘dir ve {minâresizdir} ve Taş Câmi‘i ve Bayrâm Çelebizâ­de Câmi‘i ve şehrin kıblesi tarafında köprüden ubûr edüp varoşda, Emîr Yûsuf Paşa Câmi‘i minâ­relidir.

Bunlardan mâ‘ada mesâcidlerdir. Ve cümle hâk i pâk ile mestûr cevâmi‘ler ve on sekiz aded mekteb ı sıbyân [u] tıflân ı nâ-resîdelerdir. Lâkin medâris i tahsîl i ulûmları mahsûsan olmayup [324b] cümle ulûm câmi‘lerde tilâvet olunur.

Ve Su kapusunun iç yüzünde beden dibinde Emîr Yû­suf Paşa hammâmı âb [u] hevâsı ve binâsı gâyet latîf ve müferrah ve dilküşâ ve rûşenâ ham­mâmdır. Ve Orta kapunun iç yüzünde Eski Hammâm dahi gâyet hûb hammam ı germâbdır.

Bu şehirde darü'l-hadîs ve dârü'l-kurrâ ve dâ­rü'l-it‘âm yokdur. Ammâ her hânedâ­nda ni‘metleri âyende vü revende ve garîb ve gu­rebâya mebzûl­dur. Zîrâ gâyet mahsûldâr bir dâr ı diyârdır. Ve kârgîr binâ bezzâzistânı yokdur, ammâ cümle iki yüz aded çârsû-yı bâzâr dekâkînleri olup cümle Hind ü Sind ü Acem tefârûk ı Mısr-ı Fâr­ûk'ları bulu­nur. Ve iklîm i hâmisin vasatında olma­ğıla şiddet i şitâsı kesretinden bâğ u bâğçesi yok­dur.

Ammâ mahsûlât-ı hubûbâtı çokdur. Ve ahâlîsi gâyet zinde âdemlerdir, ticâret ve zirâ‘at ile ge­çinir­ler bir alay guzât ı müslimîndir. "Şöhret âfet­dir" deyü fakîrâ­nice ve fevkânî ve tahtânice beytü'l-hazenleri var. Cümleden mükellef Ulu Câmi‘ kurbunda Paşa Sarâyı ma‘mûrdur. Yukarı kal‘a altın­dadır ve mahkeme i şer‘ i Rasûl i mü­bîn bu sarây kurbundadır ve alaybeği hânesi mahkemeye mut­tasıldır. Ve kul kethüdâsı ve çavuşlarının hâneleri bu mahaldedir kim ma‘mûr hâne­ler­dir. Ve bu kal‘anın kıble cânibi göl olmağıla ve kapusu ve Orta kapu ta­rafı dahi halîc olmağıla bu aşağı kal‘anın handakı yokdur ammâ yine sa‘b u metîn kal‘adır. Cânib i selâsından bir vecihle düşman meterise girüp zafer bulmak mümkün değildir.

Bu Kars'dan cânib i şimâle 12 sâ‘atde Orçivek köyün ge­çüp Bağarsık deresin geçüp ve Ulğar yaylasın 12 sâ‘atde aşup üç günde kal‘a i Ahıska'dır ve Kars'dan Kargabâzârı'n geçüp Ardahân'a bir ko­nakdır ve Kars'dan yine şimâle 10 sa‘atde kal‘a i Göle'dir bu kal‘a i {Kars'a} dâhil olduğumuz günde vali i vilâyet (   ) Paşa'ya ve sâ’ir kul ağala­rına Erzurûm Vâlisi efendimiz Defterdârzâde Me­hemmed Paşa'nın mektûb ı dürer-bârların verüp dî­vân ı pâdişâhîde kırâ’at olunup mefhûmu ma‘lûm­ları olunca cümle a‘yân ı huzzâr ı meclis "Hâşâ ki biz Revân'ın Acem kârbânın urup rencîde etmiş olak. Bu bize Acem'in ve Kağızmânlı'nın if­tirâ yı mah­zıdır. Geçen hafta Kağızmânlı bâc almak bahâ­ne­siyle Revân tüccârın müte’ezzî etdiler, anla­rın hak­larından gelmek gerekdir" deyü cümle iş er­leriyle Kars'dan atlarımıza süvâr olup cânib i kıbleye bir çemenzâr sahrâ ile bir konak gidüp nehr i Araz kenarına varup andan karşu tarafa keleklerle ubur edüp,



Yüklə 4,3 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin