Evl‹YÂ Çeleb‹ seyahatnâmes‹


Menzil i karye i Moraviçe



Yüklə 6,32 Mb.
səhifə48/72
tarix27.07.2018
ölçüsü6,32 Mb.
#60056
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   72

Menzil i karye i Moraviçe: Bu ma‘mûr kefere köyü bir yayla ete€inde olma€ile mahbûbe k›zlar›n temâflâ ederek kayma€ u ballar›n yiyerek niçe zevk u safâlar ederek ve bu karye i Moraviçe, nehr i Lig ke­nâr›ndad›r. Nehr i Lig Karada€'da karye i Baht'dan ç›kup yine Semendire sanca€› hâkinde ka­saba i Valiva'ya karîb nehr i Kolibara'ya mahlût olup ikisi cereyân ederek nehr i Sava i azîme mun­sabb olur.

El-hâs›l bu mahalde nehr i Lig'i ubûr edüp karye i Kadinaluka ve karye i Islavkoça'dan Ka­ra­da€ yaylas›n aflup, ammâ haydud keferele­rinden gücile cân›m›z kurtarup ve azîm d›raht › müntehâlar seyr edüp her bir flecere i bâlâlar evc i semâya mün­­kalib olup her birin onar âdem kucak­lar. Mez­kûr kurâlar› ve Karada€ yaylas›n (   ) sâ‘atde geçüp,



Menzil i kasaba i Banya: Sene 1072 târîhinde vilâyet i Erdel kâfiristân› gazâs›ndan Belgrad'a ge­lüp andan vilâyet i Arna­vudis­tân ‹skenderiyyesine giderken yine bu Banya köyüne u€rayup ›l›cas›na girdi€imiz sene i merkûmda terkîm olmufldur kim tekrâr tahrîri melâlet verir, ammâ bu kasaba i Banya içre nehr i Diçina flehr i Öziçe da€lar›ndan gelüp bu ›l›ca deresinden geçüp ve Çaçka kasabas› dibinden geçüp nehr i Morava'ya, ol dahi Semen­dire ile Köylüc kal‘as› mâbeyninde nehr i Tuna'ya mahlût olur.

Andan nehr i Diçina'y› ubûr edüp karye i Tovoçin ve karye i Kofltonik ve karye i Doroj­venik, andan nehr i Kamaniçse'yi cisirden ubûr {edüp }bu dahi Karada€'dan gelüp Belgrad'›n yolu üzre nehr i Morava'ya kar›fl›r âb › hayât sudur.

Bu merkûm kefere kurâlar›n ve bu nehreyni cümle 15 sâ‘atde geçüp,

Menzil i karye i Goynagor: Kefere köyüdür, ammâ Öziçse flehri kazâs› nâhiyesinin ma‘mûr ku­râ­lar›d›r.

Ve Belgrad'dan berü esmâlar› terkîm olunan kurâlar›n ekserini sene 1072'de Arnavud ‹skende­riy­­ye­­sine giderken u€rayup evsâflar› bâlâda mufas­sal tahrîr olunmufldur. Ba‘de'l-yevm gayri yollara azî­met olundu.

Andan karye i Siridna, andan karye i Dob­ri­na, güzel, orta köy demekdir ve e€er her köyün li­sân › Bulgarca ve S›rfça esmâlar›n tahrîr eylesek baflka bir tomar › d›râz olur.

Andan karye i Dona Dobrina, ya‘nî güzel kral kar›s› köyü demekdir. Andan karye i Dolna Dobrina.

Bu mezkûr kurâlar› cümle Öziçse hâkinde 11 sâ‘atde ubûr edüp,

Menzil i karye i Çis Dobriçse: Bu dahi Öziçe hâkinde yine S›rf ve Bulgar keferesi köyüdür. Bu karye i ma‘mûre içinden nehr i Iflk›rapifl, bu nehir dahi yine Karada€'›n taraf › cenûbîsinden tulû‘ edüp bu karyeden güzer edüp kasaba i Pojagac›k dibinde nehr i lezîz Öziçse'ye kar›flup ikisi kasaba i Çaçka kurbunda nehr i Morava'ya mahlût olur.

Andan kalkup yine cânib-i cenûba, karye i Hotan ve karye i Dobrodo ve karye i Tivirdik ve karye i Sovolno.

Bu kurâlar dahi cümle Öziçe hâkinde S›rf ve Bulgar kefereleri köyleri olup niçeleri tîmâr u ze‘âmet ve niçeleri hâs ve niçe köyleri vakfullâhd›r.

Merkûm kurâlar› 13 sâ‘atde ubûr edüp,



Evsâf › pây i taht › kraliçse, ya‘nî kal‘a i bâlâ Öziçse

S›rf kavmi Öziçe derler, Bulgar kavmi Öziçse derler. Lisân › Latin'de Öziçe (   ) (   ) demekdir.

Târîh i Latin i mu‘teberde [140a] bu kal‘a i Öziçe'nin evsâf›n tahrîr edüp ibtidâ bânîsi S›rf ban­lar›ndan Seleflti Ban taht› olup an›n binâs› olup se­vâd › mu‘azzam olmak üzre vasf etmifl.

Ba‘dehu niçe mülûkdan mülûka bu kal‘a i seng-binâ intikâl edüp âhir i kâr sene (   ) târîhinde Ebü'l-feth Sultân Mehemmed Hân › Gâzî vilâyet i Bosna'y› feth etme€e giderken bu kal‘a i Öziçe küffârlar› ru‘b › Âl i Osmân'dan kal‘an›n miftâhla­r›n istîmân ile Sultân Mehemmed'e teslîm edüp de­rûn › hisâra kifâyet mikdâr asâkir i ‹slâm ve cebe­hâne ve mühimmât [u] levâz›mât zahîrelerin müs­tevfâ koyup Ebü'l-feth Mehemmed Hân ve Akflem­sed­dîn Sultân ve Sadr›a‘zam Velî Mahmûd Pafla bu fleh­rin amâr olup ›nk›râzu'd-devrân dest i Âl i Os­mân'da müebbed kalmas›yçün hayr du‘â edüp ba‘dehu Me­hem­med Hân Bosna diyâr› fethine azî­met eder­ler.



fiehr i Öziçe'nin hâkimler[in] beyân eder: Evvelâ kanûn › Süleymân Hân üzre Budin eyâ­letinde Semendire sanca€› paflas›n›n hâss› olup üç yüz nefer âdemiyle hâkimi voyvada a€ad›r. Yüz elli akçe pâyesiyle flerîf kazâd›r. Nâhiyesi cümle yüz on pâre ma‘mûr u âbâdân kurâlard›r ve fleyhülislâm› vard›r ve nakîbü'l-eflrâf› vard›r ve a‘yân [u] eflrâf› dahi gâyet çokdur. Ve sipâh kethudâyeri ve yeni­çeri serdâr› ve Budin kulu serdâr› ve Budin kulu ta­raf›ndan harâc a€as› ve muhtesib a€as› ve flehir ket­hudâs› ve bâcdâr a€as› ve mi‘mâr a€as› ve dizdâr a€as› vard›r.

Der-s›fat › eflkâl i zemîn i kal‘a i Öziçe: Evvelâ kal‘as› nehr i Diçina kenâr›nda gûyâ Tokat kal‘as› gibi bir yalç›n serâmed âlî kaya üzre flekl i murabba‘ fieddâdî seng-binâ bir kal‘a i ra‘nâd›r kim dâ’iren-mâdâr cirmi üç bin yüz ad›md›r.

Cümle etrâf›nda k›rk bir kulle ve dörd yüz aded dendân › bedendir ve dîvâr›n›n kaddi k›rk yedi ar­fl›n › âlîdir. Cânib i erba‘as› çâh › gayyâ-misâl ka­nara uçurum kayalar olma€ile bir taraf›nda handak› yokdur. Gerçi cânib i garbî ve flimâlî ve cenûbîsi ta­raf›nda havâleleri vard›r, ammâ hayli mesâfe i ba‘îdede da€lard›r ve ol da€lardan bu kal‘aya yü­rüyüfl mümkün de€ildir, zîrâ havâle olan da€lar ile bu kal‘a i bâlâ mâbeyninde nehr i Diçina cereyân etdi€i bir derk i esfel-misâl bir deredir kim afla€› bakma€a âdem cür’et edemez.

Ve bir hâl ile bu kal‘aya la€›m ve toprak sür­mek kâr eylemez. Gerçi flimdiki zamân›m›z›n savafl › perhâfl›na göre sademât › topa dayanmaz, tîz mün­hedim olur, ammâ bir vech ile yürüyüfl edüp yan›na var›lmaz, zîrâ bu h›sn › hasîn ve sedd i metîn bir bu­runda bir yalç›n kanara püflte üzre vâk›‘ olup câ­nib i selâs›n nehr i Diçina ihâta etmifldir kim ol su gûyâ gayyâ deresinden cereyân edüp kal‘adan bir tafl atsan afla€› dereye ol tafl hayli zamândan sonra ener.

El-hâs›l bu kal‘aya bir vecih ile yürüyüfl edüp zafer mümkün de€ildir. ‹llâ muhâsara ile zahîresiz kal›rsa zafer mümkündür. Ve e€er havâle olan da€lardan darebât › top › kûplar ile kal‘an›n der [ü] dîvârlar›n münhedim etsen içinde mahsûr olanlar kal‘a içre olan seng i hârâ ma€âralara girüp müte­hass›n olduklar›nda mazgal deliklerindeki kurflum havfinden dibelik kal‘an›n yan›na var›lmaz.

Ve üstâd › bânî i bennâ y› selef bu kal‘an›n nehr i Diçina akd›€› mahalle bir kulle i bâlâ › azîm binâ edüp bu kulleden seksen kulaç urganlar çarh › dollâblara koflup afla€› nehr i Diçina'dan su çekil­di€in aslâ düflman göremez. Ve bu mahalde yalç›n kayalardan nehr i Diçina'n›n cereyân etdi€inün sadâs› ra‘d gibi gürleyüp âdemi asamm eder. Tâ bu mertebe taflk›n ve coflkun akar bir küçük sudur kim tulû‘u ve gurûbu bâlâda tahrîr olunmufldur.

Ve derûn › kal‘ada cümle on hâne var, dizdâr ve kethudâ ve imâm ve hatîb ve mehterbafl› evleri ve Ebü'l-feth'in bir küçük câmi‘i ve cebehânesi ve g›lâl anbâr› var, gayri âsâr › imâreti yokdur.

Ve flimâl cânibine nâz›r üç kat metîn ve kavî demir kapular› var. Bu taraf› üç kat kal‘a dîvâr› ol­ma€ile üç kat kapudur, ammâ bu kal‘a iç ilde vâk›‘ olup serhad olmama€ile yigirmi aded tîmârl› nefe­râtlar› vard›r.

Der-flehrengîz i flehr i merâm Öziçe: Mezkûr kal‘an›n cânib i k›blesi ve taraf › flarkîsinde kal‘a­dan yokufl afla€› yalç›n kesme kaya yollar ile kâmil iki bin ad›m enüp kat-ender-kat bir vâsi‘ öz içinde nehr i Diçina'n›n yemîn ü yesâr›nda tahtânî ve fev­kânî cümle kârgîr binâ b†u bâ€çeli ve gül [ü] gü­listânl› tezyîn olmufl bir flehr i flîrîn i ma‘mûrdur kim cümle dörd bin [140b] sekiz yüz aded ek­se­riy­yâ tahta flindire ve kiremit örtülü mükellef ve müzeyyen ve mükemmel hânedânlar› var, zîrâ er­bâb › zu‘amâs› ve a‘yân-› kibâr› bî-hisâbd›r. Cüm­leden mükellef Zâ‘im Ca‘fer A€a Sarây› (   ) (   ) (   ) (   ) (   ). Mâ‘adâ vasatu'l-hâl büyût › ra‘nâ­lar­d›r.

Der-defter i esmâ i aded i mahallât: Cümlesi (   ) aded mahallelerdir. Üç mahallesi re‘âyâ y› ha­râc-güzâr Nasârâ mahallesidir. Bir mahalle dahi Ya­hû­dî mahallesidir, ammâ Ermeni ve Fireng ve Macar ve Urûm kefereleri yokdur. Ekseriyyâ Latin ve S›rf ve Bulgar kefereleridir, ammâ mahalle i müslimînin esmâlar› budur:

.................. (1.5 sat›r bofl)....................



Der-fasl › imârethâ y› cevâmi‘ i ehl i îmân: Kamusu otuz dörd aded mihrâbd›r. Cümleden mü­kellef ve ma‘mûr u müzeyyen ve kârgîr binâ Alay­be€ câmi‘i gâyet müferrih ve dil-küflâ sâfî rusâs › hâs ile mestûr bir câmi‘ i nûrdur ve cümleden minâresi mevzûn bâng › Muhammedî hâne i pür-nûrdur. Bu câmi‘den mâ‘adâlar› kurflumlu olma­yup serâpâ kiremit ile mestûrdur.

Andan Hüseyin A€a câmi‘i, andan Hasan Efendi câmi‘i, andan Çeribafl› câmi‘i, andan Tâmî­rî­­zâde câmi‘i, ma‘lûmumuz olan cemâ‘at i kesî­reye mâlik olan cevâmi‘ i rûflenler bunlard›r. Mâ‘adâs› mesâcid i muvahhidând›r. Dükelisi yi­girmi tokuz aded mahallât mesâcidleri ve zâviye ve buk‘alar ve mezgit ve eyne ibâdetgâhlar›d›r. (   ) (   ) (   ) (   ), ammâ,



Der-sitâyifl i musallâ y› ibret-nümâ y› âbi­dân › zâhidân: Salât › îdeyn ve salât › du‘â i istiskâ içün bu flehrin tâ aynü'l-fi‘linde nehr i Diçina ke­nâr›nda bir namâzgâh [u] niyâzgâh [u] ma‘bed­gâhd›r.

K›rk iki y›ldan berü seyr etdi€imiz ‹slâm diyâr­lar›n›n biri böyle h›yâbân u koyah ve ‹remezâtü'l-imâd misilli bir tâ‘atgâha mâlik oldu€un bu hakîr görmemiflimdir ve olmak ihtimâli yokdur, zîrâ na­zargâh › kibâr › evliyâullâhd›r. Hattâ Ebü'l-feth Gâzî Mehemmed Hân bu kal‘ay› feth ederken Akflem­sed­dîn Hazretleri bu cây › ‹remde erba‘îne girüp Vezîria‘zam Velî Mahmûd Pafla ile ve Hazret i H›z›r Nebî ile bu çemenzârda tâ‘at u ibâdât edüp,

"Bu cây › müferrih gül [ü] gülistân ve ma‘bed­gâh › mü’minân ola" deyü du‘â etdikle­rinde anlar›n nutk › dürer-bârlar›yla hâlâ bir müste­câbü'd-da‘ve du‘a h›rmeni bir musallâd›r kim k›rk gün bu ma­halde ibâdet eden elbette dünyevî ve uh­revî hayr murâdâtlar› hâs›l olup sa‘âdet i dâreyne nâil olur.

Hattâ bu namâzgâh›n tûlu çâr-ender-çâr› dâ’i­ren-mâdâr kâmil iki bin ad›md›r. Etrâf› bir âdem kaddi kadar kârgîr ve metîn dîvârd›r. Ve cümle dörd aded kapular› vard›r.

Bu musallân›n içi cümle evc i âsmâna ser çek­mifl ç›nar ve kavak ve uhlamur ve bîd i ser-nigûn ve ar‘ar ve servî ve sanavber ü tefne d›rahtlar›n›n flükû­feleri râyiha i tayyibelerinden bunda tâ‘at › Süb­hânî eden cemâ‘atin demâ€lar› mu‘attar olur ve ze­mîn i sebiz-gûnu eyle yeflil çemenzârd›r kim gûyâ ahzar gûn duhâvî katîfedir.

Ve dîvâr›n›n cânib i erba‘as› gül [ü] gülistân ve murgzâristând›r kim niçe bin andelîb i beyâbânî­lerin asvât › hazînleri âdeme cân ba€›fllar. Ve bu musallâya sayf u flitâda aslâ ve kat‘â flems i âtefl-tâ­b›n te’sîri olmayup cemî‘i eflcârlar›n z›ll › himâye­lerinde cümle mü’minân muvahhidân tâ‘at › Yez­dân edüp flehrin cemî‘i a‘yân › kibâr› ve erbâb › me‘ârif ve âfl›kân › sâd›kânlar› bu menzilgâhda cem‘ olup mubâhase i ilm edüp gûy gûy sohbet i hâs ederler, bir aceb mesîregâh u teferrücgâh ve pâk ibâdetgâhd›r, ammâ cânib i vakf›ndan dörd aded bevvâblar› vard›r.

El-hâs›l bir mecma‘ i ulemâ ve bir menba‘ › fu­zelâ ve bir ârâmgâh › kân › flu‘arâ yeridir. Ink›­râ­zu'd-devrân mü’ebbed ola, âmîn ve yâ Mu‘în.

Der-beyân › dârü't-tedrîs i âlimân › müfessi­rân: Hepisi (   ) aded medâris i tâlibând›r. Cümleden (   ) (   )

.................. (1.5 sat›r bofl)....................



Der-ayân › dârü'l-kurrâ i huffâzân: Umûmisi üç aded yerde ilm i tecvîd ile Hazret i Kur’ân tilâ­vet olunur, lâkin sâ’ir bilâd›n hâf›zlar› gibi ‹bn Kesîr ve Seb‘a k›râ’ati okunmaz, ancak Hafz k›râ’at› tilâ­vet olunup mahsûs dârü'l-kurrâlar› yokdur. (   )

Der-ilm i dârü'l-hadîs i kân › muhaddisân: Olancas› iki yerde ilm i hadîs okunur. Biri Alaybe€i câmi‘inde, biri Hasan Efendi tekyesinde [141a]

Ta‘rîf i mekteb i ci€er-kûfle i püserân: Bar›s› on bir aded mekteb i t›flân › ebcedhânlard›r ve gâ­yet necîb ü reflîd s›byânlar› vard›r, lâkin ebyât [u] efl‘âr okuma€a selîkalar› düflmüfldür, ammâ

1

âyetin sûre i Bakara'dan tilâvet ederler.



Der-zikr i tekye i erbâb › tarîk i dervîflân: Bardas› tokuz aded hânkâh › Âl i Abâ y› zîflând›r, ammâ cümleden yukaru kal‘a alt›nda tekye i Hasan Efendi; hâlâ hayâtda olup k›rk bin aded mürîde mâlik bir pîflvâ y› tarîk Hakk'a sâlik maz›nne i ke­râme, fuzelâyi'd-dehrden bir kimesne Rûm ve Arab u Acem'de ecdâd › izâmlar›ndan berü "Öziçe fleyh­leri" deyü meflhûr › âfâk tarîk i Halvetiyye fleyhi fleyhun ale'l-›tlâkd›r. Hamd i Hudâ tevhîd u tezkîr­le­rin­de bulunup semâ‘ u safâlar edüp ol du‘â h›r­meninde hayr du‘â­lar›n alup dest i flerîfin bûs etme€ile behre-mend olduk.

Andan tekye i (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )



Der-medh i hammâm › râhat › cân: Olandas› iki aded hammâm › gâs›lând›r.

.................. (1.5 sat›r bofl)....................



Der-manzara i mihmân-sarây › kârbân › re­vân: Hamusu bir aded kârbânsarây › hasbîdir. Ol dahi afla€› çârsû içre merhûm u ma€fûrun leh Koca Mûsâ Pafla'n›n kârbânsarây › hâne i bî-minnetidir kim niçe bin at ve âdem al›r bir kârgîr binâ bir azîm hân › ârâmgâhd›r.

Der-aded i hân › hâcegân › tüccârân: Üm­me­ten on bir aded hân › sevdâgerânlar› var kim Rûm ve Arab u Acem'in bâzergânlar› bu kârgîr binâ hân­larda sâkin olup metâ‘ › kâlây u vâlây › kâmhâ y› hârâlar›n fürûht edüp kâr [u] kisb ederler. Ba‘dehu her biri diyârlar›na giderler.

Der-niflâne i vekâle i garîbân › mücerre­dân: Cümleden üç aded bekâr odalar›d›r. Baflka bevvâ­bânlar› vard›r. Ba‘de'l-›flâ kapular› sedd olup ale's-seher bâblar› aç›lup herkes kâr [u] kisbinde olurlar. Ekseriyyâ bu rablarda sâkin olan bir alay garîbü'd-diyâr ehl i h›reflerdir.

Der-sitâyifl i çârsû y› bâzâr › bezzâzistân: Âmmeten bin yüz k›rk aded ma‘mûr u müzeyyen sûk › sultânîsinde bir kârgîr binâ metîn ve kavî bez­zâzistân› ve befl aded kahvehânesi ve flehir içre cere­yân eden nehr i Diçina kenâr›nda ba‘z› dükkânlar› vard›r, ammâ ma‘mûrlar› bâlâdad›r.

Der-beyân › binâ y› cüsûr › memerr i nâs › âyendegân: Hemeten bu flehir içre cereyân eden nehr i Diçina üzre üç aded a€aç cisirler ve üç aded metîn ü müstahkem kârgîr binâ cisr i musanna‘lar vard›r, ammâ cümleden mükellef Mehemmed A€a cisrinin târîhi budur:

Mehemmed Be€ karîn i lütf i Yezdân,

Toludur nâm › nîkiyile efvâh,

Görüp cârî Dâ‘î dedi târîh,

Ne zîbâ köprü etdik bârekallâh.

Sene 1027.

Der-beyân › âsiyâb › dakîk i tahhân: Yekûnu yüzden mütecâviz su de€irmenleri var kim bu flehir içre cereyân eden nehr i Diçina üzre vâk›‘ olmufl gûnâ-gûn musanna‘ de€irmenlerdir kim bir di­yârda bu gûne çarhl› ve bu elvânda seng i hârâl› un de€ir­menleri yokdur.

Der-mesîregâh › aded i b†› cinân: Cem‘an on bin altm›fl aded nazargâh › b†› ‹reme-zât misilli cinîn u gaytân ve hadîka i ravza i r›dvân­lard›r. Her b†alt›flar akçe öflr i sultânî verüp gayri tekâlîf i örfiyyeden berî bir flehr i âbâdân u müzeyyendir.

Der-vasf › havâ y› hûb › câvidân: Bu flehir gerçi bir kayal› ve dereli ve depeli zemîn i sen­gis­tâna vâk›‘ olmufldur, ammâ cânib i flimâlîsi ve flarkîsi küflâde olma€ile havâs› latîf olup vakt i seheri gûyâ Haleb diyâr›nda Ma‘arratü'n-Nu‘mân flehrine benzer.

Der-sûret i çîn i meh-cibîn, mahbûbe i mah­bûbân: Âb [u] hevâs›n›n letâfetinden nisvân›­n›n hüsn-i cemâlleri gûyâ bir bedr i münîr i mehtâbd›r ve g›lmânlar›n›n hüsn-i cemâlleri bir merte­be­dedir kim la‘l-gûn tebekânî yanaklar› ve sorh-gûn dudak­lar› emsem derdine devâd›r.

Der-alâmet i kabâ y› merd i meydân: A‘yân › kibâr› elvân çuka semmûr kürk i zincab ve zerdeva ve nâfe kürk geyüp destâr › Muhammedî sarar­lar. Afla€› hâlli olanlar çuka esvâblar ve kopçal› çak­fl›rlar ve kalpaklar geyerler. Ve Boflnakça kelimât ederler, ammâ garîbi severler. Cümle tüccâr kavmi­dir­ler.

Der-k›yâfet i câme i nisvân: Ekseriyyâ zenâ­ne­leri siyâh ferâceleri cümle bo€as›dand›r, al ve yeflil ve k›rm›z› çuka ferâce geymezler. Ve cümle gâ­yet mü’eddebe gezerler, ammâ çârsû y› bâzâra gir­mez­ler, aybd›r. Cümle Râbi‘a i Adeviyye merte­be­sinde sâliha havâtînleri vard›r.

Der-imâret i dârü'l-it‘âm › fakîrân › garî­bân: Cümle iki aded dârü'z-ziyâfe i pîr [u] cüvân­d›r. Evvelâ yukaru fieyh Hasan Efendi tekyesinin subh u mesâ bay u gedâya ni‘meti mebzûldur. Ve afla­€›­da Koca Mûsâ Pafla hân› yan›nda imâretinin ni‘meti mâh u sâl bi'l-guduvvi [ve]'l-âsâl ni‘meti dâ­'imdir. [141b]

Der-memdûhât › sanâyi‘ât › üstâdân: Evvelâ sar› ve neftî ve yeflil sahtiyan› me€er Kürdistân'›n Bitlis flehrinde ola. Ve üstâd › mücellidleri sihir mertebesi kitâb › müstetâb cildleri ve müzehheb ve murakka‘ ve münakkafl pîfl-tahta divîtleri yapup pâdiflâha hedâyâ verirler.

Der-na‘t › güzîde i fli‘r i flâ‘irân: Erbâb › ma‘ârifi ve musannifîn ve nüktedân ârifânlar› çok­dur. Hattâ hâlâ hayâtda olan Cârî Çelebi bir dîvân tertîb eylemifl, hakkâ ki kelâm › dürer-bâr›n ayân eylemifl. ‹slâmbolî Fehîm Çelebi'ye nazîreler etmifl kim sihr etmifl.

Der-vasf › tetimme i flehrengîz i külliyât: Ev­velâ bu flehr i ma‘mûrenin cümle halk› ve ni‘met­leri pâk oldu€undan mâ‘adâ cemî‘i flâhrâhlar› pâk kald›r›md›r. Ve cânib i erba‘as› kûh › bâlâlar ol­ma€ile niçe yüz aded yerden âb › hayât uyûn › câri­yeler revân olup her biri mâh › Temmûz'da buz pâ­resi gibi aynü'l-hayât sular› vard›r. Ve bu flehir gûyâ bir kâse içindedir. Cânib i erba‘as› da€lard›r, dahi mâverâlar› serâpâ bâ€lard›r. Ve biri birinden âlî ze­mîn­de ma‘mûr hânedânlard›r. Ve cümle halk› ehl i zevklerdir. Niçe bini sâhib i sülûk Hasan Efendi hulefâlar›ndan galîz müselmânlard›r.

Ve gâyet ganîmet flehirdir, zîrâ cânib i erba‘as› yedi yüz pâre ma‘mûr kurâlard›r. Ve zemîni vâsi‘atü'l-aktâr ve rahîsatü'l-efl‘âr bir dâr › diyâr ol­du€undan bir kîle bu€day üç yüz vukiyye gelir. Ve hâs u beyâz ekme€i meflhûr olup bir vukiyye nân› bir akçeye ve eti üç akçeye ve bir kuzu on akçeye ve bir bokliçse yo€urd bir peneze ve gayri me’kûlât [u] meflrûbâtlar dahi ana göredir.

.................. (4 sat›r bofl)....................

Evsâf › ziyâretgâh › kibâr › evliyâullâh › flehr i Öziçe: Evvelâ Azîz Muslihiddîn Efendi ve Ali Efendi ve Hüsâm Efendi ve Hüseyin Efendi, hâlâ hayâtda olan Hasan Efendi'nin peder i büzürg­vârlar›d›r. Kaddesenâllâhu bi-s›rr›hi'l-azîz.

.................. (1 sat›r bofl)....................

Bu flehirde üç gün zevk u flevkler edüp cümle ahibbâ vü dostân ve âfl›kânlar ile ve fieyh Efendi hazretleriyle ve hânemiz sâhibi Zâ‘im Ca‘fer A€a ile cümle vedâlaflup ve yarar refîkler alup Özi­çe'den cânib i k›bleye 4 sâ‘atde, menzil i karye i Uma­niçse, andan Tornik yaylas› da€›n aflup 5 sâ‘atde,

Menzil i karye i Yablaniçse: Bu dahi Öziçe nâhiyesinde ma‘mûr [u] âbâdân kefere i S›rf ve Bulgar ve ze‘âmet kendidir. Bu mahalde nehr i Verça cereyân edüp ibtidâ bu nehrin tulû‘› tâ ‹fltavna da€lar›ndan gelüp Istariulah hâkinde Pirboy hân›na karîb nehr i Lim'e kar›fl›r. Nehr i Lim dahi tâ Arnavudluk içinde Bihor da€lar› kurbunda Plav kal‘as› da€lar›ndan gelüp Foça flehri kurbunda nehr i Drin'e, Drin dahi nehr i Sava'ya, Sava dahi Belgrad dibinde nehr i Tuna'ya, Tuna dahi Kili ve Tolça ve Karah›rmen kal‘alar› kurbunda Kara­de­niz'e befl yerden mahlût olur.

Andan kalkup Yablaniçe yayla€›n aflup yüz bin renc [ü] anâ çekerek cânib i k›bleye giderken nehr i Lim kenâr›na enüp 15 sâ‘at âbâdânl›klar içre gidüp,

btidâ vilâyet i Hersek'de evsâf › hâk i Hudâ kasaba i Roda

Lisân › Latin'de Roda (   ) (   ) demekdir. Süleymân vüzerâlar›ndan (   ) Pafla amâr etme€ile mu‘âf u müsellem b†› ‹remden niflân verir bir ma‘mûr kasabad›r.

Bosna eyâletinde Hersek sanca€› hâkinde (   ) pafla mütevellîsi hükmünde yüz elli akçe kazâd›r. Kethudâyeri ve yeniçeri serdâr› ve muhtesibi ve bâcdâr› ve Budin kulu taraf›ndan harâc a€as› ve a‘yân [u] eflrâf› vard›r, ammâ fleyhülislâm› ve nakî­bü'l-eflrâf› yokdur.

Ve bu kasaban›n zemîni nehr i Lim kenâr›nda bir vâsi‘ çemenzâr fezâda b†u bâ€çeli cümle dörd aded mahalleli ve cümle dörd mihrâbl› âbâdân rabta i müzeyyendir.

Evvelâ (   ) câmi‘i (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) [142a] Mâ‘adâ mahalle mesâcidleridir.

Ve cümle dörd yüz aded tahtânî ve fevkânî kârgîr binâ b†u bâ€çeli ve serâpâ flindire tahta örtülü ve cümle soba hammâml› flâhâne müzeyyen hânedân › zîbâlard›r kim cümle hâneleri hâne i avâ­r›zdan ve cemî‘i tekâlîf i flâkkadan mu‘âf rabta i zîbâd›r.

Ve cümle bir medrese i âlimân ve cümle üç aded mekteb i s›byân ve cümle iki aded tekye i dervîflân ve cümle iki aded hân ve cümle bir aded hammâm › râhat › cân ve cümle elli aded dükkân, cümle nehr i Lim üzre olan cisr i azîm bafl›nda de­kâkînlerdir kim bu dükkânlar›n ve hammâm ve hân›n kirâlar›ndan hâs›l olan mâl› cisrin ta‘mîr ü termîmine sarf ederler.

Sitâyifl i cisr i azîm i memerr i nâs › ünâs: Bu kantara i kebîr vâsi‘ tavîl püll i kavî nehr i Lim üzre (   ) (   ) (   ) hayrât›d›r kim cümle befl göz­dür, ammâ pâyeleri befl yerden su içre kârgîr binâ y› azîmelerdir. Üzerleri kal›n gemi direkleri üzre hafleb tahta örtülü kavî cisirdir. El-hâs›l hemân bu kasaba bu cisir hât›r›yçün amâr olmufldur ve flehr i Öziçe'den gelen elbette bu cisrden ubûr edüp kasaba i Roda'ya girir. Bizler dahi eyle etdik, ammâ nehr i Lim (   ) (   ) (   ) (   ) (   )

Ve bu flehrin b†u bâ€çesi çokdur ve âb [u] hevâs› hûbdur ve halk› mahbûbdur ve hâk i pâki beyne'l-halk mergûbdur ve merza‘alar› vâfir ve hayr › berekâtlar› mütekâsir bir küçük kasabac›kd›r, ammâ ma‘mûrdur ve halk› dâ’imâ mesrûrdur.

Ba‘dehu bu kasabadan kalkup cisri ubûr etme­den Roda hâkinde nehr i Lim kenâr›nca cânib i flarka 4 sâ‘at gidüp niçe yerler dolaflup âhir i kâr nehr i Lim'i gemiyle karflu tarafa geçüp,

Kasaba i Pirboy

Mukaddemâ sene 1071 târîhinde Melek Pafla efendimiz merhûm ile eyâlet i Bosna'dan ma‘zûl olup Rûmeli'ne giderken bu kasabaya u€rayup bâ­lâda evsâf› tahrîr olunmufldur, ammâ flimdi bu kasaba hâ­kiminde sehel ta‘âm yeyüp ve yarar kula€›zlar alup tekrâr nehr i Lim'i karflu Roda kasabas› hâkine geçüp 4 sâ‘at tafll›klar üzre gidüp nehr i Lim kenâ­r›nda,



Menzil i Manast›r › Marjik

Bu deyr i atîk kefere i ruhbân k›ssîs ve b›trîk­lerinin kavlleri üzre tâ Hazret i Îsâ zamân› binâ olunmufl, nehr i Lim'e hâ’il bir püflte i âlî üzre flekl i murabba‘ kal‘a-misâl gûnâ-gûn kubâblar› se­râpâ rusâs › hâs ile mestûr bir deyr i ma‘mûrdur kim içinde befl yüz aded ruhbân › palâs-pûflânlar› ve pençe i âfitâb mû€pîçe marâlî ve gazâlî gözlü mû€-zâd gulâmlar› var.

Cümle kefereleri S›rf ve Bulgard›rlar ve müsâ­firîne ol kadar cân u bafl ile hizmet edüp atlara çul ve tobra ç›kartmayup atlar› kendüler tîmâr edüp sallama yemler verüp çizme ve pâbuçlar silüp gece ve gündüz hidmete dürüflürler ve yevmiyye üçer kerre herseke me’kûlât [u] meflrûbâtdan flîr-i hurma ve katr›nebat ve emlec i Kâbülî ve reybâs u am­berbâ­­ris eflribeleri getirirler. Tâ Gâzî Hudâ­ven­digâr'a ruhbânlar› itâ‘at edüp evkâflar› çokdur.

Ve cemî‘i kâfiristândan nezerâtlar› gelüp "Dîn i Îsâ aflk›na" deyüp müsâfirîne bezl i ta‘âm ve bezl i hidmet edüp dîbâ ve flîb ve zerbâf yorkanlar ve câme i hâblar getirirler.

Ve im‘ân › nazar ile deyr i müzeyyenin içine girüp temâflâ etdim. Ol kadar altun ve gümüfl ka­nâdîl ve salîbeler ve ol kadar musanna‘ zî-k›ymet âvîzeler ile tezyîn olmufl bir deyrdir kim müflk i amber i hâm ve ûd ve günlük râyihas›ndan âdemin dem‛ mu‘attar olur. Hattâ bir çelîpâ y› sepây üzre kitâb › ‹ncîl duran çelîpâ gûnâ-gûn cevâhirler ile tezyîn olmufl bir sepâyd›r kim elli bin gurufl de€er.

Andan içeri bir savma‘a var, ana dahi girüp te­mâflâ etme€e murâd edindi€imde bir mu€ân-pîçe i rûh › musavver gulâm › mehtâb hakîri mez­kûr savma‘aya komad›€›ndan hât›ra bu ebyât hutûr etdi. Beyt:



Dünki gün kilsâya vard›m, komad› ruhbân beni,

Ahdim olsun kollayam mahflerde Îsâ'ya seni.

deyüp deyr i gamâme i temâmdan taflra ç›kd›m.

Andan ale's-sabâh bu deyrden kalkup yine câ­nib i k›bleye nehr i Lim kenâr›yla 5 sâ‘atde,


Yüklə 6,32 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   44   45   46   47   48   49   50   51   ...   72




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin