Evl‹YÂ Çeleb‹ seyahatnâmes‹


Evsâf › cevâmi‘hâ y› âbidân › zâhidân



Yüklə 6,32 Mb.
səhifə57/72
tarix27.07.2018
ölçüsü6,32 Mb.
#60056
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   72

Evsâf › cevâmi‘hâ y› âbidân › zâhidân: Bu flehrin iki taraf›nda cümle k›rk befl aded mih­râbd›r, ammâ cemâ‘at i kesîreye mâlik olan bun­lard›r kim zikr olunur:

Evvelâ Gazzâzlar çârsûsu kurbunda Defterdâr Pafla câmi‘inin kapusu üzre târîhi budur:



Mehemmed nâm defterdâr › âlî,

Olup sâ‘î vü hayr u mâni‘ ü hayf,

Düflüp bir bî-nazîr ü hûb târîh,

Dedi ol demde hâtif, menzil i dayf;.

Sene 917.

Andan cisre karîb Kosk› Mehemmed Pafla câmi‘i, gûyâ bir ma‘bedgâh › selâtîndir kim cümle âsâr › binâlar› serâpâ rusâs › hâs › nîlgûn ile mestûr bir câmi‘-i ma‘mûrdur kim k›ble kapusun›n atebe i ulyâs› üzre hüsn i hat ile târîhi budur:



Hasbetenlillâh Mehemmed Pafla,

Yapd› bu câmi‘i yerinde ol fusehâ,

Dedi târîhin an›n rûhî i kuds,

Beyt i Rahmân u makâm › sulehâ.

Sene 1027.

Andan çârsû içre Eski câmi‘, kapusu üstündeki târîhidir:



Men benâ mesciden fî sebîlillâhi'l-mu‘în,

Târîhuhâ rahmeten aleyhi dâ’imîn.

Sene 878.

Andan flehrin k›ble taraf› nihâyetinde ‹brâhîm A€a câmi‘i, dahi kurflum örtülü kubâb › âlîli sâfî nakfl › bûkalemûn › câmi‘ i ibret-nümûndur kim bu flehr i Mostar'›n Kosk› Mehemmed Pafla câmi‘iyle bu ‹brâhîm A€a câmi‘i flehrin âb › rûy› olmufldur. Bu câmi‘ i münakkafl›n k›ble kapusu üzre celî hat ile târîhi budur:



Sâhibü'l-hayrât ‹brâhîm A€a ol kân › lütf,

Ol muhibb i ehl i dil, ashâb › fakr›n mesnedi,

Çûn temâm oldu dedi hâtif an›n târîhini,

Mescid-i ashâb › dil ehl i hakîkat ma‘bedi.

Sene 1043.

Andan mahallât içinde Rûznâmeci ‹brâhîm Efendi câmi‘i, ma‘mûr ve mazbût evkâf› dâ’im câmi‘ i bâkîdir.

Andan câmi‘ i Kara Göbel Be€, gâyet müfer­rah ve musanna‘ kurflumlu câmi‘ i pür-envârd›r, ammâ teng mahalde vâk›‘ olma€ile haremi yokdur. K›ble kapusun›n atebe i ulyâs› üzre beyâz mermer üzre müzehheb celî hat ile târîhi böyle terkîm olunmufl­dur:

Kad büniye câmiü'fl-flerîfi'l-ekrem, fî asri Sultâni'l-a‘zam es-Sultân Süleymân Hân Gâzî izze nasruhu ve zemen i düstûr–› mükerrem nizâmu'l-âlem hazret i ah›'l-vezîri'l-müfahham, sâhibü'l-hay­rât ve'l-hasenât el-Hac› Mehemmed Be€, kad vaka‘a't-tahrîru li-târîhihi fî seneti hamsin ve sittîne ve tis‘i mi’e.

Ve bu flehirde kurflum ile mestûr câmi‘ i ma‘mûrlar çokdur, ammâ ibâdet edilmez, cemâ‘at › kesîreye mâlik câmi‘ler bunlard›r.

Ve nehr i Neretva karflusundaki Tabahâne tara­f›nda olan b†› ‹rem-misâl flehr i (   ) (   ) (   ) cümle alt› mahalle ve befl mihrâbd›r. Gerçi serâpâ b†› behifltli hânelerdir, ammâ beri büyük flehir kadar ma‘mûr u müzeyyen de€ildir ve kurflum ör­tülü câmi‘ ve imâretleri yokdur, ammâ Hac› Ali câmi‘i müferrahd›r ve bunun flehir taraf›ndaki na­mâzgâh› vâsi‘dir. (   ) (   ) (   ) (   ) Ve mezkûr câmi‘lerden mâ‘adâ mesâcidlerdir.

Der-beyân › mesâcid i muvahhidân › mü’mi­nân: Cümle (   ) aded mahalle mesâcidleridir. Evvelâ çârsû içinde Ahmed Efendi çeflmesinin kar­flusunda el-Hac› Ali A€a mescidi, câmi‘ i latîf ol­ma€a müsta‘id bir mezgit i kadîmdir kim k›ble ka­pusu üzre târîhi budur:

Ol Muhammed Mustafâ Hakk'›n habîbi söyledi,

fiol kifli kim Hak için mescid binâs›n eyledi,

De hulûs-› kalb ile âsân ola târîhini,

Bin on alt› senede yapd› Hac› Ali mescidi.

(   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )

Sene 1016.

Sitâyifl i medrese i âlimân › müfessirân: Cümle 4(?) (   ) aded dârü't-tahsîl i tâlibând›r. Cümleden Rûznâmeci ‹brâhîm Efendi medresesi,

.................. (1 sat›r bofl)....................



Der-ayân › dârü'l-kurrâ i huffâzân:

.................. (1.5 sat›r bofl)....................



Der-ilm i dârü'l-hadîs i muhaddisân:

.................. (1.5 sat›r bofl)....................



Der-mekteb i t›flân › ebcedhân:

.................. (1.5 sat›r bofl)....................



Der-zikr i tekyegâh › fukarâ y› dervîflân: [166a]

.................. (1.5 sat›r bofl)....................



Der-manzara i hân › hâcegân › sevdâge­rân:

.................. (1.5 sat›r bofl)....................



Der-medh i hammâm › gâsilân › râhat › cân: Cümle iki aded hammâmlard›r. Biri beri tarafda (   ) (   ) hammâmd›r. Biri karflu Tabahâne taraf›n­dad›r, ammâ bu flehir içre cümle yüz yigirmi yedi aded yerde hânedân hammâmlar› vard›r, zîrâ harem­leri cânibi ehl i perde olma€ile ev hammâmlar›na girir­ler.

Evsâf › çeflme-sâr › âb › revân: Cümle (   ) aded aynü'l-hayât › dil ü când›r. Cümleden çârsû içre hân › azîmin karflusunda Ahmed Efendi çefl­mesinin târîhidir:

Bu hayr›n sâhibi Ahmed Efendi,

Arar bulur idi bu âb › nâb›,

Yine kendü edüp fikr i dakîki,

Dedi târîhin an›n âb › cârî. Sene (   )

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-vasf › sebîlhâne i cân-sitân:

.................. (1.5 sat›r bofl)....................



Der-imâret i dârü'l-it‘âm › fakîrân:

.................. (1.5 sat›r bofl)....................



Der-aded i çârsû y› bâzâr › bezzâzistân: Cüm­le üç yüz elli aded kârgîr binâ dekâkînlerdir, am­mâ kârgîr kubâbl› bezzâzistân› yokdur, lâkin yine her metâ‘ › zî-k›ymet bî-minnet bulunur, am­mâ karflu tarafda tabahânesi bir diyârda yokdur, kal‘a-misâl bir kârhânedir. Cânib [ü] etrâf› demir pençe­reler ve ortas› havz › azîmlerdir. Ve bu tarafda yigirmi aded müfîd ü muhtasar dükkânlar vard›r.

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-s›fat i ibret-nümâ y› âbâdân: Cümleden temâflâgâh cisr i azîmidir, ammâ bu cisrin çârsû ta­raf›nda ve dahi flehir içinde ve flehirden taflra yalç›n kayalar üzre ibret-nümâlardan birkaç› oldur kim nehr i Neretva kayas›n›n tâ çârsû içinde bir kal›n zincîrli çarhlara ve dollâblara ba€layup bir zincîrin bir ucu tâ afla€› nehr i Neretva içinde kayalara ba€­lanm›fl kal›n zincîrlerdir. Kaçan bir kimesne Neretva'dan su ç›karmak murâd edinse hemân ko­vas›n(a) zincîrin halka[s›]na geçirüp kovay› zincîr­den koyverüp y›ld›r›m gibi kova nehr i Neretva'ya enüp kayalar›n bafl›ndaki su ile memlû olmufl kova­s›n› çarhlar ile çekerken zincîrden yukaru kovalar gelüp bardaklara ve destîlere doldurup giderler. Üç yerde bu gûne zincîr çarhlar ile su çekilir bir san‘at etmifl­ler kim bir diyârda böyle ibret-nümâ temâflâ­gâh yokdur. Ekseriyyâ bu flehrin s›byânlar› su çekme bahânesiyle bu çarhlardan e€lenüp üstâd­la­r›n›n çarh › sitemger çemberlerine girüp kötek yer­ler. Bu dahi garîb temâflâ y› g›rîv ü feryâdd›r.

bret-nümâ y› di€er: Çârsû içre Gazzâzlar sûku taraf›nda çâr-kûfle bir sâ‘at kullesi var kim çan›n›n sadâs› tâ kal‘a i Bolagay'da ve Lipete da€­lar›nda istimâ‘ olur bir nâkûs › mehîbdir, ammâ dakîka fevt etmedi€inden bu flehrin cümle câmi‘le­ri­nin mü’ezzi­nânlar› bu sâ‘ate amel edüp bâng › Muhammedî tilâvet ederler. (   ) (   ) (   ) (   ) (   ) (   )



Der-ta‘rîf i âsiyâb › dakîk i tahhân: Bu flehrin karflu tabahâne cânibinde nehr i Radobola üzre on tokuz aded su de€irmenleri var kim bunlar dahi ib­ret-nümâ y› vâcibü's-seyr tahhânlard›r kim bir di­yârda bu gûne âlât engâz çarhl› de€irmenler gö­rülmemifldir ve niçe de€irmenler dahi var.

Der-beyân › enhâr › âb › zülâl i mâ i haye­vân: Bu flehir içre cereyân eden cümle iki aded nehirdir, ammâ büyü€ü nehr i Neretva'd›r kim cemî‘i kâfiristânda "Neranta âb › hayâtd›r" deyü hu­kemâ y› Firengistân('da) içre memdûhdur. Hakkâ ki hafîf ve serî‘u'l-hazm ve mu‘tedil ü nâfi‘ bir dâfi‘u'l-ahlât fiarâben tahûrdur.

‹btidâ tulû‘› Çemerne yaylalar›ndan âb › zülâl nâm selc i rahmet olan karl› da€lardan gelüp ka­saba i Olu€'a andan kasaba i Foniç'e andan cânib i k›bleye cereyân ederek bu flehr i azîm i Mostar'a bu nehr i azîm Neretva i kadîm u€rayup cemî‘i mah­lûk › Hudâ'y› saky eder, ammâ yüz kulaç flehirden afla€› cereyân etme€ile b†u bâ€çelere ve müfleb­bek bostânlara aslâ fâ’idesi olmayup cereyân ede­rek kal‘a i Poçetel'e u€rar, andan kal‘a i Gabele'ye, andan kal‘a i Norin'de deryâ-misâl olup on sekiz yerden Venedik körfezine mahlût olur, lâkin kaya­lar içre cereyân etmek ile sehel ›ss›d›r, ammâ taflra bardak­larda ve bir sâyedâr yerde sehel durup kisb i havâ etdikde buz pâresi olup [166b] gûyâ âb › kevser olur. Ve eyle lezîzdir kim bu flehirde aslâ sâbûn ile esbâb yaykanmasa cümle esbâblar› beyâz pembe-mi­sâl eder. Ve ana ve nisâ tâ’ifesine gâyet nâfi‘ olup lahm u flahm sâhibi eder. Ve safrâ ve sevdâ ve bal­gam› izâle eder.

Ammâ garîb u gurebâlar ve cümle kavm i tüccârlar bu nehr i Neretva'dan nûfl etmeyüp karflu Tabahâne taraf›nda cereyân eden nehr i Rado­pol'dan nûfl ederler. Anlar›n zu‘m › bât›la i hisset i denâetleri üzre "Nehr i Neretva'y› nûfl eden tîz ac›€up yine bir kerre dahi ta‘âm yemek iktizâ eder" deyü bu âb › nâbdan nûfl etmezler. Hakîkatü'l-hâl eyle serî‘u'l-hazm fiarâben ta­hûrdur kim bir âdem bir kuzu yeyüp bu Neretva'dan nûfl etse bir ânda yine âdemin tabî‘at› ta‘âm ister. Tâ bu mertebe hâz›mu'l-ifrât bir nehr i fiat'd›r.

Andan bir ayn › câriye dahi bu flehrin cânib i cenûbîsi taraf›nda olan Tabahâne flehri içindeki b†› behifltlerin içlerinden cemî‘i hadîkalar› rey edüp izn i hâkim ile bâ€lara taksîm olup bir f›rkas› mezkûr cisr i azîm üzre gelir kim ana ayn › Radopola derler. ‹btidâ tulû‘› cânib i cenûbda (   ) (   ) (   ) berü gelüp Tabahâne de€irmenler[in] deverân etdirüp Mostar köprüsünün Tabahâne taraf›nda bir göz kü­çük cisircik dahi vard›r, andan bu uyûn › câriye ubûr edüp nehr i Neretva'ya pertâb eder. Ammâ bir küçük sudur ve ol kadar memdûh de€ildir, ancak beri flehre köprü­den geçen suya gayri uyûn dahi kar›flup beri flehre ubûr edüp cemî‘i imâretlerde isti‘mâl olunur. (   ) (   )



Der-ayân › havâ y› hûb › câvidân: Havâs› sehildir, ammâ flitâs› gâyet latîfdir. Bâ-husûs seher vakti bâd › nesîmi elbette mukarrerdir.

Der-vasf › reng i rûy › pîr u cüvân: Cemî‘i halk›n›n çehreleri humret üzre olup ihtiyârlar› kemâl mertebe mu‘ammer olup yine merdâne hareket ederler.

Der-sûret i çîn i meh-cebîn i mahbûbân: Tâze cüvânlar› yigirmisine bâli€ oldukda henüz nâ-resîde pençe i âfitâb mahbûblar› olur kim gayri diyârda olmaz.

Müflerref oldu€umuz kibâr › a‘yân:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-flinâh › tabîbân › ulemâ y› hâzikân:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-âmûhtî-i üstâd › cerrâhân › fassâdân:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-menâk›b › sulehâ y› meflâyihân: Ulemâ ve sulehâs›ndan fieyhülislâm (   ) Efendi ve gayri üç yüz aded ulemâs› var, ammâ müselles i fler‘iyye gö­rürler.

Der-na‘t › musannifîn i flâ‘irân:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-beyân › maz›nne i ehl i kirâm › mecâzi­bân:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-k›yâfet i siyâb › merd i meydân: Ekseriyyâ ehl i ›rz ihtiyârlar› destâr sar›nup tâze yi€itleri kalpak ve kopçal› çakfl›r ve çuka esbâb ge­yerler.

Der-libâs › flemâ’il i nisvân: Ve zenânesi yass› tarpûfl takye üzre beyâz izâr örtünüp cümle siyâh ferrâce geyüp gezerler.

Der-ilm i iklîm i arz › beled i flehristân: Be-kavl i üstâd › zû-fünûn ilm i usturlâbda bu flehir ik­lîm i râbi‘de bulunup arz › beledi (   ) ve tûl › ne­hâr› (   ).

Der-kavl i müneccimân › tâli‘ i flehr i amâ­ris­tân: Bu flehrin ibtidâ binâs› burc › mîzânda bulunup halk› i‘tidâl üzre geçinüp burc › mîzân beyt i zühre ve havâyîdir. {An›niçün halk› zühre gibi sâz [u] söze mâil olup cümle havâyî tabî‘atlard›r kim ilm i mû­s›kîden hazz ederler}.

Bî-medh i kenîse i râhibân › b›trîkân:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Fasl › esmâ i râcilân › merd i meydân:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-flerh i esmâ i halka-be-gûflân:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Ta‘rîf i esmâ i bintân › zenân:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Takrîr i nâmhâ y› cevâriyân:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-kelâm › ahâlî i flehr i pîr ü cüvân: Cümle ahâlîsinin lehce i mahsû[sa]lar› fasîh u belî€ flâ‘irâ­ne Türkçe kelimât edüp Latince Boflnak lisân› ke­limât ederler.

Der-tescîl i hubûbât › mahsûlât › sebzevât:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-temdîh i kâr [u] kesb i ehl i sanâyi‘ât:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-medh i ni‘met i uzmâ y› me’kûlât: Beyâz ekme€i ve yigirmi ve otuz ve k›rk vukiyye gelir ala­bal›€› sicilde mastûrdur, bir diyârda olmaz illâ Mostar'da olur.

Der-sun‘ › Hudâ y› güzîde i müsmirât: Memdûhât›ndan fiehribân nar› kadar rummân› ve üzümü ve inciri ve kays›s› ve fleftâlûsü ve servî a€açlar› memdûhdur. [167a]

Der-hayât › cân-perver i envâ‘ › meflrûbât:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-nazargâh › aded i b†› ‹reme-zât: K›ble taraf›nda Bolagay'a dak ve Tabahâne taraf›nda cümle on sekiz bin altm›fl kadar b†› merâmd›r.

Der-mesîregâh › dil-küflâ y› müferrihât:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................



Der-

.................. (1 sat›r bofl)....................



Der-flehrengîz i tetimme i külliyât: Hersek sanca€› hâkinde flehr i Foça ve bu flehr i Mostar'dan ma‘mûr u müzeyyen ve flehr i azîm yokdur. Ve âb [u] hevâs›n›n letâfetinden her gûne meyvesi ol kadar âbdâr ve latîf olur kim incir ve üzümün ve âdem kellesi kadar dânedâr narlar›n sâ’ir ekâlîmlere he­dâyâ götürürler. Henüz letâfet ve halâveti bâkî olup tûl › zamânda meyvesinin reng i rûy›na ve zerre ka­dar lezzetine kat‘â tagayyür gelmez. Ve Tabahâne cânibinin hadîka i cinîn gaytânlar›n›n ve müflebbek bostânlar›n›n cümlesinde cârî âb-› revânlar ile ma‘mûr ve her bâ€da gûnâ-gûn kasr › müzey­yene­ler içre halk› mesrûr olup devâm › devlet i pâdiflâ­hî­ye müdâvemet ederler.

Hamd i Hudâ bu flehirde üç gün zevk u safâlar edüp sene (   ) îd i (   ) s› cümle cemâ‘at i kesîre ile musallâda salât › îdin hutbesini fieyhülislâm (   ) Efendi tilâvet ederken hemân yedi nefer âdem bî-tâb u bî-mecâl olup se€irderek minbere ç›kup,

"El-amân ey ümmet i Muhammed, iflte flu da€ ard›nda Loboflka kâfirleriyle ceng ediyoruz. Bize meded, bire imdâd" deyü feryâd edince hemân fieyhülislâm,

"Kalk›n ümmet i Muhammed, bayram kurbân› gazâs›na gidelim ve ümmet i Muhammed'e imdâd edüp gazâ y› ekber edelim" deyince hemân du‘â etmeden ve hutbe tamâm olmadan cümle guzât tar­fetü'l-ayn içre mukaddemâ pür-silâh idiler, niçe bini piyâde ve niçe yüzü atl› ol ân da€lara düflüp ikinci sâ‘atde Loboflka nevâhîlerinde (   ) (   ) nâm köyde küt-â-küt cenge râst gelüp küffâr henüz galebe mahallinde iken bir kerre guzât › müslimîn H›z›r gibi yetiflüp "Allâh" deyüp kâfire yetiflüp kâfir gördü kim Türk bayram gününe bakmayup yine cenge geldiler ve kâfire k›l›ç ile girdiler.

Hemân küffâr bir yayl›m kurflumu yeyüp yüz yetmifl kadar küffâr hâke düflüp âhir karârlar› firâra mübeddel olup da€lara firâr edüp yerleri dârü'l-be­vâr olup gâzîlerimiz küffâr› kova kova yetmifl kada­r›n esîr ve elli kadar dahi kelle paça edüp ancak yedi aded fetâlar›m›z flehd i flehâdet câm›n nûfl edüp îd i (   ) ta‘âm›n halâs etdi€imiz (   ) (   ) kurâ­s›nda yeyüp yine sâlimîn ü gânimîn vakt i asrda sü­rûr [u] flâdumânlar ederek niçe bin tüfengler atarak esîrlerimizle ve kelleleri ârâyifl i nîze ederek alay › azîm ile flehr i Mostar'a girüp henüz ol gün îd › haccu'l-ekber oldu.

Hakkâ ki flecî‘ ve yarar ve nâmdâr u dilâver, server, hünerver yi€itleri olur, ammâ Müftîzâde Ah­med A€a ol gün Rüstemâne savafl › perhâfl et­mifldir kim Sâm u Nerîmân ol mertebe ceng etme­mifl ola. Cümle halk› gâzîler ve garîbü'd-diyâr mu­hibbi ve velî'n-ni‘am sofra sâhibi keremkâr âdemleri vard›r.

.................. (2 sat›r bofl)....................

Evsâf › ziyâretgâh › flehr i Mostar:

.................. (3/4 sat›r bofl)....................

Ba‘dehu bu flehrin cümle a‘yân›ndan mek­tûblar alup ve kamus›yla vedâlaflup ve hakîre elli aded piyâde flehbâz refîkler verüp cânib i garba 8 sâ‘atde Lipete yaylas› orman› ve sengistân› içre kâ­firin pusu yerlerin selâmetle geçüp,

Menzil i kulle i cây › amân › Lipete: Bu sene i m[üb]ârekede Köpürlüzâde Kethudâs› ‹brâhîm A€a bu Mostar'da neflv u nemâ bulmak ile Mostar ile Bosna-sarây› mâbeyni emn [ü] amân olsun içün ve Uskok kâfiri yollar› sedd olma€içün bu kulleyi hasbetenlillâh kendü mâl›yla binâ edüp dizdâr› ve elli aded merdüm-i hisâr› ve derûn › kullede bir mescidi ve befl kat›nda cümle elli aded mücerred yi€itlerin hücreleri ve kifâyet mikdâr› cebehânesi ve befl aded flâhî toplar› ve bir anbâr› ve bir çâh › mâs› ve bir demir kapusu ve kulle i müdevverenin zirve i a‘lâs› üzre flindire tahta örtülü kulle i azîmdir. Ve bu burc › metîn flerefiyyetine etrâf › kullede henüz elli aded hâneler amâr olmada idi.

Bu kulleden kalkup yine cânib i flimâle sengis­tânl›k içre evc i âsumâna ser çekmifl d›raht › münte­hâlar içre 4 sâ‘atde,



Evsâf › kasaba i menzil i Foniçse [167b]

Hersek sanca€›nda paflan›n hâss› voyvadas› hükm eder ve yüz elli akçe flerîf kazâd›r. Sipâh ket­hudâyeri ve yeniçeri serdâr› ve a‘yân› ve flehir ket­hudâs› ve harâc emîni ve muhtesibi ve bâcdâr› vard›r, ammâ müftî ve nakîbü'l-eflrâf› yokdur.



Eflkâl i zemîn i imâreti: Nehr i azîm Neretva kenâr›nda bir vâsi‘ dereli ve depeli ve kayal› ve b†u bostânl› yerde nehr i Neretva'n›n iki taraf› ma‘mûr flehirdir, ammâ Neretva nehrinin karflu taraf›ndaki flehr i Kilis sanca€› hükmünde olup baflka voyvada­l›kd›r, ammâ ol taraf› ol kadar ma‘mûr de€ildir. Ve nehr i Neretva üzre bir a€aç cisr i kebîr ile beri fle­hirden karflu flehre ubûr olunur.

Ve cümle iki taraf› alt› aded mahalledir ve cümle alt› yüz hâne kaya€an örtülü ol kadar vâsi‘ ve mükellef hânedânlar yokdur, lâkin bâ€çeleri çokdur.

Ve cümle sekiz mihrâbd›r, ammâ (   ) (   ) câmi‘i bir minâreli mükellef câmi‘dir. (   ) (   ) (   ) (   ) Ve cümle (   ) mahalle mesâcidleridir.

Ve cümle iki aded medrese i sûhtevâtd›r. Ve cümle üç aded mekteb i s›byân › t›flân › ebced­hând›r.

Ve cümle iki yerde hânkâh › dervîflând›r ve cümle bir küçük hammâm› vard›r, ammâ havâs› ve mâs› latîfdir.

Ve cümle iki hân› var, bir hân› dahi karflu­da­d›r. Ve cümle yetmifl befl kadar dükkânlar› var. Ekseriyyâ demirci kârhâneleridir, zîrâ bunda yap›­lan demir âleti Çaniçse kasabas› haddâdlar› yapa­maz. Hattâ Foniçse k›l›c› derler bir seyf i zülyezeni var kim diz ursan iki kat olup yine dosdo€ru olur bir flemflîr i miczemi olur kim misli me€er Alaman'da ola. Ve pala k›l›ç ve kassâb sâtûru ve niçe gûne âlât › harbe müte‘all›k musanna‘ demir fleyler inflâ ederler, zîrâ da€lar›nda ma‘den-i hadîdi ve cibâllerinde kömürü dahi çokdur.

Ve âb [u] hevâs› yaylak olma€ile Mostar gibi inciri ve zeytûnu ve nar› olmaz, zîrâ yaylakd›r, ammâ halk› gâyet garîb-dost ve ekseriyyâ ehl i sa­nâyi‘ ü tüccâr ve sâhib i post kimesneleri vard›r.

Ve dahi Hersek sanca€› bunda tamâm oldu, ammâ hayli vâsi‘ vilâyetdir kim hamd i Hudâ cümle kurâ vü kasabâtlar› ve flehrleri ve k›lâ‘lar› ve cümle yaylalar›n seyr [ü] temâflâ etdik. Bu diyâr Hersek'in flark taraf› Arnavudistân'›n ‹skenderiyye sanca€›yla müflâ olup Sührâb Mehemmed Pafla ile nehb ü gâret etdi€imiz nâhiye i Pive ve nâhiye i Nikflik ve nâhiye i Bangan ve nâhiye i Zatarnak ve nâhiye i Durobnak, bu mezkûr nevâhîler Hersek paflalar›na her bâr mutî‘ olmayup harba ucuyla söy­le­flirler, ‹skenderiyye ile müflâd›r ve k›ble taraf› Bundukanî Venedik'inin Kotur ve Perast kal‘a­la­r›y­la hem-çetdir ve cenûb cânibinde Dobra-Venedik ile hem-hudûddur.

Ve bu Foniçse taraf›n›n garb›nda Kilis san­ca€›yla müflâ olup mâbeyne-hümâlar›nda mezkûr nehr i Neretva hudûddur. Ve taraf › flimâlîsi Bosna sanca€›yla s›n›rdafld›r. Ve semt i flarkda Rûmeli eyâ­le­tinde Vuçitrin sanca€›ndaki Istar› Ulah hâss›n›n hâ­kiy­le hem-hâkdir. Ve k›bleye meyyâl Dukagin san­ca­€› hâkiyle müflâ olup gâyet vâsi‘ ve ma‘mûr san­cakd›r. Hudâ dahi ziyâde amâr ede ve ›nk›râ­zu'd-devrân dest i Âl i Osmân'da ber-karâr ve mü’ebbed ola, âmîn ve yâ mu‘în.

Ba‘dehu bu kasaba i Foniçse'den kalkup flark taraf›na tafll›kl› dallar ve beller aflup 10 sâ‘atde Biyelemik yaylas›n aflarken yayla içinde,



Menzil i Abdi A€a oca€›: Bir metîn kullesi var, etrâf › hânedân› cümle kal‘a-misâl dîvârl› sarây › azîmdir. Ve Biyelmik nâhiyesi, Bosna sanca€› hâkidir. Bu hânedânda bir gece mihmân olup ve gayri refîkler alup andan yine semt i flarka bir sâ‘atde,

Karye i Tuflile, andan 2 sâ‘atde karye i Raknipçe, bunlar ma‘mûr müselmân köyleridir. Andan 4 sâ‘atde,

Aksular yaylas›: Bir acâ’ib yayla y› çemen­zâr › lâlezârd›r kim misli me€er Bosna'da Köprez yaylas› ve Hersek'de Çemerne yaylas› ve Yezero yay­lalar› ola, ammâ bu Aksu yaylas› gâyet ma‘mûr­dur. Andan 4 sâ‘atde,

Menzil i karye i Bireniçe: Bosna hâkinde bir bâ€l› ve bâ€çeli ve bir vâsi‘ öz içinde bir câmi‘li ve yüz elli aded kaya€an örtülü ma‘mûr Çengîzâdeler ze‘âmeti âbâdân köydür. Andan 4 sâ‘atde cânib i flarka gidüp,

Menzil i flehr i azîm sarây › tahtgâh › Bosna: Bu flehre dâhil olunca hâne i bî-minnetimiz olan Musli Efendizâdelerin sarây›nda mihmân olup üç gün sohbet i hâslar etdik. Mukaddemâ bu flehr i ma‘mûra sene 1069 târîhinde Melek Ahmed Pafla efendimize geldi€imiz mahalde bu flehir ale't-tafsîl tahrîr olunmufldur.

Ba‘dehu bu mahalde cemî‘i meflâyihân u ulemâ vu sulehâlardan hayr du‘âlar ve a‘yân › ki­bârdan niçe ihsânlar alup,



fiehr i Bosna-sarây›ndan Kanije kurbunda Yenikal‘a gazâs›na gitdi€imiz menâzilleri beyân eder

Evvelâ flehr i Sarây'dan yine cânib-i flarka 4 sâ‘atde menzil i karye i Mokra, andan karye i K›laniça'y› geçüp flâhrâh ile flimâl taraf›na 6 sâ‘atde, [168a]



Menzil i karye i Çopur ‹mâm: Bir câmi‘li ve iki yüz ma‘mûr hâneli köydür. Andan 10 sâ‘atde,

Menzil i Yeni kasaba i ibret-nümâ: Sene (   ) târîhinde Sultân Murâd Hân › Râbi‘ vüzerâlar›ndan Koca Mûsâ Pafla bu kasabay› inflâ edüp cemî‘i tekâ­lîf i örfiyyeden mu‘âf u müsellem edüp Bosna eyâletinde hâs › hümâyûndur ve yüz elli akçe pâye­siyle oldu€u kadar kazâc›kd›r. Kethudâyeri ve yeni­çeri serdâr› vard›r, ammâ gayri hâkimleri yokdur. Ammâ bir dereli ve vâsi‘ özlü b†u bâ€çeli yüz yetmifl kadar ma‘mûr hâneli bir flîrîn nev-binâ kasaba i ra‘nâc›kd›r.

Ve cümle Mûsâ Pafla'n›n bir temâflâgâh › vâci­bü's-seyr bir câmi‘i var kim cümle der [ü] dîvârlar› ve mihrâb u minberi ve kapusu kemerleri ve bir se­râmed minâre i musanna‘› serâpâ zümürrûd-misâl yeflil tafldan bir câmi‘dir kim kaçan âfitâb › âlem-tâb bu câmi‘e dokundukda bu câmi‘in der [ü] dî­vârlar› ve minâresi yeflil zümürrûd gibi fla‘fla‘a urur, bir garîb ü acîb yeflil ma‘den tafld›r kim bir diyârda böyle bir ahzar-gûn câmi‘ i ibret-nümûn görme­mifldir.

Ve cümle üç mahalle mescidi ve cümle bir tekye i Halvetî ve cümle bir mekteb i çelebi ve cümle iki aded hân › tüccârân ve cümle bir aded hammâm › gâsilân ve cümle on sekiz dükkân › ehl i h›refdir.

Bu mezkûr hayrâtlar›n cümlesi merhûm Gâzî Mûsâ Pafla hayrât›d›r. Hattâ bu âsâr › binâlar yok iken bu ma­hal­ler haydud harâmîsi havfinden der­bendi calender yerler olup bin iki bin âdem gücile ubûr ederlermifl. Hamd i Hudâ flimdi bu rabta amâr olal› emn i tarîk oldu.

Ve bu kasaba içinde iki aded hân › azîmlerin tâ ortas›nda nehr i Yadra akar ve bu nehrin tulû‘› tâ Ravna da€lar›ndan gelüp bu kasabadan afla€› nehr i azîm Drin'e akar.

Ve nehr i Yadra bahâr eyyâm›nda da€lar›n kar› söküldükde deryâ gibi taflar. Bu nehrin yemîn ü ye­sâr›ndaki hânlara gidüp gelmek içün bu nehir üzre bir göz bir cisr i azîm binâ etmifller kim ‹slâm­bol'da Çekmece i Kebîr cisrinin gözü kadar vâsi‘ ve arîz cisr i kebîrdir, ammâ alçakd›r ve iki ta­ra[f›] sâfî b†u bâ€çedir.

Ve bu kasaban›n âb [u] hevâs› gâyet latîfdir. Ba‘dehu bu rabtadan kalkup cânib i garba da€lar içre bir sâ‘at gidüp,


Yüklə 6,32 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   53   54   55   56   57   58   59   60   ...   72




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin