IV.ÖZEL EĞİTİMDE KALİTE STANDARTLARINI İNCELEME ÇALIŞMALARIMIZ VE TEKNİK GEZİLERİMİZ -
KÜLTÜR VERKSTAN
Kurum özel bir kurum ancak maddi desteği Belediye aracılığı ile sağlıyor. Bu kurum daha çok yaygın eğitim kurumu kapsamında eğitim veriyor. Yaş sınırlaması yok. 20-65 yaş arası engelli bireyler bu kuruma gelip burada çeşitli sanatsal aktivitelere katılabiliyorlar. Kuruma bireyler kendileri başvuru yapıyorlar, kurum bireylerin özelliklerini inceliyor. Kurumda çalışabileceklerine karar veriyorlar ve burada eğitim amaçlı çalışmaya başlıyorlar. Buradaki engelli bireylerin hem emekli maaşları hem de bu kurumdan aldıkları maaşları var. Bu kurumdan yaklaşık 1000 kron civarında maaş alıyorlar yani 300 TL civarında. Bireyler isterlerse ailelerinin izniyle burada yatılı olarak kalabiliyorlar. Kurumda 6 öğretmen 15 öğrenci var. Okul saatleri dışında da örneğin sinema tiyatro dans gösterisi drama müzik ve el sanatları çalışmaları yapılıyor. İsveç te engelli bireylerin bakımını üstlenen kişiye ya da aileye 20.000 kron maaş veriliyor. Bu da yaklaşık 6500 TL civarındadır.
Gözlemlerimiz;
Bizim öğrencilere göre engel düzeyleri daha ağır. Genellikle öğrenciler birebir eğitim alıyorlar. Okul sabah 9.00 da başlayıp 15.00 e kadar devam ediyor. Sabahtan 45 dk’lık dersler var öğle arası var yemek yeniyor. Öğleden sonra 1 saat 15 dk’lık blok ders yapılıp gün sonlandırılıyor. Gün içerisinde bireyler çoğunlukla yılsonu gösterisine hazırlandıkları için tiyatro salonunda vakit geçiriyorlar. Okul çıkışlarında birçok öğrenci eve kendisi gidiyor. Metro, otobüs, taksi ya da yürüyerek gidiyor. Bireyler ZUMBA eşliğinde yani müzikli bir dans oyunu ile hem bedensel hem de sosyallik açısından bu etkinliği gerçekleştiriyorlar. Bu kurum çok yeni bir kurum. 3 ay önce açılmış bir kurum çok ziyaret edilen bir kurum daha önce Ankara’dan bir kurum gelmiş inceleme yapmak için. Burada 83 yaşında engelli bir bireyle tanıştık resim yapıyormuş daha önce şimdi burada daha çok müzikle uğraşıyormuş kilise müzikleri yapıyormuş evi kilisenin yakınında olduğu için. Okul hafta içi var hafta sonu yok bireyler evlerine gidiyorlar. Kurumda otizmli down sendromlu bireyler çoğunlukta. Burada bireylerin yaptığı sanatsal çalışmalar sergi kermes aracılığı ile satışa sunuluyormuş aileye ya da halka. Kurumda bilgisayar odası, drama, tiyatro salonu, el sanatları atölyesi, dinlenme odası ve mutfak bölümleri var. Buradaki bireyler mutfakla ilgilenebiliyor hatta bir tanesi bize çay kahve ikram etti. Stockholm de bu bireylere yönelik yükseköğretim kurumları da varmış bireyler isterlerse bu okullara başvurup haftanın belli bir günü burada eğitim alabiliyorlar. Bireyler genellikle ağır oldukları için okuma yazma becerilerinden yoksunlar bunun için öğretmenler gün kartı hazırlamışlar ve günlerini derslerini böyle takip ediyorlarmış. Pazartesi-yeşil Salı-mavi Çarşamba-beyaz Perşembe-kahverengi Cuma-sarı Cumartesi-pembe Pazar-kırmızı
Öğretmenlerin ve öğrencilerin masraflarını belediye karşılıyormuş. Kurum müdür yardımcısı ve öğretmenlerinden detaylı bilgi aldık. Burada her bireyin ihtiyacı farklı olduğu için farklı branşlarda öğretmenler işe alınıyormuş. Okuldaki tiyatro salonunu incelerken bir detay dikkatimizi çekti sahne ile seyirci koltukları arasında yükseklik farkı yok nedeni ise burada epilepsi hastaları da var bunlar kriz anında düşüp sakatlanmamaları için böyle bir uygulama yapılmış. Bu kuruma bağlı başka bir bölgede bir kurum daha varmış burada ağaç işleri yapılıyormuş. Kurum müdürü amaçlarının bireyin kendi ihtiyaçlarını kendilerinin karşılamasını istiyoruz diyor. El sanatları sınıfında yaptıkları bir etkinliği uygulamalı olarak bize de gösterdiler. Burada artık gazete parçalarını şerit şeklinde kesip yapışkan bir sıvı eşliğinde bir forma dönüştürüyorlar bize bugün burada balık yapımını gösterdiler. Oluşturdukları forma gazete parçaları yapıştırarak balık formu verdiler sonra alçı kâğıdı ile bu formun etrafını sardılar ve kurumaya bıraktılar. Kuruduktan sonra akrilik boya ile boyayıp tekrar kurumaya bıraktılar. Böyle sebze meyve ve hayvan figürleri yapıp sergiliyorlar dönem sonlarında ve bunların satışını da yapıyorlar. Hatta içinde bulundukları bina İtalyan kahve firmasının binasıymış onlara jest olması açısından onların mutfağına meyve ve sebze hazırlıyorlarmış. Bazı kurumlara ip yapıyorlarmış sipariş usulü ve para da kazanıyorlarmış bireyler. Okulda drama tiyatro öğretmeni olarak çalışan birde Bangladeşli bir sanatçı var. Dizi filmlerde oynamış ünlü bir oyuncu bu kurumlara faydalı olmak adına işini bırakıp buraya gelmiş buradaki bireyler ders veriyormuş. Kurumda bir de özel eğitim öğretmeni vardı onunla da bilgi alış verişinde de bulunduk. Okulda çalışan öğretmenler üniversite eğitimlerinde sonra 2 yıl daha özel eğitim üzerine eğitim alıyorlarmış. Okulda el sanatları öğretmeni hemşire müzik öğretmeni, özel eğitim uzmanı var. Hepsi işini severek sabırla yapıyorlar.
-
THE SAMHALL STORY
Yönetici: ALBİN FALKMER (Enformasyon görevlisi)
Bu kurum Volvo’dan sonra ikinci büyük kurum. Albin FALKMER bizim işimiz engellileri iş hayatına kazandırmak topluma kazandırmak diyor.
Amaç bireylerin önce kurumla çalışmasını sonra başka kurumlara geçmesini sağlamak. Albin FALKMER slayt la FERNANDO isimli bir genci gösterdi bize onun hikâyesini anlatmaya başladı.17 yaşında bu kuruma gelmiş kimseni onu anlamadığını onun gibi düşünmediğini düşünüyormuş. Okulda da dersleri iyi gitmiyormuş dışlanıyormuş evden kaçmış sonra 2 yıl İsveç’te sokakta yaşamış değişik yerlerde sonra İŞKUR kapsamında işe başlamış İŞKUR daha sonra SAMHALL kurumuna yönlendirmiş. Fernando da konsantrasyon bozukluğu dikkat dağınıklığı varmış çok yavaş öğreniyormuş zihin geriliği mevcutmuş. Kurum yöneticisi Fernando ya neler yapabileceğini sorduk onunla birebir görüşmeler yaptık onun isteği doğrultusunda çevre ve sokak temizliği işine verdik, bu işte çok başarılı olmuş Fernando evlenmiş ve şuan iki çocuğu varmış ve şuana bir temizlik kurumunun müdürlüğüne kadar yükselmiş. Şu an 24 yaşındaymış 7 yıl içinde bu kadar çok şey başarabilmiş.
SAMHALL: Vizyonumuz İsveç’te herkese çalışabilir hissini vermek bu insanları iş hayatına kazandırmak diyor. Biz burada bireyin bir şeyler yapabileceğine inanmasını kendine güvenmesini sağlıyoruz ve bireyin özelliği doğrultusunda istihdam ediyoruz diyor. Normal bir işte çalışamayan bireyler bize geliyor biz onlara bir anket uyguluyoruz özellikleri doğrultusunda ve ona göre yönlendiriyoruz. Yıl da 1,1 milyar dolarlık ciroları varmış 23.000 işçisi varmış.200 şehre yayılmış durumdalar yani tüm İsveç’te işçi istihdam etmişler. Devlet bize yıllık ödenek veriyor çeşitli ihtiyaçlarımızı karşılamamız için bu destek cironun %50 sini karşılıyor. Engelli bireylerin ihtiyaçlarını karşılamak için bütçe SAMHALL kurumuna veriliyor. Bu engelli bireylerin işyerlerinde bir sıkıntı çıkardıklarında ya da onlar yüzünden bir iş kaybetseler de onları işten çıkarmıyoruz onları başka alanlarda istihdam etmeye devam ediyoruz diyor. Normal insanlar gibi emeklilik yaşı 65 imiş. Maaşları 16.000 kron muş yani 5.500 TL civarındaymış. Şirketin amacı yılda 23.000 kişiden 1.100 ünü hedefleri doğrultusunda topluma kazandırmak. Bunu da bireylerin neler başarabileceğine inanarak yapıyoruz diyorlar.
SAMHALL adım adım amaçlarını anlattı:
1:Engeline bakmaksızın bireyin her türlü iş kolunda istihdamını sağlamak.
2:Bu işleri başarabilmesi için iyi bir eğitim almasını sağlamak.
3:bizim kurumumuzda iş seçeneği iş kolu çok fazla
4:Bireyleri nerelerde ne işler yapabileceğini personelimiz sürekli araştırıyoruz.
Kısacası bize gelmek için tek seçenek var önce bireyler işe başvuru yapıyor sonra topluma kazandırılıyor. Bireyler burada adım adım kendini geliştiriyorlar. Bizden iş almak için engel oranı en az % 40 olmak zorunda yoksa normal işlerde çalışabiliyorlar zaten. Bu kurumda girişte kabul yeri da bizi karşılayan bireyler engelliymiş işlerini çok iyi yapıyorlar severek yapıyorlar ve çok başarılı oluyorlar. Bizim işçilerimiz önce kendi kurumlarımızda çalıştırılıyor. Şirket 1980’li yıllarda kurulmuş 30 yıl öncesinden bugüne nasıl geldiğinden bahsetti.80’li yıllarda küçük bir şirketmiş kendi makineleri varmış başka bir şirkete bağlıymışlar ERİKSON şirketine bağlıymışlar buraya pil üretiyorlarmış zamanlar sadece erkek işçi çalıştırıyorlarmış. Zamanlar devletten büyük yardımlar alıyorlarmış işçilere ödediğimiz ücretin iki katını devlet bize ödüyordu. İşçiler sürekli aynı işlerde çalıştıkları için sıkılabiliyorlarmış gelişme gösteremiyorlarmış böyle olunca değişime ihtiyaç duymuşlar. Kurumda 20-30 yıldır çalışanlar varmış. Şu an işyerimizde %50 erkek % 50 bayan çalışıyormuş.
En büyük iş kollarından biri çevre konut bahçe temizliği ofis temizliğinde istihdam ediliyormuş. Diğer bir iş kolumuzda hal-lojistik yani doldurma boşaltma nakliye işiymiş. Temizlik işinde 8.000 işçi çalışıyormuş. Kurum yeni bir bölüm daha açmış yaşlı bakımevi işi bu işe çok güveniyorlarmış. Nüfus yaşlanıyor bu tarz uygulamalarla çok yol alacaklarına inanıyorlarmış.
Kurum daha çok gençleri istihdam etmeyi tercih ediyormuş 18-30 yaş arası bireyleri. Önce bu bireyleri çalışacağı alana göre eğitiyor daha sonra ilgili birimde çalışmaya yönlendiriyoruz.
Örneğin sıkıntı çıkarabilecek kriz yaşayan bireyleri tek göndermiyoruz bir sorumlu oluyor başlarında kriz zamanında sakinleştiriyor ilacını veriyor onlara destek oluyorlar. Bazı bireyler kapalı alanda çalışmaktan hoşlanmıyor onları sokak işine veriyoruz bazıları ise açık alanda çalışamıyor onları da kapalı alanlarda istihdam ediyoruz.
İsveç’te İŞKUR’a kayıtlı 200 bin engelli işçi varmış ama kayıtlı olmayanlarla birlikte toplam 400-500 bin civarında yani toplam nüfus 9 milyon civarında engelli nüfusun toplam nüfusa oranı 10’da birdir.
-
GYMNASIESKOLORNA ISKARHOLMEN
(https://stockholmsrhgymnasium.wordpress.com/)
Kurum bir ortaöğretim kurumu. Engelli bireylerin eğitim gördüğü bir lisedeyiz. Öncelikle okulun bölümleri gezildi. Sınıfları dolaşılırken öğretmenimiz bize küçük küçük bilgiler verdi. Bu okulda bireylerin ihtiyaçları en küçük ayrıntısına kadar düşünülmüş. Yaşam evleri hazırlanmış bireyler burada bir hafta kalabiliyorlarmış.
Mutfak bölümü incelendi.
Mutfak rafları bireylerin özelliklerine, boyuna göre alçalıp yükselebiliyor.
Okulda hemşire odası, rehber öğretmen odası, psikologların odası var. Ders işlenilen bir egzersiz sınıfında bireylerin fiziksel engeline göre egzersizler yapılıyor, çok çeşitli aletler var sınıfta bireylerin ayakta durmalarını sağlıyor.
Bilgisayar masasının yüksekliği yukarıdaki resimde görüldüğü üzere öğrenciye göre ayarlanabiliyor.
Okul müdürü de okul hakkında bilgiler verdi: Müdür bey geçici olarak burada olduklarını yakında yeni binalarına geçeceklerini söyledi. Bu yeni okulda tüm ihtiyaçlar düşünülmüş engelli öğrenciler burada çok daha rahat eğitim alabileceklermiş. Okul müdürüne göre okulun amacının farklı öğrencileri bir araya getirerek onların bir arada eğitim görmelerini sağlamaktır. Web sitesine girip dersleri takip edebileceğimizi söyledi. Okulda yapılan çalışmalar daha çok bireylerin kendilerini aktif hissetmeleri gerektiren çalışmalar, bunlara ağırlık veriyorlarmış. Okulda bir medya odası var burada drama, tiyatro, film çekimi, aranje müzik fotoğraf işlerini yürütebiliyorlar, burada çok keyifli zaman geçiriyorlar ve bir şeyler başarmanın hazzını yaşıyorlar. Bu uygulamayı bizim okullar içinde tavsiye ettiler. Okulda çocukların kendilerine ait tablet bilgisayarları var, bunları belediyeler dağıtıyormuş İsveç’te tüm liselerde varmış. Normal liselerdeki gibi 16-21 yaş arası bireyler eğitim görüyorlarmış. Çocuklar mezun olduktan sonra tekrar buraya gelip derslere katılabiliyorlarmış. Okulda 30 öğrenci 15 öğretmen var 11’i rehabilitasyonda görevliymiş. Okulda yatılı olarak da kalan bireyler varmış, bunlar içinde asistan tutuluyormuş. Buraya öğretmenler bireysel başvuru yapıyorlarmış referansa göre işe alınıyorlarmış.5 yıl sözleşme ile çalışılıyormuş, sözleşme bittikten sonra eğer isterlerse bir 5 yıllık sözleşme daha imzalanıyormuş. (Okulda bize çay kahve ikramı yaptılar sohbetimiz samimi bir ortamda gerçekleşti.)Okul müdürü biz burada öğrencilerin kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılamaları için onlara fırsatlar sunuyoruz ve sabırla onların başarmalarını bekliyoruz diyor.
Not:(Okul müdürü de bizlere sorular sordu bizdeki sitemden bahsettik çok beğendi hem çocuğa hem bakımını üstlenen kişiye maaş verilmesi olayını.)(Kurum gezimizi sonlandırırken onlara teşekkür ederek hediyelerimizi sunarak fotoğraf çektirerek kurumdan ayrıldık.)
Kültürel Geziler:
STOCKHOLM ŞEHİR GEZİSİ (02.02.2015)
Sabah kahvaltıdan sonra ulaşım kartlarının dağıtılması ile birlikte rehber eşliğinde Stockholm şehir merkezi gezilmek üzere yola çıkıldı. Metro ve otobüsler başta olmak üzere ulaşım araçları tanıtıldı. Stockholm Meydanına iniş yapılarak Eskişehir ve yeni yerleşim alanları gezildi.
Bunlar arasında;
Başbakanlık binası diğer adıyla Meclis çalışma ofisi
Parlamento Binası
Alman Kilisesi
Kral Konung Gustaf III
Kraliyet Sarayı
Büyük Kilise
Kral Bahçesi
Notlar:
İsveç’te 60000-70000 kadar Türk yaşamaktadır. Türklerin büyük çoğunluğu Konya-Kutlu’dan para kazanıp geri dönmek için buraya çalışmaya gelenlerden oluşmaktadır. Ancak burada buluna birkaç Türk’ten dinlediğimiz kadarıyla buraya sadece para kazanmak için geldiklerinden çocuklarının eğitimi ile ilgilenememişler ve belli bir üst konuma gelememişlerdir. Çünkü bir an önce Türkiye’ye dönmeyi hedeflemişler, ancak burada kalmışlardır.
İsveç’te neredeyse Almanya kadar sıklıkla bir Türk’e rastlayabiliyorsunuz.
Sabri Karadağ’a göre 15-30 yaş arasında intihar olaylarında Kanada ve İsveç öne çıkmaktadır. Bunun sebebi İsveç’in kişi başına düşen yıllık geliri 60000 dolar ve bu yaş aralığındaki kişiler her istediklerine sahip olduklarından doyuma ulaşıyorlar ve bunalıma giriyorlar. İnanç zayıflığından da kaynaklanan bir durum bu.
İsveç’te edindiğimiz bilgiye göre örneğin bir down sendromu birey okulundan çıktıktan sonra evine yalnız başına gidebilmektedir. Bunda aldığı eğitimin yanında İsveç şehir içi Trafik kurallarının etkisi büyüktür. Şehir içinde trafiğin yoğun olduğu yerlerde trafiği azaltmak için yoğun olan yerlere araç girişlerini paralı hale getirmişler. Böylece toplu taşıma araçlarını özendirmeye çalışmışlar.
Engelliler, yaşlılar ve engelli arabası ve çocuk arabasının şehir içi otobüs duraklarında otobüse daha kolay binebilmeleri için; otobüs, kaldırıma sıfır yaklaşıyor ve otobüs kaldırımla aynı yükseklik hizasına ayarlanıyor ve ya yatıyor. Yolcular bindikten sonra normal haline gelerek yola devam ediyor. Metro otobüsleri buna göre dizayn edilmiş. Şehir içi bütün ulaşımda tamamen kart sistemi kullanılıyor.
Ayrıca bebekli aile çocuk arabası ile şehir içi ulaşım araçlarına bindikten sonra ücret ödemiyor. Sebebi ise yaklaşık 20-30 yıl önce çocuk arabası ile şehir içi ulaşıma binen bir kişinin ücretini verirken kaza oluyor ve bebek ölüyor. Bu olaydan sonra İsveç hükümeti kanun çıkararak çocuk arabası ile şehir içi ulaşım araçlarına binmeyi ücretsiz hale getiriyor.
Dostları ilə paylaş: |