Yüklemi eylemsi olan cümle, yüklemine göre ad cümlesidir.
Yüklemi eylemsi olan cümle, yüklemine göre ad cümlesidir.
En sevdiği şey kitap okumaktır.
isim cümlesi
Bütün amacımız üniversiteyi kazanmaktı.
isim cümlesi
Fiilimsilerin iki tür görevi vardır:
Fiilimsilerin iki tür görevi vardır:
1. Bazı fiilimsiler isim, sıfat, zarf gibi ad soylu sözcüklerin görevlerini yaparlar.
İSİM- Çalışmak, insanları başarıya götürür.
Okuma,insanın ruhunu güzelleştirir.
SIFAT- Kızarmış patates ister misin?
SIFAT- Kızarmış patates ister misin?
Orada pek çok tanıdık dostumuz var.
ZARF- Çevreye bakarak yürüyordum.
Küçük çocuk annesinden ayrılırken çok ağladı.
2. Fiilimsiler yan cümleler kurarak birleşik cümleler oluşturur. Bu durum Türkçede anlatıma büyük bir kıvraklık ve rahatlık kazandırır.
2. Fiilimsiler yan cümleler kurarak birleşik cümleler oluşturur. Bu durum Türkçede anlatıma büyük bir kıvraklık ve rahatlık kazandırır.
Ör: Adam dün evi kiraladı ve parayı ödedi.
Dün evi kiralayan adam parayı ödedi.
Merve Hanım, kitabını okudu ve uyudu.
Merve Hanım, kitabını okudu ve uyudu.
Kitabını okuyup uyudu.
Yunus Bey, manava gitti ve üzüm aldı.
Manava giderek üzüm aldı.
Eylemsiler, Görevleri Yönünden Üç Grupta İncelenir :
Eylemsiler, Görevleri Yönünden Üç Grupta İncelenir :
Ad-Eylemler (İsim-Fiiller) :
Her varlığın bir ismi olduğu gibi fiillerinde ismi vardır. Buna göre, isim-fiil fiilin adıdır. İşte fiilden türeyip isim gibi kullanılan bu fiilimsilere isim-fiil denir.
Fiillere getirilen “-mak, -mek, -ma, -me, -ış, -iş” ekleriyle türeyen ve eylem adı olarak kullanılan sözcüklerdir.
MA – IŞ -MAK
Ör: Oraya gitmek ve bir süre dinlenmek istiyorum.
Ör: Oraya gitmek ve bir süre dinlenmek istiyorum.
Ders çalışmayı ve kitap okumayı seviyor.
Adamak kolay, ödemek zordur.
Şiir okuyuşumu çok beğendiler.
Sınıfa bakmayı unutma.
Görüş alanımız dışında kaldı.
Onun ayrılışı hepimizi üzdü.
Bir bakışa bir gülüşe aldandım.
Günde bir saat koşması gerekiyor.
Anlatılanlara inanmak istemiyor.
ÖNEMLİ: Olumsuzluk eki olan -me –ma ile
ÖNEMLİ: Olumsuzluk eki olan -me –ma ile
İsim-fiil eki olan karıştırılmamalıdır.
Olumsuzluk eki her zaman fiilimsi ekinden önce gelir.
Ör: Onu affetmemesi gerekirdi.
Sözlerime aldırmayışına ne demeli.
Bugün yaramazlık yapmamalısın.
Beni aramamasına üzüldüm.
Beni görmemek, anlamamak değildir.
Ad-Eylemlerin Özellikleri :
“-mak, -mek, -ma, -me, -ış, -iş” eklerini alan sözcükler eylem anlamlarını yitirip varlık ya da nesne adı türetirse, ad-eylem olarak alınamazlar.
Örnek :
Bakkaldan ekmek aldım.
Çocuklar dondurma yiyor.
Salondaki bağırışlar yüzünden kimse kimseyi duymuyor.
Annem güzel dolma yapar.
İşçiler kazma getirmemiş.
Karacaoğlan, koşmalarıyla ünlüdür.
Buralar fazla yağış alır.
Annem yemeğe arkadaşını çağırdı.
Babam güzel bir çakmak almış.
Yarım kilo kıyma istiyorum.
Bu paketleri danışmaya bırakın.
Fatih, bağlamayı güzel çalar.
Gözlerine sürme çekmiş.
İsim-fiiller, ad görevli sözcükler oldukları için çoğul eki ve ad durum ekleriyle çekime girer.
Örnek : Çalışmalar, bakışlar, gülmeyi,
okumaya, oturmamda, gülmesinden,
İsim-fiiller bir adla birleşerek ad tamlaması kurarlar. Bu tamlamada tamlayan ya da tamlanan sözcük olarak kullanılırlar.
İsim-fiiller bir adla birleşerek ad tamlaması kurarlar. Bu tamlamada tamlayan ya da tamlanan sözcük olarak kullanılırlar.
Filmin konusunu yaşanmış bir olay oluşturuyor. fiilimsi
Filmde aktarılan olaylar yaşanmış.
fiil
Onlarla görülecek bir hesabımız var.
fiilimsi
Bu hesap elbet bir gün görülecek.
fiil
Dönülmez akşamın ufkundayım, vakit çok geç. (sıfat-eylem)
Dönülmez bir daha bu sözden.
(geniş zaman kipi)
Görür gözüm görmez oldu.
(sıfat eylem)
Görür, gözüm; söyler dilim.
(geniş zaman kipi)
Sıfat-Eylemler, kendilerinden sonra gelen adın yerini tutacak şekilde kullanılırlarsa, tür yönünden adlaşır ve adlaşmış sıfat oluştururlar.
Sıfat-Eylemler, kendilerinden sonra gelen adın yerini tutacak şekilde kullanılırlarsa, tür yönünden adlaşır ve adlaşmış sıfat oluştururlar.
Örnek :
Gelmeyen öğrenci var mı?
Gelmeyen var mı?
Adlaşmış Sıfat
Tekkeyi bekleyen derviş çorbayı içer.
Sıfat-fiil
Tekkeyi bekleyen çorbayı içer.
Adlaşmış Sıfat
Ağlayanın malı,gülene hayır etmez.
Gelen gideni aratır.
Oturanın yürüyene borcu vardır.
Atı alan Üsküdar’ı geçti.
Tahtaya çıkanlar, yerlerine oturdu.
Yeni binenler ayakta kalmıştı.
Sıfat görevinde kullanılmayan sıfat-fiiller de vardır. Bunlar yine sıfat-fiildir.
Aslında bu soruyu soracağınızı hiç ummuyordum.
Şairin Kadıköy’de yaşadığını duydum.
Seni arayan babanmış.
Hep bilinen şeylerden bahsetti durdu.
Hep bilinen şeylerden bahsetti durdu.
İşe erken başlayan erken verim alır.
Gelen adayların kaydını yapıyorlar.
Akan kanı durdurmalı önce.
Kaçan mahkûmları yakalamışlar.
Okuduğum son kitap
Okuyacağım ilk kitap
Yapacağımız işler
Yapılacakları belirledim.
Geleceği varsa göreceği de var.
Diktiğimiz fidanlar meyve vermeye başlamış.
3.ZARF-FİİL (BAĞ-FİİL-ULAÇ)
3.ZARF-FİİL (BAĞ-FİİL-ULAÇ)
Birleşik cümlelerde, iki cümleyi birbirine bağlayan fiillere getirilen bazı eklerle türeyen genellikle durum ve zaman zarfı görevinde kullanılan sözlerdir.
Aşağıdaki cümleleri yanlarındaki zarf fiil eklerini kullanarak birleştiriniz.
Aşağıdaki cümleleri yanlarındaki zarf fiil eklerini kullanarak birleştiriniz.
Ör: Ben sınava hazırlanıyordum.
O sırada arkadaşlarım televizyon seyrediyordu.(-ken)
Ben sınava hazırlanırken arkadaşlarım da televizyon seyrediyordu.
Çevremiz her geçen gün daha da kirleniyor. Bununla birlikte insanların sağlığı da bozuluyor. (-dıkça)
Çevremiz her geçen gün daha da kirleniyor. Bununla birlikte insanların sağlığı da bozuluyor. (-dıkça)
…………………………………………………………………………
…………………………………………………………………………..
Eski eşyalarımı karıştırıyordum. Tam o sırada çocukluk günlerimi hatırladım. (-ken)
Eski eşyalarımı karıştırıyordum. Tam o sırada çocukluk günlerimi hatırladım. (-ken)
………………………………………….........
………………………………………………..
Sabah başlayan yağmur hiç durmuyor,
Sabah başlayan yağmur hiç durmuyor,
sürekli yağıyordu. (-madan)
…………………………………………………………………………
………………………………………………………………………….
Birdenbire kapının zili çaldı, çok korktum. (-ınca)
Birdenbire kapının zili çaldı, çok korktum. (-ınca)
…………………………………………………
………………………………………………..
Şemsiyesi yere düşmüştü.
Şemsiyesi yere düşmüştü.
Eğildi ve onu yerden aldı. (-arak)
……………………………………………………………….
……………………………………………………………….
Sen bizim eve geldin.
Sen bizim eve geldin.
O zamandan beri çok mutluyum.
(-alı)
……………………………………………………………….
………………………………………………………………..
Eve git.
Eve git.
Hemen bana telefon et. (-ır ....-mez)
………………………………………………………………..
………………………………………………………………….
Fiilimsi olan kelimeleri bularak altlarını çiziniz , boşluklara türlerini yazınız.
Fiilimsi olan kelimeleri bularak altlarını çiziniz , boşluklara türlerini yazınız.
Televizyon izlerken uyumuş. ……………………
Televizyon izlerken uyumuş. ……………………
Adam bilmeden konuşuyor. …………………..
Bunu gelince konuşuruz. ……………………..
Yürüdükçe yol tükenir. ………….
Koşa koşa gitti. ……………………………………
Koşa koşa gitti. ……………………………………
Görünen köy kılavuz istemez. …………………..
Öpülesi elleri vardı analarımızın. ……………….
Düşe kalka büyüdü. …………………………….
Güle güle gidin. ………………………….
Kitap okumayı severim. …………………………………
Kitap okumayı severim. …………………………………
Buraya geleli huzurum kaçtı. ……………………….
Gelir gelmez uyudu. …………………………………..
Soru çözmek zevkli bir uğraş. …………………….
Atları öldüresiye kırbaçladı? …………………………
Onun şiir okuyuşunu görmeliydiniz. ……………..
Bu şehre geleli tam altı yıl olmuştu. …………..
Bu şehre geleli tam altı yıl olmuştu. …………..
Görür gözüm görmez oldu. ……………………..
Kardeşim yanımıza koşa koşa gelmişti. …….
Sınıfa gülerek girdi. …………………
Bu şehirde anlaşılmaz olaylar oluyor. ………
Kitap okurken sanki kendinden geçerdi. ……………
Size biraz bilinmedik fıkralar anlatayım. …………
Çözülecek soruları da yanında getir. ………………
İçeri girer girmez konuşmaya başladı. ……………
Gözlerimin içine bakarak konuşuyordu. ……………
Kızarmış ekmekler ne güzel kokuyor. ……
Çalışınca elbette başarılı olursun. …………
Gittikçe artıyor yalnızlığımız. …………………
Eve gidip gelecekti. …………………………
Yetişmiş insan kıymetlidir. ……………
Akan kanı durdurmalı önce. ………………………….
Akan kanı durdurmalı önce. ………………………….
Kaçan mahkûmları yakalamışlar. ……………………
Uzun süre tartışılacak bir konu bulduk. ……….
İnsanlar yaşamak için çalışıyorlar. ……………….
Beni anlamak bu kadar zor mu? ………………….
Ondaki çalışma hırsına hayranım. …………………
Çalışmak hem de çok çalışmak. ……………………….
Çalışmak hem de çok çalışmak. ……………………….
Bir bakışı ömre bedeldir. …………………………………
Ölüm hayatı tazelemektir. ……………………………….
Koşar adım eve gitti. …………………………………………
Hep bilinen şeylerden bahsetti durdu. ……………..
Gelen adayların kaydını yapıyorlar. …………………….
ÖRNEK SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi vardır? (1996 FL/AÖL) A) Yolda pek çok tanıdık kimseyle karşılaştık. B) Biraz konuştuk, sonra ayrıldık. C) Onu uzaktan gördük, ama yetişemedik. D) Okuldan çıktık, hemen eve geldik.
ÖRNEK SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde fiilimsi vardır? (1996 FL/AÖL) A) Yolda pek çok tanıdık kimseyle karşılaştık. B) Biraz konuştuk, sonra ayrıldık. C) Onu uzaktan gördük, ama yetişemedik. D) Okuldan çıktık, hemen eve geldik.
ÖRNEK SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat-fiil yoktur? (1996 FL/AÖL) a)Günlerce düşünüp çalışarak bir program yaptık. b) Yapılacak işleri öncelik sırasına göre dizdik. c) Bulunduğumuz çevreyi ayrıntılarıyla tanıdık. d) Bu arada bizi üzen olaylar oldu.
ÖRNEK SORU: Aşağıdaki cümlelerin hangisinde sıfat-fiil yoktur? (1996 FL/AÖL) a)Günlerce düşünüp çalışarak bir program yaptık. b) Yapılacak işleri öncelik sırasına göre dizdik. c) Bulunduğumuz çevreyi ayrıntılarıyla tanıdık. d) Bu arada bizi üzen olaylar oldu.
Güldürü dergileri, neden bu kadar çok okunuyor sanıyorsunuz? Onca sorun, çevre kirliliğinin, savaşın, ölümün, çıkarcılığın, cahilliğin yer aldığı dünyamızda sevgi, iyimserlik ve neşeye her zamankinden fazla gereksinimimiz var da ondan. Bu nedenle hayatınızı daha güzel yaşamak istiyorsanız, önce içinizdeki güzellikleri geliştirin, ortaya çıkarın, sevinin, düşünün, konuşun, iyimser olun ve bütün bunları elde etmek için de doyasıya gülün.
Güldürü dergileri, neden bu kadar çok okunuyor sanıyorsunuz? Onca sorun, çevre kirliliğinin, savaşın, ölümün, çıkarcılığın, cahilliğin yer aldığı dünyamızda sevgi, iyimserlik ve neşeye her zamankinden fazla gereksinimimiz var da ondan. Bu nedenle hayatınızı daha güzel yaşamak istiyorsanız, önce içinizdeki güzellikleri geliştirin, ortaya çıkarın, sevinin, düşünün, konuşun, iyimser olun ve bütün bunları elde etmek için de doyasıya gülün.
Bu parçada kaç eylemsi vardır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5
Yolda iki kişi gidiyor. Biri uzun boylu, biri orta. Geniş yol uzanıp gidiyor, gençlik yıllarının büyücek bir bölümünü geride bırakan iki kişi hararetli bir konuşmaya dalmış, sağlarına sollarına pek dikkat etmeden, birkaç gündür sürekli yağan yağmurun yer yer göllendirdiği dar kaldırım üzerinde ağır ağır yürüyor.
Yolda iki kişi gidiyor. Biri uzun boylu, biri orta. Geniş yol uzanıp gidiyor, gençlik yıllarının büyücek bir bölümünü geride bırakan iki kişi hararetli bir konuşmaya dalmış, sağlarına sollarına pek dikkat etmeden, birkaç gündür sürekli yağan yağmurun yer yer göllendirdiği dar kaldırım üzerinde ağır ağır yürüyor.
Bu parçada kaç eylemsi vardır?
A) 2 B) 3 C) 4 D) 5 E) 6
(I) Çocukken insanları çöp adam gibi yapardık. (II)-Dağlar koni şeklinde olurdu. (III) Evleri de sembolik bir geometriyle resmederdik. (IV) Ağaçlan çizerken bir gövdenin üzerine yaprakları, hatta dalları olmayan bulutsu bir yuvarlak oturturduk. (V) En fazla yeşile boyar ve "işte ağaç" derdik.
(I) Çocukken insanları çöp adam gibi yapardık. (II)-Dağlar koni şeklinde olurdu. (III) Evleri de sembolik bir geometriyle resmederdik. (IV) Ağaçlan çizerken bir gövdenin üzerine yaprakları, hatta dalları olmayan bulutsu bir yuvarlak oturturduk. (V) En fazla yeşile boyar ve "işte ağaç" derdik.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde eylemsi kullanılmıştır?
A) I. B) II. C)III. D) IV. E) V.
(I) Kimi genç şairler yazdıklarını göndermekle kalmayıp kendileri de gelirler beni görmeye. (II) Dinlerim ya da kendim okurum o gençlerin şiirlerini. (III) Çoğu bakarım sevebileceğim şiirlerden değil. (IV) Güzel, çirkin diye yargılamıyorum şimdi, belki güzel, çok güzel, yıllar boyu beğenilecek şiirler; ama benim hoşlandığım türden değil. (V) Mutlaka öylelerini de beğenenler vardır.
(I) Kimi genç şairler yazdıklarını göndermekle kalmayıp kendileri de gelirler beni görmeye. (II) Dinlerim ya da kendim okurum o gençlerin şiirlerini. (III) Çoğu bakarım sevebileceğim şiirlerden değil. (IV) Güzel, çirkin diye yargılamıyorum şimdi, belki güzel, çok güzel, yıllar boyu beğenilecek şiirler; ama benim hoşlandığım türden değil. (V) Mutlaka öylelerini de beğenenler vardır.
Bu parçada numaralanmış cümlelerin hangisinde "isim-fiii, sıfat-fiil, zarf-fiil"in üçünün de örneği vardır?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
Bir yazarın kitabının aynı anda birkaç yayınevi tarafından basılması garip geliyor bana. Yazar yaşarken bir yayınevine yayın hakkını verebilir. Bu durumda sadece o yayınevi o kitapları basar. Oysa bizde telif sorunu olmadığı için isteyen yayınevi istediği kitabı basıp yayımlıyor. Batı'da yazarın ölümünden yetmiş yıl geçmedikçe, aynı kitabı şu veya bu biçimde birden fazla yayınevi basamaz.
Bir yazarın kitabının aynı anda birkaç yayınevi tarafından basılması garip geliyor bana. Yazar yaşarken bir yayınevine yayın hakkını verebilir. Bu durumda sadece o yayınevi o kitapları basar. Oysa bizde telif sorunu olmadığı için isteyen yayınevi istediği kitabı basıp yayımlıyor. Batı'da yazarın ölümünden yetmiş yıl geçmedikçe, aynı kitabı şu veya bu biçimde birden fazla yayınevi basamaz.