Federe ve Muhtar Türk Cumhuriyetleri


MAKEDONYA VE KOSOVA TÜRKLERİ



Yüklə 14,45 Mb.
səhifə46/100
tarix17.11.2018
ölçüsü14,45 Mb.
#82905
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   100

MAKEDONYA VE KOSOVA TÜRKLERİ

Makedonya Türkleri / Necati Çayırlı [p.444-454]

Necatİ ÇAYIRLI

Ege Üniversitesi Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü / Türkiye

Giriş

Etnik yapısı ve coğrafi hudutları tartışma konusu olan Makedonya, Türk tarihinin ayrılmaz bir parçası, Balkanlar’ın etnik, dinsel, kültürel ve linguistik açıdan en karışık bölgelerindendir. Makedonya bölgesi; Ege Makedonyası (Yunanistan’da), Vardar Makedonyası (bugünkü bağımsız devlet) ve Prin Makedonyası (Bulgaristan’da) şeklinde üçe bölünmüş durumdadır.



Makedonya’ya tarih boyunca çeşitli kavimler (Traklar, İllirler, Romalılar, Slavlar…) yerleşmiştir. IV. asırda Hun Türklerinin buralara gelişini, Avarlar, Bulgarlar, Kıpçaklar, Peçenekler takip etmişlerdir. XIV. yüzyılın ikinci yarısından Balkan Savaşları’na kadar bölge Osmanlı hâkimiyetinde kalmıştır.

Balkan Savaşları’ndan sonra Osmanlı Devleti’nin bölgeden çekilmesiyle çeşitli vesilelerle göç etmek durumunda kalan Türkler azınlık konumuna düşmüşlerdir. Gerek Krallık Yugoslavyası’nda gerekse Tito’nun başta olduğu dönemde mağdur durumda olan Türkler, din, dil, eğitim, sosyal ve siyasal örgütlenme gibi hususlarda pek varlık gösterememişlerdir.

Tito’nun ölümüyle (1980) genel anlamda yapıcı ve barışçıl konumunu kaybetmeye başlayan Yugoslavya’nın 1990’ların başında parçalanmasıyla Makedonya bağımsızlığını ilan etmiş (1991) ve diğer milletler gibi Türkler açısından da yeni bir dönem başlamıştır.

Makedonya Türklüğü

Balkanlar’ın dolayısıyla Makedonya’nın Türklerle tanışması IV. asırda Hun Türklerinin buralara gelişlerine dayanır.1 Hun Türklerini Avar, Bulgar, Kıpçak, Peçenekler takip etmişlerdir.2 XIV. yüzyılın ikinci yarısından sonra Osmanlı hâkimiyeti başlar.3

1292 yılından itibaren, Makedonya’nın bazı yerlerine Batı Anadolu’dan gelen Türkler yerleşmeye başladılar.4 Türk ailelerinin gelişiyle Türk şehir anlayışına uygun şehirleşmede vakıf müesseseleri önemli bir yer tutmaya başlar. Üsküp’teki Yahya Paşa mahallesi, Manastır’daki Asmalı köyü gibi.5

Osmanlı döneminde, Selanik, Üsküp, Manastır, Serez, Köprülü, Kalkandelen ve Gostivar… gibi şehir ve kasabalardaki nüfusun büyük çoğunluğunu Türkler oluşturuyordu.6 Ancak Türk hakimiyetinden sonraki dönemde çeşitli sebeplerle bölgedeki Türk nüfusu azalmıştır.

Bugün Türkler, Batı Makedonya’nın Gostivar, Kalkandelen (Tetovo), Ohri, Struga, Manastır (Bitola), Kırçova, Debre bölgelerinden başka, başkent Üsküp (Skopje) ile Doğu Makedonya’nın Köprülü (Velez), Valandova, Ustrumca, Radoviş, İştip bölgelerinde yaşarlar.7

II. Dünya Savaşı sonrasında, Arnavutlar ve Makedonlar bölgedeki Türk varlığını yok saymak istemişlerdir. Arnavutların Türklerin “Türkleşmiş Arnavutlar” olduğunu, Makedonların Debre, Resne, Radoviş, Üsküp gibi bölgelere bağlı köylerde yaşayan Türklerin Türk olmadıklarını iddia etmeleri gibi.

Makedonya Türklerini Doğu ve Batı Makedonya Türkleri şeklinde ayırmak gerekir. Çünkü doğu ile batı birçok yönden farklıdır. Batı Makedonya Türkleri ekonomik, sosyal, kültürel, eğitim ve sair bakımdan daha çok imkana sahiptir. Doğu Makedonya Türkleri ise batıdakilere oranla daha zor durumdadırlar. Buralara bilinçli olarak bazı hizmetler, çeşitli bahanelerle götürülmemektedir. Böylece Türklerin kendi benliklerini kaybetmeleri sağlanmaya çalışılmaktadır. Dedeli, Çalıklı, Gökçeli, Alikoç ve Kocaali…. gibi yerlere başta Türkçe eğitim olmak üzere birçok yönden hizmet tam gitmediğinden dil, din, kültür açısından bölge Türkleri zayıf durumdadır. Buna bir de ekonomik sorun eklendiğinde durum daha da vahim bir hâl almaktadır.8

Bugün Makedonya Türkleri, her türlü olumsuzluğa rağmen, ulusal kimliğine ve Türk kültür değerlerine bağlı kalmaya devam etmektedirler.

Nüfus Yapısı-Göç

Günümüz Makedonyası’nın nüfusunu, Makedon, Türk, Arnavut, Sırp, Rom, Ulah (Rumen), Torbeş ve diğer milliyetler oluşturmaktadır. Yüzyıllardır birlikte yaşayan bu milliyetlerin bölgedeki nüfus oranı zaman zaman değişikliğe uğramıştır. Bu bağlamda en çok değişiklik Türk nüfusunda görülür. Tablo 1’de bunu görebiliriz.

Tablo 1’de görüldüğü gibi 1953-1971 yılları arası Makedonya’daki Türklerin sayısında %50 civarında azalma vardır. Bu dönem içerisinde Türkiye’ye yapılan çok sayıda göç, azalmanın temel sebebidir.9 Resmi verilere göre, geçmişte %15 civarında olan Türk nüfusu bugün %4 civarındadır.

1996’da yapılan yeni idare-bölge düzenine göre toplam 123 belediyeden sadece 30’unda Türkler bulunmaktadır. Buna göre; en az Araçinova ve Polog Negotino’da birer, en çok da merkez Jupa’da 4592 Türk vardır.10 Doğu Makedonya’da ise 30.000 Türk yaşamaktadır.11 Türk Demokratik Partisi (TDP) Genel Bşk. Erdoğan Saraç sayımların gerçeği yansıtmadığını söylemektedir. Erdoğan Saraç’a göre Türk nüfusu 170-200.000,12 Demokratik Müslüman Partisi Genel Bşk. Tefik Kadri’ye göre ise 200.000’dir.13

İdareciler milli kimliklerini unutturmak için Türkleri, İslamiyet’e mensup diğer uluslarla birlikte Müslüman olarak adlandırmışlardır. Türk nüfusunun azalmasında iki önemli faktör vardır; asimilasyon ve göç. Türkler evlilik yoluyla etnik kimliğini yitirebilmektedir. Türklerle Arnavutlar arasında özellikle dinsel yakınlık ve evlenme yoluyla gerçekleşen “Arnavutlaşma”da, Balkanlar’da sıkça rastlanan “etnik kimlik kayması”nın örneklerinden birini oluşturmaktadır.14 Ayrıca geçmişte olduğu gibi bugün de göç az da olsa devam etmektedir.

“Makedon Müslüman” yakıştırmasını kabul etmeyen Torbeşlerin nüfusu 70-80.000 civarındadır. Zaman içinde dil özelliklerini yitirmiş Türkler olarak kabul edilen Torbeşlerin büyük bir kısmı Türkçe eğitim görmek istediklerini ve Türk olduklarını ifade ederler. Torbeşleri kendi ırkdaşları göstermek isteyen Makedonlar, 1971 yılında “Makedon Müslümanları Kültür ve Bilim Ocağı” adında bir dernek kurdular. Ancak bu derneğin faliyetleri etkin olamamış sadece karışıklığa neden olmuştur. Bugün kendilerini Türk olarak kabul eden Torbeşlerin yanı sıra az sayıda kendilerini Arnavut ya da Makedon olarak kabul edenler de vardır.15

Makedonya’da yaşayan Çingenelerin bir kısmı Türkçe konuşurlar ve Doğu Makedonya’dakilerin bazıları da Türk olduklarını söylerler. Bunun içindir ki Çingenelerin Türklere yakınlaşmasını istemeyen yönetim, Çingeneceyi okullara seçmeli ders olarak koymuştur.16

Türk nüfusunun azalmasında önemli rol oynayan göçlerin geçmişi 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’na kadar dayanır. Ancak Türk hâkimiyetinin sona ermesi ile birlikte göçlerde artış olmuştur. Makedonya’daki ilk göç hareketi 1924’tedir. Mevcut yönetimin dil, milliyet, eğitim vb. hususlardaki olumsuzluklardan bezmiş olan Türklerin göçünü, 1934 yılında Balkan Paktı’nın kurulması bile engelleyememiş ve 1937 göçü gerçekleşmiştir.17 En yoğun göç hareketleri ise 1950-60 yılları arasın-

da yaşanmıştır. 1950-60 arasında Makedonya’daki Türk nüfusunun üçte ikisinin kitleler hâlinde göç etmesiyle bölgedeki Türk varlığı önemli ölçüde zayıflamıştır. Bu tarihlerde göç edenlerin en büyük endişesi geçmişte yaşananların gelecekte de yaşanabileceğidir. Bunların bir kısmı mallarını dahi satamamışlardır.18 Bu göç hareketinde, Yugoslavya ile Türkiye hükûmetlerinin serbest göç anlaşmasını imzalamaları önemli rol oynamıştır. Hatta bu anlaşma Türklerden kurtulmak isteyen idare için iyi bir fırsat olmuştur. TDP Genel Bşk. Erdoğan Saraç; “Bizim için göç yarı ölüm demektir.” diyor. Evet birçok kimse için göç, Makedonya Türklüğünün yok olması anlamına gelmektedir.

Göç edenlerin sayısı konusunda farklı rakamlar verilmektedir. Örneğin; Üsküp Pedagoji Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yusuf Hamzaoğlu, 1952-75 yılları arasında Makedonya’dan Türkiye’ye 296.000 Türkün göç ettiğini belirtir.19 Makedonya Ulusal Tarih Enstitüsü’nde görevli Profesör Lazar Lazarov ise 1952-53’te 154.000 Türkün göç ettiğini ifade etmektedir.20 Bu tarihlerde ortalama 200-250.000 kişinin göç ettiği kabul edilir. Ancak Makedonya’daki resmi verilere göre bu rakam 80.000’dir. Fakat resmi verilerden hareketle şehir bazında nüfus azalması incelendiğinde bu rakamın toplamda 200.000’i aştığı görülebilir. Mesela, 1953 sayımlarında Radoviş’te 10.247 olan Türk nüfusu, 1961 sayımlarında 2917’dir.21 Böylelikle Türk nüfusunun dokuz yılda %357 azaldığı görülmektedir.

Yakın zamanda eğitim amacıyla Türkiye’ye gelen Türk öğrencilerinden bazılarının geri dönmemesi ardından ailelerinin de yanlarına gelmesiyle yeni bir göç anlayışı ortaya çıkmıştır. Bu tür göçleri engellemek için bazı sivil toplum örgütleri birtakım faaliyetlere girişmişlerdir. Abdülhakim Hikmet Doğan Eğitim, Kültür ve Sanat Merkezi’nin (ADEKSAM) Makedonya’da okuyan Türk öğrencilere burs vermesi gibi. Günümüzde az da olsa devam eden göçü engellemek için ekonomik, sosyal, kültürel ve sair sorunların giderilmesi ve gerekli yardımların yapılması gerekmektedir.

Siyasal Durum

II. Dünya Savaşı (1939-45) öncesi dönemde siyasal örgütlenme açısından mevcut yönetimler, Türklere sınırlı olarak haklar tanımışlardı. 1918 yılında kurulan Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı yönetimi22 ülkede yaşayan Müslümanların “İslam Muhafaza-i Hukuk Cemiyeti”ni kurmasına izin verdi. Aralarında Türklerin de bulunduğu bu cemiyet 1923 seçimlerinde 14 sandalyeye sahipti. Ancak bir süre sonra Türk kanadı cemiyetten ayrılarak, “Cenubi Sırbistan Müslüman Teşkilatı”nı kurdular.23

II. Dünya Savaşı yıllarında hem Bulgar zulmüne hem de Krallık Yugoslavyası’nın idaresinde haksızlıklara maruz kalan Makedonya Türkleri, temel hak ve özgürlüklerin sağlanacağı vaadiyle ortaya çıkan, Yosip Broz Tito ve Yugoslavya Komünist Partisi önderliğinde yürütülen Halk Kurtuluş Hareketi’ne destek verdiler. II. Dünya Savaşı yıllarında Bulgar ve Alman işgalcilerine karşı Türklerin; Makedon, Sırp, Sloven ve diğer milletlerden daha gayretli savaştığı,24 Makedon halkıyla Türk halkının işgallere karşı nasıl mücadele verdikleri anlatılır.25

II. Dünya Savaşı sonrası dönemde; Arnavut milliyetçiliğinin artması, Türklerin Türkleşmiş Arnavutlar olduğu iddiası, bazı hakların kısıtlanması gibi gelişmeler yaşanmıştır. 1970’li yıllarda Makedonlar Debre, Resne, Radoviş, Üsküp gibi bölgelere bağlı köylerde yaşayan Türklerin Türk olmadıkları iddiasında bulunmuşlardır. Ancak 1963 ve 74’teki anayasal düzenlemelerle azınlıklara genelde kağıt üstünde kalan haklar verilmiştir. Bu süreçte nüfus olarak ön planda olmaya başlamış olan Arnavutlar siyasal-sosyal örgütlenme, eğitim vb. hususlarda daha üstün konuma gelmişlerdir.

Tito’nun ölümüyle 1980’li yıllarda ortaya çıkan otorite boşluğunun da etkisiyle, Arnavut milliyetçiliğinin artması üzerine mevcut yönetim azınlıklara karşı bazı tedbirler aldı. Öyle ki 1989’da yapılan anayasa değişikliği ile birinci maddedeki “Makedonya, Makedonya’da yaşayan Arnavutların, Türklerin,……. de devleti” hükmü kaldırıldı. Böylece bundan Türkler de olumsuz olarak etkilenmiş oldu.26

1990 yılı ortalarında başlayan demokratikleşme, hak ve özgürlüklerin yaygınlaşmasına umut bağlayan Türkler hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Çünkü Eylül 1991’de bağımsızlığını ilan eden Makedonya’da, azınlıklara yönelik fazla bir şey yapılmamıştır.27 Oysa 1991’deki referandumu Bulgaristan yanlısı Makedonlar ve Arnavutlar boykot ederken, Türkler bağımsızlık için evet oyu kullanmışlardı.

Sözünü ettiğimiz demokratikleşme sürecinde Makedonya’da Türklere politik örgütlenme hakkı tanınmış ve Temmuz 1990’da, Türklerin toplumda organize edilmesi, siyasal ve sosyal yaşama katılmaları gerekliliği doğrultusunda Türk Demokratik Birliği (TDB) kurulmuştur. Ancak Türkler, Kasım-Aralık ayında yapılan seçimlerde meclise girememişlerdi. Oysa nüfus itibariyle mecliste 7 sandalyeye sahip olmaları gerekirdi.28 TDB, hak ve özgürlüklerle ilgili sorunların bu şekilde halledilmesinin mümkün olmayacağı düşüncesiyle daha etkin olabilmek adına partiye dönüştürülmüştür. Böylece Türk Demokratik Partisi (TDP) kurulmuştur.

Türk Demokratik Partisi (TDP); Makedonya’daki Türklerin, Türk töresine, İslam ahlakına sahip çıkmasını sağlamak; dil, din, örf ve adetlerini korumak amacıyla 1992’de kurulmuştur. Genel Başkan Erdoğan Saraç, Türklerin toplumdaki saygınlığının artması için çaba sarf ettiklerini, vatan olarak kabul ettikleri Makedonya’da Türk varlığını hissettirmeye ve Türk göçünü engellemeye çalıştıklarını her fırsatta belirtmektedir.29

TDP Genel Başkanı Erdoğan Saraç, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’den Makedonya’yı ziyareti esnasında; Makedonya’daki Türk öğrencilerinin üniversitelerde okuyabilmesi, devlet kadrolarında Türklere de yer verilebilmesi, eğitim, kültür vb. alanlarda etkinliklerin arttırılabilmesi gibi konularda yardımcı olunmasını istemiştir.30 Buna benzer istekler zaman zaman Makedonya’yı ziyaret eden Türk yetkililere iletilmektedir.

Makedonya’da TDP’den başka 1999 yılında kurulmuş olan Türk Hareket Partisi (THP) ve 2000’de kurulan Demokratik Müslüman Partisi (DMP) bulunmaktadır. DMP Genel Başkanı Tefik Kadri, Türk partilerinin birlikte hareket etmeleri gerektiğini belirtmektedir.31

Seçim yasası nedeniyle Türkler aynı bölgede fakat farklı seçim bölgesinde bulunuyorlar. Bu nedenle seçimlerde başarı elde edilemiyor. Mesela Ekim 1994’te yapılan seçimlerde TDP, sadece bir milletvekilini parlamentoya gönderirken, 1998 seçimlerinde milletvekilini gönderememiştir. Bazı Makedon siyasetçiler bu durumun düzeltilmesi gerektiğini belirtmekte ise de şu an için bir düzenleme yoktur. Seminer vesilesiyle bulunduğum Ohrid’de görüşme fırsatı bulduğum dönemin Eğitim Bakanı Gale Galev ve Meclis Başkanı Samo Klimovski; siyasi, ekonomik, eğitim ve buna benzer haklar konusunda olumlu gelişmeler olduğunu söylediler. Ayrıca Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Debre Kocacık’ta bulunan babasına ait evin onarılmasına da yardımcı olunacağını belirttiler.32

1997 yılında Anayasa Mahkemesi, azınlıkların bir başka devletin bayrağını milliyet sembolü olarak kullanmalarını anayasaya aykırı bularak yasakladı. Bu nedenledir ki 1997 yazında Gostivar ve Kalkandelen’de bayrak krizi yaşandı. Adı geçen şehirlerdeki belediye binasındaki bayraklar bu bahaneyle indirildi ve çıkan olaylarda bir çok Türk tartaklandı.

2001 başlarında bazı Arnavutların öncülüğünde başlatılan silahlı eylemler, Makedonya’daki siyasi dengenin bozulmasına, özellikle Türkler ve diğer azınlıkların gözardı edilmesine neden olmuştur. Çünkü sorunların çözümlenmesinde Makedonlar sadece Arnavutları muhatap almışlardır.

Önümüzdeki dönemde (2002) “iki büyük sınav’’ olarak kabul edilen nüfus sayımı ve genel seçimler var. Başarılı geçmesi için, Türkler arasında ulusal mutabakatın sağlanmasına yönelik faaliyetlere hız verilmesi gerekmektedir.

Hukuki Durum

II. Dünya Savaşı’na kadar geçen süreçte hukuki anlamda Türkler ve diğer azınlıklara yönelik bir şeyler yapıldığı söylenemez. II. Dünya Savaşı sonrasında Yosip Broz Tito öderliğinde yeniden yapılanan Yugoslav yönetimi bazı düzenlemeler yapmıştır.

1963 Anayasası’yla tedricen hukuki anlamda bazı değişiklikler başlamıştır. 1974 Anayasası’nın 170, 174, 171, 214 ve 243. maddeleri tüm yurttaşların; milliyet, din, dil, eğitim vb. haklarını güvence altına aldığını belirtir.33 1989’daki değişikliklerle bazı ayrıcalıklar kaldırılır. 1991 Anayasası’nın 7, 19, 20, 44, 48 ve 56. maddesinde de 1974 Anayasası’na benzer şekilde bir takım haklar güvence altına alınmıştır.34 Ancak bu yasalar içerik ve uygulama açısından farklılık arz eder. Kasım 1991’de yürürlüğe giren anayasanın giriş paragrafında, “Makedonya Cumhuriyeti, Makedonların ulusal devleti olarak kurulmuştur” şeklinde yazar. Oysa 1974 Anayasası’nda Türkler, devletin kurucu unsurları arasında anılmaktaydı.

1993 yılında Makedonya’nın Birleşmiş Milletler’e üye olmasıyla ilgili olarak açıklamada bulunan dönemin Cumhurbaşkanı Kiro Gligorov, Makedonya’nın Makedon, Türk, Arnavut, Sırp, Rom, Ulah ve diğer milliyetlerin vatanı olduğunu söylemiştir.35 Ancak gerçek olan, yeni anayasa ile Türklerin ve diğer milliyetlerin ikinci planda kaldığıdır. 1997 yılında Anayasa Mahkemesi’nin, azınlıkların bir başka devletin bayrağını milliyet sembolü olarak kullanmalarını anayasaya aykırı bularak yasaklaması, bazı bölgelerde Türkçe eğitimin engellenmesi gibi uygulamalar hukuksal hakların ihlaline örnek gösterilebilir.

Makedonya Anayasası, Türkleri ve öteki etnik grupları “milliyet” olarak tanımlar. Başka ulusların anayasasında da var olan bu “milliyet” terimi, çok uluslu bir devletin içinde var olan bir ulusal topluluk anlamını taşır; yani uluslararası anayasa terminolojisini kullanınca, Makedonyalı Türkler, “ulusal azınlık” kapsamına girerler. Böylece, onlar bir devletin dışındaki bir başka devlete, etnik olarak bağlı olan bir topluluklardır.36

2001 yılının ilk aylarında Arnavutların anayasal hakların verilmesi doğrultusunda başlattıkları silahlı eylemleri uluslararası bir boyut kazanmış ve neticede Arnavutlar ile Makedonlar arasında Ağustos ayında imzalanan Çerçeve Anlaşması doğrultusunda anayasal değişik-

liklerin yapılması karalaştırılmıştır. Buna göre; dil, eğitim, merkezi ve yerel idareye katılım gibi hususlar tekrar belirtilecektir.37 Ancak bu süreçte Türkler ve diğer azınlıklar ikinci planda kaldılar.

Ekonomik Durum

Ekonomik yönden ele alındığında, Türkler eski döneme nazaran daha zor durumdadırlar. Zira 1990 sonrasında yeniden yapılanmayla birlikte artan işsizlik oranında Türkler ilk sıralardadır. Makedonya’da çalışan nüfusun büyük bir kısmını, Makedonlar oluşturmaktadır. Özelleştirme vesilesiyle bir çok çalışan Türkün işine son verildi. İnsan Hakları İzleme Komitesi, Türklerin devlet görevlerinde az temsil edilmesi, Türkçe eğitimin yetersiz olması, anayasal hakların uygulanmaması gibi konular da bir takım aksaklıkları tespit etmiştir.38

Batı Makedonya Türkleri, ziraat, hayvancılık, ticaret, pastacılık, kebapçılık, pazarcılık, taksicilik vb. işlerlerle uğraşmaktadırlar. Ayrıca çok az bir kısmı devlet işinde çalışmaktadır. Doğu Makedonya Türkleri ise daha ziyade tarımcılık ve hayvancılıkla uğraşmaktadırlar. Günümüzde Türklerin çalıştığı iş alanları Tablo 2’de gösterilmiştir.

Makedonya’da devletin kamu kuruluşlarında çalışan Türklerin toplam sayısı, 1997 yılında 1999 iken 2000 yılında 1796’dır. Bu tarihler arasında Makedon ve Arnavutlarda artış görülürken, Türklerde %10.5 (203 kişi) azalma olmuştur.39 Türkler ve diğer azınlıklarda görülen bu azalmada son yıllarda kurulan Makedon-Arnavut koalisyon hükûmetlerinin özellikle kendi insanlarına (parti yandaşlarına) sahip çıkıp, iş imkanları sağlaması etkili olmuştur.

Mevcut şartlar geçmişte de olduğu gibi Türk nüfusunun göç etmesine ya da fırsat bulanların çalışmak için yurt dışına gitmesine neden olmuştur. Bu nedenle bugün bazı aileler parçalanmış durumdadırlar.

Tablo 2: Makedonya Cumhuriyeti’nde Çalışan Türklerin (Toplam 12.474) Mesleklerine Göre Dağılımı.

Çalışan Sayısı Yüzdelik

Tarım ve Hayvancılıkta 5069 %38

Sanayi ve Madencilik Sektöründe 1591 %13

İnşaatta 1128 %9.5

Ticarette 983 %8.5

Eğitim ve Kültür Sektöründe 729 %6

Zanatçılık ve Hizmetlerde 571 %5

Sağlık ve Sosyal Hizmetlerde 567 %5

Devlet İdari Organlarında 500 %4

Ulaştırma Sektöründe 491 %4

Komünel İşlerde 417 %3.5

Mali ve Teknik İşlerde 219 %2.5

Ormancılıkta 134 %1

Turizm hizmetleri Sektöründe 76 %0.6

Sosyal-Kültürel-Dinsel


Durum ve Sivil
Örgütlenme

Tarih boyunca değişik kavim ve uluslara ev sahipliği yapan Makedonya, değişik ulusların kültür izlerini taşımaktadır. Bölgede en derin izleri, Türk kültürü bırakmıştır. Türk folkloru, folklor müziği, halk oyunları, Türk mimarisi, Türk zanaatçılığı vb. gibi birçok unsur, Makedonlar tarafından benimsenmiştir.40

Osmanlı döneminde pek çok mimari eserin inşa edildiği kaynaklarda belirtilmektedir.41 Ancak dini, sosyal, ekonomik, eğitim, bilim, sağlık, ulaştırma vb. ihtiyaçları karşılamak için inşa edilmiş eserlerin bir kısmı bugün kullanılmaz haldedir. Bir kısmı ise müze, sanat galerisi, depo veya başka amaçlar için kullanılan yerler hâline gelmiştir. Manastır’daki Kadı Mahmut Camii’nin resim galerisi, Haydar Kadı Camii’nin bira deposu,42 Ohrid’deki hamamın gece kulübü olarak kullanılması gibi. Ayrıca 2001 yılının ilk aylarında Arnavutların anayasal hakların verilmesi doğrultusunda başlattıkları silahlı eylemlerin devam ettiği süre içerisinde Makedon güçleri veya taşkınlık gösteren vatandaşlar tarafından, İslam dinine ait 50’nin üzerinde mabed yıkıldı ya da hasar gördü.43

Türk kültürünün etkilerini Balkan milletlerinin dillerinde, edebiyatlarında, toponomilerinde, bazı inançlarında, soyadlarında görmek mümkündür. Bunun içindir ki köken ve dini inanç farklılıklarına rağmen, Makedonlar ile bölge Türkleri arasındaki yaşam tarzında birçok ortak öğe mevcuttur.44 Örneğin; Velez (Köprülü) şehrinin adı Kuman Türkçesinde pamuk bez anlamına, Makedoncadaki Boyan ve Boyana adları Avar Türkçesinde zengin anlamına gelmektedir.45

1912-40 yılları arasında Türklerin sosyal, siyasal, dil, eğitim, folklor vb. alanlarda bir araya gelip örgütlenmelerine pek imkan verilmemiştir. Bu dönemde; 1924’te Üsküp’te ‘Sebat Futbol Kulübü’nün, 1937’de ‘Üsküp Türkleri Yardım Cemiyeti’nin kurulması gibi gelişmeler yaşanmıştır.46

1940 sonrası dönemde Arnavut milliyetçiliğinin artması, Türklerin, Türkleşmiş Arnavutlar olduğu iddiası, göçlerle birlikte nüfusun azalması gibi olumsuzluklara rağmen, Türkler ulusal kimliğine ve Türk kültür değerlerine bağlı kalmaya devam etmişlerdir. Bu bilinçlenmenin sonucunda Makedonya Türkleri; 1942’de ‘Yücel Teşkilatı’nı, 1946 ‘Zafer’ kültür ve spor kulübünü,47 1948’de ‘Üsküp Türk Kültür ve Sanai-i Nefise Cemiyeti’ni, 1950’de ‘Türk Yazarlar Cemiyeti’ni, 1966’da ‘Yeni Yol’ kültür-güzel sanatlar derneğini kurdular.48 Ancak göçlerin ve mevcut yönetimin olumsuz etkileri bu tür

faaliyetlerin kısa süreli olmasına neden olmuştur.49 Yücel teşkilatı gibi.

Makedonya’daki Türklerin benliğini komünizme ve Slavlığa karşı korumuş olan, hak ve özgürlüklerini savunmaya çalışan “Yücel Teşkilatı”; Türkçe gazete çıkarmış, Türk okulları ve Türk öğretmeni yetiştirme kursları açmıştır.50 Ancak teşkilat Türklük ve rejim karşıtı olarak değerlendirilmiş, üyeleri tutuklanmış hatta bazıları idam edilmiştir.

1990’lı yılların belirsizliği, içinde çok partili düzen ve siyasal örgütlenmeye paralel olarak, Türkler en azından kültürel, sanatsal ve sosyal alanda örgütlü bir şekilde etkinliklerini arttırmaya çalıştılar. 1990-2000 arası dönemde; Üsküp’te ‘Türk Kültür Merkezi’, ‘Türk İşadamları Birliği’ ve ‘Aydınlar Cemiyeti’,51 Çalıklı’da ‘Bahar’, Konçe’de ‘Karacaoğlan’, Radoviş’te ‘Yeni Hayat’, Buçim’de ‘Aşık Veysel’, Ustrumca’da ‘Kardeşlik’, Radoviş’te ‘Zeyni Bey’, Dedeli’de ‘Ufuk’, Resne’de ‘Kardeşlik’, Struga’da ‘Gönül’, Üsküp’te ‘MATÜKAT’, Vrapçişte’de ‘Millenium’, Gostivar’da ‘ADEKSAM’ gibi kültürel, sanatsal, toplumsal alanlarda ve Türklerin bilinçlenmelerinde faaliyette bulunan sivil toplum örgütleri kurulmuştur.52 Bu kuruluşlar içerisinde aktif olan ADEKSAM’dan bahsetmek yerinde olacaktır. Zira bugünlerde en çok adından söz edilen sivil kuruluşların başında gelir.

Abdülhakim Hikmet Doğan53 Eğitim, Kültür ve Sanat Merkezi (ADEKSAM), Makedonya Türklerinin toplumsal hayatta ve özellikle eğitim, kültür ve sanat alanında daha iyi bir seviyeye çıkartılması amacıyla 21.11.1997 yılında kurulmuştur. Adı geçen kuruluş konferanslar düzenlemek, Makedonya’da okuyan Türk öğrencilerine burs vermek, Doğu Makedonya’da yaşayan Türklere yardım etmek gibi etkinliklerde bulunmaktadır.54

Yeni yetişen nesil, Makedonya Türklüğünün, Türk kültürünün devamı hususunda gösterdiği gayretle gelecek vaat ediyor. Ohrid “Karabey Mahalle Derneği” gençlik kolunun, Struga, Resne, Üsküp, Gostivar ve diğer bölgelerdeki gençlerin birlikte hareket ederek Türk tarihi ve kültürüyle ilgili düzenlediği konferanslar, Atatürk’ü anma programları; Türklük bilincinin, birlik ve beraberliğin devam edeceğinin en güzel örneklerindendir.55

Dinsel örgütlenme açısından Makedonya 1912’den sonra önce Belgrad’a sonra da Saraybosna’ya bağlandı. 1945’te kendi başına cumhuriyet olunca ‘Makedonya İslam Birliği’ (MİB) kuruldu. Bu örgüt, Yugoslavya İslam Birliği’ne bağlı, ama özerk bir kuruluştu. 1991’de başlayan yeni dönemde bağımsız olmuştur.

Anayasanın öngördüğü ölçüde MİB’in kendine has ayrı bir anayasası vardır. MİB’in en yüksek organı ‘meclis’tir. 35 kişilik meclis, 15 kişiden oluşan ‘Meşihat’ı seçiyor. MİB’i içeride ve dışarıda ‘Meşihat’ temsil eder. Ayrıca MİB’e bağlı, ancak özerk bir kuruluş olan El-Hilal yardım teşkilatı vardır.56 Ancak nüfuslarının fazla olması MİB’de Arnavut milliyetçiliğini ön plana çıkarmıştır. Türkçe vaaz verilen cami sayısındaki azalma bunun en somut örneğidir.

Eğitim


1912-18 arası dönemde Türkler her yönüyle (sosyal ve siyasal örgütlenme, dil, eğitim, vb.) zor durumda kalmışlardır. 1918-40 arası az da olsa eğitim, kültür, basın alanında canlanmanın yaşandığı bir dönemdir. Bu dönemde, İrfan ve Tefeyyüz ilkokullarının açılması, haftalık Uhuvvet ve Rehber gazetelerinin çıkarılması gibi gelişmeler yaşandı.57 Fakat bunlar kısa süreli olmuştur. II. Dünya Savaşı yıllarında Türkler bir araya gelemiyor, gazete çıkaramıyor, okullara alınmıyorlardı. Hatta milli mensubiyetleri bile tanınmıyordu.58

Ancak asıl canlanma, II. Dünya Savaşı sonrasında; 1944-45 eğitim-öğretim yılında Türkçe okulların, 1947, de Üsküp’te öğretmen okulunun açılması, 1947 yılında Fetah Süleyman Pasiç ve Ferid Bayram tarafından ilk alfabe kitabının yayınlanması, 1950’de Türk tiyatrosunun temellerinin atılması, Türk Edebiyatı’nın gelişim göstermesi,1963-64 öğretim yılında Üsküp Pedagoji Akademisi’nde Türkçe ile de öğretim yapılması 1976-77 öğretim yılında Üsküp Filoloji Fakültesi’nde Türk Dili ve Edebiyatı bölümlerinin açılması gibi gelişmeler olmuştur.59 Ancak bu arada 1940’lı yıllarda Arnavutluk’un kendi topraklarına katılacağı ümidine kapılan Yugoslav yönetimi, Arnavut ırkçılığının artmasına ve dolayısıyla Türkçe öğretimin sekteye uğramasına neden olmuştur.

1990’lı yıllarda öğretim ve kültürel alanda Türkler açısından bazı olumsuz gelişmeler oldu. Radoviş, Debre (Jupa), Kırçova’da Türkçe öğretim veren okulların kapatılması,60 Manastır ve Pirlepe saat kulelerine haç dikilmesi gibi.

Makedonya Cumhuriyeti Anayasası’nın 44. maddesine göre; Makedonya vatandaşlarının ana dilleriyle ilk öğrenim (lise öğrenimi dahil) görme hakları vardır. Anayasa ile teminat altına alınmış olmasına rağmen, Türklerin anadille eğitim hakkına bütün Makedonya’da ulaşmış oldukları söylenemez. Doğu Makedonya’da Jupa, Koliçani, Debre köylerinde Türkçe eğitimde yaşanan sorunlar bunun en somut örnekleridir.61

1995-96 öğretim yılında Makedonya’da, 543 okulun 226 sınıfında 255 eğitimcinin meşgul olduğu 5260 Türk öğrenci Türkçe eğitim alabilme imkanına sahipti. Başkent Üsküp, Gostivar, Kalkandelen, Ohrid, Resne, Struga şehirleriyle birlikte Vrapçişte ve Kocacık köylerinde sekiz

yıllık ilköğretim okulları vardır.62 2001-2002 öğretim yılında Üsküp’teki ilkokullarda 1550 öğrenci Türkçe öğretim görmektedir.63

Ancak Doğu Makedonya’da Türkçe öğretim birinci sınıftan dördüncü sınıfa kadardır. Bu yörenin 78 yerleşim yerinde yaşayan Türk öğrenciler, beşinci sınıftan sekizinci sınıfa kadar Makedonca okumak zorunda kalıyorlar.64 2001-2002 öğretim yılında Radoviş’e bağlı Ali Koç ve Kocaali köylerinde 106, Pirlepe’ye bağlı Kanatlar köyünde 128 öğrenci Türkçe öğretim görmektedir.65

Ağustos 2000’de TDP Ohrid Şube Başkanı’nın Doğu Makedonya’daki Türk öğrencilerine yönelik gerçekleştirdiği faaliyetler vesilesiyle görüştüğüm öğretmenler; eğitimde özellikle öğretmen ve kitap sorununun yaşandığını, mevcut yönetimin özellikle birtakım bahanelerle eğitimle ilgili sorunları halletmediğini söylediler. Ayrıca ekonomik nedenlerden çocukların başka bir şehre gönderilemediğini de belirttiler.

1945-1999 yılları arasında Makedonya’da Türkçe ilkokul eğitiminde (8 yıllık) görülen okul, öğrenci ve öğretmen sayısındaki değişmeler Tablo 3’te gösterilmiştir.

Tablo 3: 1945-1999 Yılları Arasında Makedonya’da Türkçe İlkköğretim Verilen (8 yıllık) Okul, Öğrenci ve Öğretmen Sayısı*

Öğretim Yılı Okul Sayısı Öğrenci Sayısı Öğretmen Sayısı

1945/46 55 6.702 125

1946/47 65 7.280 123

1947/48 71 10.203 165

1948/49 71 10.722 165

1949/50 100 12.621 249

1950/51 100 12.493 237

1960/61 70 6.410 168

1970/71 55 5.617 203

1980/81 54 5.362 225

1992/93 54 5.172 289

1995/96 54 5.612 229

1998/99 55 5.990 249

(*) HOCA, Fadıl (Proje Koordinatörü): Makedonya Devlet Organlarında, Kamu Kuruluşlarında ve Eğitim Sisteminde Türklerin Katılım Oranı İle İlgili Mukayese Çalışması, ADEKSAM, Gostivar 2001, s. 12.

Tablo 3’ten de anlaşıldığına göre, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yani 1945’ten 1949/50 öğretim yılına kadar ilkokullardaki öğrenci sayısında artış görülürken, 1951’den itibaren aniden düşüş görülmektedir. Bunun nedeni de, 1950’lerde Türkiye’ye başlayan kitlesel göçtür.

Makedonya’da Türkçe eğitim veren lise ve meslek okulları sayısı da yetersizdir. Üsküp ve Gostivar’da iki Türkçe sınıfı ile Kalkandelen’de bir mesleki tıp lisesi, Gostivar’da elektro teknik okulu vardır. Ayrıca Üsküp ve Gostivar’da İngilizce ağırlıklı eğitim veren özel Yahya Kemal Koleji faaliyet göstermektedir.66 Makedonya’daki Türkçe eğitim veren lise ve dengi okulların, sınıf, öğrenci ve öğretmen sayısındaki değişmeleri Tablo 4’de gösterilmiştir.

Tablo 4: Türkçe Orta (Lise ve Dengi Okullarda) Öğretimde 1988/1999 Yılları Arasında Okul, Sınıf, Öğrenci ve Öğretmenlerin Sayısı(*)

Öğretim Okul Sınıf Öğrenci Öğretmen

Yılı Sayısı Sayısı Sayısı Sayısı

1988/89 4 8 173 27

1989/90 2 4 102 19

1990/91 2 8 186 29

1995/96 4 12 445 72

1997/98 4 18 567 72

1998/99 4 20 584 80

* HOCA, Fadıl (Proje Koordinatörü): Makedonya Devlet Organlarında, Kamu Kuruluşlarında ve Eğitim Sisteminde Türklerin Katılım Oranı İle İlgili Mukayese Çalışması, ADEKSAM, Gostivar 2001, s. 15.

Tablo 4’ten de görüldüğü gibi Türk dili üzerine eğitim yapan liselerin sayısı 10 yıldır artış göstermemiştir. Lise eğitimini Türkçe görmek isteyen tüm Türk çocuklarına bu imkan tanındığında -ki Makedonya Cumhuriyeti anayasasıyla tanınmıştır- liselerdeki Türk öğrencilerinin sayısı 1.300 ile 1.500 civarında olabilecektir.

Kasım 2001’de Makedonya Eğitim Bakanı ile görüşen TDP heyeti; Ohrid’de Türk lisesi, Üsküp’te sağlık ve iktisat lisesi açılmasını, eğitim, öğretmen sorunlarının halledilmesini istemiştir.67

Türkçe eğitimin olmadığı yerlerde bazı Türkler, Arnavutça eğitim veren okullara gidiyorlar. Böylece eğitimlerini iki dilde yapmak zorunda kalarak, hem Arnavutça hem de Makedonca eğitim alıyorlar.68 Böylece uzun vadede Türklerin asimile olma ihtimali artmış oluyor.

Yüksek öğrenimde eğitim dili Makedoncadır. Türkçe yüksek öğrenim şu an Üsküp’ün Pedagoji Akademisi ile, Filoloji Fakültesi’nde bulunan Türk Dili bölümünde yapılmaktadır. Ancak burada bazı dersler Makedoncadır.

1992-93 öğretim yılından itibaren Makedonya Türkleri, Türkiye Cumhuriyeti’nin çeşitli üniversitelerine burslu ya da özel olarak kayıt yaptırmak suretiyle yüksek öğrenim sorunlarını geçici olarak halletmişlerdir.

1993-94 öğretim yılında Üsküp Üniversitesi’ne 44, 1994-95 öğretim yılında 62, 1995-96 öğretim yılında 59,69 1996-97 öğretim yılında 62, 1997-98 öğretim yılında 74 Türk kaydını yaptırabilmiştir.70 1998-99 öğretim yılında Üsküp Üniversitesi’nde okuyan Türk öğrencinin sayısı 411’dir. Görüştüğüm bazı Türkler, üniversitedeki kontenjandan bazen Türk olmayanların da kayıt yaptırabildiklerini ifade ettiler.

Ağustos 2000’de özel üniversite kurma kanunun çıkması üzerine ADEKSAM, Makedonya’da özel bir Türk üniversitesinin kurulması yönünde hazırlıklar yapmış, Türkiye’de resmi ve sivil kuruluşlarla görüşmelerde bulunmuştur. Bu konuda Türkiye’deki sivil ve resmi kuruluşlardan destek beklemektedirler.71

Dil-Edebiyat-Basın Yayın ve Diğerleri

Yüzyıllar boyunca bölgede devam eden Türk hakimiyeti Türkçenin yaygın bir dil olmasını sağlamıştır. Balkan milletlerinin dillerinde Türkçe kelimelerin sayısı bir hayli fazladır. Örneğin; Sırpçada yedi sekiz bin, Makedoncada üç bin civarında Türkçe kelime vardır.

Yüzyıllarca, her milletin kendi dilini kullanmasına izin vermiş olan Türkler, 1912 sonrasında kendi dillerini yaşatabilme hususunda zorluklarla karşılaşmışlardır. 1950 öncesinde Türklerin yeni alfabeye geçişlerinin engellenmesi ve Türkçe eğitim haklarının tam anlamıyla verilmemesi vb. Ancak bu süreç içinde kısmen de olsa yasal düzenlemelerle diğer milletler gibi Türklere de dillerini kullanabilme hakkının tanındığını belirtmek gerekir.

1991 Anayasası’nın öngördüğü şekilde Türklerin yoğunlukta olduğu belediyelerde Türkçe resmi dil olarak kullanılabilmekteydi. Fakat bazı nedenler bahane edilerek Türkçenin kullanımı engellenmiştir. Örneğin, 1997 yılında Türk nüfusunun %20’nin altında olduğu gerekçesiyle Gostivar’da Türkçe’nin resmi dairelerde kullanılmasına son verildi. Oysa bugün şehirde hâlâ çok sayıda Türk yaşamakta ve yaygın olarak Türkçe konuşulmaktadır. Gostivar’daki uygulama tamamen etnik olarak Arnavutların Türkleri ve Türkçeyi istememelerinden kaynaklanmaktadır. Çünkü söz konusu uygulamayı hayata geçiren Arnavut belediye başkanıdır. Bu durum Makedonların da işine gelmiştir.

Osmanlı döneminde, edebiyat alanında Makedonya’dan pek çok kimse yetişmiştir. Üskübi, İshak, Aşık Çelebi, Garibi, Hayali bunlardan sadece bir kaçıdır.72 Ayrıca Cumhuriyet dönemi edebiyatımızın önemli isimlerinden Yahya Kemal Beyatlı, Cenap Şahabettin de Makedonya Türklerindendir.

Makedonya Türk Edebiyatı’nın Osmanlı Devleti’nin çekilmesiyle bir duraklama içerisinde olduğu belirtilir. Ancak II. Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle yeni bir dönem başlamıştır. 1946 yılında Birlik gazetesinde Mustafa Karahasan’ın yayınladığı “Hapishanede Bir Gece” adlı yazısı Makedonya Türk Edebiyatı’nın ilk örneklerindendir.73

Politik, toplum, ulusallık, Türkiye, Atatürk ve Kurtuluş Savaşı vb. konuların işlendiği Makedonya Türk Edebiyatı’nın önde gelen yazarlarından bazıları şunlardır: Mustafa Karahasan, Süreyya Yusuf, Şükrü Ramo, Necati Zekeriyya, İlhami Emin, Fahri Kaya, Avni Abdulah, Suat Engüllü, Alaettin Tahir, Enver İlyas.74

Makedonyalı Türk edebiyatçılarının eserlerinden bazıları şunlardır: 1951’de ‘Yürü Aydınlığa’ adlı şiir antolojisi, 1972’de ‘Gül Çiçek’ şiir kitabı (İ. Emin), 1984’te ‘Dört Mevsim’ öykü kitabı (A. Engüllü), 1994’te ‘Sabah Güneşi’ adlı öykü kitabı (E. İlyas),75 Kasım 2001’de ‘Buram Buram Üsküp’ adlı şiir kitabı (Arzu Abdullah).76

Birlik gazetesi ve Sesler dergisi Makedonya Türk Edebiyatı’nın gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Bugün özellikle öykü ve şiirde yoğunlaşan Makedonyalı Türk edebiyatçılar, bazı zorluklara rağmen Türk Edebiyatı’nı canlı tutmayı başarmaktadırlar.

Makedonya’daki Türkçe basın-yayın, Türklerin sosyal, kültürel ve siyasi yaşamında önemli bir iletişim aracıdır.77 Bu konudaki ilk gelişme Aralık 1944 yılında Birlik gazetesinin yayımlanmaya ve aynı zamanda Köprülü’ye bağlı bir Türk köyü olan Yukarı Vranofça’da Aralık 1944’te 15’er dakika olmak üzere Türkçe radyo programlarının başlamasıyla olmuştur. Ayrıca daha sonra kurulan Üsküp radyosunda Türkçe programlara yer verilmeye başlanması, 1967’de radyoda Türkçe bölümü kurulması ve yayın süresinin zamanla artmasıyla devam etmiştir. Bugün radyoda günde 5 saat Türkçe yayın vardır.78

Türkçe televizyon programlarının devreye girmesi Nisan 1969 yılında gerçekleşmiştir. Önceleri ayda birkaç kez olan Türkçe programlar 1980’li yıllarda haftada 4 gün, 1990’larda ise haftanın her günü yayınlanmaya başlar. Televizyonlarda haberlerin dışında, belgesel, çocuk, kültür, gençlik, eğlence, sağlık gibi programlar yer alıyor.79 Özellikle MTV Türkçe Bölümünde Abdurrahman Yaşar’ın Doğu Makedonya Türklerinin sorunlarıyla ilgili hazırladığı belgesel programları kayda değer çalışmalardır.

Günümüz Makedonyası’nda Birlik gazetesinin yanı sıra; 1951’den beri çıkan “Sevinç”, 1957’den beri çıkan “Tomurcuk” çocuk dergisi, 1965’ten beri çıkan aylık “Sesler” toplum-sanat dergisi,80 1987’de Makedonya İslam Birliği’nin çıkarmaya başladığı El-hilal, 1994’te çıkan Zaman gazetesi,81 1994’te çıkan Vardar dergisi,82 1998’de çıkan Ekol dergisi yayınlanmaktadır.83

Sonuç


Makedonya’daki Türk hakimiyetinin sona ermesinden itibaren dil, din, eğitim, sosyal ve siyasal örgütlen-

me vb. hususlarda çeşitli zorluklara katlanan Makedonya Türkleri bugün, atalarının doğduğu bu topraklarla, “anavatan” olarak düşündükleri Türkiye arasında sıkışıp kalmışlardır.

Makedonya Devleti; sosyal, siyasal yaşamını Makedon ve Arnavutlara göre düzenlemek suretiyle Türkleri ve diğer milliyetleri görmezlikten gelmektedir. Şubat 2001’den bu yana yaşanan gelişmeler bunu daha somut bir şekilde ortaya koymuştur. Bu nedenle Makedonya’da Türklerin dışlanması çabalarına kesinlikle seyirci kalınmamalıdır.

Türkiye aktif rol almadığı takdirde, Türklerin sorunlarının, asimilasyon ve göç süreçlerinin önüne geçilmesi sağlanamaz. Bunun için Türkiye’nin, Makedonya’daki Türk teşkilatlarıyla ve temsilcileriyle devamlı diyalog içerisinde bulunmasının önemi büyüktür. Türkiye, Atatürk’ün “Yurtta Sulh Cihanda Sulh” politikası gereği bölge barışının sağlanması hususunda gerekli girişimlerde bulunmak suretiyle öncülük etmelidir.

Atalarımızdan kalan eserlerin korunması, Türk varlığının devamı, kendi benliğimizin korunması için özelde Makedonya genelde Balkan Türklerini unutmamalıyız.

1 Öztuna, Yılmaz; Başlangıcından Zamanımıza Kadar Türkiye Tarihi, C.1, İstanbul 1973, s. 71-257.

2 Turan, Ömer; “Balkan Türklerinin Dini Meseleleri”, Yeni Türkiye, Türk Dünyası Özel Sayısı II, Sayı 16, Ankara 1997, s. 1744.

3 Hamza, Yusuf; ‘‘Başlangıcından Günümüze Kadar Makedonya Türklüğü’’, Makedonya’da Rumeli Türklerinin Tarih ve Kültürleri Panelleri ve Konferansı (Mayıs, Aralık 1995 ve Mayıs 1996), İzmir Mak. Göç. Kültür ve Dayanışma Der. İzmir 1996, s. 104.

4 Hamza, Yusuf; a.g.e., s.104.

5 İbrahimgil, M. Zeki; ‘‘Makedonya’nın Sosyal-Kültürel Yapısı ve Türk Vakıf Eserlerinin Bugünkü Durumu’’, Makedonya’da Rumeli Türklerinin Tarih ve Kültürleri Panelleri ve Konferansı (Mayıs, Aralık 1995 ve Mayıs 1996), İzmir Mak. Göç. Kültür ve Dayanışma Der. İzmir 1996, s. 121-122.

6 Bayur, Yusuf Hikmet; Türk İnkılap Tarihi, C.1, Kısım 1, T.T.K., Ankara 1963, s.164.

7 Yaşar, Abdurrahman; ‘‘Bağımsız Devlet Olduktan Sonra Makedonya’da Genel Durum ile Türklerin Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Durumları’’, Makedonya’da Rumeli Türklerinin Tarih ve Kültürleri Panelleri ve Konferansı (Mayıs, Aralık 1995 ve Mayıs 1996), İzmir Mak. Göç. Kültür ve Dayanışma Der. İzmir 1996, s. 68.

8 Yakup, Hanife; ‘‘Radoviş ve Yöresinde Türklerin Eğitim Durumuna Genel Bir Bakış’’, Vardar, Sayı 152, Üsküp 2001, s. 4.; TDP Genel. Bşk. Erdoğan Saraç ile yapılan görüşme, Ağustos 1996.

9 Bu göç olmamış olsaydı, şu anda Makedonya’daki Türk nüfusunun sayısı 380.000-450.000 veya toplam sayının %19-%22’si olacaktı.

10 Engüllü, Avni; ‘‘Sayılarla Türkler’’, Birlik, Yıl LVII, Sayı 5614, Üsküp 2001, s. 12.

11 Tahir, Şenol; ‘‘Doğu Makedonya’yı Ziyaret Etmek Sevaptır’’, Vardar, Sayı 134, Üsküp 2000, s. 4.

12 TDP Genel Bşk. Erdoğan Saraç ile yapılan görüşme, Kasım 2001, Üsküp.

13 Birlik, 11 Eylül 2001.

14 Kut, Şule ‘‘Bağımsız Makedonya: Altıncı Yıl Krizleri’’, Berlin Antlaşmasından Günümüze Balkanlar, Rumeli Vakfı Yayını, İstanbul 1999, s. 189.

15 Oran, Baskın; ‘‘Balkan Müslümanlarında Dinsel ve Ulusal Kimlik’’, A. Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi, C. 48 Sayı 1-4, Ankara 1993, s. 141.

16 TDP Genel. Bşk. Erdoğan Saraç ile yapılan görüşme, Ağustos 1996.

17 Engüllü, Suat; “Balkan Savaşlarından Günümüze Kadar Makedonya’da Yaşayan Türklerin Toplumsal, Ekonomik, Kültür-Eğitim Durumu ve Göçler”, Makedonya’da Rumeli Türklerinin Tarih ve Kültürleri Panelleri ve Konferansı (Mayıs, Aralık 1995 veve Mayıs 1996), İzmir Mak. Göç. Kültür ve Dayanışma Der. İzmir 1996, s. 47-48.

18 Büyüklerimin anlattıklarına göre; idareciler mallarını bırakmaları karşılığında Türklere göç izni veriyorlarmış. Ayrıca Türk olmayanlar da rüşvet karşılığı nüfuslarını değiştirip Türk gibi göç ediyorlarmış.

19 Hamzaoğlu, Yusuf; “Makedonya’da Türk Sorunu”, Balkan Türklüğü, Kültür Bakanlığı, Ankara 2000, s. 346.

20 Makedonya Ulusal Tarih Enstitüsü’nde görevli Profesör Lazar Lazarov ile yapılan görüşme, Ağustos 1996, Üsküp.

21 Engüllü, Suat; a.g.e., s. 57.

22 Engüllü, Suat; “Balkan Savaşlarından Sonra Makedonya’da Türkler”, Makedonya’da Rumeli Türklerinin Tarih ve Kültürleri Panelleri ve Konferansı (Mayıs, Aralık 1995 ve Mayıs 1996), İzmir Mak. Göç. Kültür ve Dayanışma Der. İzmir 1996, s. 70.

23 Engüllü, Suat; “Balkan Savaşlarından Günümüze Kadar Makedonya’da Yaşayan Türklerin Toplumsal, Ekonomik, Kültür-Eğitim Durumu ve Göçler”, Makedonya’da Rumeli Türklerinin Tarih ve Kültürleri Panelleri ve Konferansı (Mayıs, Aralık 1995 ve Mayıs 1996), İzmir Mak. Göç. Kültür ve Dayanışma Der. İzmir 1996, s. 47-48.

24 Gogov, Rade; Halk Kurtuluş Savaşında Türkler, Üsküp 1992, s.5; ayrıca bkz. İSMAİL, İsmail T.; ‘‘Halk Kurtuluş Savaşında Manastır Türkleri’’, Sesler, Sayı 149, Üsküp 1980, s. 23-60.

25 Kaya, Fahri; DEMİR, Firuz vd.; Aynı Güneş Altında Makedonya Sosyalıst Cumhuriyetinde Yaşayan Türk Halkının 25 Yıllık Edinimleri, Nova Makedonya Basımevi, Üsküp 1971, s. 22.

26 Engüllü, Suat; a.g.e., 61-62.

27 Engüllü, Suat; a.g.e., 62.

28 Beyzat, Mugbil; “50 Yıllık Dönemde Makedonya Türklerinin Hukuku ile Toplumsal Durumu”, Vardar, Sayı 12, Üsküp 1995, s. 22.; Erdoğan Saraç ile yapılan görüşme.

29 TDP Genel Bşk. Erdoğan Saraç ile yapılan görüşme, Ağustos 1996.

30 TDP Genel Başkanının Süleyman Demirel ile yaptığı görüşme, Vardar, sayı 14, Üsküp 1995, s.4.

31 Birlik, 11 Eylül 2001.

32 Meclis Başkanı Samo Klimovski ve Eğitim Bakanı Gale Galev ile yapılan görüşme, Ağustos 2000, Ohrid.

33 Carter, F. V.; “Yugoslavya’nın Türk Halkları”, Dünyada Türkler, (Çev. M. Harmancı), İstanbul 1995, s. 274-285.

34 Makedonya Cumhuriyeti Anayasası, M.C. Millet Meclisi Basımevi, Üsküp 1999, s. 5, 10, 16, 17, 20.

35 Gligorov, Kiro; “Makedonya Günümüzde Makedon, Türk, Arnavut, Sırp, Rom, Ulah ve diğer Milliyetlerin Vatanıdır”, Sesler, Sayı 277-78-79, Üsküp 1993, s. 6.

36 Ülker, Çiğdem; Makedonya Türk Öyküsünde Kimlik Sorunu, Kültür Bakanlığı, Ankara 1998, s. 17.

37 Çerçeve Anlaşması (Ağustos 2001 de Arnavutlarla Makedonlar arasında imzalanan anlaşma), Millennium, Eğitim Kültür Ekoloji ve Dayanışma Derneği, Vrapçişte 2001.

38 A THREAT TO ‘STABILITY’ Human Rights Violations in Macedonia, Human Rights Watch/Helsinki, USA 1996, 52-56.

39 Hoca, Fadıl (Proje Koordinatörü); Makedonya Devlet Organlarında, Kamu Kuruluşlarında ve Eğitim Sisteminde Türklerin Katılım Oranı İle İlgili Mukayese Çalışması, Abdülhakim Hikmet Doğan Eğitim Kültür ve Sanat Merkezi (ADEKSAM), Gostivar 2001; ayrıca Bkz. Statiçki Godişnik na R. Makedoniya, Tom XXXIV., zavod za statistika, Skopye 1999.

40 Kaliçanin-Jejely, Tatyana; “Geçmişte ve Günümüzde Makedon Söyleyicilerinden Kaydedilen Türk Türküleri”, Sesler, Sayı 237, Üsküp 1989, s. 79.

41 Stoyanovski, Aleksansar (Editör), İstoriya Na Makedonskiot Narod, Tom 2, İnstitut Za Nasionalna İstoriya, Skopye 1998, s. 309.

42 İbrahimgil, M. Zeki; a.g.e., s.121-122.

43 Murat, Av. Salih; ‘‘Makedonya’da Son 6 Ay İçerisinde Yıkılan, Hasar Gören İslam Dinine Ait Dini Mabedlerin Listesi ’’, Birlik, Yıl LVII, Sayı 5693, Üsküp 2001, s. 11.

44 Tufan, Muzaffer; “Makedonya’da Türk İslam Kültürü”, Sesler, Sayı 293, Üsküp 1995, s. 63.

45 Hamza, Yusuf; a.g.e., s.105.

46 Engüllü, Suat; a.g.e., s. 50-51.

47 Canova, Remzi; ‘‘Makedonya’da Türk Kültürü Sönüyor mu?’’, Vardar, Sayı 6, Üsküp 1994, s.12.

48 Engüllü, Suat; a.g.e., 50-51.

49 Yaşar, Abdurrahman; ‘‘Bağımsız Devlet Olduktan Sonra Makedonya’da Genel Durum ile Türklerin Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Durumları’’, Makedonya’da Rumeli Türklerinin Tarih ve Kültürleri Panelleri ve Konferansı (Mayıs, Aralık 1995 ve Mayıs 1996), İzmir Mak. Göç. Kültür ve Dayanışma Der. İzmir 1996, s. 68.

50 Zaim, Sabahaddin; “Türk Dünyasında Balkanlar’dan Hatıralar”, Yeni Türkiye, Türk Dünyası Özel Sayısı II, Sayı 16, Ankara 1997, s. 1760. (bkz. Mehmet Ardıcı, Yücelciler 1947, İnsan Yayınları, İstanbul 1991.).

51 Yaşar, Abdurrahman; a.g.e., s. 69.

52 Tahir, Şenol; ‘‘Doğu Makedonya Türkleri (13)’’, Vardar, Sayı 103, Üsküp 2000, s. 5.

53 Makedonya’nın ilk Türk öğretmeni. (bkz. Hamdi Hasan; Makedonya’da Türkçe Eğitim ve Abdülhakim Hikmet Doğan, Birlik Yayınları Üsküp 1998.).

54 ADEKSAM Başkanı Fadıl Hoca ile yapılan görüşme, Kasım 2001, Gostivar.

55 Ağustos 2001’de Ohrid’de bulunduğum esnada beni davet eden ‘Karabey Mahalle Derneği’ gençleri, Resne ve Struga’dan gelen diğer genç arkadaşlar Türk Tarihi ve Kültürü, Türkiye Cumhuriyeti ve Atatürk ile ilgili kitaplar istemektedirler.

56 Oran, Baskın; a.g.e., s.137,138.

57 Kaya, Fahri; “Şiirimizin Gelişmesi”, Seçme Yazılar, Üsküp 1994, s. 9-14.

58 Kaya, Fahri; “Makedonya’da Türkçe Yayın Hayatı”, Balkan Ülkelerinde Türkçe Eğitim ve Yayın Hayatı Bilgi Şöleni (20-24 Nisan 1998), TDK, Ankara 1999, s.258.

59 Ago, Arif; “Makedonya’da Türk Halkının Anadil Üzerine Öğretim-Eğitim ve Sorunları”, Sesler, Sayı 302, Üsküp 1996, s. 7-10.

60 Örneğin Makedonya’da bulunduğum 1993 yılında yasaklama nedeniyle Jupa’da Türkçe öğretim için eylem yapılmıştır. Hâlâ bu bölgedeki sorun kesin olarak halledilmemiştir. Makedonlar buradakilerin yani Torbeşlerin Türk olmadıklarını iddia etmektedirler.

61 Ülker, Çiğdem; a.g.e., s.13.

62 Yaşar, Abdurrahman; a.g.e., s. 68.

63 Çocuk Bahçesi (Birlik gazetesinin eki), Yıl XXVIII, Sayı 908, Üsküp 2001, s. 1.

64 Yaşar, Abdurrahman; ‘‘Bağımsız Devlet Olduktan Sonra Makedonya’da Genel Durum ile Türklerin Sosyo-Ekonomik ve Kültürel Durumları’’, Makedonya’da Rumeli Türklerinin Tarih ve Kültürleri Panelleri ve Konferansı (Mayıs, Aralık 1995 ve Mayıs 1996), İzmir Mak. Göç. Kültür ve Dayanışma Der. İzmir 1996, s. 68.

65 Çocuk Bahçesi (Birlik gazetesinin eki), Yıl XXVIII, Sayı 909 ve 913, Üsküp 2001, s. 1.

66 YAŞAR, Abdurrahman; a.g.e., s. 68.

67 Birlik, 24 Kasım 2001.

68 Hayber, Abdülkadir; “Makedonya’da Türkçe Öğretimi”, Balkan Ülkelerinde Türkçe Eğitim ve Yayın Hayatı Bilgi Şöleni (20-24 Nisan 1998), TDK, Ankara 1999, s. 302.

69 Hamza, Yusuf; a.g.e., s.

70 Abbas, Zerrin Bedri; “Makedonya’da Türklerin Eğitimi”, Balkan Ülkelerinde Türkçe Eğitim ve Yayın Hayatı Bilgi Şöleni (20-24 Nisan 1998), TDK, Ankara 1999, s. 298.

71 Makedonya’da Uluslararası Türk Üniversitesi’nin Kurucu Raporu, ADEKSAM, Gostivar 2000.

72 Özkan, Nevzat; ‘‘Eski Yugoslavya Türkleri’’, Türk Dünyası, Kayseri 1997, s. 296.

73 Kaya, Fahri; ‘‘Hikayemizin Hikayesi’’, Seçme Yazılar, Üsküp 1994, s. 25-26.

74 Kaya, İ. Güven; Yugoslavya’da Türk Halk Edebiyatı, Boğaziçi Üniversitesi, İstanbul 1993, s. 30.

75 Ülker, Çiğdem; a.g.e., s. 31, 32, 61, 74.

76 Birlik, 22 Kasım 2001.

77 Beyzat, Mugbil; ‘‘Türkçe Basın-Yayının Kapanıklığı’’, Vardar, Sayı 9-10, Üsküp 1995, s. 25.

78 Şeh, Gayur; “Makedonya’da Türkçe Radyo ve Televizyon Programları”, Balkan Ülkelerinde Türkçe Eğitim ve Yayın Hayatı Bilgi Şöleni (20-24 Nisan 1998), TDK, Ankara 1999, s. 309-310.

79 MTV Türkçe bölümü sorumlusu Gayur Şeh ile Üsküp’te yapılan görüşme, Ağustos 1996, Üsküp.

80 Nova Makedonya Basımevi bünyesinde faaliyet gösteren Birlik gazetesi tarafından çıkan dergiler maalesef düzenli olarak çıkmamaktadır.

81 Türkiye’deki Zaman gazetesi temsilciliğince çıkartılmaktadır.

82 Sonradan gazete olarak çıkan dergi Ağustos 2001’den beri çıkmamaktadır.

83 Kaya, Fahri; “Makedonya’da Türkçe Yayın Hayatı”, Balkan Ülkelerinde Türkçe Eğitim ve Yayın Hayatı Bilgi Şöleni (20-24 Nisan 1998), TDK, Ankara 1999, s. 271



Yüklə 14,45 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   42   43   44   45   46   47   48   49   ...   100




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin