F/ENDEKS/ATİK ENDEKS/ VAKIF 1/SON ÖZET SOEAsVf01-15
1/139/603 Galata'da, Haseki Sultan evkafına ait evin, burada mektep ve çeşme yapmak isteyen Gümrük emini Hasan'ın mülk evi ile istibdaline dair hüküm.
Galata mollasına hüküm ki:
Bi’l-fi‘l gümrük emîni olan Hasan dâme mecduhû arz-ı hâl idüp kazâ-i mezbûra tâbi‘ (boş) mahallesinde vâkı‘ merhûm ve mağfûr lehâ Haseki Sultân evkãfından olup bir tarafı Hâcı Hüseyin mülki ve bir tarafı dahi Ciğerci Ahmed mülki ve bir tarafı tarîk-i hâss ve iki tarafı tarîk-i âmm ile mahdûd doksan beş akçe icârelü mutasarrıf olduğı vakf evde fî hasebeta’llâhi te‘âlâ ta‘lîm-i sıbyân içün mekteb ve çeşme binâ ve vakf itmek murâd itmeğle vâkı‘ kıymet ve icârede ekser olup vakfa her vechile enfâ‘ olan mülk menzili ile istibdâl olınmamak(?) bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden ma‘rifet-i şer‘le mübâdele olınması emrüm olmışdur buyurdum ki sâdır olan emr-i celîlü’l-kadrüm mûcebince amel idüp dahi husûs-ı mezbûra mukayyed olup göresin mûmâ ileyhün mülk menzili kıymet ve icârede ol vakf odadan ekser olmağla vakfa enfâ‘ ise ol bâbda muktezâ-yı şer‘i kavîmle amel eyleyüp zikr olınan oda mûmâ ileyhün mülki ve menzili mezbûre merhûm-ı müşârun ileyhün vakfı olmak üzre istibdâl eyleyesin diyü yazılmışdur.
[Fî] evâil-i R sene [10]60 [3-12 Nisan 1650]
1/181/447 İstanbul'da, Sofular mahallesindeki Hoca Ali vakfına ait evin, yine aynı mahalledeki Yeniçeri meydan çorbacısının mülk evi ile istibdal olunmasına dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Dergâh-ı mu‘allâm yeniçerilerinün bi’l-fi‘l meydân çorbacısı olan kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Sinân zîde mecduhû Südde-i sa‘âdetüme arz-ı hâl sunup mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ Sofılar mahallesinde vâkı‘ bir tarafı Muharrem nâm yeniçeri mülki ve bir tarafı Hâcı Mehmed mülki ve bir tarafı Ahmed nâm yeniçeri mülki ve bir tarafı tarîk-i âmm ile mahdûd iki bâb cedîd fevkânî oda ve matbah ve bi’r-i mâ’ ve kenîfi müştemil mülk menzili yine mahalle-i mezbûrda vâkı‘ müteveffâ Hâce Alî vakfınun olup bir tarafı Alî Beğ mülki ve bir tarafı Sinân Ağa mülki ve bir tarafı tarîk-i hâss ve bir tarafı tarîk-i âmm ile mahdûd fevkãnî ve bir tahtânî oda ve bi’r-i mâ’ ve kenîfi müştemil vakf-ı menzilden binâ ve rub‘ ve kıymet ve rağbet cihetlerinden evfer ve ekser ve zikr olınan mülk-i menzil ile istibdâl olınması her vechile vakf evvele enfa‘ olduğın sebebden vakf-ı mezbûrun meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Mehmed zîde kadruhû dahi isitidâle tâlib ve râğıb olduğın bildürüp zikr olınan vakf-ı menzîl mûmâ ileyh Sinân Çorbacınun mülki ve ol mülk-i menzîl vakf-ı mezbûrdan olup vâkıfun meşrûtı icrâ olınmak üzre istibdâl olınmak bâbında izn-i hümâyûn recâ eyledüği ecilden ol bâbda izn-i şerîfüm erzânî kılınmışdur buyurdum ki vüsûl buldukda sâdır olan fermân-ı celîlü’l-kadrüm mûcebince zikr olınan vakf menzil-i mûmâ ileyh Sinân Çorbacı'nun mülki ve ol mülk menzil evkãfı mezbûreden olup vâkıfun şürûtı icrâ olınmak üzre istibdâli tecvîz eyleyen eimme-i müctehidînün kavlleri üzre istibdâl eyleyesin.
Fî evâhir-i B sene 1060 [20-29 Temmuz 1649]
2/55/225 Eyüp'te, Zal Mahmut Paşa ve karısı Şah Sultan evkafından ihdas edilmiş vazife verilmemesine dair hüküm.
Hâslar kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî rahmetullâhi aleyhi Rabbü’l-Bârî'de vâkı‘ müteveffâ Zâl Mahmûd Paşa ve zevcesi Şâh Sultân evkãfı mütevellîsi kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Abdî zîde kadruhû ile evkãf-ı mezbûrun mürtezikası meclis-i şer‘-i şerîfe varup müteveffâ Zâl Mahmûd Paşa evkãfınun irâdı mesârifine vefâ itmeyüp vakf-ı mezbûrun bir vechile müsâ‘adesi yoğiken buna kimesneler hilâf-ı şart-ı vâkıf zâviye kıt‘ası ihdâs idüp ve mütevellî-i mezkûrun muhâsebesi görildükde usûl-i(?) vakfdan ziyâde seksen beş akçe zâviye virilüp ve bin altmış bir Ramazân-ı şerîfinden Rebî‘u’l-âhir gãyetine gelince vakf-ı mezbûr elli yedi bin beş yüz elli bir akçe koyup alduğı zâhir olup ve vakf-ı mezbûrun hâlî ve harâbe ve ihyâsı lâzım olduğın bildürüp ol makúle muhdes zevâyid kıt‘ası virilmemek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledükleri arz eyledükleri ecilden vakf-ı mezbûrun irâdı mesârifine vefâ idince şart-ı vâkıfda muhtelif muhdes zevâyid-i vâzı‘ası ref‘ olup mucerred muhâsebe defterlerinde kaydımız vardır diyü kıt‘alar virilmeyüp inşâllâhü te‘âlâ vakf (..) kimesnenün vazîfesi ketm olmamak içün bi’l-fi’l şeyhülislâm olan a‘lemü’l-ulemâi’l-mütebahhirîn efdâlü’l-füdelâi’l-müteverri‘în Mevlânâ Mehmed edâma’llâhu te‘âlâ fezâiluhû işâret olınmayup vech-i meşrûh üzre amel olınmak bâbında fermân-ı âlîşânum sâdır olmışdur şürûtıyla yazılmışdur
[Fî] evâil-i M sene 1063 [2-11 Aralık1652]
2/68/280 İstanbul'da, Küçük Ayasofya yakınındaki evin, bu eve icâreteyn usulü ile mutasarrıf olan Divan katiplerinden Katip Mehmet'in Nişancı Paşa câmi‘ yakınında, Katip Kasım mahallesindeki mülk evi ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Dîvân kâtiblerinden Kâtib Mehmed arz-ı hâl idüp İstanbul'da Nişâncı Paşa câmi‘-i şerîfi kurbında Kâtib Kãsım mahallesinde hâliyâ iştirâ eyledüği mülk-i müşterâsı kıymet ve icâreye mahrûse-i mezbûrede Küçük Ayasofya kurbında icâre-i mu‘accele ve müeccelle ile (boş) vakfından mutasarrıf olduğı vakf-ı menzilden evfer ve ekser olup istibdâl olınmak vakfa evlâ ve enfâ‘ olduğın bildürüp istibdâl olınmak bâbında inâyet recâ itmeğin istibdâl olınmak emrüm olmışdur diyü şürûtıyla yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı M sene 1063 [12-21 Aralık1652]
2/88/353 İstanbul'da, vakfedenin şartına aykırı olarak tasarruf edilen vakıf evin sulehadan olup süknaya ihtiyacı olan İmam Mehmet'e verilmiş olduğuna, eski mutasarrıfın buna aykırı müdahalesinin önlenmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul mahallâtından (boş) mahallesinde vâkı‘ mescid-i şerîf imâmı olan sulehâdan kıdveti’s-sulehâi’s-sâlikîn Mehmed zîde salâhu Südde-i sa‘âdetüme arz-ı hâl sunup mahalle-i mezbûrede vâkı‘ süknâsı sülehâya vakf ve şart olan menzile mutasarrıf olan Mustafâ nâm kimesne sulehâdan olmayup tasarrufı hilâf-ı şart-ı vâkıf olup ve mezkûr Mehmed sulehâdan olduğından mâ‘adâ süknâya ihtiyâcı olmağla menzil-i mezbûr ber mûceb-i şart-ı vâkıf hüccet-i şer‘iyye ile kendüye virilüp lâkin merkúm Mustafâ tasarrufına mâni‘ olup gadr u te‘addî eyledüğin ve bu bâbda fetvâ-yı şerîf virildüğin bildürüp mûcebince amel olınup menzil-i mezbûr kendüye zabt itdürilüp min ba‘d merkúm Mustafâ'yı te‘allül ü nizâ‘ itdürilmek(?) bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden fetvâ-yı şerîfe ve hüccet-i şer‘iyye mûcebince amel olınması emrüm olmışdur diyü vech-i meşrûh üzre şürûtıyla emr-i şerîf yazılmışdur.
[Fî] evâsıt-ı S sene 1063 [11-20 Ocak 1653]
2/245/949 İstanbul'da, Süleymaniye câmi‘ evkafının mütevellisi ile Gelibolu kalesi mustahfızları arasındaki sınır ihtilafı hususuna kale dizdarı olan Mehmet'in müdahale ettirilmemesine dair hüküm.
Gelibolı nâibine hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ ceddüm merhûm ve mağfûrun leh Sultân Süleymân Hân tâbe serâhunun câmi‘-i şerîf evkãfınun mütevellîsi olan kıdvetü’l-emâcid ve’l-a‘yân Osmân zîde mecduhû Südde-i sa‘âdetüme arz-ı hâl idüp vakf-ı mezbûr karyelerinden kazâ-i mezbûra tâbi‘ mukãta‘a-i Ferid(?) Baba toprağından ba‘zı vakf mezâri‘i Gelibolı kal‘ası müstahfızları şirret idüp muhtahfız timarı toprağındandur diyü fuzûlen birkaç [sene] zapt idüp vakfa gadr itmeleriyle hâlâ vakf-ı mezbûrun sınurı dâhilinde olduğına udûl-i müslimînden nice şâhidler olduğından mâ‘adâ vakf-ı mezbûrun mahfûz olan ma‘mûlün bih hudûdnâme sûreti ihrâc olınup hâlâ mu[kã]ta‘a-i mezbûr zâbiti olan Süleymân tarafından vekîl nasb idüp vakfun mezra‘alarını hudûdnâme mûcebince mezkûrlardan da‘vâ idüp vakfiyçün alıvirilmek içün emr-i şerîf virilmişiken hâlâ kal‘a-i mezbûre dizdârı olan Mehmed şirret idüp telbîs hüccet peydâ idüp bir dahi mesmû‘ olmasun diyü bir tarîkle emr alup ve ol yirlerde mezbûr dizdârun alâkası yoğiken mezbûr Süleymân'ı da‘vâdan men‘ idüp vakfa gadr eyleyüp müstahfız timârlarınun mezbûr dizdâr min ba‘d vekîli olmayup herkes kendü timârınun da‘vâsın görüp da‘vâlarına dizdârı müdâhale itdürilmemek bâbında emr-i şerîf recâ eyledüği ecilden vech-i meşrûh üzre amel olınmak bâbında şürûtıyla vech-i meşrûh üzre emr-i şerîf yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı şehr-i Ş sene 1063 [7-16 Temmuz 1653]
4/24/87 Gebze'de, Kara Mustafa Paşa'nın câmi‘evkafına ait dükkan, tarla, mahzen ve dalyanların bazıları zamanla ve mütevellilerinin ihmalleri sebebiyle mülk olarak zaptolunmuş ve akçesi müflis kimselere rehin verilip telef edilmiş olduğundan, bunların hüccet ve vakfiye uyarınca yerinde yoklanup kadı marifeti ile evkaf müfettişi kaymakamınca yazılmasına dair hüküm.
Üsküdar kãdîsına ve evkãf-ı mezbûre müfettişi kãimmakãm olana hüküm ki:
Dâru’s-sa‘âde ağası olan Muslı Ağa dâme ulüvvuhû ordû-ı hümâyûnuma arz gönderüp müşârun ileyhin taht-ı nezâretinde olup mahrûse-i mezbûre muzâfâtından Gekbuze'de medfûn müteveffâ Kara Mustafâ Paşa'nun câmi‘-i şerîf ve imâret-i âmireleri evkãfından olup yine kasaba-i mezbûrede olan dekâkîn vesâir müşâhedât ve ve tarlalardan leb-i deryâda olan mahzenler ve dalyanlar mürûr-ı eyyâm ve mütevellîlerün ihmâlleriyle sebebi ile yoklanmayup ba‘zıları mülkiyyet üzre zabt olınup ve nükúd olan akçesi ba‘zı müflis kimesneler zimmetlerinde rehîn virilüp zâyi‘ ve telef olmağla mahsûl-ı vakfa külli gadr olmağın ol makúle olan dekâkïn ve müşâhedât ve tarla ve leb-i deryâda olan mehâzin ve dalyanlar ve nükúd akçesi ber mûceb-i şart-ı vâkıf ve hüccet-i şer‘iyye ve vakfiyye-i ma‘mûlün bihâ mûcebince hudûd u sınurlar mahallinde yoklanup tahrîr ve defter olınup kimesnenün medhali olmamak bâbında emr-i şerîfüm virilmek recâsına arz eyledüği ecilden sen ki mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin vech-i meşrûh üzre senün ma‘rifetün ile müfettiş-i evkãf kãimmakãmı tahrîr ve defter idüp kimesnenün medhali olmayup hakk ve adl üzre görilmek içün emr-i şerîf yazılmışdur.
Fî evâil-i M sene 1076 [14-23 Temmuz 1665]
4/100/433 Darussaade ağası olan Muslu Ağa'nın nazırı olduğu Eyüp evkafına ait Alibeyköyü yakınındaki arazinin mer‘a denilen kısmına mütevelli izniyle kendi malıyla değirmen yapmak isteyen şahsa mani olunmamasına dair hüküm.
Hâslar kãdîsına hüküm ki:
Bi’l-fi‘l Dâru’s-sa‘âdetüm ağası olan Muslı Ağa dâme ulüvvuhû Südde-i sa‘âdetüme arz gönderüp nâzırı olduğı Hazret-i Ebâ Eyyûb el-Ensârî aleyhi’r-rahmetü Rabbü’l-Bârî evkãfınun hudûdı ve sınurı dâhilinde olup Alî Beğ köyi kurbında vakfınun arâzîsinden mer‘â ta‘bîr olınur arsadan altmış beş arşun tûlı ve arzen hudûd-ı erba‘ası mütevellî temessükinden ma‘lûm olan mahall kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Osmân zîde kadruhû mukãta‘a-i zâhire ve izn-i mütevellî olup müceddeden değirmen binâ itmek istedükde ahâlî-i karye-i mezbûreden ve âhardan ba‘zı kimesneler mâni‘ olup gadr u te‘addî eyledüklerin bildürüp elinde olan mütevellî temessüki mûcebince mukãta‘a ile olduğı arsa-i hâliye üzerine kendü mâlıyla ma‘rifet-i şer‘le müceddeden değirmen binâ eyledükde kimesne mâni‘ olmayup ve bir vechile dahl u ta‘arruz itdürilmeyüp men‘ u def‘ olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâsına arz eyledüği ecilden mâni‘-i şer‘iyyesi yoğise binâ itdürilmesi içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Ca sen 1076 [19-28 Kasım 1665]
4/136/550 Alaeddin evkafına ait İstanbul'da, Murat Paşa-yı Atik mahallesindeki boş arsanın, İbrahim'in aynı mahalledeki mülk arsası ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdete mektûb gönderüp müteveffâ şeyh Alâeddîn evkãfı mütevellîsi olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Ahmed zîde kadruhû meclis-i şer‘a varup evkãf-ı mezbûrede olup mahrûse-i İstanbul'da Murâd Paşa-yı Atîk mahallesinde vâkı‘ bi hisâb-ı terbi‘i yiğirmi beş zirâ‘ arsa-i hâliye İbrâhîm zîde mecduhûnun menziline muttasıl ve mülâsık olmağla reb‘ ve kıymet ve rağbet ve kısmet cihetlerinden arsa-i mevkúfe-i mezbûreden ekser ve evfer olduğı hâssa mi‘mârlardan Ustad Mustafâ ve Ustad Sûfî Ahmed ve bîgaraz müslimânlar ihbârlarıyla misâha ve tahmînleri ile mu‘ayyen olan mûmâ ileyh İbrâhîm zîde mecduhûnun mahalle-i mezbûrede vâkı‘ hisâb-ı merkúme üzre yüz elli zirâ‘ mülk arsa-i hâliyesiyle istibdâl vakfa enfâ‘ olmağla kıymeten evfer ve ekser olan mülk arsa-i mezkûre ile istibdâl murâd eyledüğin bildürüp izn-i hümâyûnum recâsına arz eyledüğin ecilden vech-i meşrûh üzre izn-i şerîfüm erzânî kılınmışdur buyurdum ki vusûl buldukda husûs-ı mezbûre mukayyed olup göresin fi’l-vâkı‘ zikr olınan vakf arsa-i hâliyenün istibdâli vakfa enfâ‘ ve mûmâ ileyh İbrâhîm Paşa'nun mülk arsa-i hâliyesi kıymeti ol vakf arsa-i hâliyeden evfer ve ekser ise istibdâl tecvîz eyleyen fukahâ-yı zevi’l-ibtihâcün kavlleri üzre zikr olınan vakf arsa-i hâliye mülk ve mûmâ ileyhün mülk arsa-i hâliyesi vakf olup vakf-ı evvelinün şürûtı vakf-ı sânîde icrâ olmak üzre istibdâl eyleyüp tarafeyne hüccet viresin şöyle bilesin.
Fî evâil-i Receb sene 1076 [7-16 Ocak 1666]
4/136/551 Sekbanbaşı Ahmet Ağa evkafına ait İstanbul'da, Murat Paşa-yı Atik mahallesindeki boş arsanın, İbrahim'in aynı mahalledeki mülk arsası ile istibdaline dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Südde-i sa‘âdetüme mektûb gönderüp müteveffâ Sekbânbaşı Ahmed Ağa evkãfı mütevellîsi olan kıdvetü’l-emâsil ve’l-akrân Mustafâ zîde kadruhû meclis-i şer‘a varup evkãf-ı mezbûreden olup mahrûse-i İstanbul'da Murâd Paşa-yı Atîk mahallesinde vâkı‘ bi hisâb-ı terbi‘i dört yüz yiğirmi dört zirâ‘ arsa-i hâlîye İbrâhîm zîde mecduhûnun menziline muttasıl ve mülâsık olmağla reb‘ ve rağbet ve kısmet cihetlerinden arsa-i mevkúfe-i mezbûreden ekser ve evfer olduğı hâssa mi‘mârlardan Usta Mustafâ ve Sûfî Ahmed ve bîgaraz müslimânlar ihbârlarıyla misâha ve tahmînleri ile müte‘ayyin olan mûmâ ileyh İbrâhîm zîde mecduhûnun mahall-i mezbûrede vâkı‘ hisâb-ı merkúme üzre sekiz yüz elli zirâ‘ mülk arsa-i hâliyesi ile istibdâl-i vakfa enfa‘ olmağla kıymet evfer ve ekser olan arsa-i mezkûre ile istibdâl murâd eyledüğin bildürüp izn-i hümâyûnum recâsına arz eyledüği ecilden vech-i meşrûh üzre izn-i şerîfüm erzânî kılınmışdur buyurdum ki.
Fî evâil-i N sene [10]76 [7-16 Mart 1666]
4/270/1022 Kulaksız'da, Hüseyin Ağa'nın yaptırdığı mektebin mütevellisi olup hizmetinde kusuru yokken tevliyeti başkasına verilen kadının durumunun soruşturularak bildirilmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Âyişe nâm hâtûn ordû-ı hümâyûnuma arz-ı hâl idüp Galata kazâsına tâbi‘ Tophâne'de Mustafâ Ağa mahallesinde sâkin Hüseyin Ağa'nun Kulaksız'da binâ eyledüği mektebün meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olup hıdmetinde kusurı yoğiken âhara tevcîh olınup gadr olmağla ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ eyledüği ecilden bi haseb’ş-şer‘ ahvâllerin suâl idüp hakïkati i‘lâm eylemek bâbında fermân-ı âlîşânum sâdır olmağın mûcebince hüküm yazılmışdur.
Fî evâsıt S sene [10]81 [30 Haziran-9 Temmuz 1670]
4/293/1131 İstanbul'da, Süleymaniye câmi‘ yakınında süknası mülazımına meşruta olarak yaptırdığı medrese hücrelerinden kapı tarafındaki dokuzuncu odanın eski ve yeni sakinleri arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Hüseyin nâm kimesne Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp merhûm ve mağfûrun leh Sultân Süleymân Hân tâbe serâhunun İstanbul'da vâkı‘ câmi‘-i şerîfi kurbında süknâsı mülâzımına meşrûta binâ eyledüği medrese hucurâtında kapu tarafında dokuzıncı oda fevkãnî ve tahtânî odada sâkin olan Abdullâh nâm kimesne odada sâkin olmaduğından mâ‘adâ hilâf-ı şer‘-i şerîf vâkı‘a ve (...) olmağla vakf-ı merkúm mütevellîsi buna virüp bu dahi ber mûceb-i şart-ı vâkıf sâkin olur iken mezkûr Abdullâh dahl ve rencîdeden hâlî olmaduğın ve bu bâbda yedinde temessük olduğın bildürüp men‘ u def‘ olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin sen ki mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin mezbûrun ol makúle fesâdı şer‘ân sâbit ve zâhir olur ise men‘ u def‘ idüp mezkûrı rencîde eylememek emrüm olmışdur.
Fî evâhir-i Ra sene [10]81 [8-17 Ağustos 1670]
4/294/1136 İstanbul'da, Lafta mahallesinde Bagora'nın vakfettigi eve mutasarrıf olan validesinin ölümünden sonra mutasarrıf olan şahıs ve evin vakfa geçtiğini ileri süren vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Mahmiyye-i İstanbul'da Lafta(?) nâm mahallede sâkin Bagora nâm zimmî mahall-i mezbûrede mutasarrıf olan mülk menzilinde sükenâsı evvelâ bunun vâlidesi ba‘dehû evlâd-ı evlâdına vakf ve şart ve tescîl-i şer‘î ve teslîm ile’l-mütevellî itmeğle vâlide-i mezbûre mutasarrıf iken mürd olmağla bu dahi ber mûceb-i şart-ı vâkıf menzil-i mezbûre yedi sene mutasarrıf olup dahl olınmak îcâb eylemez iken hâlâ mütevellîsi olan Asvador nâm zimmî vâlidün mürd oldukda menzil-i mezbûre vakfa intikãl ider sana zabt itdürmem fürûht iderüm diyü dahl itmeğin fetvâsı mûcebince şer‘le görilmeğe hüküm yazılmışdur.
Fî evâhir-i Ra sene [10]81 [8-17 Ağustos 1670]
4/302/1174 İşlettiği vakıf hanların zelzelede harap olması üzerine vakıf mütevellisi ízniyle akçe istikraz edip bunları yapıp onaran mültezim ve ilkizam süresi dolmadan bunun mahsulü, eşyası ile keşif hüccetini elinden alıp gümrük akçesini vermeyen vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve sâbıkã Rûmili kãdîaskeri olup nakïbü’l-eşrâfum olan (boş) mevlânâya hüküm ki:
Mehmed gelüp müteveffâ Nasûh Paşazâde Mehmed nâm kimesne sıhhatinde Anadolı'da olan evkãflarından (boş) mukãta‘ası tevliyeti hasebiyle bin yetmiş senesinde bir sene temâmına değin zabt u rabtın yüz elli beş bin akçeye buna der‘uhde ve sipâriş idüp ber vech-i peşîn iki yüz guruş aldukdan sonra bi emri’llâhi zelzele-i azîmede vakfun hânların harâba müşrîf olmağla evkâf-ı mezbûre mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne on beş def‘a buna ízn mektûbı gönderüp mukãta‘a-i mezbûrı iki üç sene mikdârı bu mutasarrıf olmak üzre bir mikdâr akçe istikrâz idüp zikr olınan vakf hânları ta‘mîr ile her ne mikdâr akçe gider ise ödeninceye dek mukãta‘a-i mezbûrun zabtı senün olsun diyü kavl itmeğle bu dahi bir mikdâr akçe istikrâz idüp dört kıt‘a hânı binâ ve ta‘mîr eyleyüp sene-i mezbûre temâm olmadın üç ay mukaddem mütevellî-i mezbûr bunun üzerine gelüp mahsûlin mühürleyüp ve cümle eşyâsın ve keşf hücceti elinden alup bin yüz elli guruş dahi gümrüği akçesin buna virmeyüp Edirne'ye firâr idüp bu ardınca geldükde İstanbul'da firâr idüp icrâ-yı hakk olınmaduğın bildürüp şer‘le görilmek bâbında yazılmışdur.
Fî evâil-i R sene [10]81 [18-27 Ağustos 1670]
4/304/1183 Eyüp'te, Kiremitçi Süleyman Çelebi evkafından vakfiyeye aykırı olarak bazı kimselerin vazife almasının iptal edilmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına İstanbul ve Eyyûb kãdîlarına hüküm ki:
Eyyûb kazâsına tâbi‘ Kiremidci Süleymân Çelebi evkãfınun meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Mehmed Çâvûş arz-ı hâl ider vakf-ı mezbûrun kurâ ve mezâri‘i olmayup vakfı musakkafât nükúd olup ve zevâidden kimesneye nesne ta‘yîn olınmış değil iken ba‘zı kimesneler hilâf-ı şart-ı vâkıf zevâid-i vazîfe üzre dahl(?) idüp vakfa gadr ve kendüyi rencîde itdürdüklerin bildürüp bu bâbda şeyhülislâmdan virilen fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le ref‘ ref‘1 u def‘ olınmak içün şürûtıyla yazılmışdur.
Fî evâil-i R sene 1081 [18-27 Ağustos 1670]
4/313/1223 Ali Paşa evkafının gelir fazlasının, vakfın tamire muhtaç yerlerine verilmesine ilişkin vakıf nazırı olan Şeyhülislam Yahya işaretiyle evvelce verilen emrin uygulanmasına dair hüküm.
İstanbul kãimmakãm ve kãdîsına hüküm ki:
Alî Paşa evkãfınun meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan Mehmed arz-ı hâl idüp vakf-ı mezbûrun ta‘mîre muhtâc yirleri olup evkãfdan müsâ‘ade olmamağla ta‘mîr ve termîm olınmayup vakfdan müsâ‘ade olmadukca zevâ‘id hârâbına virilmek üzre vakf-ı mezbûrun nâzırı olup bi’l-fi‘l şeyhülislâm olan Yahyâ edâma’llâhu te‘âlâ fezâiluhû işâretiyle mukaddemâ emr-i şerîf virilmeğle mûcebince hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâil-i R sene [10]81 [18-27 Ağustos1670]
4/313/1224 Haffaf Şemseddin evkafının geliri fazlasından kendisine haksız olarak tayin ettirdiği vazifeyi isteyen şahsın müdahalesinin önlenmesine dair hüküm.
[Derkenar] Haffâf Şemseddîn evkãfınun mütevellîsi
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mustafâ arz-ı hâl idüp evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olup ve evkãf-ı mezbûrenün müstakıllen kurâ ve mezâri‘i olmayup musakkafât olmamağla şart-ı vâkıf zevâyidinden kimesneye bir nesne şart ve ta‘yîn olınmış değil iken Sâlih nâm kimesne galle-i vakf zevâyidinde bir tarîkle vazîfe ihdâs itmeğle hilâf-ı şart-ı vâkıf vazîfe taleb idüp mütevellî-i mezkûrı rencîde eyledükde ve fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp şer‘le görilüp hilâf-ı şart-ı vâkıf vazîfe taleb olınmayup men‘ u def‘ olınmak bâbında emrüm recâ eyledüği ecilden hilâf-ı şart-ı vâkıf ise men‘ u def‘ olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâil-i R sene [10]81 [18-27 Ağustos 1670]
4/374/1510 Sultan Selim câmi‘ evkafına ait mukataanın son altı yıllık hesabından zabitlerinde olan vakıf akçesinin tahsil olunmasına dair hüküm.
Âstâne-i sa‘âdetde kãimmakãmı İbrâhîm Paşa'ya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
İstanbul'da vâkı‘ merhûm ve mağfûrun leh Sultân Selîm Hân câmi‘-i şerîfi evkãfınun bi’l-fi‘l mütevellîsi olan Îsâ arz-ı hâl sunup evkãf-ı mezbûre mukãta‘asınun bin yetmiş beş senesinden berü olan zâbitlerinün zimmetlerinde mâl-ı vakfından (boş) akçe olmağla her birinden şer‘le vakf içün tahsîl olınmak bâbında emr-i şerîfüm recâ eyledüği ecilden vech-i meşrûh üzre şer‘le tahsîl olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i R sene [10]81 [7-15 Eylül1670]
4/381/1540 İstanbul'da başka bir vakıf tarafından zaptedilen bir adet metruk vakıf dükkanın asıl sahibi olan vakfa iadesine dair hüküm.
İstanbul kãyimmakãmı İbrâhîm Paşa ve müfettişe hüküm ki:
Mercân mütevellîsi Halîl gelüp vakf-ı mezbûrun vakf dükkânı kurbında vâkı‘ bâzâra mürûr u ubûr içün ehl-i sûk vakf-ı mezbûrun bir bâb dükkânı senede (boş) akçeye istîcâr idüp kapu itmeleriyle her sene icâresin mâ beynlerinde cem‘ idüp cânib-i vakfa virirler iken bâzâr ref’ olınmağla kapuya ihtiyâcları kalmayup fâriğ olmağla kapu harâb olmışiken civârında Hasan vakfı mütevellîsi dükkân idüp vakfiyçün zabt idüp gadr itmeğle fetvâ-yı şerîf mûcebince icrâ-yı hakk olınmak içün yazılmıştır.
Fî evâhir-i R sene [10]81 [7-15 Eylül 1670]
4/385/1580 İstanbul'da bir adet mahlul vakıf dükkanı kiralamak üzere ödemede bulunan şahısla vakıf mütevellisi arasındaki anlaşmazlığın muhakemesine dair hüküm.
İstanbul kãyimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Marko nâm zimmî arz-ı hâl idüp bundan akdem mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ bir bâb vakf dükkâna icâre-i mu‘accele ve müeccele ile mutasarrıf olan (boş) nâm nasrâniyye mürd olup evkãf -ı mezbûre mütevellîsi ol dükkânı icâre-i mu‘accele ve müeccele ile buna virmek içün bin yetmiş senesinde iki bin beş yüz akçesin alup lâkin ol dükkânı buna virmeyüp âhara virmeğle bu dahi akçesin taleb eyledükde virmekde te‘allül eyledüğin fetvâ-yı şerîfesi mûcebince şer‘le görilmek üzre yazılmışdır.
Fî evâil-i Ca sene [10]81 [16-25 Eylül 1670]
4/399/1635 Ayasofya-i kebir vakfına ait bir adet dükkanın ölen kiracının evladına mirasen intikali hususuna mütevelli tarafından yapılan müdahalenin önlenmesine dair hüküm.
Kãyimmakãm paşaya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Dergâh-ı mu‘allâm yeniçerilerinden Mustafâ nâm yeniçeri Dergâh-ı mu‘allâma gelüp İstanbul'da vâkı‘ Ayasofya-i kebîr vakfından icâre-i mu‘accele ve müeccele ile bir bâb dükkâna mutasarrıf olan babası Seyfi nâm kimesne fevt olup ol zikr olınan buna ve hemşîresi Gülli nâm mecnûne(?) hâtûna intikâl itmeğin bu (...) olmağla vakf-ı mezbûr mütevellîsi ol dükkânı âhara îcâr idüp gadr eyledüğin ve bu bâbda elinde şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp mûcebince amel olınup alıvirilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin yazılmışdır.
Fî evâil-i Ca sene [10]81 [16-25 Eylül 1670]
Dostları ilə paylaş: |