37/275/1127 İstanbul'da, Sultan Selim evkafı mahlulünden Mehmet Abdullah'a vazife verilmesine dair hüküm.
İstanbul'da Sultân Selîm evkãfı mütevellîsine hüküm ki:
Mehmed Abdullâh nâm kimesne rikâb-ı hümâyûnuma arz-ı hâl sunup mezkûr kesîrü’l-iyâl olup emr-i ma‘âşda muztaribü’l-hâl olmağla vazîfe virilmek bâbında istid‘â-yı inâyet eyledüği ecilden sen ki mütevellî-i mezkûrsun düşen mahlûlden on akçe vazîfe arz eylemek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâhir-i N sene 1114 [8-17 Şubat 1703]
37/300/1224 İstanbul'da, Süleymaniye câmi‘ evkafının mütevellisi ve vakfa borçlu olan şahıs arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
(Boş) kãdîsına hüküm ki:
İstanbul'da vâkı‘ merhûm Sultân Süleymân Hân câmi‘-i şerîfi evkãfınun bi‘l-fi‘l mütevellîsi olan Mustafâ zîde mecduhû mektûb gönderüp kazâ-i mezbûr sâkinlerinden Alî Hânta(?) nâm kimesne zimmetinde beş yük kırk bin akçe mâl-ı vakf olup tahsîli içün taraf-ı vakfdan iki def‘a câbî irsâl olınup taleb eyledükde edâda te‘allül üzre olmağla meblağ-ı mezkûr tahsîl ve muhâlefet ider ise der-i devlet-medâruma ihzâr olınmak bâbında hüküm virilmek recâsına arz itmeğin vech-i meşrûh üzre amel olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâil-i L sene [1]114 [18-27 Şubat 1703]
37/310/1263 İstanbul'da, Ayvansarayı yakınında Baki Paşa evkafına ait ev ve Süleyman Paşa evkafına ait boş arsaya icâreteyn ile mutasarrıf olup ecr-i misle denk kirasını vakfa edaya razı olan şahıslar ve bunlardan yüksek kira isteyen vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Kãimmakãm paşaya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Harun ve (boş) ve (boş) nâm zimmîler gelüp mahrûse-i İstanbul'da Ayvânsarâyı kurbında vâkı‘ müteveffâ Bâkï Paşa evkãfından bir bâb menzil ve mahall-i mezbûrda Süleymân Paşa evkãfından dahi bir mikdâr arsa-i hâliyeye icâre-i mu‘accele ve müeccele ile tasarruflarında olup menzil-i merkúm dahi muhterik olmağla ecr-i misli mu‘âdil icâresin cânib-i vakfa edâya râzîler iken evkãf-ı merkúmân mütevellîleri ziyâde talebiyle te‘addî üzre oldukların bildürüp ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfelerin olduğın bildürüp mûcebince şer‘le görilüp ecr-i mislinden ziyâde talebiyle te‘addî vü rencîde olınmamak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledükleri ecilden fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i L sene [1]114 [18-27 Şubat1703]
37/313/1280 İstanbul'da, Sultan Mehmet evkafı mahlulünden Mehmet'e vazife verilmesine dair hüküm.
İstanbul'da vâkı‘ merhûm Sultân Mehmed Hân mütevellîsine hüküm ki:
Mehmed gelüp mezbûr fakïru’l-hâl ve kesîru’l-iyâl olup emr-i ma‘âşda zarûreti küllî olmağla vakf-ı mezbûrdan yiğirmi akçe vazîfe arz olınmak bâbında hükm-i hümâyûn recâ itmeğin sen ki mütevellî-i mezkûrsun ibtidâ düşen mahlûl-i mezkûr içün i‘lâm idesin diyü yazılmışdur.
Fî evâil-i L sene [1]114 [18-27 Şubat 1703]
37/324/1324 Eyüp'te, Hoca Sadeddin evkafı mürtezikası ve Kara Mustafa Paşa vakfı mütevellisi arasındaki ipek mizanının bulunacağı yer hususundaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülüp sonucun bildirilmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Bi’l-fi‘l-şeyhülislâm ve müftîu’l-enâm ve hâce-i fezâil-irtisâmum olan es-Seyyid Feyzullâh edâma’llâhu te‘âlâ fezâiluhûnun taht-ı nezâretinde olan evkãfdan medîne-i hazret-i Ebâ Eyyûb-i Ensârî'de vâkı‘ müteveffâ Hâce Sa‘deddîn evkãfınun mürtezikası Dergâh-ı mu‘allâma arz-ı hâl idüp mîzân-ı harîr vâkıf-ı mezbûrun mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ akãrâtından olan hânda mevzû‘ iken müteveffâ Mustafâ Paşa mîzân-ı harîri(?) mahmiyye-i merkúmda Hâce Paşa'da kendüsi binâ eyledüği hâna nakl idüp mürtezika-i vakfa gadr olmağla bin yüz üç senesinde mîzân-ı harîr yine Hâce Sa‘adeddîn evkãfı akãrâtından olan hâna nakl olınmışiken bin yüz dokuz senesinde Kara Mustafâ Paşa vakfı mütevellîsi mîzân-ı harîri vezzânlık nâmıyla bir tarîkle Mustafâ Paşa hânına nakl itdürmeğle Hâce Sa‘deddîn vakfına küllî gadr olınduğın bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ eyledükleri ecilden sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin ve Mevlânâ-yı mûmâ-ileyhsin husûs-ı mezbûr şer‘le görilüp sıhhati ve vukú‘ı üzre arz u i‘lâm olınmak içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i Şevvâl sene [1]114 [18-27 Şubat1703]
37/335/1367 İstanbul'da, Ali Paşa-yı Atik evkafına ait karısının mutasarrıf olduğu arsa üzerine mülkü olmak üzere ev yaptığını, eşinin ölümünden evin kendisine intikal ettiğini söyleyen şahıs ve buna karşı çıkan vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm:
Hüseyin gelüp mahmiyye-i İstanbul'da Alî Paşa-yı Atîk evkãfından vakf arsaya mutasarrıf olan zevcesi Emetullâh nâm hâtûnun arsa-i hâliyesi üzerine mezkûr Hüseyin kendü mâlıyla mülkiyyet üzre bir menzil binâ ve kırk seneden mütecâviz mutasarrıfiken zevcesi mezbûre müteveffiye olmağla hâlâ vakf-ı mezbûr mütevellîsi (boş) nâm kimesne şirrete sâkin105 ve menzil-i merkúmı sen vakfa teberru‘ itmişidün diyü şuhûd-ı zûr ikãmetiyle hilâf-ı şer‘ te‘addîden hâlî olmaduğın ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfe virildüğin bildürüp mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene [1]114 [28 Şubat-9 Mart 1703]
37/335/1370 İstanbul'da, Salih Paşa çeşmesi yakınında atasının vakfettiği eve vakfiyeye uygun olarak birinci batından olmak hasebiyle mutasarrıf olan kadın ve buna tasarrufta ortak olmak isteyen ikinci batından amcası arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm:
Fâtıma Hâtûn gelüp bunun ceddi mahrûse-i mezbûrede vâkı‘ Sâlih Paşa çeşmesi kurbında vakf eyledüği menzilinün tasarruf ve süknâsı vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında batn-ı evvelde olan evlâdına şart idüp bu dahi batn-ı evvelde olmağla ber mûceb-i şart-ı vâkıf menzil-i merkúma mutasarrıfiken iken106 batn-ı sânîden olan ammisi (boş) nâm kimesne ben dahi menzil-i merkúma senünle iştirâken mutasarrıf olurum diyü hilâf-ı şart-ı vâkıf müdahale eyledüğin ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp vech-i meşrûh üzre şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene [1]114 [28 Şubat-9 Mart 1703]
37/336/1371 İstanbul'da, Defterdâr Mustafa Efendi câmi‘ evkafı mürtezikası ve vazifelerini vermemekle suçladıkları vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Kãimmakãm paşaya ve kãdîsına hüküm ki:
Defterdâr-ı sâbık müteveffâ (...) Mustafâ Efendi'nün mahrûse-i mezbûrda vâkı‘ câmi‘-i şerîfi evkãfı mürtezikası gelüp mahrûse-i mezbûrda sâkin vakf-ı merkúm mütevellîsi Ahmed nâm kimesne altı aydan mürtezikanun vazîfelerin virmedüğinden mâ‘adâ Ramazân-ı şerîf'de câmi‘-i şerîfün şem‘ ve revgan-ı kanâdîl vesâir levâzımın virmeyüp mâl-ı vakfı kendüsi ekl ü bel‘ idüp gadr eyledüğin bildürüp vakf-ı merkúmun İstanbul'da vesâir mahallde olan akârın suâl ve defter olınup sıhhati üzre defteri ve mütevellîsi ve kâtibi ve câbîsi mübâşir koşup Edirne'ye ihzâriyçün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene [1]114 [28 Şubat-9 Mart 1703]
37/347/1427 İstanbul'da, Tahtakadı mahallesindeki evin süknasının evlada meşruta olduğunu, ancak evladdan biri tarafından bunun başkasına satıldığını bildiren kimse ve hasmı arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmı Vezîr Abdullâh Paşa'ya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mustafâ arz-ı hâl ider mahrûse-i İstanbul'da Tahtakãdî mahallesinde vâkı‘ ma‘lûmetü‘l hudûd menzilün süknâsı vakfiyye-i ma‘mûlün bihâda bunun (...) evlâdına ve evlâd-ı evlâdına meşrûta vakf iken evlâddan (boş) nâm kimesne menzil-i merkúmı mülki olmak üzre âhardan (boş) nâm kimesneye bey‘ itmeğle evlâd-ı vâkıfa küllî gadr u te‘addî olınduğın bildürüp şer‘le görilüp menzil-i mezbûr alıvirilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı L sene [1]114 [28 Şubat-9 Mart 1703]
37/379/1544 Beşiktaş'ta, Kaptan-ı derya Hayreddin Paşa'nın yaptırdığı medrese ve mescidi evkafına ait İstanbul'da, Zeyrekbaşı'ndaki Çinili hamam diye maruf Çifte hamamın üç yıl için kiralandığı Hacı Mehmet tarafından zaptedilmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Hâcı Mehmed nâm kimesne gelüp Galata kazâsına tabi‘ kasaba-i Beşiktaş'da vâkı‘ müteveffâ Kapudân-ı sâbık Hayreddîn Paşa binâ eyledüği medrese ve mescidi evkãfından mahrûse-i İstanbul'da Zeyrekbaşı'nda vâkı‘ Çinili hammâm dimeğle ma‘rûf Çiftehammâmun müste’ciri olup senesi temâm olmağla bin yüz on altı Muharrem'i gurresinden yüz on beş senesi Zi’l-hicce'sinün âhirine gelince beher senesi kırk beşer bin ve yüz on altı Muharrem'i gurresinden Zi’l-hicce'si âhirine gelince kırk sekiz bin üç senede yüz otuz sekiz bin akçeye mezkûr el-Hâcc Mehmed'e cânib-i vakfdan îcâr olınup meblağ-ı merkúmdan mesârif-i lâzımesine ta‘yîn olınandan mâ‘adâ üç senede yetmiş beş bin akçe vakfun deyni içün yedinde olan hüccet-i şer‘iyyeye zahriyye olmak üzre vakf-ı merkúmun meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olan İbrâhîm zîde kadruhû tarafından memhûr temessük virilmeğle mûcebince zabt itdürilmek bâbında hüküm recâ itmeğin temessüki mûcebince zabt itdürile diyü yazılmışdur.
Fî evâhir-i L sene 1114 [10-19 Mart 1703]
37/390/1592 Yoros kazasına bağlı İncir köyündeki evin süknası ile bağ ve bahçenin gelirinin evlada şart edildiğini belirtip evladından olması hasebiyle gelirden hissesini almak isteyen kadın ve buna hisse vermeyen kardeşi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
İstanbul sâkin[e]lerinden Râbi‘a Hâtûn gelüp Yoroz107 kazâsına tâbi‘ İncir nâm karyede vâkı‘ mülk menzilde süknâsı ile bâğ ve bâğçenün gallesi vakfiyye-i ma‘mûlün bihâ bunun babası Mustafâ nâm kimesnenün evlâd ve evlâdına meşrûta vakfı olup bu evlâdından olmağla hâsıl olan gallesin hissesin almak istedükde karındaşı Mehmed nâm kimesne bâğ ve bâğçe gallesinden sana bir nesne virmeyüp müstakıll zabt iderüm diyü hilâf-ı şer‘ ve muğãyir-i şart-ı vâkıf nizâ‘ idüp te‘addî eyledüğin bildürüp hilâf-ı şart-ı vâkıf dahl ü nizâ‘ itdürilmemek bâbında emr-i şerîfüm recâ itmeğin sen ki Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i L sene [1]114 [10-19 Mart 1703]
37/436/1754 Gebze'de, Yahşi Bey vakfına ait yerlerde hak iddia eden Boğazkesen kalesi müstahfızlarından bazı kimseler ve vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülerek sonucunun İstanbul'a bildirilmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına hüküm ki:
Gekbuzede vâkı‘ müteveffâ Yahşî Beğ zâviyesinün meşrûtiyyet üzre berât-ı şerîfümle Zâviyedârı Mevlânâ Mehmed zîde salâhuhû gelüp Gekbuze nâhiyesinde zâviye (silik) defterde mukayyed evkãfından kadîmü’l-eyyâmdan berü öşr ü resmin cânib-i vakfdan alınagelen yirlerinde kimesnenün alâkası yoğiken Boğazkesen kal‘ası neferâtından Alî ve (silik) ve dîğer Alî nâm kimesneler timarları toprağından olmak üzre müdahâle ve hevâlarına tâbi‘ yanından(?) bir tarîkıyla hüccet itdürüp mûcebince hilâflarında emr-i şerîf ısdâr ve ol yirlerün fuzûlî arûzın alup te‘addî itmeleriyle Rûmili kãdîaskeri i‘lâmıyla ulemâdan Mahmûd zîde ilmuhû mütevellî temessükiyle ve ol diyârun müsinn ve ehl-i vukúf bîgaraz kimesneleriyle mahall-i nizâ‘un üzerine varılup fetvâ-yı şerîfe vesâir senedleri mûcebince ahvâlleri şer‘le görildükde münâza‘a-i fîhâ(?) olan yirler zâviye-i mezbûrun defterde mukayyed evkãfından olduğı sâbit olmağla taraf-ı vakfa hükm birle hüccet-i şer‘iyye virilüp müdâhale îcâb itmez iken yedinde olan emr-i şerîf bir tarîkıyla ahz olmağla münâza‘adan hâlî olmadukların bildürüp men‘i bâbında hükm ahkâm kaydına vâsıl olındukda emr-i şerîf virildüği mastûr bulınmağın sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin tarafundan bir mu‘temedün aleyh mübâşir ta‘yîn ve mahallinde Gekbuze nâibi olan Mevlânâ (boş) zîde ilmuhû ma‘rifetiyle şer‘le görilüp i‘lâm olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâil-i Za sene [11]14 [19-28 Mart 1703]
37/441/1774 İstanbul'da, Sultan Selim câmi‘ yakınındaki İçsarıca(?) Cebecibaşı vakfının mütevellisi ve vakfa ait evin kirasını eksik verdiğini iddia ettiği kadın arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul'da Sultân Selîm câmi‘-i şerîfi kurbında vâkı‘ müteveffâ İçsaruca(?) Cebecibaşı vakfınun bi’l-fi‘l berât-ı şerîfümle mütevellîsi olan Mehmed gelüp vakf-ı mezbûrun vakfiyye-i ma‘mûlün bihâsında mukayyed akãrâtından mahrûse-i mezbûrda vâkı‘ senede altı yüz altmış akçe icâre-i mu‘accelesi olan menzile mutasarrıfe Fâtıma nâm hâtûn menzil-i mezbûrun cânib-i vakfa ecr-i mislin virmeyüp ancak senede otuz akçe icâre nâmıyla virüp vakfa gadr olınduğın bildürüp şer‘le görilüp ihkãk-ı hakk olınmak bâbında hüküm [recâ] itmeğin şer’le görilmek [içün] yazılmışdur.
Fî evâil-i Za sene 1114 [19-28 Mart 1703]
37/442/1779 İstanbul'da ve Üsküdar'daki İsmail Ağa vakfının mürtezikası ve vakfın yeterli geliri olmadığını bildirip vazifeleri eksiltmek isteyen mütevelisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
Âstâne kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına ve müfettişine hüküm ki:
İstanbul'da ve Üsküdar'da vâkı‘ müteveffâ İsmâ‘îl Ağa vakfınun mürtezikası gelüp vakf-ı mezbûrun mütevellîsi olan Hasan nâm kimesne vakf-ı merkúmun îrâdı mesârifine kifâyet itmez diyü rakabe murâd idüp te‘addî eyledüğin bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ eyledükleri ecilden şer‘le görilüp vakfun müsâ‘adesi var ise i‘lâm olınmak içün hüküm yazılmışdur.
[Fî] evâil-i Za sene [1]114 [19-28 Mart 1703]
37/446/1794 İstanbul'da, vakıf eve mutasarrıf olup ecr-i misle denk kirasını vermeye razı olan kimse ve yüksek kira talep eden vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm ki:
Hâcı İsmâ‘îl gelüp mahrûse-i İstanbul'da (boş) evkãfından biri vakf menzile mutasarrıf olup ecr-i misle mu‘âdil icâresin virmeğe râzî iken vakf-ı mezbûr mütevellîsi (boş) nâm kimesne kanâ‘at itmeyüp binâsı içün dahi başka ücret vir diyü hilâf-ı şer‘-i şerîf rencîdeden hâlî olmaduğın ve bu bâbda fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp mûcebince amel olınmak içün yazılmışdur.
Fî evâil-i Za sene [1]114 [19-28 Mart 1703]
37/455/1831 İstanbul'da, Unkapanı dahilinde Salih Paşa mahallesinde ceddi Bezirganbaşı İsmail Efendi evkafına ait bahçe ile mahzene mutasarrıf olan şahıs ve bahçenin kendi murislerinden vakfa intikal ettiğini söyleyip hak iddia eden kimseler arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Mahrûse-i İstanbul sâkinlerinden Mehmed gelüp mahrûse-i mezbûrede Unkapanı dâhilinde Sâlih Paşa mahallesinde ceddi Bâzergânbaşı İsmâ‘îl Efendi evkãfından bâğçe ve mahzen evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mutasarrıfiken müteveffâ Hâcı Yûsuf nâm kimesnenün veresesi ol bâğçe bizüm mûrisimüzden vakfa intikãl itmişidi ol bâğçede bizüm nakzımuz vardur diyü nizâ‘ itmeleriyle mezbûrlar ile vâkı‘ olan da‘vâsın görmek içün Hâcı Alî nâm kimesneyi vekîl itmeğle mezbûr Hâcı Alî vekîl itdükleri umûra dört yüz guruş harc u sarf itmişidüm diyü şuhûd-ı zûr ikãmetiyle bi gayri hakkın akçe mutâlebesiyle bunı te‘addî vü rencîde eyledüğin bildürüp emr-i şerîfüm recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyhsin ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin ahvâllerin şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Za sene [1]114 [29 Mart-7 Nisan 1703]
37/458/1842 İstanbul'da, Sultan Selim yakınında Cebecibaşı mahallesindeki Hamamcı Mehmet Efendi'nin vakfettiği evin süknasına tasarruf eden kadının ölümü üzerine evin kendisine intikal ettiğini bildiren şahıs ve bu evin mülkleri olduğunu iddia eden kadın arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
Şeyh Alîzâde Abdullâh zîde ilmuhû gelüp mahrûse-i İstanbul'da Sultân Selîm kurbında Cebecibaşı mahallesinde vâkı‘ ashâb-ı hayrâtdan müteveffâ Hammâmî Mehmed Efendi süknâsını evvelen kendü nefsine ba‘dehû evlâdına ve evlâd-ı evlâdına ve ba‘de‘l-inkırâz ütekãsına ve evlâd-ı ütekãsına ânlar dahi münkarız oldukdan sonra bir münâsib(?) Sâliha(?) vakf eyledüği menzilin evlâddan ve evlâd-ı ütekãdan meşrûtla munkarız olmağla mutasarrıfe olan Rukiyye nâm hâtûn mahlûlinden Rûmili kãdîaskeri ve İstanbul kãdîsı muvâcehesinde buna tefvîz iden hüccet virilmişiken Sâliha nâm hâtûn hilâf-ı şart-ı vâkıf müdâhale ve ben müteveffiye olan Rukiyye'nün oğlı kızıyum ve menzilin binâsı mülkimüzdür diyü da‘vâ ve Edirne'de Rûmili kãdîaskeri huzûrında murâfa‘a-i şer‘ olduklarında müdde‘âsın beyâna kãdir olmayup vakfiyyesin ketm ü ihtifâ itmeğle yine Âstâne'ye havâle olınup varduklarında hilâf-ı şer‘ te‘addî üzre olduğın bildürüp âhar tarafına gadr u himâye olınmayup ahvâlleri şer‘le ihkãk-ı [hakk] olınmak bâbında hüküm recâ itmeğin şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Za sene [1]114 [29 Mart-7 Nisan 1703]
37/475/1905 İstanbul'da, Ali Paşa-yı Atik evkafına ait mutasarrıf olduğu arsa üzerine mülkü olmak üzere ev yaptığını söyleyen şahıs ve bu evin vakfa bağışlandığını iddia eden vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãdîsına hüküm ki:
El-Hâcc Hüseyin nâm kimesne gelüp mahrûse-i İstanbul'da vâkı‘ arsası müteveffâ Alî Paşa-yı Atîk vakfından binâsı mülki olan menzile kırk seneden berü mutasarrıfiken vakf-ı merkúm mütevellîsi olan (boş) nâm kimesne zuhûra gelüp ol menzil mukaddemâ zevcen Emetullâh nâm hâtûnun idi muhterik oldukda sen binâsı mülk olmak üzre müceddeden binâ ve vakfa teberru‘ eyledün zevcen mezbûre Emetullâh fevt olmağla vakfa intikãl ider alup vakf içün zabt iderüm diyü dahl ü nizâ‘dan hâlî olmaduğın olmaduğın ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâsı olduğın bildürüp mûcebince şer‘le görilüp men‘ u def‘ [olınmak] bâbında hüküm yazılmışdur.
Fî evâsıt-ı Za sene [1]114 [29 Mart-7 Nisan 1703]
37/507/2024 İstanbul'da, Kasım Paşa câmi‘nde şeyh olup babası Dersiam Mustafa Efendi vakfının mütevellisi olan şahıs ve kız kardeşi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmı Abdullâh Paşa'ya ve İstanbul kãdîsına hüküm ki:
İstanbul'da vâkı‘ Kãsım Paşa câmi‘inde şeyh olan Mehmed zîde salâhuhû gelüp müteveffâ babası Ders-i âmm Mustafâ Efendi'nün vakfınun evlâdiyyet ve meşrûtiyyet üzre mütevellîsi olup dahl olınmak îcâb itmez iken kız karındaşı Râbi‘a nâm hâtûn hilâf-ı şart-ı vâkıf zikr olınan tevliyeti İstanbul'da muhâsebeye kayd idüp gadr eyledüğin bildürüp ol bâbda hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin sen ki vezîr-i müşârun ileyh ve Mevlânâ-yı mûmâ ileyhsin şer‘le görilüp muktezâ-yı şart-ı vâkıf ne ise icrâ eylemenüz içün yazılmışdur.
Fî evâhir-i Za sene [1]114 [8-17 Nisan 1703]
37/533/2128 İstanbul'da, Eski saray kapılarından Taşrakapı'nın ortaları evkafının yeni ve eski mütevellisi arasındaki vakıf malvarlığına ilişkin ihtilafın usulüne göre çözülmesine dair hüküm.
İstanbul'da Haremeyn-i şerîfeyn evkãfı müfettiş vekîline hüküm ki:
İstanbul'da Sarây-ı atîk-i âmirem ebvâbından Taşrakapu'nun ortaları evkãfınun mütevellîsi (boş) gelüp evkãf-ı merkúme musakkafâtı icârâtdan sâbıkã vakf-ı merkúm mütevellîsi Hüseyin Ağa dimeğle ma‘rûf kimesne yiğirmi iki senelik icâre-i vakfı ahz ü kabz ve mahalline sarf itmeyüp kendi mesârifine sarfla istihlâk idüp bundan akdem taleb olındukda evkãf-ı mezbûre icârâtından yedi yüz otuz üç guruş vâcibü’l-edâ deynimdür diyü huzûr-ı müslimînde ikrâr u i‘tirâf itmişiken edâ itmedin fevt olmağla İstanbul'da sâkin muhallefâtın ahz ü kabz iden vârislerinden taleb eyledükde zemân mürûr itmişdür diyü virmekde te‘allül idüp gadr eyledüğin ve şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp mûcebince amel olınup şer‘le görilüp icrâ-yı hakk olınmak bâbında hükm-i hümâyûnum recâ itmeğin fetvâ-yı şerîfe mûcebince şer‘le görilmek içün hüküm yazılmışdur.
Fî evâil-i Z sene 1114 [18-27 Nisan 1703]
37/551/2200 Çatalca'da, Gazi Ali Paşa vakfına ait bazı binaların tamiri için vakfa rücu şartıyla masraf yapan vakıf mütevellisi ve bunun masrafını ödemekte ayak sürüyen yeni vakıf mütevellisi arasındaki ihtilafın ilgili kadılıkta görülmesine dair hüküm.
İstanbul kãimmakãmına ve kãdîsına hüküm:
Mustafâ Rikâbî gelüp Bâbu’s-sa‘âde ağası nezâretinde müteveffâ Gãzî Alî Paşa vakfınun mütevellîsi iken vakf-ı mezbûrun Çatalca kazâsında vâkı‘ ba‘zı musakkafât ve câmi‘-i şerîf ta‘mîre muhtâc olup vakfda mevcûde galle olmamağla izn-i şer‘ ve nâzır-ı vakf ma‘rifetiyle vakfa rücû‘ şartıyla bin yüz (boş) senesinde mâlından alınup (boş) guruş sarf ve ta‘mîr eyledükden sonra masrûfı istîfâ itmeyüp tevliyet-i mezbûre mahrûse-i İstanbul'da sâkin Alî nâm kimesneye virilmeğle yedinde olan memhûr muhâsebe defteri ve hüccet-i şer‘iyye mûcebince masrûfı taleb eyledükde virmekde bi vech-i şer‘î te‘addî ve bu bâbda şeyhülislâmdan fetvâ-yı şerîfesi olduğın bildürüp mûcebince şer‘le görilüp alıvirilmek bâbında hükm-i hümâyûnum recâ eyledükde fetvâ-yı şerîfesi mûcebince şer‘le görilmek içün yazılmışdur.
Fî evâil-i Z sene [1]114 [18-27 Nisan 1703]
RAS36-37VF15
A
a‘mâ tâifesi 247
A‘rec Âyişe Hâtûn vakfı 149, 150
Abbâs Ağa vakfı 238
Abdî Çelebi mahallesi 325
Abdî Efendi mescidi 275
ABDÜLBÂKİ, Sîvâsîzâde (Şeyh) 291
Abdülhalîm (Haleb kadısı) 120
ABDÜLHAYY (Şeyh) 224
Abdülkãdİr Efendi (Rumeli kazaskeri) 313
ABDÜLKÃDİR, Şeyh Seyyid ((lim) 158, 338
Abdullâh (Geyve kadısı) 21
ABDULLÂH Paşa (Vezir, Sadaret kaymakamı) 344, 348
ABDULLÂH, Alîzâde (Şeyh) 348
Abdüllatîf (Şeyh) 88
Abdurrahmân Ağa (Babüssaade ağası) 75, 85
Abdüsselâm vakfı 287, 307, 312, 313
Acıçeşme 245
Afîfe Dâye Hâtûn mescidi evkãfı 236
ağa
yeniçeri —sı 56
Ağa Abdurrahmân Paşa evkãfı 168
Ağa Dimî(?) mahallesi (Galata) 138
Ağa Mustafâ Paşa evkãfı (Tophane) 98, 99
Âhi Çelebi çeşmesi mahallesi 116
AHMED (Şeyh) 224, 290
Ahmed Ağa (Darussaade ağası 86, 88
Ahmed Ağa (Koyun emini) 72
Ahmed Ağa evkãfı 87
Ahmed Ağa mahallesi (Lâleliçeşme) 172
Ahmed Ağa mescidi vakfı 114
Ahmed Ağa vakfı 252
Ahmed Efendi bâğçesi 56
Ahmed Efendi evkãfı 83
Ahmed Paşa câmi‘i evkãfı (Topkapı) 223
Ahmed Paşa vakfı 60, 74
AHMED, el-Hâcc (Şeyh) 205
âhûr 300
Âhûrkapu 340
Ahyolı kãdîsı 194
ahz
— ü kabz 10, 41, 127, 151, 163, 199, 243, 276, 301, 302, 349
akãrât 16, 32, 47, 52, 53, 54, 74, 79, 80, 82, 83, 85, 92, 96, 99, 100, 102, 103, 104, 105, 106, 107, 108, 115, 116, 118, 122, 124, 126, 127, 133, 134, 135, 140, 143, 155, 160, 169, 179, 183, 199, 200, 204, 211, 213, 215, 225, 228, 229, 230, 232, 237, 239, 242, 245, 246, 254, 255, 257, 259, 264, 267, 268, 274, 281, 284, 287, 290, 292, 294, 295, 296, 297, 302, 312, 313, 331, 335, 337, 339, 343, 346
Akbıyık mahallesi 230
Akkirman mukãta‘ası 266
Aksarây 241, 268, 308
Alaca hammâm 137
Alâeddîn evkãfı 4
Alayköşki 39, 41
Alem(?) karyesi 28
Alî (Darüssaade ağası) 226
Alî (Haremeyn evkafı müfettişi) 51
Alî Ağa (Vakıf nâzırı) 271
Alî Beğ evkãfı (Bursa) 273
Alî Beğ köyi 4
Alî bin Hüseyin (Surre emini) 296
Alî Fak(h mahallesi 18
Alî Paşa 258
Alî Paşa (Vezir, Sadaret kaymakamı) 86
Alî Paşa câmi‘i vakfı (Çatalca) 168
Alî Paşa evkãfı 7
Alî Paşa evkãfı (Peykhane) 209
Alî Paşa-yı Atîk evkãfı 343, 348
— akãrâtı 75
Alî Paşa-yı Cedîd evkãfı 15
Alî Paşazâde Ahmed Beğ (Sadrazam) 301
ALÎ, es-Seyyid (Rumeli kazaskeri) 293
Dostları ilə paylaş: |