Kapitalizm bir dünya sistemi olarak kendini inşa ederken karşısına çıkan engelleri de tasfiye etmektedir. Kapitalist sistem kendine uygun olmayan üretim ve tüketim sistemlerini çeşitli projelerle değiştirerek uyumlu hale getirmektedir. Farklı inanç ve kültürlerin kapitalizme uygun olmayan yönleri çeşitli isimler altında değişik yaklaşımlar ile kontrol altına alındığı bilin
Kapitalizm bir dünya sistemi olarak kendini inşa ederken karşısına çıkan engelleri de tasfiye etmektedir. Kapitalist sistem kendine uygun olmayan üretim ve tüketim sistemlerini çeşitli projelerle değiştirerek uyumlu hale getirmektedir. Farklı inanç ve kültürlerin kapitalizme uygun olmayan yönleri çeşitli isimler altında değişik yaklaşımlar ile kontrol altına alındığı bilin
Serbest piyasa ekonomisinden sapmalar başladığında rekabet şartlarının giderek bozulması veya ekonomik yapının liberal kapitalist sistemi savunanların düşündüklerinden farklılaşması gibi nedenlerle devletler ekonomik hayatın işleyişine kayıtsız kalmamışlardır. Serbest piyasa sistemine ilk müdahale 1929 Dünya Büyük Ekonomik Buhranı ile ikinci büyük kriz veya müdahale ise Eylül 2008’de ABD’ de başlayan ve yayılan krize ülkeler değişik şekillerde müdahalelerde bulunmaktadırlar.
“Zamanın efendisi ekonominin yasalarıdır” ifadesi günümüzde ekonominin kişi ve toplumların hayatında temel belirleyici olduğunu açıklar. Ekonominin sıcak para ile döndüğü ve ülkelerin dünyada varlık göstermelerinin yolunun dünya sermayesi ile entegrasyondan geçtiği bir ortam mevcuttur. Bu ortam paranın madde olarak ucuz, bol ve dolayısıyla sanal olmasından dolayı dünya ticareti üzerinde, dünyadaki paranın mislinden daha fazla para dolaşımda bulunuyordu. Bu manada kontrolsüz kalan serbest piyasa krize açık hale geliyor. ABD’de yaşanan Eylül 2008 ekonomik ve mali kriz artçı şoklarla Avrupa kıtasında bazı devletlerde devam etmektedir. Yaşanan bu krizler toplumun geniş tabakalarında hoşnutsuzluklar oluşturmaktadır. Hoşnut olmayan bu kesimler krizleri ekonomik sistemler üzerinden özellikle kapitalizm üzerinden sorgulamaya başlamışlardır. Genişleyerek süren bu krizin bir dünya ekonomik krizi değil bir sistem krizi olduğu algısı sürekli artmaktadır. Arayışlar insan merkezli bir ekonomik anlayışın benimsenmesi ve sıfır faizle oluşturulacak sistemin dünya ekonomisini düzlüğe çıkaracağı yönünde gelişmektedir.
“Zamanın efendisi ekonominin yasalarıdır” ifadesi günümüzde ekonominin kişi ve toplumların hayatında temel belirleyici olduğunu açıklar. Ekonominin sıcak para ile döndüğü ve ülkelerin dünyada varlık göstermelerinin yolunun dünya sermayesi ile entegrasyondan geçtiği bir ortam mevcuttur. Bu ortam paranın madde olarak ucuz, bol ve dolayısıyla sanal olmasından dolayı dünya ticareti üzerinde, dünyadaki paranın mislinden daha fazla para dolaşımda bulunuyordu. Bu manada kontrolsüz kalan serbest piyasa krize açık hale geliyor. ABD’de yaşanan Eylül 2008 ekonomik ve mali kriz artçı şoklarla Avrupa kıtasında bazı devletlerde devam etmektedir. Yaşanan bu krizler toplumun geniş tabakalarında hoşnutsuzluklar oluşturmaktadır. Hoşnut olmayan bu kesimler krizleri ekonomik sistemler üzerinden özellikle kapitalizm üzerinden sorgulamaya başlamışlardır. Genişleyerek süren bu krizin bir dünya ekonomik krizi değil bir sistem krizi olduğu algısı sürekli artmaktadır. Arayışlar insan merkezli bir ekonomik anlayışın benimsenmesi ve sıfır faizle oluşturulacak sistemin dünya ekonomisini düzlüğe çıkaracağı yönünde gelişmektedir.
2. Sosyalist Sistem: Başlıca iktisadi faaliyetlerin devlet tarafından yürütüldüğü, mülkiyet ve girişimcilik hürriyetinin olmadığı veya çok sınırlı tutulduğu, üretim araçlarının devletin idaresi ve altında olduğu, yatırım, üretim ve tüketicinin merkezi planlama ile yürütüldüğü bir sistemdir.
3.Karma Ekonomi Sistemi:
Karma ekonomik sistem, bir ihtiyaç sonu ortaya çıkan ve her yerde geçerli, kabul görmüş, standart ilke ve kuralları olmayan ve uygulamada çok değişik görünümler alan ve temelde bilimsel değil siyasal bir olaydır.
Organizasyon, amaçlara ulaşmak için yapılacak işlerin belirlenmesi ve gruplandırılması; işleri yapacak personelin ve yetki ve sorumluklarının belirlenmesi; faaliyetlerin etkinliği için gerekli fiziksel ortamın hazırlanması çabalarının tümüdür.
Organizasyon yapısını belirleyen temel unsurlar :
1. Amaç Birliği. Her örgüt ulaşmak istediği amaçlara ve bu amaçlarla ulaştıracak faaliyetlere göre farklı bir yapıda dizayn edilir. Oluşturulan organizasyon yapısının bütün birimleri işletmenin temel hedeflerine dönük olmalıdır. Birimlerin kendi amaçları arasında bütünlük olmalı ve işletmenin nihai hedefine katkıda bulunacak nitelikte olmalıdır.
2. Yönetim Alanı. Kontrol alanı olarak da görülen yönetim alanı örgütte bir üste bağlı olması gereken ast sayısı ile ilgili bir unsurdur. Bir yöneticiye bağlanacak ast sayısı ve üstleneceği sorumluluklar, yöneticinin bilgi, yetenek ve kavrama sınırlarını aşmamalıdır.
2. Yönetim Alanı. Kontrol alanı olarak da görülen yönetim alanı örgütte bir üste bağlı olması gereken ast sayısı ile ilgili bir unsurdur. Bir yöneticiye bağlanacak ast sayısı ve üstleneceği sorumluluklar, yöneticinin bilgi, yetenek ve kavrama sınırlarını aşmamalıdır.
3. Yönetim Birliği. Aynı amaca yöneltilmiş ve benzer faaliyetler grubu bir tek yöneticiye bağlanmalıdır. Faaliyetlerde etkinliği sağlamaya yönelik bu ilke yönetim birliği olarak bilinir. Yönetim birliği, yönetim alanı –kontrol alanından- farklılık arzeder.