Gelgeltürkçe Irgat Eğner, tarım işçisi. Irk Anasoy, soyköken. Irz Ut, yüzakı

Teleferik Telulaşımı.

Telef olmak Talan olmak, yok olmak, yoğalmak.

Telefon Seselge.

Telekinezi Uzadevim.

Telekomünikasyon Uzailetişim/iletişim.

Telekulak Uzakulak.

Telepati Uzaduyum.

Teleskop Gökgöreç/ırakgörür.

Teleteks Uzayazım.

Televizyon İzleç.

Telif Derleme.

Telkin Aşılama, benimsetme, inanıştırma.

Tellal Çığırtmaç/çağırtmaç.

Tel zımba Kenetleç.

Tema Ana düşünce, ana duygu, izdem.

Temas Değinti, dokunma, görüşme/görüşmece/görüşüntü, ilişki kurma, bağlantı.

Temayül Eğilim, yönelim.

Tembel Üşengeç, eringeç, üşençli, hımbıl.

Tembellik Üşengeçlik, eringeçlik, üşenç, hımbıllık.

Temel Ana, belli başlı, taban, altman.

Temelde Gerçekte, özünde, özcüleyin.

Temelli Sürekli, kalıcı (olarak), büsbütün, tümüyle, tabanlı, altmanlı.

Temenni Dilek.

Temerküz Yoğunlaşma, yığışma, birikişme.

Temerrüt Gecikme, direnme.

Temerrüt faizi Gecikme üremi.

Temettü Kazanç (payı).

Teminat Güvence.