Gelgeltürkçe Irgat Eğner, tarım işçisi. Irk Anasoy, soyköken. Irz Ut, yüzakı

Resepsiyon Danışma.

Resepsiyon Görüşmece (töreni).

Resesif Çekinik.

Resim Betiz.

Resim Katkı payı.

Resital Tekli dinleti (müzik).

Resmen Kamusal/yasal biçimde, kamusal/yasal olarak, kamusalca, yasalca, açık seçik, açıkça.

Resmi Kamusal, yasal, kamusalbiçimli, yasalbiçimli.

Resmi Belgeli, belgelenmiş.

Resmiyet Kamusallık, kamusalbiçim, yasallık, yasalbiçim, biçimsellik.

Ressam Betizçizer.

Rest (çekme) Erksinme, güceşme, gövde/güç gösterisi yapma, dayılanma, efelenme, erkeklenme.

Restoran Öğünevi.

Restorasyon Yenileme (onarımı).

Reşit Ergin.

Ret Geri çevirme, olmazlama.

Retorik Dilmenlik, uzdil (bilgisi) .

Retro(spektif) Geriye/geçmişe yönelik/doğru, dünden bugüne.

Revaç Sürüm, geçerlik.

Revir Bakım odası.

Revize etmek Gözden geçirmek, yeniden bakmak, yenilemek.

Revizyon Gözden geçirim, düzeltme/düzeltim, yenileme.

Revizyonist Gözden geçirimci, düzeltimci/düzeltmen, yenilemeci.

Revnak Bezek, parlaklık, göz alıcılık.

Revü Derleme gösteri.

Rey Oy.

Reyting (Rating) Oranlama, oransal değerlendirme, ölçümleme, izlenme oranı.

Reyting şirketi Ölçümleme kuruluşu.

Rezalet Utanca, utanç, utanılasılık.

Rezervasyon Yer ayırtım.

Rezerv Çekince.

Rezerv Karşılık.

Rezerv Kaynak, yatak, biriki, saklı, yedek.

Rezervuar Biriktirici.

Rezil Utanılası, utançlı, utancalı, kakıntı, astın.

Rezil-rüsva Ast-astın.

Resistans Direnç.

Rıza Gönül, gönül oluru, gönüllük,olumlama, onam.

Rızai İsteğe bağlı, seçimlik.

Rızalı Gönüllü, gönlü olurlu.

Rızası olmak Gönlü/gönül oluru olmak.

Rızık Doyguluk, azık.

Riayet Uyma, boyun eğme, sayma, saygı gösterme.

Rica Dilek, dileyiş, istem.

Rint Gönül eri.

Risale Betikcik.

Risk/Riziko Yitme/yitirme olasılığı, yitesilik, çekince.

Ritüel Kuttören.

Robot Devingeç.

Rol Yapmacık, kandırık, aldatmaca.

Rol Görev, işlev, etki.

Rol Kişilemece.

Roman Genöykü.

Romantik Duygusal, duygucul.

Romatizma Yelağrığı.

Rota Yol, yön, yörünge.

Rotasyon Çevrinim, dolantı, dönüşümlü görev.

Rotatif kredi Dönerli ödünç/borç.

Rotor Döneç.

Rölanti Yavaşlatılmış, ivmesiz/ivinimsiz.

Rölyef Kabartma.

Rönesans Diriliş, yeniden doğuş.

Röportaj Görüşme, söyleşi.

Rötuş Düzelti.

Rövanş Öç, ödeş, ödeşme, ikinci karşılaşma.

Rubai Dördül.

Ruh Tin.

Ruhsat(name) Yetki (/yeterlik/olur) belgesi.

Rulo Yuvarlama/yuvarlamlama.

Rumuz Simge ad.

Rutin Alışıntı, alışılageldik, yinelenti, yinelemece.

Rutin bakım Olağan/dönemsel bakım.

Rutubet Çiylem, yaşlık, ıslaksılık.

Ruzname Gündem.

Rücu (Geri) dönme, dönüp isteme, kayıtma/kayıtım.

Rüçhan Öncelik, yeğlik, üstünlük.

Rüşt Erginlik.

Rüşvet Yiyin.

Rütbe Tuğça.

Rüya Düş.

Rüzgar Yel, esgin, eser.

Rüzgar enerjisi Yel erkesi.

Rüzgar gülü Yelgi, yel fırıldağı.

Rüzgar sörfü Yel/yelken kayağı.

Rüzgar türbini Yel dönergeci.

Saat Güngen (günün saatlerini bildiren aygıt).

Saat Sayaç (kullanım niceliğini ölçen aygıt).

Sabah Erten.

Sabık Eski, önceki, geçen.

Sabıka Suç geçmişi, suç işlemişlik, suçsuzluk belgesi, öngeçmiş.

Sabır Dayanç, çıdam, serinim.

Sabit Durağan, duruk, dural, değişmez, değişimsiz, yerleşik.

Sabit Kanıtlanmış, tanıtlanmış, kanıtlı, tanıtlı, kesin.

Sabite Dural nicelik.

Sabit fikir Değişmez düşünce, saplantı.

Sabotaj Baltalama.

Sabun Yunaç/yunar.

Sadakat İçten bağlılık, aldatmazlık.

Sade Yalın, düz, süssüz, gösterişsiz.

Sadık İçten bağlı, aldatmaz.

Saf Arı, katışıksız, bozulmamış, som, salt, yalınç.

Saf Aldangan, kolay aldanır, bön.

Saf Akman, iyicil.

Saf Dizi, dizilge, koşun.

Safari Sürekavı, sürekavı gezisi.

Saf dışı bırakmak Koşun dışı bırakmak.

Safi Katışıksız, arındırılmış, indirgenmiş.

Safiyane Akmanca, iyicilli.

Safsata Boşsöz.

Sağ salim Sağ esen.

Sahih Düzgün, doğru, gerçek, sağın.

Sahil Kıyı, kıyısal, kıyıboyu, denizkıyısı.

Sahil şeridi Kıyıboyu.

Sahip İye, ıs.

Sahte Düzme, düzmece, aldanç.

Sahur Ertene.

Saik Güdü, etken.

Sair Başka, öteki, öbür.

Sakat Sökel, aksar, engelli.

Sakıt Düşmüş, düşük, ortadan kalkmış, sona ermiş.

Sakil Kaba, uyumsuz, ağır.

Sakin Oturan, yaşayan.

Sakin Durgun, dingin, sessiz.

Salah Eselme, onma, düzelme, iyileşme.

Salahiyet Yetki.

Salça Özdürme.

Salik Tapınyoldaş (din).

Saltanat Egemenlik, (soy)erkmenlik, erk, beylik, bolluk.

Saltanat sürmek Egemenlik (/erkmenlik/beylik) sürmek, bolluk içinde yaşamak.

Salya Yalpık.

Sanat Uzlam(lama).

Sanatoryum Sağaltımevi.

Sanayi İşleyim/uran.

Sandık Yükek.

Sandık Birikenek.

Sandviç Ekmekarası, kıstırmık.

Sanem Tapıncak.

Sanitasyon Sağlıklama, çevre sağlığı.

Sansür Kamusal yayın denetimi, kesikleme.

Santra Ortayuvar, başlama vuruşu (spor), özek.

Santrafor Orta akıncı.

Sara Tutarık, tutarga, yilbik.

Sarahat Açıklık, kesinlik, belirginlik, belginlik.

Sarhoş Esrik, esrikbaş.

Sarih Açık, belgin, belli, belirgin.

Satır Dizek.

Satürn Sekendiz.

Sauna Fin yunağı, buğu yunağı, buğu odası.

Say Emek, çalışma.

Saye Gölge.

Sayesinde Olanaklamasıyla, çabasıyla, yardımıyla, aracılığıyla.

Sayfa Yüzlem/bet.

Sayfiye Yazla(k).

Sayısal loto Sayısal çekiliş.

Seans Oturum, birleşim, kez, süre, oynatım/gösterim (sinema).

Sebat Direşme, direşim.

Sebatkar Direşken, direşimli.

Sebze Göverti, göveri.

Seccade Yükünçleği/yükünçlük.

Seciye Özyapı, kişilik (yapısı), ıra.

Sefa(hat) Gönül erinci, uçarılık.

Sefer Kez, yol, yolculuk, akın.

Seferber Savaşman.

Seferber Elbirlikçi, çalışımdaş.

Seferberlik Savaşmanlık.

Seferberlik Elbirlikçiliği, çalışımdaşlık.

Seferi Yolcu.

Sefih Uçarı, gönül erinççi.

Sefil Yoksul, çıgan, alçak.

Sefir Elçi.

Segment İçbölüm.

Seher Tan ağartısı.

Sehpa Çatkı.

Sek Katışıksız, katkısız, arı, som.

Sekreter Yazman.

Seks Eşey, eşeysel ilişki, sevişme.

Seksapel Eşeyselçekim.

Seksiyon Bölüm.

Sektör Kesim, işkolu.

Selahiyet Yetki.

Sel Su taşkını, taşkın.

Selam! Esen/esenlik ola!.

Selam Esenleme.

Selamet Esenlik.

Selamlaşma Esenleşme.

Selamlık Esenlemelik.

Selamlık Erkekler/baylar bölümü.

Selamünaleyküm Esenlik üzerinize olsun/ola.

Selef Öncel.

Seleksiyon Ayıklanma, seçilim.

Self determinasyon Kendi geleceğini/yazgını belirleme, özbelirlenimcilik.

Self servis Özedimli/özedilimli.

Self sufficiency Kendi kendine yetme/yeterlik, özyetin.

Self sufficient Kendi kendine yeten, özyetinli.

Selobant/Seloteyp Yapışgaç.

Selüloit Gözene.

Selvi/Servi Andız.

Sema Gök, gökyüzü.

Semantik Anlambilim, anlambilimsel.

Semazen Dönmen.

Sembol Simge.

Semen Karşılık, ürün.

Semer Yukaç.

Seminer Toplu çalışım.

Sempati Sevim, sevimseme, sıcaklık, yakınlık.

Sempatik Sevimli.

Sempatizan Duygudaş, severdeş.

Sempozyum Sunultay.

Semptom Duyusal belirti (sağlıkbilim).

Sendrom Tanısal belirti, belirti, korku/gerilim.

Senet Belgit.

Sensör Algılayıcı, duyarga.

Sentaks Sözdizimi.

Sentez Bireşim.

Septik Kuşkucu.

Septisemi Kan ağılanması.

Serap Ilgım, yalgın.

Serbest Erkin, boş.

Serdar Başkomutan.

Seri Hızlı, çabuk, kıvrak, (dolu)dizgin, dizi.

Seribaşı Öbekbaşı/dizilgebaşı.

Seri üretim Dizgin üretim.

Sersem Sangı, şaşal.

Sersem sepelek Sangı sangıldak, şaşım şaşal.

Serseri Başıboş, hayta, buyrukbaş.

Sert Pek, berk, katı, katırak, yeğin, kıyasıya.

Sertifika Yeterlik belgesi (/yeterlikçe).

Serum Kansuyu.

Server Sunucu (çevrimağ).

Servet Varlık, varsıllık.

Servis Onarımevi, onarım birimi.

Servis Başlama vuruşu (uçartop).

Servis Dağıtım, dağıtımcılık, çalışantaşıma(cılığı), öğrencitaşıma(cılığı).

Servis İşgörüm, edin/edenek.

Servis(çi) Onarımcı/onarman.

Servis (aracı) Dağıtım taşıtı, iş taşıtı, okul taşıtı, çalışan taşıma aracı, öğrenci taşıma aracı.

Servis edilmek Sunulmak, dağıtılmak.

Servis etmek Sunmak, dağıtmak, bakmak, onarmak, iş görmek.

Serzeniş Yakınma.

Sessiz sakin Dingin dineğen.

Sessiz sedasız Sessiz seslemsiz.

Set Seki,.

Set Germeç, çelgi.

Set Takım.

Sevda Sevi, tutku.

Sevdalanmak Sevilenmek, tutulmak.

Sevdalı Sevili, sevgin, tutkun, vurgun, yangın.

Seviye Düzey.

Seyahat Gezi, yolculuk.

Seyir Bakma, izleme.

Seyir Yol, yolculuk, gidiş, ulaşım.

Seylap Su baskını, taşkın.

Seyran Gezme, gezinme.

Seyretme Bakma, izleme.

Seyrüsefer Yol, yolculuk,geliş gidiş, gidinim.

Seyyah Gezgin.

Seyyar Gezici, gezeğen, gezgin.

Sezeryan (doğum) Yarma doğum.

Sezon Dönem, dönemce.

Shop Satışevi.

Show Gösteri.

Showroom Sergilemevi/sergilemlik.

Sıfat Önad,/niteç (dilb.), nitelik, san.

Sıhri akrabalık Kayın/evlilik soydanlığı.

Sıhriyet Kayındaşlık.

Sıla Yurt, yurtel, yurda kavuşma.

Sıla özlemi Yurtsama/yurt özlemi.

Sılaya gitmek Yurduna/yurteline gitmek.

Sınai İşleyimsel/uransal.

Sınıf Öğrencelik, öğrence odası.

Sınıf Katman, ulam.

Sıra Dizilge.

Sicil Kütük, belleşke.

Sigorta Korunca.

Sihir Büyü, gözbağı, yanılsatma.

Sihirbaz Büyücü, gözbağcı, yanılsatman.

Silah Pusat.

Silindir Yuvgu, yuvak.

Silsile Ardışım, ardışıklanma.

Sima Yüz, bet, kişi, kimse.

Simetrik Bakışımlı, bakışık.

Simultane Eşkıpılı, kıpıdaş.

Sine Göğüs, bağır, gönül, yürek.

Sine-i millet Ulusun bağrı.

Sineye çekmek (İster istemez) katlanmak.

Sinema İzlev, izlevevi.

Sinerji Olumlu etkileşim, artı güç.

Sinyal Belirti, im.

Sinyal Işır (arabalarda).

Sinyal gücü Çekim gücü.

Sinyalizasyon Işıklı uyarı (düzeneği), ışıklı uyarılama.

Sipariş Ismarlama, buyruntu.

Siper Korunak, savunak, pusanak, singe.

Siren Sesen.

Sirkülasyon Dolaşım, döngü.

Sirküler Genelge.

Sismograf Depremölçer.

Sistem Dizge, yöntem, düzen.

Sit alanı Değerli kalıntı alanı.

Sitayiş Övme, övüş.

Site Konutla, oba, yerlik.

Sitem Yakınırlanma, gücenirlenme.

Sivil Uygar, yurttaşsal, ordudışı, ordudışısal.

Sivil haklar Yurttaşsal özünçler.

Sivilizasyon Uygarlık, uygarlaşma.

Sivil giyim Erkin giyim.

Sivil itaatsizlik Yurttaşsal söz dinlemezlik / yurttaşsal başkaldırı.

Sivilleşme Ordudışısallaşma, ordu egemensizleşme, uygarlaşma.

Sivil polis Gizil kamukolluğu.

Sivil savaş İç savaş.

Sivil savunma Toplum/yurttaş koruma.

S.T.K. B.T.K. (Bağımsız Toplum Kuruluşları).

Sivil yönetim Ordudışı/ordudışısal yönetim.

Siyahi Karay, karaderili.

Siyam ikizi Bitişik ikiz.

Siyaset Yönetki, yönetkibilim.

Siyasetçi Yönetkici.

Siyasi Yönetkisel, yönetkici.

Skandal Utanç, utanca.

Skateboard Uçurtma/deniz uçurtması kayağı.

Skeç Gülenek.

Skor Sayı, sonuç (durumu).

Skorer Sayıcı/sayılayıcı/sayılaman.

Skorbord Sayılık.

Slayt Yansı.

Slogan Savsöz, özlü söz.

Sniper Keskin atıcı/avcı, gözlek.

Soba Isıncak.

Sofi/Sufi (Kut)gizemci.

Sofist Bilgici, sözebesi, yanıltman.

Sofistik Sözebecil, yanıltmalı.

Sofistike Karmaşık, incelikle düşünülmüş, yanıltıcı, yapmacık.

Sofizm Bilgicilik.

Softa Bağnaz, yobaz.

Software Yazılım.

Solidarizm Dayanışmacılık.

Sonbahar Güz, Sonyaz.

Sonda Daldırgı.

Sondaj Daldırma/daldırgılama, örneklem(e).

Sos Özdürme.

Sosyal Toplumsal.

Sosyal Topluma girgin, girgincil.

Sosyalizm Toplumculuk.

Sosyal medya Toplumsal ağ, toplumsal iletişim ağı/ortamı.

Sosyal tesis Toplumsal eğleşke.

Sosyete Gösteriş toplumu, gösteriş toplumundan olan.