|
Gelgeltürkçe Irgat Eğner, tarım işçisi. Irk Anasoy, soyköken. Irz Ut, yüzakı
|
səhifə | 1/9 | tarix | 22.11.2017 | ölçüsü | 1,25 Mb. | | #32565 |
|
EŞANLAM SÖZLÜK
3700 başlıq
9\2011
BENSAY
gelgeltürkçe
Irgat Eğner, tarım işçisi.
Irk Anasoy, soyköken.
Irz Ut, yüzakı.
Irzına geçmek Utuna kıymak, yüzakını kirletmek, kızlığını bozmak.
Islah İyileştirme, düzeltim, (doğru) yola getirme, uslandırma.
Islahat Yeniden yapılandırma, iyileştirme, düzeltim.
Israr Üsteleme, üsteleyiş, direti.
Israrcı/Israrlı Üsteleyici, üsteleyişli, diretik, diretici, diretili.
Israrla Diretiyle, üsteleyişle.
Istampa Damgalık.
Istılah Terim.
Itır Burcu, güzel koku.
Itriyat Burcu işi, burcu işleyim.
Itriyatçı Burcucu, burcu işleyimci.
Izdırap Acı, üzüntü, sıkıntı, bun.
İade Geri verme, geri verim.
İade-i ziyaret Görüş (/göret/uğrama) ödeşi.
İaşe Geçim, yedirip içirme, bakım.
İbare Belirtki.
İbne Oğlancı, edilgin eşeşeysel.
İbra Aklama, aklanma.
İbraz Gösterme, sunma, ortaya koyma.
İbret Öğrem.
İcap Çağrı, gerek, gereklik, ister.
İcazet Olur, onama, uygunluk.
İcbar Gücem/güceme.
İcra(at) Uygulama, yürütme, başarım.
İcra Yargısal yürütüm.
İcracı Yürütmeci, uygulamacı.
İcra Komitesi Yürütme Kurulu.
İç saha İçeri, içle.
İçtihat Yargı görüşü/yorumu, (özel) görüş.
İçtima Toplanma, toplantı.
İçtimai Toplumsal.
İdam Ölüm, öldürülüm, ip, yağlı ilmek, asarak öldür(ül)me, kurşuna diz(il)me.
İdame Sürdürme, sürdürgeme.
İdam etmek Asararak öldürmek, kurşuna dizerek öldürmek, asmak, kuşuna dizmek.
İdare Yönetim, tutum.
İdareci Yönetici.
İdare etmek Yönetmek, çekip çevirmek, dönendirmek.
İdare etmek Yetmek, yetişmek, yetirmek, yetiştirmek, yeteğenlemek.
İdare etmek Tutumlu kullanmak, kısınmak, yetinmek, yetindirmek.
İdare etmek Geçiştirmek, göz yummak, örtbas etmek, olur görmek, durumu kurtarmak.
İdare-i maslahat Günü kurtarma, geçiştirme, oluruna bırakma, dönendirme.
İdareli Tutumlu, yetingen, yeteğen, yetinmeli, yetirimli, yetirgen.
İdarelik Yetinmelik, yetindirmelik, durumu kurtarmalık, geçici, geçiştirmelik, dönendirmelik.
İdareten Yetinmelik olarak, dönendirmelik olarak, geçici olarak, belli bir süre için, şimdilik, eğretice.
İdari tasarruf Yönetsel yetki kullanımı.
İddia Sav, savlama, savlaşı, çekişmece, ileri/öne sürme.
İddiacı Savlamacı, savlaşıcı, çekişmen, ileri/öne sürümcü.
İddialı Savlı, savsıl, savlaşılı, çekişmen, çekişmeceli.
İddia (oyunu) Savlaşmaca (oyunu).
İddiasız Savlaşmasız, savlaşısız, çekişmecesiz.
İddiaya girmek Savlaşıya girmek/tutuşmak, öcüre girmek/tutuşmak.
İdeal Ülkü, ülküsel, en uygun.
İdealist Ülküsel, ülküselci, ülkülemeci.
İdefiks Saplantı, değişmez düşünce.
İdeogram Simgeyazı/betimyazı.
İdeoloji Ülkülem, savdüşünü.
İdman Alıştırma, devinim.
İdol Tapıncak, ülküt, örnek(senen) kişi.
İfa Yerine getirme, yapma, ödeme.
İfade Söylem, anlatım, sözlü açıklama, dile getirme, sorgu, dışavurum.
İfade etmek Anlatmak, söylemek, dile getirmek, söylemlemek, anlamına gelmek, önem taşımak.
İfadesini almak Sorguya çekmek, sözlü açıklamasını almak, sorgusunu almak İfadesini almak Yenmek, tepelemek.
İffet Sililik, ut, yüzakı.
İflah Onma, kurtulma, eselme.
İflahı kesilmek Güç duruma düşmek, umarsız kalmak.
İflahını kesmek Güç duruma düşürmek, umarsız bırakmak.
İflah olmamak Onmamak, düzelmemek.
İfrat Aşırı, aşırılık, aşkınlık, taşkınlık.
İfşa Yayma, açıketme, dile düşürme.
İftihar Övünç, övünme, kıvanç, kıvanma.
İftira Kara çalma.
İğfal Utkıyım, yüzakını kirletme, kızlığını bozma, ayartma, baştan çıkarma.
İhale Üsterme.
İhanet Satkı, satkınlık.
İhbar Eleverme, gizilduyum, bildirim.
İhbarcı Eleverici, karakulak, çaşıt, bildirimci.
İhbarname Bildirim yazısı.
İhlal Yasakaşma, kuralı/yasayı çiğneme, uymama, bozma, aykırılık, aykırı davranma.
İhmal Savsama, savsaklama.
İhmalci/ihmalkar Savsak, savsaklamacı.
İhraç Çıkarma, dışsatım.
İhracat Dışsatım.
İhram Dolaman.
İhsan Bağış(lama), iyilik etme, kayra.
İhtar Uyarma, uyarı.
İhtilaf Anlaşmazlık, uyuşmazlık, uyuşmama, çekişme, aykırılık, ayrılık.
İhtilal Devrim, devrimci kalkışma.
İhtilam Düş azması, düşeme.
İhtilam olmak Düşemek, düşte azmak.
İhtimal Olasılık.
İhtimam Özen, titizlik.
İhtiras Tutku, açgözlülük, doymazlık.
İhtiraz Çekinme, sakınma, çekince.
İhtirazi kayıt Çekince belirtimi/belirtme.
İhtişam Görkem.
İhtiva İçine alma, içerme, kapsama.
İhtiyaç Gereksinim, gereksinme.
İhtiyar Yaşlı, kocamış.
İhtiyar Seçme, üstün/yeğ tutma.
İhtiyarına bırakmak Kendi seçimine (/yeğlemine/isteğine) bırakmak.
İhtiyarına kalmak Kendi seçimine (/yeğlemine/isteğine) kalmak.
İhtiyari İsteğe bağlı, gönüllü, seçimlik, seçmeli.
İhtiyat Önlem, sakınım.
İhtiyat Yedek, karşılık.
İhya Ondurma, mutluluğa erdirme, (yeniden) yaşam verme.
İkamet Oturma, oturum.
İkametgah Konut, barınak, oturum.
İkiz kenar İkizgen.
İkmal Bütünleme, bitirme, eksiğini giderme, doldurma, tümleme.
İkna etmek Kanıştırmak.
İkna olmak Kanışmak.
İkon Kutbetiz (din), simge (bilgisayar).
İkon(a) Tapıncak.
İkrah İğrenme, tiksinme.
İkram Ağırlama, sunağanlık, indirim (tecimsel) .
İkramiye Ödül, çekiliş ödülü.
İkrar Benimseme, onay(lama), açıkça söyleme.
İktidar Erk, yürütme erki, başerk, güç, erkmenlik, erkmen.
İktisap Edinim, kazanım.
İktisadi Geçimsel.
İktisat Tutum, geçimbilim.
İktisatçı Geçimbilimci.
İktisatlı Tutumlu.
İlaç (Em), sağaltaç/sağaltıç, sağaltan, sağaltıcı.
İlaç Böcek öldürücü, böceksavar, böcek ağısı.
İlah Tanrı, Yaradan, Oğan.
İlahe Umay, Tanrıça.
İlahi Tanrısal, Yaradansal, Oğansal.
İlahi Kutyır (müzik).
İlahi takdir Alınyazısı, Tanrı yazgısı, Tanrısal belirleme.
İlahiyat Tanrıbilim/tapınbilim.
İlan Duyuru.
İlancı Duyurucu.
İlan panosu Duyuruluk.
İlga Kaldırma, kaldırılma.
İlham Esin.
İlim Bilim.
İlim irfan Bilim biliş.
İlkbahar İlkyaz.
İlla (da)/İlle (de) Kesinkes, ne olursa olsun.
İlla ki Kesinlikle, ister istemez.
İllegal Yasadışı.
İlliyet Nedensellik.
İllüzyon Yanılsama, yanılsatma, gözbağı, göz aldanması.
İllüzyonist Gözbağcı, yanılsatman.
İlmühaber Durum belgesi, alındı belgesi.
İltica Sığınma.
İltifat Överleme, gönül okşama.
İltihak Katılma.
İltihap Yangı.
İma Anıştırma, sezindirme, dolaylı (örtük/üstü örtülü) anlatım.
İmaj İmge, görüntü, izlenim.
İmal(at) Yapım, üretim.
İmalathane Yapımevi, üretimevi.
İman İnanç.
İmar Bayındırlık.
İmarethane Aşevi.
İmbik Damıtaç, damıtıcı.
İmdat Yetişin, kurtarın, yardım (edin), yeter.
İmkan Olanak.
İmparator Kağan, ilhan.
İmparatorluk Kağanlık, ilhanlık.
İmplant Doku ekimi.
İmtina Kaçınma.
İmtiyaz Ayrıcalık.
İnaktif Eylemsiz, edimsiz, durağan, etkisizleşik.
İnat Direti, diretim, diretme, direngenlik, diretkenlik, ayak direme, dikbaşlık.
İnatçı Diretik, diretili, diretimli, diretici, diretmeci, diretken, direngen, dikbaş, dediğim dedik(çi).
İnatçılık Diretiklik, direticilik, diretimcilik, diretmecilik, diretkenlik, direngenlik, dikbaşlık.
İnatlaşma Diretişme, diretileşme, dikbaşlaşma.
İndeks/Endeks Dizin.
İndikatör Gösterge.
İndükleme İrgitim.
İnfaz Yürütme, yerine getirme, uygulama.
İnfaz Öldürme/öldürüm, ipini çekme.
İnfertilite Kısırlık, verimsizlik.
İnfial Edilgi, öfke kapıltısı.
İnfisah Bozulma, dağılma.
İnhisar Tekel.
İnisinasyon Erginleme.
İnisiyatif Yetki, (ön) belirleyicilik.
İnkar Yadsıma, yoksayma.
İnkılap Dönüşüm, yeniden yapılanma, devrim.
İnkıta Kesilme, kesinti.
İnkişaf Gelişme, gelişim.
İnnovasyon Yenileşim, yenilik.
İnnovatif Yenileşimci, yenilikçi.
İnorganik Yaşamsız/dirimsiz, gövdeleksel olmayan.
İnput Girdi.
İnsaflı Acımaklı, sevecen.
İnsan (Kun, yalnık), kişi, kişioğlu.
İnsancıl Kişioğlucul.
İnsani Kişioğlusal.
İnsaniyet Kişioğluluk.
İnsanlık Kişioğluluk.
İnsanoğlu Kişioğlu.
İnsansı Kişioğlumsu, kişimsi.
İnşaat Yapı, yapım, yapıyapım, yapı işleri.
İnternet Çevrimağ/genelağ, ağortamı, ağ.
İntiba İzlenim.
İntibah Uyanış.
İntifa Yararlanma, yararlanım.
İntihal Aşırma.
İntihar (etme) Kendini öldürme, yaşamına kıyma.
İntihar bombacısı Ölmen.
İntikal Geçme, geçişim, katılım, aktarım.
İntikam Öç, ödeş.
İntizam Düzen, çekidüzen, düzenlik, düzgünlük.
İntizar (Yolunu) bekleme/gözleme.
İntizar İlenme, ilenç.
İntro Önezgi, giriş (müzik), önyüz (ağortamı).
İnzibat Sıkıdüzen, içdüzen, içkolluk.
İnziva Yalınma/yalınım.
İphone (ayfon) Ağ seselgesi, a-seselge.
İpotek Tutu.
İptal Geçersizleme, geçersiz kılma, bozma.
İptidai İlkel.
İrade İstenç.
İrade dışı İstenç dışı.
İradeli İstençli, dirençli, içbuyrumuna egemen.
İradesiz İstençsiz, dirençsiz, içbuyrumuna yenik/düşkün.
İrade zayıflığı İstenç güçsüzlüğü/yetmezliği.
İranlı Sart, Berçik.
İrat Gelir.
İrfan Biliş, seziş, ekin/ekinç.
İris Yaygır.
İroni İğneleme, tersineleme, eğlensileme.
İronik İğneleyici, tersineleyici, eğlensileyici.
İrrasyonel Usdışı, ussal olmayan.
İrrite edici Sinir bozucu.
İrsal(iye) Gönderme (belgesi).
İrtibat Bağlantı.
İrtica Geriye dönme/dönmecilik, gericilik.
İrticalen Doğaçlama.
İsabet Yerindelik, erem.
İsabet almak Vurulmak.
İsabet etmek Vurmak, denk gelmek, ilmek, değmek.
İsabet ettirmek Vurmak, denk getirmek, ildirmek, değdirmek.
İsabetli Yerinde, eremli.
İsabetsiz Yersiz, eremsiz.
İshal İçgeçiği, sürgün, burgun, tırlak.
İskan Yerleş(tir)me, yurtlan(dır)ma, barın(dır)ma.
İskele Basıncak, yanaşlık.
İskelet Kemikçe, omurga, çatı.
İskonto İndirim, kırdırma.
İspat Kanıt.
İspiyon Eleverme, çaşıtlık.
İspiyoncu Eleverici, çaşıt.
İsraf Savurganlık.
İsraf etmek Savurmak, savurganlık etmek/yapmak.
İstasyon Duralga, yayaç (yayınlar için).
İstatistik Sayımbilim, sayımsal veri.
İstatistikçi Sayımbilimci.
İstatistiki Sayımsal, sayımbilimsel.
İsteri Sinir tutsaklığı.
İsterik Sinir tutsağı.
İstiap Sığa, yük(leme) ereyi.
İstibdat Baskı erki, astığı astıklık, kestiği kestiklik.
İstif Yığıt.
İstifa Görevden çekilme.
İstifade Yarar, yararlanma, yararlanım.
İstiğrak Dalınç.
İstihare Anlama düşü.
İstihbarat Duyumalım.
İstihbaratçı Duyumalımcı.
İstihbarat servisi Duyumalım birimi (/örgütü/kurumu).
İstihdam Çalışma, çalıştırma, işlendirme, iş alanı, çalışan sayısı.
İstihkak Özünçlem.
İstihkam Savunak.
İstihza Eğlensileme, alıksılama.
İstiklal Bağımsızlık.
İstikrar Denge, dengelge, süreklilik.
İstikrarsızlık Dengelgesizlik, çalkantı, süreksizlik.
İstikraz Ödünç.
İstila Yayılma, yayılışma, bürüme.
İstimna Eşeysel özdoyum.
İstirdat Geri alma, geri alınma.
İstirham Yalvarma, dileme.
İstismar Çıkar sağlama, sömürme.
İstisna Ayrıksılık, ayrallık, kapsam dışılık.
İstisnai Ayrıksı, ayrık, ayral, kapsam dışı.
İsyan Başkaldırı, ayaklanma, kalkışma, kazan kaldırma.
İsyancı Ayaklanmacı, kalkışmacı, başkaldırıcı.
İsyankar Başkaldırmacıl.
İşaret İm, belgi, belirti.
İşaret etmek (İmle) belirtmek, (imle) göstermek, gözerim çekmek.
İşgal(iye) Kongu.
İşgüzar İşbildimci, işbilgici.
İşgüzarlık İşbildimcilik, işbilgiçliği.
İş hanı İş konağı/özeği.
İşkembe Göden.
İşkence Kıyınç.
İşkil Kuruntu.
İşkolik İş bağımlısı(/düşkünü/sever).
İşmar Kaşgöz imi.
İşmar etmek Kaşgöz kırpmak, kaşgöz imi yapmak.
İşporta Gezici sergi, açıkta satış.
İşportacı Gezgin satıcı, gezersatar, açıkta satışçı.
İştah Yeme isteği, yiyimseme, yiyesi, isteklilik.
İştahlı Yiyimser, boğazlı, istekli.
İştahsızlık Yeme isteksizliği, yiyimsemezlik, boğazsızlık, isteksizlik.
İştigal Uğraş, uğraşma.
İştira Satın alma.
İştirak Paydaşlık, ortaklık, katılım, katılımdaşlık.
İştirakçi Paydaş, ortak ,katılımcı, katılımdaş.
İşve Kostaklanma, kırıtma.
İtaat Söz dinleme, boyun eğme, uyrum.
İtaatsiz Söz dinlemez, dikbaş, buyrukbaş.
İtalik (yazı) Eğik (yazı).
İtfa Sönüm.
İtfaiye Yangın söndürme (örgütü).
İtfaiyeci Söndürmen, söndürme eri, yangıncı.
İtfa payı Aşınma/yıpranma/eskime payı.
İthaf Adına sunma, adama, armağan etme.
İthalat Dışalım.
İtibar Saygınlık.
Jale Çiy, çisem, kırağı.
Jandarma (Sükol), ordukolluğu, ordukollukçusu.
Dostları ilə paylaş: |
|
|