ŞERH
Rasûlullah -Sallallahu Aleyhi Vesellem-, Rasûllerin en yücelerindendir. O’nun mesajı hem insanlara, hem de cinleredir. O’ndan önceki Peygamberlerin mesajları sadece kavimlerine yönelik idi. Ama O, hem cinlere, hem de insanlara Rasûl olarak gönderildi. Allahu Teâla’nın da buyurduğu gibi;
“Biz seni âlemlere ancak rahmet olarak gönderdik…” (el-Enbiya: 21/107)
Allah Rasûlü -Sallallahu Aleyhi Vesellem- şöyle buyurmuştur:
“Benden önce gönderilen Nebiler sadece kendi kavimlerine gönderilirlerdi. Ben ise tüm insanlara gönderildim.”12
Allahu Teâla Kitab’ında şöyle buyuruyor:
“Müşrikler hoş görmeseler bile, dinini bütün dinlere üstün kılmak için, Rasûlünü hidayetle ve hak dinle gönderen O’dur.” (es-Saff: 61/9)
Allah O’nu, aydınlık ve doğru yol ile, Hak yola davet etmek için gönderdi. Allahu Teâla Kitab’ında şöyle buyuruyor:
“Size Allah’tan hakiki bir nûr ve apaçık bir Kitab gelmiştir.” (Maide: 5/15)
Kur’an doğru yola götüren ışıktır. O hem nur, hem de gönüllere şifadır.
Özet
Muhammed -Sallallahu Aleyhi Vesellem- Nebi’mizdir. O, Allah’ın seçilmiş kuludur. Hem cinlere, hem de insanlara hidayet ve hak din ile gönderilmiş Allah elçisidir. Nebi’lerin sonuncusudur; ondan sonra Nebi de yoktur. Ehl-i Sünnet’in özet akîdesi budur. Bunu inkâr edip yeni bir Nebî bekleyen, icma ile kâfir olur.
Konunun Anlaşılması İçin Sorular
1– Rasûlullah -Sallallahu Aleyhi Vesellem- bütün cin ve insanlara mı, yoksa sadece kavmine mi Nebi olarak gönderilmişti?
2- Rasûlullah’tan sonra Nebi’lik iddia edenin hükmü nedir?
3– Rasûlullah’ın şemâilinden neler biliyorsunuz?
SEKİZİNCİ DERS
33. Kuran Allah’ın Kelam’ıdır. Keyfiyetini bilmediğimiz bir biçimde O’ndan sâdır olmuştur. Rasûlüne onu Vahiy olarak indirmiştir. Mü’minler de onu hak olarak doğrulamışlardır. Ve onun gerçekten Allah’ın kelamı (konuşması) olduğuna iman etmişlerdir. O, kulların konuşması gibi yaratılmış değildir. Her kim Kur’an’ı işitir de onun insan kelamı olduğunu söylerse, kâfirdir. Allah böylelerini Kitab’ında kınamış ve onları Sekar (cehennem) ile tehdit etmiştir:
“Ben onu Sekar (cehennem)’a sokacağım” (el-Müddesir, 74/26)
Yüce Allah; “Bu insan sözünden başka bir şey değildir” (el-Müddesir, 74/25) diyen kimseleri Sekar ile tehdit ettiğine göre; kesin olarak şunu bilmiş ve inanmış oluyoruz ki: O insanları yaratanın sözüdür ve insanların sözüne hiçbir şekilde benzemez.
ŞERH
Kur’an Allah’ın sözüdür. O’ndan sâdır olmuştur. Ancak, Allah’ın nasıl konuştuğunu bilmiyoruz. Fakat O’nun konuştuğu bir gerçektir. Kelam, Allah’ın sabit bir sıfatıdır. Karşıtı, eksik olan bir sıfattır. Allah’ı bundan tenzih ederiz.
“Allah Musa‘ya da hitabederek (onunla) konuştu.” (en-Nisa: 4/164)
“Kelam” (konuşma) sıfatı, O’nun gerçek bir sıfatıdır. Bu sıfatın keyfiyetini bilemiyoruz. Onu ancak Allah bilir ve bu keyfiyet O’nun Celâline lâyık olan bir keyfiyettir muhakkak. Allahu Teâla Kitab’ında şöyle buyuruyor:
“Eğer müşriklerden birisi senin güvencene sığınmak isterse, ona güven ver ki, Allah’ın Kelam’ını dinlesin. Sonra da güven içinde bulunacağı yerine kadar onu ulaştır.” (et-Tevbe: 9/6)
Bundan maksat Kur’an’dır. O gerçekten Allah’ın Kelam’ıdır. Onu Rasûlü Muhammed -Sallallahu Aleyhi Vesellem-’e vahiyle indirmiştir. Mü’minler de onu böylece tasdik etmişlerdir. Kur’an’ın gerçekten Allah Kelam’ı olduğuna yakîn bir ilimle inanmışlardır.
O Kur’an yaratılmış değildir. Zira sıfatlar ondan ayrı olmak anlamında zatın dışında değillerdir. Allah’ın sıfatları yaratılmamıştır, kadîmdir. Beşer sözü ise kendileri gibi yaratılmıştır. Kur’an’ın beşer kelâmı olduğunu zan ve iddia eden herkes kâfirdir. Allah onu Cehennem azabıyla korkutmuştur.
“Ve “Bu, başkasından nakledilen bir sihirdir. Bu, ancak birinin sözüdür” dedi..... Onu “sakar” denen Cehennem ateşine sokacağım.” (el-Müddessir: 74/24-26)
Allahu Teâla Kur’an’a “beşer sözü” diyenleri Cehennem azabıyla korkutmuştur. Mü’minler, Kur’an’ın beşer sözü gibi yaratılmamış olduğuna kesin olarak iman ettiler. O’nun sözü elbette insanın sözüne benzemez. Bilâkis Allah’a ait olan bütün sıfatlariçin deriz ki: Nasıl ki Allah’ın zâtı kullarının zâtlarına benzemiyorsa sıfatları da, kullarının sıfatlarına benzemez.
Özet
Kur’an, Allah’ın gerçekten Kelam’(konuşması)ıdır. Allah onu gerçekten konuşmuş; Cibril Aleyhisselam onu işitmiş ve Rasûlullah’ın kalbine indirmiştir. Bundan anlaşılıyor ki, Kur’an mahluk değildir, Allah’ın Kelam’ıdır. Kim ki bunun beşer kelamı olduğunu iddia ederse, kâfirdir.
Konunun Anlaşılması İçin Sorular
1- Kur’an nedir?
2- “Kur’an yaratılmıştır” diyenin hükmü nedir?
DOKUZUNCU DERS
34. “Yüce Allah’ı insanlara özgü sıfatlardan birisi ile vasfeden bir kimse kâfir olur. Artık kim basiretiyle bunları anlarsa gerekli şekilde ibret almış olur ve kâfirlerin sözlerine benzer söz söylemekten uzak kalır. Böylece Yüce Allah’ın sıfatlarının insanların sıfatlarına benzemediğini de kat’i olarak bilmiş olur.”
ŞERH
Kim Allahu Teâla’yı yarattıklarından birisinin sıfatlarıyla sıfatlandırır ve O’na yaratılmışların keyfiyetini uygun görürse, kâfir olmuş olur:
“O’nun benzeri hiç bir şey yoktur. O hakkıyla işiten, hakkıyla görendir.”(eş-Şura: 42/11)
İnsan bunu görür ve anlarsa, mutlaka kâfirlerin onları küfre sokan sözlerinden kaçınacaktır. Zira Allah böylelerini Cehennem ateşiyle korkutmuştur.
Böylece, Allah’ın sıfatlarının hiçbir şekilde insanların sıfatlarına benzemediğini öğrenmiş olduk.
Özet
Allah’ın sıfatları insanların sıfatları gibi değildir. O’nun kendine verdiği sıfatları inkâr edemeyiz. Allah’ın sıfatlarının insanların sıfatlarına benzediğini iddia eden kâfir olur.
Dostları ilə paylaş: |