Çevre mevzuat ve standartlarının artması ve daha etkin hale gelmesi
Uluslararası ticarette çevresel faktörlerin ve kriterlerin öne çıkması (tarife dışı engel)
Verimlilik artışı/ maliyet düşürme ve çevre standartları, ticari kriterleri sağlama ihtiyacının ortaya çıkması
SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA
Bruntland Raporu 1987
Rio Konferansı 1992
Sürdürülebilir Kalkınma:
Sürdürülebilir Kalkınma:
Koruma – Kullanma Dengesi (Ekonomik açıdan yaşam kalitesi yükselirken, çevrenin kirletilmemesi ve doğal kaynakların sürdürülebilir şekilde tüketilmesi)
Sürdürülebilir Tüketim ve Üretim:
Verimlilik artışı ile atık azaltımının birlikte gözetilmesi;
Hızlı nüfus artışı, endüstrileşme, kentleşme ve trafik artışı nedeniyle ortaya çıkan çevre sorunları
Yetersiz sağlık koşulları nedeniyle 19. yüzyılın ortalarında tifo, kolera ve tifüs gibi salgın hastalıkların yayılım gösterdiği epidemik olaylar- insan sağlığına etkiler
Çevre kirlenmesinin yerel, bölgesel ve global etkileri
Ormanların tahribi ve erozyon sorunu, hızlı nüfus artışı, düzensiz şehirleşme ve yeşil alanların eksikliği, kıyıların bozulması, sanayide kullanılan kimyasal maddelerin insan sağlığına etkisi, nükleer enerji ve termik santrallerle ilgili sorunlar
sadece Türkiye’de değil, dünyanın pek çok ülkesinde çözümleri aranan sorunlardır.
ÇEVRE YÖNETİMİ
İnsanlar ve doğa arasındaki ilişkilerin yönetilmesine ihtiyaç vardır.
Bu yönetim şeklinde insanların yer kürenin doğal kaynaklarına olan talebinin, doğanın talebi karşılama kapasitesi ile sürdürülebilir şekilde dengelenmesi esastır.
Sanayicinin “çevre”ye bakış açısının değiştirilmesi
Çevre Yönetimi konusunda gündemdeki kavramların ve yeni yaklaşımların benimsenmesi
Söz konusu kavramlar ve yaklaşımlar çerçevesinde proje oluşturma yeteneğinin geliştirilmesi
Çevre yönetimi yaklaşımının yaygınlaşması ve çevre yönetiminin diğer stratejilere entegre edilerek sürekli hale getirilmesi
Çevre konularının “engel” olmaktan çıkıp fırsat olarak değerlendirilmesi
REAKTİF YAKLAŞIM yerine PROAKTİF YAKLAŞIM
ÇEVRE PROBLEMLERİNE YAKLAŞIMDA DEĞİŞİM (Reaktif yaklaşımdan proaktif yaklaşıma)
SANAYİDE ÇEVRE YÖNETİMİ ANLAYIŞI (tarihsel gelişim)
Atığın seyreltilmesi (20. yüzyılın başlarında birçok mühendis atıksuların arıtılmasını gereksiz bir masraf olarak görmekteydi. Bu dönemdeki sağlık mühendisliği uygulamalarının çoğu “seyreltme kirliliğin çözümüdür” anlayışına dayanmaktaydı.)
Atığın alıcı ortamlara verilmeden önce çeşitli arıtma yöntemleri ile uzaklaştırılması (oluşan kirliliği gidermeye yönelik boru sonu art giderme yöntemlerinin kullanımı yaygınlaştı.)
Kirlilik oluşumunu önlemeye yönelik tedbirler (Tüketici farkındalığının artması-üretim, kullanım ve kullanım sonrası süreçlerde çevreye daha az zarar veren ürünlerin tercih edilmesi pek çok sektör için yeni bir rekabet alanı ortaya çıkardı.)
ÇEVRE PLANLAMA VE YÖNETİMİ
Çağdaş çevrecilik anlayışı 1960’larda ortaya çıkmıştır.
Hava ve su kirliliğinin kontrolü için kullanılan önlemler birçok ülkede yaygınlaşmıştır.
Yeni yasal düzenlemeler hükümetlere aldıkları kararların çevresel etkilerini de düşünmeleri gerekliliğini getirmiştir.
İnsan faaliyetlerinin çevresel etkilerine olan ilgi ve önemin artması yeni bir çalışma alanı olarak ÇEVRE PLANLAMA VE ÇEVRE YÖNETİMİ konusu ortaya çıkmıştır.
Günümüzdeki yeni yaklaşım ise ENTEGRE ÇEVRE YÖNETİMİ yaklaşımıdır.
Farklılık Yaratmada İlk Adım
Kaynakların daha verimli kullanımına yönelik toplumsal, çevresel ve ekonomik ortam ve şartların oluşmasına destek olmaktır.
Sürdürülebilir kalkınma kavramının doğru anlaşılması
Politika oluşturulması
Uygulanması
İşbirliklerinin geliştirilmesi
SANAYİDE KAYNAK YÖNETİMİ
ÜRETİM SÜRECİNİN BEŞ ÖNEMLİ BİLEŞENİ
TEMİZ ÜRETİM İÇİN BEŞ FARKLI YAKLAŞIM
TESİSLERDE KİRLİLİK DEĞERLENDİRME VE ÖNLEME ÇALIŞMALARINA YÖNELİK ÖNEMLİ ADIMLAR
ATIK YÖNETİM STRATEJİLERİ (G.Demirer,2000)
Kirlilik Önleme: Üretim süreci boyunca atığın oluşmasını önleyen Kirlilik Önleme yöntemleri, çevre yönetiminde önceliklidir. Kimi zaman bu yöntemler üretim sürecinde değişiklikler gerektirse de, çevresel ve ekonomik anlamda kazanımları diğer yöntemlere göre çok daha yüksektir.
Geri Dönüşüm: Üretim sırasında atığın oluşumu önlenemiyorsa, arıtılacak/bertaraf edilecek atık miktarını mümkün olduğunca en aza indirmek için ‘geri dönüşüm’ ve ‘yeniden kullanım’ gibi yöntemler uygulanmalıdır.
Arıtma: Atığın oluşumunun önlenemediği ya da miktarının azaltılamadığı durumlarda, hacmini ya da toksik içeriğini azaltmak amacıyla arıtım yapılır. Her ne kadar ‘boru sonu’ arıtma yöntemleri atık miktarlarında azaltım sağlıyorlarsa da Kirlilik Önleme kadar verimli/etkin yöntemler değillerdir.
Bertaraf etme: Bertaraf etme atık yönetiminde en son düşünülmesi gereken seçenektir. Etkin atık bertarafı çevre yönetiminin önemli bir bileşeni olmasına rağmen, en az etkili yöntemdir.
EKO verimlilik
TEMİZ ÜRETİM TERİMLERİ (Uludağ-Demirer S. ve Demirer G.N,1999)
Çevreye Duyarlı Tasarım (Design for the Environment) – Çevreye duyarlı tasarım yada çevreci tasarım (ecodesign) ürünün tüm yaşan döngüsünü inceler ve ürün üzerinde, tasarım aşamasında, ürünün yaşam döngüsü boyunca çevreye olan etkilerinin azaltılmasını sağlayacak düzenlemeler önerir ve uygular. Çevre Muhasebesi (Environmental Accounting) – Çevre muhasebesi kuruluşların çevreye olan etkilerinden kaynaklanan tüm giderleri hakkında bilgi sahibi olmasını ve bu giderleri kuruluşların karar alma süreçlerinde göz önünde bulundurmasını amaçlar. Çevre Denetimleri (Environmental Audits) – Çevre denetimleri bir firmanın tüm çevresel etkilerinin daha sonradan üretim süreç ve yöntemlerinde değişiklikler yapmak için belirlenmesi için geliştirilmişlerdir. Bir denetim gerçekleştiren firma, bu denetim sırasında ulaştığı verileri temiz üretim ve ekolojik verimliliğin artırılması uygulamaları gerçekleştirmek için kullanabilir. Çevresel Etiketleme (Environmental Labelling) – Çevresel etiketleme, ya da eko-etiketleme, çevreye yararlı yada alternatiflerine göre çevreye daha az zararlı tüketim ürünlerinin belirlenmesine ve etiketlendirilmesine dayanır. Çevresel etiketler, hem kurumsal hem de bireysel tüm tüketicileri aldıkları ürünlerin çevreye olan etkileri hakkında bilgilendirerek, daha mantıklı seçim yapmasına yardımcı olur. Çevresel Durum Bildirimi (Public Environmental Reporting) – Çevresel durum bildirimi, belirli bir zaman aralığı için, kurumların (devlet vb.) çevresel performanslarını belirlemesine ve bu çalışmanın sonuçlarını kamuya bildirmesine dayanan bir süreçtir.
Endüstriyel Ekoloji (Industrial Ecology) – Endüstriyel ekoloji birbirine hammadde ve ürün ilişkisiyle bağımlı ve destekleyici endüstri kollarının aynı endüstri bölgelerine kurulmasıdır. Bu sayede, temiz üretim daha endüstriyel aktivitelerin başlamasıyla birlikte benimsenebilir. Bu tip gelişme yöntemi, endüstriyel ekolojik parkların oluşturulmasını sağlar.
Ekolojik Verimlilik (Eco-Efficiency) – Ekolojik verimlilik, temel insani ihtiyaçları karşılamak ve gündelik hayat kalitesini arttırmak için yapılan tüm üretim ve hizmet faaliyetlerinin içinde bulundukları ekosistemin taşıma kapasitesini aşmayacak seviyede çevresel etkiye neden olurken en fazla ekonomik yararı sağlayacak şekilde gerçekleştirilmesiyle sağlanır. Kısacası ekolojik verimlilik doğal kaynakların ekonomik faaliyetler sırasında en verimli şekilde kullanılmasıdır. Ekolojik verimliliğe ulaşmanın yollarından biri temiz üretim uygulamalarıdır.
Kirlilik Kontrolü
Üretim ve tasarım aşamalarını değişmez faktörler olarak benimseyip kirliliği de bu aşamaların kaçınılmaz bir sonucu olarak görmektedir.
Kirlilik ortaya çıktıktan sonra bu soruna çözüm getirmeye odaklanmaktadır.
Yalnızca yürürlükte olan yasa ve yönetmelikler ile uyum içinde olmayı amaçladıklarından kuruluşların çevresel performanslarına katkıda b ulunma girişimleri ancak yönetmeliklerde oluşacak bir değişiklik ile olasıdır.
Pek çok potansiyel gelişmeyi göz ardı etmektedir.
Köklü değişikliklerin ortaya çıkması durumunda tesis hazırlıksız yakalanmaktadır. Genellikle dışarıdan denetim ve yaptırım uygulanmalktadır.
Yüksek maliyetli girişimler ile istenilen konuma gelinebilmektedir.
Türkiye’deki Mevcut Durum ve Bakış Açısı
Eski teknolojilerin kullanımı, kirletici sektörlerin ağırlığı
KOBİ’lerde teknoloji düzeyinin düşüklüğü; kaynak tüketimi ve atık yönetiminin sorun olması
Çevre standartlarının ve mevzuatının sağlanamaması