"Uğur Mumcu.pdf" isimli "pdf' dosyası incelendiğinde, sadece Uğur MUMCU cinayeti ile ilgili resmin olduğu,
"YARGI TEL NOLARI.doc" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde; çok sayıda Yargı mensuplanna ait isim ve telefon listesi olduğu,
"Yargıtay ile ilgili notlarim.doc" isimli dosya içerisinde:
Yüksek Yargı organlannda görev yapan yüksek hakimlerle ilgili onlann durumlan ve yakınlan ile ilgili istihbari nitelikte bilgiler ve değişik notlann olduğu, bir kısmına uğranılmaması bir kısmının babalannm durumunun araştınlması ve bir kısmının düşünce yapılan hakkında fişleme yapılan bir yazı olduğu görülmüştür.
İşçi Partisi Genel Merkezinin giriş karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde ele geçirilen CD içeriğinde " HİKMET ÇİÇEK' e ulaşanlar" isimli klasör içeriğinde "Türk Silahlı Kuvvetlerinin değişik kurumları ile ilgili gizlilik dereceli belgeleri ile Ege Ordu Komutanlığına ait gizlilik derecesi bulunan belgeler, yine başka bir CD 'de 2005 yılı Şubat ayı içerisinde dönemin Kara Kuvvetler Komutanı Orgeneral Yaşar BÜYÜKANIT'ın İzmir ve Balıkesir illerine yapacağı ziyaretlerle ilgili 9 sayfalık doküman" olduğu görülmüştür.
Şüpheli Nusret SENEM'in telefon ve sim kart kayıtları incelendiğinde;
Şüpheliler Ferid İLSEVER' e ait 05332771564, Hayati Özcan'a ait 05334452610 ve Yusuf BEŞİRİK'e ait 05352969677 numaralı cep telefonlannm kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Soruşturma kapsamında haklarında yasal işlem yapılan şüphelilerin telefon ve sim kart kayıtları incelendiğinde;
Şüpheli Doğu PERİNÇEK, Ferid İLSEVER, Hikmet ÇİÇEK, M.Adnan AKFIRAT, Aydın GERGİN, Aykut TOKAK, Yusuf BEŞİRİK ve Yusuf TUNCER'in telefon ve sim kart rehberinde şüpheli Nusret SENEM'in ismi ve -05324269231 numaralı cep telefon kayıtlannm olduğu tespit edilmiştir.
e)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;
Şüpheli Ferid İLSEVER'in Emniyette alman ifadesinde;
"04.02.2008 tarihinde saat 14:01 sıralarında Nusret isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Nusret isimli şahsın İşçi Partisinin Genel Sekreteri Nusret SENEM olduğunu, bütün görüşmenin 9 Şubat'ta Ankara'da yapılacak mitingin hazırlıkları ile ilgili olduğunu, yine görüleceği gibi bujkpnuşmçıda amaç mitingin güçlü bir şekilde gerçekleşmesini sağlamak ve T.B.M.M. 'ne gitmek şeklindeki görüşlerin yanlışlığına
vurgu yapmak olduğunu, yani mitingin tamamen yasal bir çerçevede kalmasını sağlamak için yapılmış bir görüşme olduğunu, bu ve benzer sorulardan anlaşılıyor ki burada bir işçi Partisi soruşturmasının yapılmakta olduğunu, İşçi partisi ile ilgili telefonlarının dinlenmesi ve bununla soru üretilmesinin suç olduğunu, burada adı geçen CKD Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği olduğunu, adı geçen Şenal hanımın ise Şenal SARIHAN olduğunu ve Derneğin başkanı olduğunu,
08.02.2008 tarihinde saat 16:11 sıralarında Nusret isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: İşçi partisi genel sekreteri Avukat Nusret SENEM olduğunu, Bir gün sonra Ankara da yapılacak olan 9 şubat mitinginin hazırlığı konuşulduğunu, İşçi partisinin hangi illerden nasıl katılacağı Ulusal Kanalın nasıl yayın yapacağı vb. konuşulduğunu, ayrıca hükümetin türban kararının Mehmet Ali BIRAND 'ın TV programına yansıdığı gibi nasıl bir gerginlik ve bölücü bir ortam yarattığı endişe ile ilgili aralarında konuşulduğunu,
09.02.2008 tarihinde saat 14:49 sıralarında Nusret isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Daha öncede ismi geçen Nusret SENEM isimli şahıs olduğunu, Yukarıda belirttiği gibi olayın tepkisi ile söylenmiş sözler olduğunu, kürsüden indirilmesi gibi bir şeyin söz konusu olmadığını,
03.03.2008 tarihinde saat 18:27 sıralarında Nusret isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda: Nusret 'in yukarıda belirttiği şahıs olduğunu, Kendisi ile üç konu görüşülmekte olduğunu, Birincisi, Hikmet ÇİÇEK in yukarıda açıkladığı ERGENEKON yalanı dosyasını bazı milletvekillerine götürerek meclise taşımak ve soru önergesi ile meclis araştırmasını sağlamak olduğunu, ikinci konunun, RTÜK'ün Ulusal Kanal üzerindeki baskılarını yine meclise taşımak olduğunu, bu ara da özellikle içişleri Bakanı Beşir AT ALAY, Mehmet Ali ŞAHİN ve Cemil ÇİÇEK'e konuyu götürüp bilgilendirmek olduğunu, Abdulvahap bey, Paşa bey, ismail, Ilhami, Taha YÜCEL'in RTÜK'ün yöneticileri olduğunu, Nusret SENEM'in aynı zamanda Ulusal Kanal'ın hukuk müşaviri olduğu için bu şahıslarla görüşmesini konuştuklarını, Üçüncü konunun ise, Kanal Türk TV'sinin o gün Deniz Feneri davası ile ilgili Nusret beye hatırlattığını, bilindiği gibi en sonunda ERGENEKON yalanı meclise taşınmış olduğunu, CHP Genel Başkanı Deniz BAYKAL'ın dün yaptığı açıklama ile de Tayyip ERDOĞAN yönetimi bu ERGENEKON yalanı ile kendi derin devletini kurmaya çalışmakta olduğunu,
10.03.2008 tarihinde saat 17:42 sıralarında Nusret SENEM isimli şahıs ile yaptıkları telefon görüşmesi okunup sorulduğunda; Atila KALÇA olarak yazılan şahıs Atila KART olduğunu, ERGENEKON yalanını meclise götürme olayını yukarıda anlattığını, burada yeni olarak Baykal'ın bir yürüyüş sırasında piknik yaptığı arkadaşlarına "Aman savcı görmesin hepimizi ERGENEKON diye içeri alır" sözleri üzerine espiri güzel de bunun meclise taşınması gerekir dediğini,ERGENEKON savcısı hakkındaki suç duyurusunu haber yapacaklarını bildirdiğini, konuşmada geçen Mehmet D AD AK ve Taha YÜCEL'in RTÜK'ün üyeleri olup, Ulusal Kanal ile ilgili RTÜK kararında red oyu verdiklerini, onu konuştuklarını" beyan etmiştir.
Şüpheli Hikmet ÇİÇEK'in Emniyette alman ifadesinde;
"Nusret SENEM'in işçi Partisi Genel Sekreteri olduğunu, yaklaşık yirmi yıldır tanıdığını, dostluklarının olduğunu, işçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada elde edilen ve içerisinde Yargıtay Binasına ait kroki bulunan CD ile ilgili olarak;
Kroki ve söz konusu haberi 24 Mart 2008 günlü Taraf gazetesinde okuduğunu, haberi yazan gazetecinin Soner ARIKANOGLU olduğunu, Şemdinli olaylarından beri kamuoyunu yanlış yönlendirmeye yönelik haberleriyle tanıdığını, Yargıtay 'a ve Yargıtay C. Başsavcısına karşı bir saldırı ve suikast planının İşçi Partisi tarafından düşünülmesinin bile akla ve mantığa aykırı olduğunu, bu krokiyi iddia edildiği gibi İşçi Partisi Genel Merkezinde
bir CD'de bulunduğu meselesinde Genel Sekreter Nusret SENEM'in cevap vereceğini, bu krokiden bilgisinin olmadığını, " beyan etmiştir.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Emniyette alman ifadesinde;
"İşçi Partisi Genel Merkezinde yapılan aramada elde edilen ve içerisinde Yargıtay Binasına ait kroki bulunan CD ile ilgili olarak;
İşçi Partisinin 40 yıllık tarihinde ne bir suikast ne bir şiddet eylemi olduğunu, ne bunların planı yapıldığını ne de beyinlerin bu tür anlayışlarıyla ilgisi olmayan yasa dışı ve zararlı faaliyetlerle meşgul olduğunu, bulunan CD ve belgeyi bilmediğini, ismi geçen Nusret SENEM'in İşçi Partisi Genel Sekteri olup Avukat olduğunu, kendisinin bilgisi olmadan ve bilgisi dâhilinde, bu şeklide planlamaların Parti de kesinlikle olmayacağını,beyan etmiştir.
Şüpheli Doğu PERİNÇEK'in Savcdık Beyanmda;
"İşçi Partisi genel merkezinde yapılan arama sırasında ele geçirilen CD'lerden üzerinde Yargı-Nusret Senem'den yazılı dosyanın açılması sonrasında içinde Muammer Aksoy, Muammer Aksoy 14, Tayyip Erdoğan, Uğur Mumcu, Ortodoks Klişeleri, Turgut Ozal ve Yargıtay isimli pdf uzantılı belgeler ile Yargıtay ile ilgili notların Yargı tel.noları ve krokinin açılımı isimli word belgeleri olduğu görüldüğü, Yargıtay yazılı pdf belgesi açıldığında Yargıtay binasına ait giriş kapıları, ışıklandırmalar ve kameralarla ilgili bir krokinin olduğu ve bu krokinin açılımı isimli word belgesinde açıklamasının bulunduğu açılarak tek tek gösterilip sorulduğunda;
Nusret SENEM'in partinin genel sekreteri olduğunu, Emniyette yine bazı CD'lerden söz edildiğini, Gerçekten çok acayip bilgiler olduğunu, ancak işçi Partisinin terörle; tertiple en ufak bir ilişkinin kurmasının mümkün olmadığını, Bu belgelerin de ne olduğunun henüz açıklığa kavuşmadığını, bahsedilen CD'den haberinin olmadığını, bunu araştırmak gerektiğini, ancak Yargıtay'ı bombalayacak ya da terör eylemi yapacak herhangi bir planın işçi Partisinde bulunduğu zaman "onu İşçi Partisine kim bıraktı" sorusunun akla geleceğini, yoksa İşçi Partisinin böyle bir eylem planı yapmayacağını Emniyet Genel Müdürlüğü, MİT, diğer güvenlik örgütleri ve Yargıtay'ın kendisi tarafından da bilindiğini, kaldı ki Nusret Senem'e verilen dosya denmekte olduğunu, uygun bulunursa binanın dışında bekleyen kalabalığın içindeki Nusret SENEM davet edilerek ona sorulabileceğini, ama bu belgenin işçi Partisi ile irtibatını kuracak hiçbir gerçekliğin olmadığını" beyan etmiştir.
Şüpheli Hayati ÖZCAN'ın Emniyette alınan ifadesinde;
"Nusret SENEM'in İşçi Partisi Genel sekreteri olduğunu, Uzun yıllardır kendisini görmediğini, nasıl ve nerede tanıştıklarını hatırlamadığını" beyan etmiştir.
f)-Hukuki durumunun değerlendirilmesi;
Her ne kadar şüpheli Nusret SENEM; ERGENEKON terör örgütü üyesi olmadığını beyan etmiş ise de;
"ER GEN E KON Analiz Yeni Yapılanma Yönetim Ve Geliştirme Projesi" isimli dokümanda; "...ERGENEKON'un kendi kuracağı sivil toplum örgütlerine ihtiyacı vardır... Sivil toplum örgütleri aracılığı ile dünya kamuoyu kolayca etki altına alınarak yönlendirilebilir." Şeklinde ERGENEKON örgütünün sivil toplum örgütlerine ihtiyacı ve bu ihtiyacının nedeni açık bir şekilde ortaya konmuştur.
ERGENEKON örgütünün sivil yapılanmasının anlatıldığı Lobi Çok Gizli Aralık 1999 isimli dokümanda ise; "Lobi'nin yapılanması ve tüm faaliyetleri mevcut hukuk plâtformu ile çerçevelenmiştir. Örgütlenme, yapılanma ve faaliyetlerinde legal sınırlar içinde kalacaktır... Sivil toplum örgütlerinin ulusal çıkarlara uygun tepkisel eylemlerde bulunması sağlanacak ve kitlesel tepkiler organize edilerek kontrolde tutulması sağlanacak... Lobi, prensip olarak hiçbir zaman doğrudan doğruya toplumsal eylemler içinde yer almamalı, oluşturacağı sivil toplum kuruluşlarının etkinlik ve eylemler
düzenlemesini organize ve kontrol eden güçlü bir mekanizma olarak kalmalıdır" ibareleri yeralmaktadır.
Lobi'nin ERGENEKON örgütünün propaganda faaliyetlerini daha rahat yürütmesi, toplum içerisine sızması, örgütün gerçek amaçlarının gizlenmesi amacı ile bir sütre oluşturarak halkımıza karşı örgütün amaçlan doğrultusunda dezenformasyon faaliyetlerini yapması amaçlanmıştır.
Şüpheli Nusret SENEM'in 04.02.2008 günü saat . 14.01'de Ferid İLSEVER ile yaptığı telefon görüşmesinde özetle; Ferid İLSEVER'in "... ne oluyor abi bu şey, 9 Şubat eylemi" dediği, Nusret SENEM'in "Bu akşam toplantı var" "... Ziraat Mühendisleri odasında, çeşitli örgütlerin, platformların katıldığı bir toplantı var" "Şimdi burda m işte ADD var o diğer örgütler var ....(anlaşılmadı), Cumhuriyet Kadmları Derneği var, çeşitli platformlar var Ankara da 4-5 çeşit, bizim Suphi abinin oğlu da var, o şeylerin içerisinde" "Eğer böyle bir eylem kararı verirlerse .... Başka yada herhangi bişey kamuoyuna duyuracaklar yarından itibaren" "Böyle bişey olsun iyi olur bi miting olarak olur bu gen Tandoğan da bi miting yapılır ondan sonra da Anıtkabir e gidilir bilmem ne 14 nisandan daha büyük bi eylem olur" dediği, Ferid İLSEVER'in "... Meclis e gidelim falan gidelim falan şeyler var ortam ne kadar doğru onuda ben.. " dediği, Nusret SENEM'in "doğru değil o abi, pek doğru değil öyle şeyler çok şey yapar o katılımı zayıflatan etkiler yapar" şeklindeki beyanlanndan şüpheli Nusret SENEM'in Sivil toplum Kuruluşlannı yönlendirdiği anlaşılmıştır.
03.03.3008 günü saat : 18.27'de Ferid İLSEVER ile Nusret SENEM arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Ferid İLSEVER'in "Nusret'ciğim şimdi bu Hikmet bir şey hazırladı, hani konuşmuştuk ya dosya..." "...biz bunu şimdi burada basına yarından itibaren servis yapacağız gideceğiz gruplar halinde tek, tek köşe yazarlanm, haber merkezlerini, genel yayın yönetmenlerini dolaşcaz anlatacağız yani, Ankara'da da aynı şeyi yapacağız ama gelin bunu Meclis'e taşıma yollarını arayalım zorlayalım veya CHP' lileri falan..." dediği, Nusret SENEM'in "Olur eklerini ineklerini bir dosya yapalım" "Taşıyalım Meclise" "Zaten diyorlardı adamlar bize belge doküman getirin diye" "CHP'ye DSPTilere falan taşırız bunu" dediği, Ferid İLSEVER'in "Yani o Kemal KILIÇTa Ruhan yaparlar bunu temiz adamlar biliyormusun" dediği, Nusret SENEM'in "Ne var canım bizim burada milletvekili eski baro başkanı arkadaşımız var" "CHP grup başkan vekili baro başkanı arkadaşım"... dediği,
10.03.2008 günü saat : 17.42'de Ferid İLSEVER ile Nusret SENEM arasındaki telefon görüşmesinde özetle; Bir süre CHP nin ve BAYKAL'm ERGENEKON operasyonuna bakışlanyla ilgili konuşup hafife aldıklannı anlattıklan, Ferid İLSEVER'in Bu şey hazır, hı kapakta yaptık, bu sayı ama kapaktan öncede bizim hazırladığımız bu ERGENEKON ile ilgili bir dosya var" "Cumhuriyet Halk Partisi mesela DSPTiler bunu bir soru önergesi haline getirsinler meclise sunsunlar, mesela bunu KILICLAROGLU yapar, Atilla KALÇA yapar" dediği, Nusret SENEM'in "eski Baro Başkanı zaten yardım istiyor" "Mehmet bey ile konuşayım ben o nu. O nu burada bir güzel önerge haline getirelim" "tamam mı? Soru önergesi falan, haline bir çıksın mecliste şak diye koysun" dediği, ilerleyen konuşmada Nusret SENEM'in yannda şey yapıyoruz Yargıtay şeye Hakimler Savcılar Yüksek Kuruluna suç duyurusu yapıyoruz savcı ile ilgili" şeklindeki görüşmelerinde:
Şüphelilerin ERGENEKON terör örgütü ile irtibatlı olduklan, soruşturma kapsamına kendilerinin de dahil edileceklerini tahmin edip bekledikleri ve bunun öncesinde ERGENEKON terör örgütüne yönelik yapılan soruşturmanın akamete uğraması, sonuçsuz kalması ve kamuoyunda gereksiz ve mesnedsiz bir soruşturmaymış gibi algılanması için karapropaganda (Dezenformasyon) çalışmalan yürüttükleri, bu konulan Aydınlık Dergisinde ve Ulusal Kanal'da bu şekilde gündeme getirdikleri, örgütsel "faaliyetlerine legal olan İşçi
Partisi ve medya kuruluşlarını perde yaparak bunların arkasına saklanarak her türlü illegal faaliyetlerini yürüttükleri, mensubu oldukları ERGENEKON terör örgütünün deşifresini önlemek için her türlü yola tevessül ettikleri, telefon görüşmelerine de yansıdığı şekliyle ana muhalefet partisine Türkiye Büyük Millet Meclisinde ERGENEKON terör örgütü soruşturması ile ilgili soru önergesi vermeleri için taslak hazırladıkları, anamuhalefet partisinden bazı milletvekilleri ile temas kurarak bu faaliyetlerini yürüttükleri anlaşılmıştır.
Şüpheli Nusret SENEM'in legal platformda İşçi Partisinin Genel Sekreterliği görevini yürüttüğü, ancak İşçi Partisi Genel Merkezinde yapdan arama sırasında: Girişin karşısındaki sekreter odasının sağ tarafında bulunan masa üzerinde ele geçirilen "ELBA HIGH QUALITY CD" yazan M4-C524-B-R2-09:40 seri numaralı CD'nin yapılan incelemesinde;
İçersinde (3) adet klasör ve (1) adet Word sayfası olduğu, "Yargı-Nusret Senemden" adlı klasör açıldığında, içerisinde (4) adet Word belgesi, (7) adet PDF belgesi olduğu görülmüştür.
"Yargıtay" adlı PDF dosyasının içeriğinde;
Yargıtaya'a ait; elle çizilmiş basit bir kroki olduğu, binalara ait bölümleri gösterir şekiller olduğu, bu şekillerin üzerine A, B, C yazıldığı, binalara giriş çıkış olan noktalarının işaretlendiği ve bu noktaların üzerlerine değişik işaretler ve şekiller yapılarak numaralandınldıklan görülmüş, ayrıca;"Krokinin açılımı" isimli Word belgesi içeriğinde:
"A:Yargıtay ana bina, B:Yargıtay bitişik ek bina, C:Yargıtay ek bina, 1 :protokol kapısı(güvenlik çok sıkı), 2 avukat giriş kapısı, 3 Posta giriş kapısı, 4 Vatandaş kapısı, SGaraj kapısı (sürekli görevli bulunur, güvenlik yok), 6 Mutfak kapısı, 7 A blok yan kapı, 8 C blok, yan kapı, 9 C blok arka kapı, 10 C blok ön yan kapı, 11 C blok ana giriş kapı, 12 C blok garaj kapısı, 13 Başbakanlık güvenli girişi, 14 A blok giriş, X Güvenlik var, X Polis var,) (x ray cihazı var, P polis noktası var."
"Sarı ile işaretli bölgeler rahat, buralarda güvenlik, polis, görevli yok. 6 nolu kapı tünel gölgesinde kalıyor. Gece için uygun. 3 nolu kapı, kilitli ancak açılabilir. Buradan A blok zemin altına inilir.Burası Milli Eğitim Bakanlığı ile A blok arasında kalıyor ve araba park yeri.Tenha. C blok 8 nolu kapı çok müsait. Girince bazen kapı arkasında bir güvenlik çıkabilir. Burada lavabolar var. Oraya geçilebilir. Her zaman yok. 9 nolu kapı kilitlidir. Ama açılabilir. Ön taraftaki ışıklar oraya görmüyor. 10 nolu kapı kullanılmaz, ön taraftaki ışıklar burayı iyi görüyor. Ön tarafta 2 kamera var. Ön taraftaki sarı alan ağaçların altında kalıyor. Işıktan da geriye kalıyor. Orayı güvenlik kulübesi görmüyor, arkada camları yok. O nedenle kör bir nokta oluşuyor. Karargah kameraları görse de karanlık olduğundan sıkıntı olmaz. Ancak fazla beklememeli. Karargah önünden hemen ikaz gelebilir" (Not: imla ve harf hataları düzeltilmiştir) şeklinde, krokide bulunan bir çeşit şifre niteliği taşıyan harfler, numaralar, işaretler ve renklendirmelerin çözümünün bulunduğu hatta bütün krokinin ne amaçla yapıldığını açıklayıcı çarpıcı tanımlamaların olduğu, krokide belirtilen binaların Yargıtay Ana binası ve ek binalarını kapsadığı, rakam grubunun Yargıtay binalarının giriş kapılarını gösterdiği, harf grubunun ise güvenlik noktalarını belirttiği anlaşılmıştır. Ayrıca güvenlik zafiyeti olan noktaların özellikle belirtildiği, kör olan noktaların vurgulandığı, bu şekliyle Yargıtay binasına tüm güvenlik engellerini aşarak girebilmenin yollarının gösterildiği görülmüştür.
Krokiye ait açıklamalara bakıldığında, açıklamaların adres veya legal bir amaca hizmet eden bir tarif ve bilgiler içermediği açık bir şekilde görülmektedir.
...Kişisel çıkarlar adına siyasete yönelmiş ve hedefe ulaşabilmek adına her şeyi mubah sayabilen siyasilerin engellenebilmesi için; geriye kalan tek yol suikasttır." İbarelerine yer verilmiştir.
Sözkonusu Yargıtay Krokisi; Yargıtay binasında bir suikast ya da bombalı saldın düzenlenebilmesi için, ön keşif mahiyetinde olduğu, binadaki güvenlik zafiyetlerinin bulunduğu tüm noktalann belirlendiği, ERGENEKON terör örgütünün Cumhuriyet Gazetesine el bombalannm atılması ve somasında Danıştay saldınsı gibi provokatif eylemlerinin devamı olarak Yargıtay binasında, üst düzeydeki yargı mensuplanndan birisine yönelik bir eylemin hazırlığı olarak değerlendirilmiştir.
ERGENEKON terör örgütü, amaç ve çıkarlanna aykm gördüğü yönetimleri değiştirmek için her yolu mubah görmektedir. Ülkemizde hali hazırda mevcut yönetim aleyhinde sürekli yayın ve propaganda yürüten ERGENEKON terör örgütünün, olası bir Yargıtay eylemi sonucunda oluşacak kargaşa ve kaos ortamından yararlanma planı yaptığı açıktır. 2006 yılında türban karannı bahane ederek Danıştay 2. Dairesi yargıçlanna yapılan silahlı saldınnm arkasından, iktidar partisinin kapatılması için Anayasa Mahkemesine başvuran Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısına yönelik böyle bir çalışmanın yapılması ERGENEKON terör örgütünün amaçlanna ulaşmak için her yolu mubah gören anlayışına uygun düştüğü görülmüştür.
Yine aynı CD içinde bulunan "Yargı-Nusret Senemden" isimli klasör içerisinde
bulunan:
"Tayyip Erdoğan.pdf' isimli bir MSword dosyası incelendiğinde; 1998 yılında Recep Tayip ERDOĞAN hakkında Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi C. Başsavcılığınca düzenlenen iddianame olduğu görülmüştür.
"Turgut Özal.pdf' isimli MSvvord belgesi incelendiğinde; 18 Haziran 1986 tarihinde Ankara ilinde Atatürk Kapalı Spor salonunda Anavatan partisinin 2. Olağan genel kurul toplantısı yapıldığı sırada, Başbakan Turgut ÖZAL'a yönelik yapılan silahlı saldın olayı ile ilgili olarak olay yerinde yapılan keşif işlemine ait tutanak,
"Uğur Mumcu.pdf isimli "pdf' dosyası incelendiğinde, sadece Uğur MUMCU cinayeti ile ilgili resmin olduğu,
"muammer aksoy.pdf" isimli dosya incelendiğinde öldürülen Prof. Dr. Muammer AKSOY'un suikast soması çekilmiş resmi olduğu görülmüş, Yargıtay krokisinin bulunduğu klasör içinde, daha önce faili meçhul cinayete kurban giden ülkemizin güzide bilim adamı Prof. Muammer AKSOY ve gazeteci-yazar Uğur MUMCU'nun suikast soması resimleri ile eski Cumhurbaşkanımız Turgut ÖZAL'a yapılan suikast girişimi üzerine başlatılan soruşturmanın keşif tutanağının bir arada olması tesadüfi olmadığı kanaatini oluşturmuştur.
"YARGI TEL NOLARI.doc" isimli MSword belgesi incelendiğinde; çok sayıda Yargı mensuplanna ait isim ve telefon listesi olduğu,
"Yargıtay ile ilgili notlanm.doc" isimli dosya içerisinde:
Yüksek Yargı organlannda görev yapan yüksek hakimlerle ilgili onlann durumlan ve yakmlan ile ilgili istihbari nitelikte bilgiler ve değişik notlann olduğu, bir kısmına uğranılmaması bir kısmının babalannın durumunun araştınlması ve bir kısmının etnik, dini, felsefi ve mezhepsel düşünce ve inanç durumlan hakkında fişleme yapılan bir yazı olduğu görülmüştür.
ERGENEKON terör örgütünün amacına ulaşmak için istihbarat toplanması ilkesine uygun olarak Şüpheli Nusret SENEM'in hukukçu olması da gözönüne alınarak yargıda görev yapan kişilere ait bilgileri topladığı, aynca kişileri siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydetmiş olduğu, aynca bir kısım hakim ve savcılann telefon numaralannm kayıt edilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Her ne kadar Şüpheli Nusret SENEM ifadesinde sözkonusu CD'nin kendisine ait olmadığını beyan etmiş ise de; kendisinin CD'nin bulunduğu yerde çalışıyor olması, aynca
CD içindeki klasörde şüphelinin ad ve soyadının bulunması, ayrıca Avukatlık yapması ve CD içinde Yüksek yargıda görev yapan kişilere ait özel ve istihbari bilgilerin bulunması dikkate alındığında savunması samimi bulunmamıştır.
Şüpheli Nusret SENEM İşçi Partisinin genel sekreteri olduğu ve odasının girişinde bulunan odada içinde devlete ait gizli bilgi ve belgelerin bulunduğu CDTerin ele geçirildiği, böylece şüphelinin devlete ait gizli belgeleri temin etmek suçunu da işlediği kanaatine varılmıştır.
Yapılan aramalar sırasında İşçi Partisi Genel Merkezinde ERGENEKON terör örgütünün ana belgelerinden olan başta ERGENEKON, Lobi, Kemalist Hareket, Devletin Yeniden Yapılanması v.s. olmak üzere önemli belgelerinin ele geçirilmiş olması, şüpheli Nusret SENEM'in örgütün amacına yönelik faaliyetlerinin bulunması, legal olarak İşçi Partisini perde yaparak aslında illegal ERGENEKON gizli örgütlenmesi içinde yeraldığı göz önüne alındığında şüpheli ERGENEKON terör örgütü ile süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden organik bir bağ kurmak suretiyle silahlı terör örgütü üyesi olmak, devlete ait gizli bilgi ve belgeleri temin etmek, kişisel verileri kaydetmek suçlarını işlediği yönünde kamu davasının açılması için yeterli şüphe teşkil eden delil elde edildiği anlaşıldığından;
Dostları ilə paylaş: |