Gizli başlıklı belgelerin Fikret BİLA'nın kitabında yayınlandığım


Çankaya Belediyesi ve İzmir Belediyesinin gazetenin Ankara ve Ege eklerinin sponsorları olduğunu



Yüklə 4,23 Mb.
səhifə11/48
tarix03.01.2019
ölçüsü4,23 Mb.
#89683
növüYazı
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   48

Çankaya Belediyesi ve İzmir Belediyesinin gazetenin Ankara ve Ege eklerinin sponsorları olduğunu, Çankaya Belediyesinin reklam vermekte olduğunu, Bu reklamın maliyeti olarak çok büyük bir para gelmemekte olduğunu, İstanbul bürolarının ve Ankara-İzmir bürolarının arasında sürekli sıkıntı olduğunu, Merkez muhasebenin, Ankara ve İzmir'i harcamalar konusunda serbest bırakmak isteyeceğini, Ankara ve İzmir'de bulunan tüm personele ödemelerin banka kanalı ile yapıldığını, burada M.B.'m Ankara'daki muhabir çocuklara günlük avans işlemlerinde kullanılmak için Merkezin onayına gerek olmadan kimi sponsorluk gelirlerini tahsil etmek istemekte olduğunu, Merkez muhasebesinden yana olan şikayetlerini kendisine ilettiğim, bu kapsamda yapılan görüşme olduğunu,

20.02.2008 günü saat:12.12 de I.Y. ile yaptığı telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Bu görüşmeyi İ.Y.ile yaptığını, genel yayın müdürü olduğu için her gün iş gereği görüşme yaptıklarını. Elçin POYRAZLAR isimli Washington temsilcilerinin Dick Cheney'in 3 danışmanı ile habercilik bağlanımda görüştüğünü ve bu görüşme ile ilgili İ.Y.'ın kendisine bilgi verdiğini, Dick Cheney'in danışmanlarının Elçin POYRAZLAR'a neden Ak Parti'ye karşı kim çıkabilir? diye sorduklarını bilmediğini, fakat Amerika'nın Türkiye'de tüm gelişmeleri takip eden ve Türkiye'nin yazgısına egemen olmak isteyen, bölgeyi de bu kapsamda elinin altında bulundurmak isteyen büyük bir devlet olduğunu ve bu sondajları tüm çevreler ve gazeteler ile yapmakta olduklarını,



23 Ocak 2008 tarihli köşe yazsınzda "İktidar Partisi Zanlı" başlıklı bir yazı yazdığı, yazının içeriğinde "Savcı kırmızı çizgiyi çiğneyip bölücülük ya da dincilik yapan siyasi partiye dava açmasın görür gününü." Şeklinde bir yazı yazdığı,.

05.02.2008 günü yaptığı telefon görüşmelerinde de Ak Partiye kapatma davası açılmasının ülkede ekonomik kriz çıkmasının ve biraz da karışıklık çıkmasının umut olacağını söylediği, bu görüşmelerden yaklaşık bir hafta sonra yani 13.02.2008 günü Doğu PERINÇEK ile Merdan ARSLAN arasında yapılan telefon konuşmasında Merdan ARSLAN'ların Sivil Toplum Kuruluşları temsilcileri olarak 5-6 kişilik bir heyet şeklinde yüksek yargıdan bir kısım şahıslarla görüştüklerini, son derece kararlı olduklarını, kendilerinden toplum desteği oluşturmalarını istediklerini söyledikleri, bütün bu veriler birlikte değerlendirildiğinde söz konusu dava açılmadan uzun bir süre önce kendisinin bUgisf olduğu hatta yazmış olduğu yazıda tehdit eder şekilde "Cumhuriyet başsavcısı-'gerekli davayı açmazsa GÖRÜR GÜNÜNÜ" dediği hatırlatılarak, söz konusu yargı makamlaı/fîlt^öri^şülmesi konusunda bir



yönlendirmesi olup olmadığı ve bu konular ile ilgili Doğu PERINÇEKya da başka şahıslarla bir görüşme yapıp yapmadığı sorulduğunda;

Merdan ARSLAN ile Doğu PERİNÇEK'in kendi aralannda yapmış olduğu telefon görüşmesinde bahsedilen 5-6 kişilik Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcisi arasında olmadığını, bu şahısların bu Adli Makamları ziyaret etmesinden de bilgi ve ilgisinin olmadığını,

Yargıtay Başsavcısı hakkında "görür gününü" derken, görevini yapmayan bir savcının yasalarca belirtilen sınırlarda gereken yaptırımı alacağını kast etmekte olduğunu, Fıkra dilinde yazıyı okutmak için bazı deyimler deyişler kullandıklarını, "Görür gününü" deyiminin de bu kapsamda kullanıldığını, Gözaltına alınmadan önceki son yazısının bu sorunun cevabı olduğunu, ekonomik ve kriz ve kargaşa ortamını umut etme ile ilgili sorulan da ifadesinde daha önce cevapladığını,

Yürütülmekte olan soruşturma kapsamında, örgüt üyesi Güler KÖMÜRCÜ'nün telefonları dinlenmiş olup, Güler KÖMÜRCÜ'nün 27.12.2007 tarihinde Hikmet isimli bir şahısla yaptığı telefon görüşmesinde; İbrahim BENLİ'ye yemek davetine gittiğini, bu yemekte Doğu PERİNÇEK, Kemal ALEMDAROĞLU, Yaşar HACISALİHOĞLU, Ercan Hoca ve isimlerini saymadığı çok sayıda kişinin bulunduğunu anlattığı okunarak bu toplantıya katılıp katılmadığı, böyle bir toplantıdan haberinin olup olmadığı sorulduğunda;

Güler KÖMÜRCÜ'yü gıyaben tanıdığını, yazılarını okuduğunu, İbrahim BENLİ'yi tanımadığını ve bu yemek toplantısından herhangi bir bilgi ve ilgisinin olmadığım,



"05-10-11 Mayıs 2006 tarihlerinde, Cumhuriyet Gazetesinin Şişli'deki Merkez binasına atılan el bombaları ile ilgili bir bilgisi ve değerlendirmesi olup olmadığı sorulduğunda;

Bu olayla ilgili bilgilerinin Danıştay dava dosyasında mevcut olan bilgiler olduğunu, Beşiktaş'taki ikametinde yapılan aramada, el yazısıyla yazılmış notlar bulunan ve bu notun içeriğinde alt alta. "M.PAMUKOĞLU, Erol MÜTERCİMLER, Erdal Avukat, Mustafa HAS yazdığı, devamında "M.PAMUKOĞLU bir ekip kurdum. Sana yardımcı olacak. Büyük kulüpte PAMUKOĞLU, M.HAS ve .... Var. Erol MÜTERCİMLER sonradan Gölcük te buluşacağım. Er dalla birlikte .... Erol MÜTERCİMLER de geliyor. Oral ÇELİK te birlikte, İzmit Gölcük te toplandınız. M.PAMUKOĞLU o toplantıda yok. Erol MÜTERCİMLER, Erdal'a kalk gidelim, Erol MÜTERCİMLER le arada beşyüzbin dolar verirsen bu işi yaparız "yazan doküman sorulduğunda;

Not kağıdındaki yazıların kendisine ait olduğunu, not kağıdında yazan M.PAMUKOĞLU'nun yeminli mali müşavirleri Mustafa PAMUKOĞLU olduğunu, Erol MÜTERCİMLER'in yazar olduğunu ve eskiden beri tanıdığını ancak samimi olmadığını, Oral ÇELİK'i medyadan Abdi İpekçi'nin faillerinden olarak bildiğini, bu şahısla bir ilişkilerinin olamayacağını, notlarda geçen Büyük Klübün Cadde Bostan'da bulunan siyasetçilerin, gazetecilerin gittiği bir lokal olduğunu, "bir ekip kurdum sana yardımcı olacak" derken ne kastettiğini hatırlamadığını, almış olduğu eski notlar olduğunu, şu an hatırlayamadığını, Gölcük'teki buluşma konusu ile bilgisinin olmadığını, şu an hatırlamadığını, notlarda geçen 500 bin dolar konusunu hatırlamadığını, eski tarihli almış olduğu notlar olduğunu," beyan etmiştir.

b)-Savcılık ifadesinde özetle;

"Emniyette ifade verdiğini, ERGENEKON örgütünden medyada çıkan isimlerden hiçbirini tanımadığım ancak Doğu PERİNÇEK ve Kemal ALEMDAROĞLU'nu tanıdığını,



Doğu PERİNÇEK'i 1968 yılında öğrenci eylemlerinden tanıdığını aynca parti genel başkanı olması sebebiyle de zaman zaman diğer part^. başkanları gibi gazeteyi ziyarete geldiğini, oradan tanışıp konuşmuşluklannın olduğunu, '>'* i

Cumhuriyet Gazetesinin vakfın malı olup sahibinin (mütevelli heyetinin) gazete çalışanları olduğunu ancak gazeteye ait YENİGÜN HOLDİNG A.Ş. isimli bir şirkette bağlı olarak çalışmakta olduğunu ancak bu şirketin birçok hissedarının bulunduğunu, bu şirkette Cumhuriyet Vakfının imtiyazlı ortak olduğunu, şirketin ana sözleşmesinde bunun yazılı olduğunu, kendisinin dışımda veya gazetenin bu şirketle olan ilişkilerini zaman zaman bazı şahısların eline hisselerinin geçmesi için farklı konuşmalar yapılmış olabileceğini, halende birçok gazetenin aynı meyanda hisselerinin alınıp satılması ile ilgili farklı görüşmelerin her zaman yapıldığını,

Doğu PERİNÇEK ile aralarında herhangi bir emir ve talimat verme şeklinde bir konumun olmadığını, böyle bir şeyin olamayacağını, yanma kim gelirse gelsin bunları kovma ve dışlama gibi bir konumda olmayacağını,

Kemal ALEMDAROĞLU'nu Rektörlüğünden tanıdığını, İstanbul Üniversitesinde olduğu dönemden tanıştıklarını,



Daha önce ifadesine başvurulan şüpheli VELİ KÜÇÜK'ün beyanında geçen Cumhuriyet Gazetesinin USIAD Başkanı KEMAL ÖZDEN tarafından satın alınması ile ilgili TUNCAY GUNEY'in ifadesinde geçen beyanlarıyla ilgili olarak sorulduğunda;

Kemal ÖZDEN'i hatırlamadığım Veli KÜÇÜK'ü JİTEM'in Başkanı olarak gazeteden duyduğunu, kendisi ile görüşmüşlüğünün olmadığını, Tuncay GÜNEY'i tanımadığım, belirttiği gibi Cumhuriyet Gazetesinin vakfa ait olduğunu ve özel şahıslara satılmasının mümkün olmadığını, kendileri haricinde böyle bir toplantı yapılmış ise de haberinin olmadığını,

Gürbüz ÇAPAN'm hissesinin hiçbir zaman belirtildiği gibi %40-%60 olmadığını, şuanda %10 hissesi olan Yenigün Holding A.Ş'de birçok şahsın hissesinin bulunduğunu, bunlann içinde Aydın DOĞAN, Turgay CİNER, Mehmet Emin KARAM EH MET gibi birçok şahsın olduğunu, Gürbüz ÇAPAN'm vakfın yönetim kurulunda olmadığını,

"Ulusal Medya 2001" başlıklı belge içerisinde geçen "Uğur MUMCU örneğinde olduğu gibi kendisini Kuvva-i Milliyeci olarak görüp tanımlamaktadır " şeklindeki ibare ile alakalı olarak sorulduğunda;

Kuvva-i Milliye Türkiye'yi işgal eden yabancı ve emperyalist güçlere somut adlarıyla İngilizlere, Fransızlara, Yunanlılara ve ortaklarına karşı memleketi Atatürk'ün deyişiyle halas eylemek için direniş anlamına geldiğini, bu örgütlerin halkın bağrından çıkmış ve halkın bu eğilimini Mustafa Kemal ATATÜRK'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktıktan sonra örgütlediğini, Kuvva-i Milliyenin milli kurtuluşçuluk ve Atatürkçülük olduğunu, bunlann hepsini bir arada düşünmek ve bu sentezi savunmak gerektiğini, Türkiye'nin yabancı bir devletin mandası olması ya da işgali altına düşmesinin düşünülemeyecek bir felaket olacağını ve Kuvva-i Milliyeyi milliyetçilikle, Atatürkçülükle, çağdaşlıkla, laiklikle bir arada düşünmek gerektiğini, neden laiklikle bir arada düşünmek gerekir hususunda; çünkü Türkiye işgal altında iken ümmetçiler, halifeciler, dinciler Türkiye'nin işgalini desteklediklerini, eğer ümmetçilikten, dincilikten, kurtulup ta milliyetçilik fikrine bir toplum erişemezse ne laikliği gerçekleştireceğini ne de demokrasiyi gerçekleştireceğini, bu nedenle Kuvva-i Milliyeci olduğunu fakat Kuvva-i Milliyenin bütün boyutlan ile idrak edilmesi gerektiğini düşündüğünü,

Anayasal düzeni benimsediğini, Anayasanın temel ilkelerine sadık kalındığı takdirde de hiçbir yöneticinin ihanet içinde olacağını zannetmediğini,

Cumhuriyet Gazetesinin kuruluşunun belgede iddia edildiği şekilde Alman Nazi


İstihbarat servisi tarafından kurulmadığını, bizzat Atatürk'ün talimatı ile 1924 yılında
Cumhuriyetin ilan edildiğini duyuran Yunus NADİ tarafından İstanbul'da kurulduğunu, o
dönemde Almanlann zaten 1. Dünya Savaşında yenilmiş, Türkiye'de böyle bir şey yapacak
durumda olmadıklanm, //r?* -> /'

Belgede belirtildiği gibi Ulusal Kanal ile Cumhuriyet gazetesinin birlikteliği ve ortaklığı herhangi bir şekilde gündeme gelmediğini, pazarlık konusu dahi yapılmadığını, Kanal 6 televizyonu ile de böyle bir irtibat ve teklif olmadığını,

Bugün Türkiye'de Büyük Orta Doğu projesinden ve Amerika'da yayınlanan bir haritadan bahsettiğini, bugün Türkiye büyük bir tehdit altında olduğunu, bu realiteyi elle tutulacak kadar hissetmek gerektiğini, ikinci olay gene Türkiye'de bugün askerle sivil iktidar ve laikle anti-laik arasında bir bölünme olduğunu, yani bunlar realite olduğunu, tehdit altında olduğunu, Türkiye'de aynı zamanda bir Amerika'nın desteklediği ılımlı İslam devleti olma tehditi olduğunu, bunun da bir tehdit olduğunu, bu kadar rahat olamadığını, Kuvva-i Milliyeci olduğunu ve zaman zaman telefonda öfkelenip şunu bunu söylese de asıl fikriyatının yazılarında olduğunu, yoksa bütün yazılarında herhangi bir askeri harekatın olmayacağını olmaması gerektiğini söylediğini, bütün yazılarında ama bu istikrarsızlık ve bu sürüklenişin bizi nereye götüreceği orada bir tereddütünün olduğunu şimdi neden askeri harekatı istemeyeceğini onu da söyleyemeyeceğini, Türkiye'de daha önceki harekatların Amerikan desteği ile yapıldığını, 12 Eylül'de Amerikalıların "Bizim Oğlanlar Bu İşi Kıvırdılar" dediklerini, bir noktada eğer şu anda dünyanın bütün bölümüne hakim ve Türkiye'de çok büyük etkisi olan Kuzey Irak'ı da işgal eden Amerika'nın durumuna bakmazsak Türkiye'de sağlıklı bir analiz yapamayacağımızı yoksa Türkiye'de herhangi bir askeri harekatı istemediğini, Türkiye'de şuanda bir istikrarın olmadığını, istikrarsızlığa ve kargaşaya doğru sürüklendiğini,

BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) Amerika'nın Türkiye'yi bölmek için resmen bölmek için uygulamaya koyduğu projedir, böyle bir projenin varlığı karşısında Türkiye'de karışıklık ve ekonomik istikrarsızlık çıkarılması, bu projeye hizmet eden bir davranış olmaz mı? şeklinde sorulduğunda;

Anlattığı şekilde memleketin halini güllük-gülistanlık görmediğini ancak her ne kadar telefon görüşmelerimde velev ki ancak askerin memleketi kurtarabileceğini söylemiş ise de bunun kendisine ait bir suç olabileceğini soruşturma konusu örgüt ile bir bağlantısının olduğunu göstermeyeceğini, mesela Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının kapatma kararı ve 71 kişi hakkında siyasetten men kararının hukuki bir müdahale olduğunu ve kanunları uygulama yolunda görevini yaptığını, kanaatinin bu olduğunu, gazetenin genel yayın yönetmeni ile yaptığı günlük görüşmelerin sadece kendisini bağladığını, bu görüşmelerinden herhangi bir örgütle bağlantılı olduğunu düşünmenin aşın bir yorum olacağını,



ER GEN E KON Terör Örgütü ile alakalı sorulduğunda;

Böyle bir örgütün olduğunun ortaya çıktığını, bu örgütle herhangi bir irtibatının olmadığı gibi bu örgütün bazı üyeleriyle de aralannda husumetler ve davalar olduğunu, Cumhuriyet Gazetesine atılan bombalar ile ilgili Danıştay dosyasında da bazı bombalarla alakalı taleplerde bulunduğunu, bunlann içinde Muzaffer TEKİN ve Alparslan ARSLAN'm görev yaptığı yerlere ilişkin irtibatlann araştmlmasınm gazete avukatlan tarafından istendiğini, mahkemenin bu hususlan araştırmadığını,



Telefon görüşmelerinde geçen "Y... Ba....nı sizin yemeklere katılmış" şeklindeki ibarenin doğru olmadığını, Ankara Şubelerindeki arkadaşlann zaman zaman yemekli toplantılar tertip ettiklerini, bu toplantılara emekli yargı mensupları, emekli askerler, emekli üst düzey bürokratların katıldığını, bu görüşmelerde her seferinde bir kişi uzmanlık alanında konuşmalar yaptığını, zaman zaman bu kişiye sorular sorulduğunu, bu kişinin de soruları ve gündemdeki olayları anlattığını, son konuşmalarında İlahiyatçı Doçent Şahin FİLİZ'in katıldığını ve türban tartışmalan hakkında bazı görüşlerini açıkladığını, bu konuda daha sonra gazetede yazı dizisi olarak çıktığını,

"Aytaç Yalman Gelsin"şeklindeki görüşmesinle alakalı olarak sorulduğunda;

Tamamen gazetenin iç ilişkileri ile alakalı zaman zaman yazdıkları ve gazetede yazılan yazılarla alakalı fikir alışverişi için yapılmış görüşmeler olduğunu ayrıca Yargıtay'dan görevli katıldıysa hatırlamadığını, hepsini hatırlamasının mümkün olmadığını,

Ergün POYRAZi tanımadığını, İSMAİL YİLDİZİ tanıdığını, telefon konuşmalarında zaman zaman maksadını aşan öfkeyle bazı kelimeler kullanmış ise de bunun kendisinin üslubu olduğunu, gazeteciliğin verdiği fikri görüş açıklamaları olduğunu,

Adnan AKFIRAT'tan ele geçirilen 8 sayfalık belge içerisinde "ÇEVİK BİR-EROL ÖZKASNAK ekibinin AMERİKANCI DARBE GİRİŞİMİ YAPACAKLARI ve bu darbenin sivil toplum darbesi olacağı yönetime el konulunca değişik makamlara gelecek kişilerin isimlerinin yazıldığı listenin bulunduğu belge okunup sorulduğunda;

Kesinlikle böyle bir oluşumla ilgisinin alakasının olmadığını, Adnan AKFIRATi tanımadığını, darbe girişiminden de haberinin olmadığını, Doğu PERİNÇEK'in kendisini herhangi bir şekilde uyarmadığmı, USİAD ile bir irtibatının olmadığını,

Yurtdışı seyahati olarak, 1964 yılında Amerika'ya, 1966'da SSCB'ye ve daha sonra Fransa'ya gezi amaçlı gidip geldiğini,

Askeri darbelere karşı yaklaşımının herkesçe bilindiğini, bunlara karşı olduğunuvelev ki bir askeri darbe olursa buna kendisini ve başyazarı ve imtiyaz sahibi olduğu gazete adına karşı çıkacağının bilinmesinin gerektiğini, şuanda Türkiye'de bir darbe şartlarının olduğunu da düşünmediğim,



Dosyada mevcut 16/03/2008 tarihli saat 17:09 telefon görüşme tutanağı okunup tutanak içeriğinde "SA VCININ ÇOK SELAM SÖYLEDİĞİ, bu iş çatışmaya gidebilir, bir korkusunu dile getirmiş, orada ben görevi yaptım, falan demiş, yazabilirsiniz de yazmayabilirsiniz de ortada bırakmış, ben diyorum ki yarın bir gün daha bekleyelim, belki yarın da telefonda konuşup şimdi bu savcının lehine mi aleyhine mi karar veremedik, çünkü adamı zor durumda bırakan bir şey yapmayalım, işte bak Cumhuriyet'e konuştu..." şeklindeki görüşme yaptığı İBRAHİM isimli şahıs ile yaptığı görüşme okunup sorulduğunda;

Bu görüşmeyi gazetenin genel yayın yönetmeni İbrahim YILDIZ ile yaptıklarını, bu görüşmede Mehmet FARAÇ'm gazetenin muhabiri olduğunu, Başsavcı ile görüşüp görüşmediğini bilmediğini, ancak görüşmenin olduğu gün "iddianame" başlıklı bir yazı kaleme aldığını, kesinlikle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı ile görüşmediğini ancak birkaç gün soma başka gazete yazarlarının yazmış olduğu (FEHMİ KORU) yazısına cevap olarak kendi yazdığı bir yazı içerisinde "başsavcı görevini yaptı" şeklinde yazı içinde bir bölüm olduğunu, Talat TURANİ tanıdığını, ordudan atıldığını, gazeteleri bir alakasının olmadığını,



29/02/2008 tarihli görüşme okunup görüşme içerisinde "bir müdahale olmazsa Türkiye elden gitti" şeklinde neyi kastettiği sorulduğunda;

Daha önceki verdiği ifadeler gibi olduğunu,



19/03/2008 tarihli görüşme okunup sorulduğunda;

Güncel görüşmeler olduğunu Yargıtay C.Başsavcısmm iddianamesi ile ERGENEKON soruşturmasının irtibatlandınlmasmm kendilerine de tuhaf geldiğini, o konuda espirili konuştuklarını, konuştuğu şahsın gazetenin yayın kurulu başkan yardımcısı olduğunu," beyan etmiştir.



c)-Aramalarda elde edilen deliller;


Beşiktaş ilçesi Kültür mahallesi Barış Sokak Gazete Muhabirleri sitesi B6 Blok No:2/2 sayılı adresinde yapılan arama neticesinde ele geçirilen ;

(35. sayfasında) El yazması "Sayın İlhan Selçuk'un dikkatine !" ile başlayan ANKARA'DA BÜYÜK BULUŞMA "Cumhuriyetçi" isimler ilk defa bir araya geliyor Devlet E. Bakanı Kamuran İnan imzasıyla Ankara'da 14 Ocak 2008 Pazartesi günü sınırlı katılımlı bir toplantı düzenlendi.

Toplantıya Cumhuriyet değerlerini, Atatürk milliyetçiliğini, üniter yapıyı savunan, tanınmış gazeteci, yazar, siyaset ve devlet adamı ile akademisyen, diplomat ve iş adamlarının çağrılmış olduğu belirtildi, şeklinde başlayan ve birçok siyasetçi, bilim adamı, gazeteci, sendikacı, büyükelçi, emekli generaller ve hukukçuların isimlerinin yeraldığı davet niteliğinde yazı olduğu, soruşturma kapsamında bulunan, şüpheliler İlhan SELÇUK, Doğu PERİNÇEK ve Güler KÖMÜRCÜ'nün de davetliler arasında isimlerinin bulunduğu görülmüştür.
(106-108 sayfalarda) 17 Mart 2008 tarihli, Sayın İlhan Selçuk Ağabey hitabı ile başlayan, "Konu: Cumhuriyet Gazetesi için yazı" şeklinde olan İP Genel Başkanı Doğu PERİNÇEK imzalı "Yargıtay Başsavcısının kapatma davası açması üzerine bir yazı hazırladım. Parti yasaklan konusunda Türkiye'de kitabı olan tek hukukçuyum. Anayasa Mahkemesi kararlannda ve Yargıtay Başsavcılığı İddianamelerinde kitabımdan çok uzun alıntılara yer verilmiştir. Lütfen okumanızı ve Cumhuriyet Gazetesi'nde yayınlanmasını dilerim. Saygılarımla" ön girişinden sonra "Tayyip Erdoğan-Abdullah Gül iktidarı yasadışıdır" ile başlayan yazı olduğu görülmüştür.
İstanbul Emniyet Müdürlüğünce l'den 220'ye kadar numaralandırılmış

bilgisayar ve faks çıktısı doküman,

Gizli ve Zata Mahsustur 30 Sayılı Genel Durum Raporunun Hususi Eki ibareli Cenup-Şark Anadolu Hakkında Bazı Notlar başlığı altında Anadolu'nun Coğrafi Durumu, Halk ve Yaşayışı v.b. konular içeren Saygılanmla Arz ederim Van: 15/9/947 Maliye Müfettişi Burhan Ulutan ibaresi ile biten doküman,
(52-53 şeklinde numaralandınlmış) Üzerinde 30 AUG 2006 13:10 Cumhuriyet Ankara 0 312 4195027 şeklinde faks alındı bilgisi yazan Başbakanlık Müsteşan Ömer DİNÇER Hakkında bilgi Notu başlıklı, Ömer Dinçer'in beyanlan ve değerlendirmesini içerir 2 sayfa doküman,
(150-158 şeklinde numaralandırılmış) Doğu PERİNÇEK tarafından hazırlanmış "Kuşatma Nerden ve Nasıl Yarılır" başlıklı 16 Kasım 2003 tarihli Milli Hükümetin kurulmasının anlatıldığı, "...Kuşatma iç cepheden ve Tayyip Erdoğan hükümetinin düşürülmesi ile yanlır...

Tayyip Erdoğan hükümeti nasıl bertaraf edilebilir ve Milli Hükümet nasıl kurulabilir?

Tayyip ERDOĞAN iktidan, Millet-Ordu işbirliği ile bertaraf edilebilir. Millet-Ordu işbirliği, hiçbir zaman saray darbesi anlamını taşımamaktadır. Millet-Ordu işbirliğinin unsurlan milli Kuvvetler olarak adlandmlacaktır. Milli Kuvvetler şöyle sıralanabilir:


  • Halk Hareketi

  • Milli Güçbirliği

  • Meclisteki milli Kuvvetler

—Ulusal Medya (Ulusal Kanal vb)
—Türk Ordusu ^ ,

Milli Kuvvetlerin esas belirleyici unsuru, halk-fhareketleridir. Bugün Halk Hareketini oluşturan kuvvetler jşunlardıj;., s ".p*



—İşçi hareketi —Kamu emekçileri hareketi —Üniversite ve gençlik hareketi —Köylü Hareketi

Milli sanayici ve tüccarlar mücadelesi
Milli Güçbirliği, hem halk hareketini siyaset düzleminden desteklemek ve hem de yerel seçimlerde AKP'nin durumunu pekiştirmesine imkan vermemek için, milletin ihtiyacıdır. Milli Güçbirliği, aynı zamanda AKP yönetimine muhalefet eden bütün partilerin ihtiyacıdır.

AKP iktidarını yıkmak için, ABD güdümlü medyanın toplum içindeki etkisinin kırılması ve bu amaçla ulusal bir medyanın kurulması şarttır. Türkiye'ye karşı yürütülen psikolojik harekat yeterli bir direnmeyle karşılaşmadan ilerlemekte ve yeni mevziler kazanmaktadır. Türkiye halkının bilinci karatılmakta, maneviyatı sarsılmakta ve halk güçlerinin oluşması önlenmektedir. Bu durumda ulusal Kanal başta olmak üzere Ulusal Medya araçları geliştirilmeli ve etkin kılınmalıdır...." Şeklinde ibareler içerir doküman,


Üzerinde el yazması olarak "İlhan Abi, Sabih Kanadoğlu'nun kitabına sunuş yazması için bu kitabı gönderiyorum M.B. (Kanadoğlu, Ankara"da ki yemekte sizden rica etmişti)" şeklinde el yazı bulunan içindekiler 5 nolu sayfa ile başlayan ve 189 nolu sayfa ile son bulan hukuki konular içeren kitabın fotokopisi,
(1) Adet "M. Pamukoğlu " ibaresi ile başlayan, "Rapor..." ile son bulan el yazması doküman

El yazması üzerinde: M. Pamukoğlu, Erol Mütercimler, Erdal Avukat, Mustafa

Ha...


M Pamukoğlu

Bir ekip kurdum sana yardımcı olacak Büyük Klüp'te Pamukoğlu M.Hüs....güray var

Mütercimler

Sonradan

Gölcük'te buluşacağız

Erdal'la birlikte

Erol Mütercimler de geliyor Oral Çelik'le birlikte İzmit Gölcük'te toplanırız M.Pamukoğlu o toplantıda yok Erol Mütercimler

Erdal'a

Erol mütercimler

Arabada 500 bin dolar verirsen bu işi yaparız

Erol'un dağıtıldığı rapor" şeklinde yazı bulunan doküman, olduğu tespit edilmiştir.

Şişli ilçesi Prof. Nurettin Mazhar Ökten sokak No:2 sayılı adreste kurulu bulunan Cumhuriyet Gazetesi İstanbul Merkez binasındaki ofisinde elde edilen;

(1) adet S/N:WCAM9A536894 seri nolu WESTERN dijital marka harddisk 'in incelenmesi sonucu, herhangi bir suç unsuruna rastlanmamış olup'iade edilmiştir.




Yüklə 4,23 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   7   8   9   10   11   12   13   14   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin