Telefon ile Bağlanan Z... U..: Programın akışım destekleyen konuşmalar yaptığı.
Konuşmacı 1: Ya bunlar cemaat partileri tamam da iktidarı gasp ettikleri için
mutlak suretle kapatılması lazım bu partiyi bu güne kadar kapatmayan bütün
Cumhuriyet Başsavcıları vatan hainidir. Açık kapat Vural SAVAŞ yüz kere söyledi yüz kere kapatırım dedi kapattı zaten adam kapattı zaten ya bunlarla mı uğraşacağız satmışlar gidiyorlar ya sahipsiz mi? şeklinde kelimeler kullandığı devam eden konuşmasında Türkiye'yi uçuruyor, yani burada meclise bakamayız meclis hain dolu kardeşim şeklinde konuşmaların devam ettiği. Program sunucusu olan şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in konuşmacıların konuşmalarını destekleyici, yönlendirici ve örnekler ile programının tansiyonunu yükseltici müdahalelerde bulunduğu görülmüştür.
Şüphelinin ikametinden elde dilen, 10 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede: "ÜZERİNDE ÖZEL BÜRO DAĞITIM KOMİTELERİ DOKÜMANTASYONU" ibaresinin bulunduğu, söz konusu cd'nin örgüt üyesi Erkut ERSOY tarafından hazırlanarak dağıtılan CD'lerden olduğu anlaşılmış, İçerisindeki bilgilere bakıldığında örgütün propaganda ve dezenformasyon amaçlı kullandığı konuların yer aldığı görülmüştür. Şüphelinin ikametinden elde edilen 12 numaralı Cd'nin yapılan çözümünde; 03.05.2007 günü Azerbaycan'da gerçekleştirildiği değerlendirilen "Türkçülük Bayramı" etkinliklerinde konuşmacı olarak anons edilen Kemal KERİNÇSİZ'in konuşma yapacağı yere gelerek yaptığı konuşmada;
"... 1923'de arkalarına bakmaksızın giden emperyalistler 1938'den sonra maalesef o dönemin yöneticilerinin açık daveti üzerine ellerini kollarım sallayarak askeri işgalle yapamadıklarım bu sefer örtülü yoldan ekonomik sosyal ve kültürel işgal yoluyla gerçekleştirme çabalarına girmişlerdir. 70 yıl sonraki halimize baktığımızda bu örtülü işgalin ve savaşın nasıl bir netice verdiğini isterseniz kısaca bir özetle bakalım.
Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı ve Dışişleri Bakanı dahil olmak üzere maalesef Bakanlarımızın bir kaçının haricinde tamamı Türküm diyememektedirler Türküm yerine mahalli kimliklerle Çerkez Arap, Gürcü Arap sıfatlandırmalarına girmektedirler. Bundan gerçekten Türk Milleti olarak üzüntü duyuyoruz.
Nitekim Ordumuz 27 Nisanda vermiş olduğu muhtırada, Çok açık bir şekilde "Ne Mutlu Türküm Diyene" kimliğini açıkça ifade etmiş, Bütün siyasetçilerin bu lafın arkasından gitmesi gerektiğini aksi takdirde bunu yapmayanların Türk Milletinin ebediyen düşmanı olacağım ifade etmişlerdir. Aynı beyanlara buradan iştirak etmekteyiz.
1925'de Atamızın kapatmış olduğu tekke ve zaviyeler maalesef ölümünden hemen sonra köylerde en ücra köşelerde dahi açılmaya başlamışlardır. Maalesef yöneticilerimizin çok büyük bir kısmı her hangi bir tarikat mensubu olmakla övünür hale gelmişlerdir.
Bakanlar Kurulumuza baktığımızda tarikat üyesi olmayan bir bakana rastlamak zordur. Başbakanımız ve diğer bakanlarımızda ben falan tarikatın mensubuyum falan dergâhta yetiştim diyebilmektedirler.
ABD'nin himayesine aldığı yönelttiği ve yönettiği ve yönlendirdiği ve benim ülkemde her türlü operasyonlarda, karanlık operasyonlarda kullanıldığı tarikat devletin emniyetinden, bürokrasisinden, yargısına kadar en ince kılcal damarına kadar girmiş bunmakta ve hatta orduya nüfuz etme eğilimlerine dahi mücadelesine dahi girmiş bulunmaktadırlar.
Sözünü ettiğimiz dışarıdan yönlendirilen ve yönetilen bu tarikat devleti yöneten
siyasi parti ile koalisyon haline gelmiş açıktası adeta devleti yönetme noktasına gelmiştir.
Yine aynı tarikat Türkiye'de yönetme iddiasında bulunan siyasi partileri de çeşitli yollarla
kontrol altına almayı başarmıştır. Türk Dünyasına önderlik yapması gereken Ülkemin
Başbakanı Milletine danışmaksızın tamamen ABD'nin kurmuş olduğu Büyük Orta Doğu
Projesinde kendi Ülkesinin sınırlarını değiştireceğini bilmesine rağmen görev alabilmektedir
ve bu görevinden ötürüde övünç duymaktadır. ı
Benim Ülkemin Başbakanı Dünya tarihine kahramanlıkları ile geçmiş olan Ordumun 11 Mensubuna çuval giydirme hadisesinden soma kendisine teklif edilen Notaya "Efendim bu bir müzik notası değildir ki verilebilsin büyük devletler asla özür dilemez" diyebilmektedir.
Benim Ülkemin Başbakanına Dağlık Karabağ'daki soykırımdan ve söz konusu bir buçuk milyon insanımızın göçünden bahsedildiğinde işgal altındaki topraklardan bahsedildiğinde aynen şunu diyebilmektedir "Bırakın orasını ikinci bir Kıbrıs mı Yaratmak istiyorsunuz" diyebilmektedir.
Neden bunları söylüyorum işte Türkçülük Gününde Türkiye Anayurt ne gibi ellerde yönetilmektedir.O bakımdan işte bu örnekleri çoğaltmak mümkündür
Benim Ülkemin Başbakanı seçimi kazanmak amacıyla Amerikan Yahudi Lobilerine açık bir referans vererek ne demektedir "Siz yerer ki bu görevi bana tevdi ediniz Merak etmeyiniz sizin bana önermiş olduğunuz o eyalet sistemi ve şehir devletleri sistemini kabul etmeye uygulamaya hazınm" diyebilmektedir.
Yine benim Ülkemin Dışişleri Bakanı ve şuandaki Cumhurbaşkanı adayı 2003 yılında ABD'nin Dışişleri Bakanı ile birilikte Kuveyt'te arkasından Türkiye'de yapmış olduğu toplantılar sonucunda TBMM'nin ve diğer bütün anayasal kurum ve kuruluşların dışında gizli 14 maddelik bir anlaşmayı kabul edebilmektedir. Ve yine bu anlaşmaya göre Kerkük Türklerinin Kerkük'ten sürülerek Bağdat'a arkasından Güney Irak'a yerleştirmelerini ve Kerkük'ün Türksüzleştirilmesine adeta bir Kürt şehri haline getirilmesine muvafakat etmekte ve yine Türkiye'min içerisinde PKK terör örgütüne karışı yapılacak olan operasyonlarda ABD'den izin alma şartım kabul edebilmektedir.
Yine benim Ülkemin Dışişleri Bakanı Cumhurbaşkanı adayı olan zat 1995 yılında "Artık Cumhuriyetin Sonu Gelmiştir" diyebilmektedir. Yine aynı tarihlerde "Ne Mutlu Türküm Demek bir ilkelliktir siz eğer bunu söylerseniz kalkar birileri de Ne mutlu Kürdüm der" diyebilmekte ve Atanın bu sözüne karşı cüretkarca savaş açabilmektedir.
Benim Ülkemde Yasamayı Yargıyı özellikle yürütmenin bir kolunu işgal etmiş olan o küresel güçler şimdi Devletimin ve Milletimin Sistemimin kalbi olan Cumhurbaşkanlığını işgal etmek üzereyken Türk Milleti kendi öz varlığından çıkmış olan öz bünyesinin evladı Milletin tamamına yakınının öz güvenini kazanmış biricik ordusunun vermiş olduğu muhtırayı büyük bir sevinç ve umutla karşılayabilmektedir.
Benim Ülkemde Ermeni Diyasporosu tarafından öldürülen bir ermeni gazetecinin
cenazesine devlet protokol yaparak kendi bakanlarını göndermekte adeta yas ilan etmekte
ancak Dağlık Karabağ'daki katliam için bütün müracaat ve taleplerimize rağmen TBMM'den
bir kınama karan dahi çıkarmamaktadır " şeklinde bir konuşma olduğu anlaşılmıştır.
Şüphelinin ikametinden elde edilen 84 numaralı Cd'nin çözümünde;
Bir özel televizyonda yayınlanan C planı isimli programa şüpheli Kemal KERİNÇSİZ 'in konuk olarak katılmış olduğu, programda TCK'nun 301. maddesi ile ilgili
dava açma konusu ile yargı üzerine konuştukları, şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in:" son
dönemlerde son dönem derken belki 5 yılın çok daha ötesinde hakim ve savcıların üzerinde büyük oyunlar oynanıyor. Hala oyun oynanıyor. Büyük bir kadrolaşma hareketine geçildi. Ve bu kadrolaşma hareketinde siyasi Kürtçülük ve tarikatlaşma boyutu ön plana çıktı. Ve son Hakim ve Savcılar Yasa değişikliği ile beraber önümüzdeki 4 bine yakın Hakim kadrosu tamamen siyasallaştırılacak yargı yürütmenin adeta emrine verilmek isteniyor...
Hukuk devletinin tek güvencesi Yargı, Yargının mutlak suretle bağımsız olması
gerekiyor. Bakın belki konuya geleceğiz Şemdinli provokasyonu ve arkasmdan gelen Van iddianamesinde bile yargının üzerine gidilmek istendi. Danıştay operasyonunda da yargının üzerine gidilmek istendi. Ve şu anda^yine oyun yargının üzerine Anayasa değişikliğine iyi bakalım iki kurum üzerinde oynanıyor 1 Ordu 2 yargı ... (Adnan MENDERES'İ kast ederek) "odunukoysam'odurtu,sectiririm"-demişti Bunu söyledikten 4-5
yıl sonra idam sehpası kuruldu. Bu gün belki idam cezası yok belki bu düşünerek siyasetçiler kaldırdı. Ama emin olunuz ki idam cezası inşallah benim isteğim gönlüm geri gelmesidir mutlak suretle eğer idam cezası geri gelirse AKP iktidarının sadece genel başkanı değil, sadece Cumhurbaşkanı değil, Merkez Karar Yürütme'den tutun genel başkan yardımcıları bir çoğunun idam cezası ile yargılanacaklarını bunun sadece Türkiye Cumhuriyeti Devletini kaldırmak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin birliğini bozmak suçlarından değil bir çok yolsuzluk dosyalarından, devleti yağmalama suçlarından ötürü ceza alacaklarına inanıyorum. Ve Bu eninde sonunda gerçekleşecek
İşte Ümraniye soruşturması orda Çok değerli bir Muzaffer TEKİN komutanımız Pırıl
pırıl geçmişiyle her şeyiyle beraber Devlete yapmış olduğu hizmetleri ile beraber Ama şu anda kendisine Terörist damgası vuruldu. Eğer bir PKK lı olsaydı merak etmeyiniz
Devlet bütün hizmetleri ayağına sunardı başbakanımız ne demişti geçici daha
doğrusu emanet başbakanı "benim namus meselem" demişti aradan 5 yıl geçti şimdi o başbakana namus meselesini hatırlatıyoruz lütfen eğer gerçekten namuslu iseniz bu faili meçhul cinayeti mutlaka çözmeniz gerekir Cumhurbaşkanı olarakta devlet denetleme kurulu sizin emrinizdedir. Devlet denetleme kurulunu işletin Bu cinayeti kimler yaptı arkasında hangi güçler var hangi tarikatlar var hangi vakıflar var ortaya çıksın biz bunu bekliyoruz Cumhurbaşkanından şeklinde konuşmalar olduğu görülmüştür.
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in ikametinden elde edilen 18 Nolu CD üzerinde yapılan incelemede : Birçok resim dosyasının bulunduğu ve bu dosyaların içeriğinde; İzmir ilinde yapılan bir organizasyona ait olduğu, konuşmalar yapıldığı anlaşılan görüntülerde; şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ, Muammer KARABULUT, Fuat TURGUT ve Sevgi ERENEROL'un bir arada bulundukları anlaşılmıştır.
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in ikametinden elde edilen 10 nolu CD üzerinde yapılan incelemede;
Özel Büro tarafından daha önce internetteki haber gruplarında yayınlanmış, bilgi belge makalelerin bir araya getirilerek CD haline getirildiği görülmüştür.
Hoca Üveys Mahallesi Cemil Sakarya sokak Güler Ap.No:2/6 Büyük Hukukçular Birliği Derneği FATİH adresinde Sekreter odasında yapılan aramada ele geçirilen CDTerin yapılan incelemesinde,
- ö.No'lu CD'de şüpheliler Sevgi ERENEROL, Muzaffer TEKİN, Kemal KERİNÇSİZ ve Rafet ARSLAN'ın da bulunduğu 2005 yılında Büyük Hukukçular Birliğinin yapmış olduğu toplantı resmi ve Basın Bildirisi olduğu,
- Şüpheli Oktay YILDIRIM'ın Yeni Hayat Dergisi için yazmış olduğu yazılardan derginin 3. sayfasında "Bu bir Dip Dalgasıdır" başlığı altına yazının olduğu tespit edilmiştir.
3-Biîgisayar incelemelerinde:
a) Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in Neslişah Mahallesi Vatan Caddesi Emlak Kredi Evleri B-l Blok No:9 FATİH adresindeki işyerinden elde edilen SAMSUNG marka seri numarası SODWJZOL202294 olan bilgisayar hard diskinin yapılan incelemesinde:
1 -"MİLLİ GÜÇ.doc" isimli dosyada; Milli Güç Demeği üyelerinin mesleklerini ve adreslerini belirtir liste olduğu,
2-"CV-OzgeTekin.doc" isimli dosyada; EREGENEKON operasyonu kapsamında halen tutuklu bulunan Muzaffer TEKİN'in kızı Özge TEKİN'e ait cv olduğu,
3-"yeni yıl.doc" isimli dosyada; 23.12.2003 tarihli Muzaffer TEKİN'e gönderilmek üzere hazırlanmış yeni yıl tebrik mesajı olduğu,
4-"AYASOFYA.doc" isimli dosyada; Ayasofya Derneğinin tüzüğü olduğu ve Derneğin kurucuları arasında; şüpheliler Kemal KERİNÇSİZ. Sevgi ERENEROL, Ergun POYRAZ ve Muammer KARABULUT'un isimlerinin bulunduğu,
5-"BÜYÜK GÜÇ BİRLİĞİ DERNEĞİ.doc" isimli dosyada; Büyük Güç Birliği Derneğine ait tüzük olduğu,
6-"BÜYÜK HUKUKÇULARdoc" isimli dosyada; 08.09.2006 tarihinde Büyük Hukukçular Birliği İstişare Toplantısında alman kararlara ilişkin olduğu,
7-"Hukukçular Ermeni tezini savunan.doc" isimli dosyada; "Ermeni Tezini Savunan" başlığı altında aralarında öldürülen gazeteci Hrant DİNK'in de isminin bulunduğu liste olduğu,
8-"Mac Carticilil.doc" isimli dosyada; Cumhuriyet Gazetesi ve Danıştay saldırılarında Emniyetin izlediği yol ve yöntemlerin eleştirildiği, Mehmet Zekeriya OZTÜRK ve Muzaffer TEKİN'in Avukatları ile siyasi görüşlerinin farklı olduğu, Milli cephenin tasfiyesinin yoluna gidildiği şeklinde notlar olduğu,
9-"MİLLİ GUC BİRdoc" isimli dosyada; Milli Güç Birliği Derneği yönetim kurulu üyelerinin meslekleri ve adreslerinin belirtildiği,
10-"Orduya yapılan saldırılara Hükümet Çanak tutuyor, doc" isimli dosyada; TSK' ya yapılan saldırılara hükümetin çanak tuttuğu, siyasetçilerin görevlerini yerine getiremediğinden boşluğu ordunun doldurduğunu,
Cumhuriyetin temel niteliklerini koruma konusundaki doğal reflekslerin oluşmasının ordu tarafından istendiği, Daha etkin bir orduya ihtiyaç olduğu, Mevcut durumun sivil siyasetçiye bırakıldığında ülkenin bölüneceğini, PKK'nm hükümet tarafından gizlice siyasallaştmldığı, Fransa'da Jandarmanın şehir içinde en az polis kadar yetkisinin olduğu, İtalya'da maliye ve muhafaza ordusu vardır. Maliye Bakanına bağlıdır. Başında Korgeneral'in olduğu şeklinde notlar alındığı,
11-"SAROS.doc" isimli dosyada; Milli bünyesi güçlendirmemiş ve köklü geleneksel kurumlara sahip olmayan devletleri ele geçirmenin yeni modelinin Saros tipi örgütlenme olarak ortaya çıktığı,
Saros'un bazı sivil toplum kuruluşları aracılığı ile yaptığı örgütlenmede Türkiye'de kısa süre içerisinde ayaklanma yaratacak başarıya ulaşmasını beklemese de, uzun vadede bazı kendini mezhep ve etnik azınlığa sokan gruplar üzerinde etkili olarak lokal ayaklanmalara ve terör faaliyetlerinin genişlemesine sebebiyet verebileceği, küresel güçlerin kullandığı Saros tipi örgütlenmenin en güzel karşıtının milli güçlerin birliğinden geçtiği....,
Belgenin sonunda ise "....Bu konuyu, önemi itibari ile diğer yazılarımızda işlemeye devam edeceğimizi belirtmekle birlikte, milli konu ve değerlerine sahiplenen bütün kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşlarını, milli güç hareketi altında toplanmaya çağırıyoruz." şeklinde olduğu,
12--TEKİN SUALLER.doc" isimli dosyada; Ali YİĞİT'in ifadesi ile ilgili notlar olduğu görülmüştür.
13 "METİN TERCÜMELERİ.doc" isimli dosyada; EREGENEKON Terör örgütü operasyonu kapsamında halen tutuklu bulunan ve örgütün LOBİ isimli belgesinde belirttiği şekilde ÖZEL BÜRO adı altında internet ortamında istihbarat toplama bölümünde yer alan Erkut ERSOY'un maillerinden biri olduğu,
14-"SİVİL TOPLUMCULAR.21.05.2007.rtf isimli dosyada; Sivil toplumcular başlığı altında bir liste yapıldığı, bu listede ERGENEKON Terör örgütü soruşturması kapsamında şüpheli olan şahıslardan Veli KÜÇÜK, Muzaffer TEKİN, Sevgi E REN EROL ve Rafet ARSLAN'm da isimlerinin olduğu,
15-"mehmet zekeriya.rtf" isimli dosyada; Doğu PERİNÇEK'in Danıştay saldırısını ulusalcılara yıkma tertibinde bulunan MİT bağlantılı Ertaç GİRAY, İsmail PAKER ve Mehmet Zekeriya ÖZTÜRK'ün olduğunu belirten yazı olduğu,
16--YENİÇAĞ TV.rtf isimli dosyada; Yeniçağ Tv'de yayınlanan "Medeniyet Dediğin" isimli programa ilişkin olduğu anlaşılmıştır: . :
17-"saym baskamm.rtf" isimli dosyada; Milli Güç Platformu Başkam Hukukçular Birliği Yönetim Kurulu tarafından "Patrikhane Yunanistan'a" isimli başlatılan imza kampanyası ile ilgili belge olduğu,
18-"2003' E GÖRE TAYİNLER l.xls" isimli dosyada; 1984 devresi Binbaşı rütbesinde bulunan ordu mensuplarının eski ve yeni görev yerlerinin bulunduğu tablo olduğu görülmüştür.
Dostları ilə paylaş: