Gizli başlıklı belgelerin Fikret BİLA'nın kitabında yayınlandığım



Yüklə 4,23 Mb.
səhifə32/48
tarix18.03.2018
ölçüsü4,23 Mb.
#46070
növüYazı
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   48

d)-Diğer şüphelilerle örgütsel irtibatları;

Şüpheliler Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Doğu PERİNÇEK ve Hayati ÖZCAN ile irtibatlı olduğu, Sevgi ERENEROL ve Veli KÜÇÜK' e ihtilalin kaçınılmaz olduğuna ilişkin mesaj çektiği, Kemal KERİNÇSİZ ve Sevgi ERENEROL ile birlikte örgütsel etkinliklere katıldığı anlaşılmıştır.



e)-Diğer şüpheli ve tanık beyanları;

Doğu PERİNÇEK'in Emniyet İfadesinde;

"Fuat TURGUT'u Apo davasında Avukat olarak gazetelerden tanıdığını, Fuat TURGUT'un internetten sık sık açıklamalarının dolaştığını, işçi Partisine üye olmak için izmir'den başvuruda bulunduğunu Ancak başvurusunun reddedildiğini" beyan etmiştir

Sevgi ERENEROL Emniyetteki ifadesinde;

"Fuat TURGUT'la 2006 yılında İzmir de yapmış oldukları etkinlikte tanıdığını
birkaç kez kendisi ile telefonla konuştuğunu 19.12.2007 tarihinde Avukat Fuat TURGUT
tarafından gönderilen "RTE/AB.Dullah G.ve sürekasi eliyle parÇalanma s~recine itilen
T.C.'ni KORUMAKiÇin; milliyetÇi/devıimci ihtilal KACINILMAZDR! Bayramnz/2008'nz
kutlu... Av.FuatT." aldığını ancak neden Mı"iarzfifadç kullandığını bilmediğini"
beyan
etmiştir. f i

" Fuat TURGUT'U tanımadığını, Fuat TURGUT'dan kendisine "RTE/AB.Dııllah G.ve sürekasi eliyle parÇalanma s~recine itilen T.C. 'ni KORUMAKiÇin; milliyetÇi/devrimci ihtilal KACINILMAZDR! Bayramnz/2008'nz kutlu... Av.FuatT." şeklinde bir mesaj geldiğini hatırlamadığım" beyan etmiştir,

Tanık Zihni ÇAKIR ifadesinde ;

"Fuat TURGUT'U 1996-1997 yıllarında tanıdığını, Taner ÜNALin inşaatla iştigal eden şirketlerinde alacağı ile ilgili konularda çok yakın arkadaşı diyerek tanıttığını, Fuat TURGUT'un Kızılay Karamürsel arkasında Şehit Adem Yavuz Sokak üzerinde bulunan Turan Yapı A.Ş. ve Osmanlı Yapı A.Ş. 'ye ait büroda görüştüğünü, o dönemlerde sadece Avukat olarak tanıdığını, İzmir Barosunun bu şahsı atmak istediğini öğrendiğini, operasyon sonrasında ERGENEKON ile bağlantılı olduğunu öğrendiğini," beyan etmiştir.

Şüpheli Fuat TURGUT'un telefon ve sim kart kayıtlan incelendiğinde;


Kemal KERİNÇSİZ05322143354, Kemal KERİNÇSİZ 05332949190, Emin

GÜRSES 05322066768Veli KÜÇÜK 05336439665, Hayati ÖZCAN 05334452610 Şeklinde soruşturma kapsamında bulunan şahıslara ait telefon numaralarının kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.



f> Şüpheli Fuat TURGUT'un Hukuki durumunun değerlendirilmesi;

Şüpheli Fuat TURGUT'un yasadışı ERGENEKON terör örgütü mensuplarından Veli KÜÇÜK, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ, Doğu PERİNÇEK ve Hayati ÖZCAN ile örgütsel irtibat halindedir.

Şüpheli Fuat TURGUT Cumhuriyet Başsavcılığımızda alınan ifadesinde:

"Kemal KERİNÇSİZ'i yaklaşık 2 yıl öncesinden tanıdığını, basına da yansıyan etnikçiler aleyhine yaptığı yasal faaliyetleri nedeniyle dikkatini çekerek telefon açıp bu faaliyetlerine nasıl katkıda bulunabileceğini sorduğunu, onun da kendisim gıyaben tanıdığını söylediğini, İstanbul'a geldiğinde ziyaretine gittiğini, kendisine Orhan PAMUK ve Elif ŞAFAK davalarına müdahil olarak katılmasının uygun olacağını söylediğini, kendisinin de bu davalara katıldığını, ayrıca Yeni Çağ Televizyonunda yaptığı programlarından birisine konuk olarak katıldığım, zaman zaman telefonla imkan olduğunda da yüz yüze görüşerek Şehit ve Gaziler adına yapılabilecek hukuki faaliyetler noktasında fikir alışverişinde bulunduklarım" beyan etmiştir.

Şüpheli Fuat TURGUT bu beyanında belirttiği gibi; Yasadışı ERGENEKON terör örgütünün hukuk birimi sorumlusu olan şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ile irtibatlı olduğunu fikir ve amaç birlikteliğinin bulunduğunu kabul etmiştir. Ayrıca Kemal KERİNÇSİZ tarafından kendisine, Orhan PAMUK ve Elif ŞAFAK davalanna müdahil olarak katılmasının uygun olacağının söylenmesi üzerine, İzmir ilinden İstanbul'a gelerek bu davalan takip etmiş, kendi beyanına göre Elif ŞAFAK hakkında açılan davaya müdahil!ik dilekçesi vermiştir. Buradan da şüpheli Fuat TURGUT'un ERGENEKON terör örgütünün hiyerarşik yapısı içinde özel görevi haiz olan Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ ile birlikte faaliyet yürüttükleri, örgütün talimatlarını birebir yerine getirdiği kanaatine vanlmıştır.

Şüpheli Fuat TURGUT ifadesinde: "Veli KÜÇÜK'ü basında çıkan dedikodulardan tanıdığını, kendisine sempati duyduğu için 3-4 ay önce Kemal KERİNÇSİZ' den telefonunu alıpyüzyüze görüşüp tanışmak istediğini söylediğini, onun da Bilecik'te olduğunu, istanbul'a geldiğinde uygun bir zamanda görüşebileceklerini söylediğini, kendisi ile bütün temasının bu kadar olduğunu, bunun dışında hiçbir şekilde telefonla, mesajla, konuşup görüşme şeklinde bağlantısı olmadığını, ancak ismi telefon rehberinde kayıtlı olduğu için milli ve dini günlerde herkese attığı matbu mesajı ona da atmış olabileceğini, kendisi ile yüz yüze hiç görüşmediklerini, ancak imkan olsa görüşüp elini öpmek isteyeceğini" beyan etmiştir.

Şüpheli Fuat TURGUT'un yüzyüze görüşmediği juntsak imkan bulsa elini öpmek istediği Veli KÜÇÜK, Yasadışı ERGENEKO.N tetö. /»giıÇuıWfyoneticisi konumundadır.

Şüpheli Fuat TURGUT bu sözleri ile aralarındaki fikir ve amaç birliği ile hiyerarşik durumu ortaya koymuştur.

Ayrıca, şüpheli Fuat TURGUT'un telefon ve sim kart kayıtları incelendiğinde;
Kemal KERİNÇSİZ- 05322143354, Kemal KERİNÇSİZ- 05332949190, Emin

GÜRSES- 05322066768Veli KÜÇÜK- 05336439665, Hayati ÖZCAN- 05334452610 şeklinde diğer şüphelilere ait telefon numaralarının rehberinde kayıtlı olduğu tespit edilmiş olup, şüpheli Fuat TURGUT'un Veli KÜÇÜK, Emin GÜRSES, Kemal KERİNÇSİZ ve Hayati ÖZCAN ile örgütsel irtibatlı olduğu anlaşılmıştır.

Şüpheli Fuat TURGUT, 25/01/2008 tarihinde İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki sorgusu sırasındaki beyanında: " Nusaybin 'li bir vatandaşın isteği üzerine kamuoyunda Yüksekova çetesi olarak bilinen davada sanıkların müdafıliğini yaptığı, ayrıca Hrant DİNK'in öldürülmesi olayından sonra cinayetin azmettiricisi olarak yargılanan Yasin HAYAL'in Avukatlığını yapması için Pelitli Belediyesi basın Danışmanı aracılığı ile biraz da medyatik olmasının etkisi ile aranarak sanığın avukatlığını üstlenmesinin istenildiğini, kendisinin de fakir olduğu söylendiğinden Yasin' in müdafıliğini savunma görevini kabul ettiğini" belirtmiştir.

Şüpheli Fuat TURGUT, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesinde derdest olan Hrant DİNK'in öldürülmesi davasında Yasin HAYAL'in Avukatlığını yaptığı, bu görevi icra ederken şüpheliler Veli KÜÇÜK ve Kemal KERİNÇSİZ' den bahsederken "can dostum Kerinçsiz, sevgili paşam Veli Küçük" şeklinde hitapta bulunduğu, bunun karşısında maktul Hrant DİNK ve yakınlarından bahsederken "Ermeni ölüsü, Türk düşmanı. Kuduz Ermeniler, etnik çeteciler, pislikler, etnikçi pislikler ve eli kanlı Brüksel lahanası" gibi ifadeler kullandığı, yine Adliye önünde basın mensuplarına "Karen Fogg, Claudia Roth, enişteleri Joost Lagendijk geîdi mi? H rantçıların anaları var, enişteleri var. Malta memurları burada mı? Hepimiz Ermeniyiz diyen güruh nerede? Onlar da dışarıda mı? Allah hepsini Hrantlarına kavuştursun! İnşaallah Hrant ile birlikte haşrolurlar! Bu, bugünkü duruşmadan önce onlara yaptığım duadır..." şeklinde tahrik edici konuşmalar yaptığı tespit edilmiştir. Hrant DİNK'in öldürülmesi hem ülkemizde hem de yurtdışında nefretle karşılandığı halde şüpheli Fuat TURGUT'un bu tavır ve davranış şekli normal olmayıp ERGENEKON terör örgütünün amaç ve faaliyetlerine uygun hareket ettiği kanaatini oluşturmuştur.

Şüpheli Fuat TURGUT; Sevgi ERENEROL ve Veli KÜÇÜK'e ait telefonlara: "RTE/AB.Dullah G.ve sürekasi eliyle parÇalanma s-recine itilen T.C.'ni KORUMAKiÇin; milliyetÇi/devrimci ihtilal KACINILMAZDR! Bayramnz/2008'nz kutlu... Av. Fuat T şeklinde mesaj çekmiştir.

Burada Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı sayın Recep Tayyip ERDOĞAN ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı sayın Abdullah GÜL ve ortakları eliyle Türkiye Cumhuriyeti'nin parçalanma sürecine itildiğini, Türkiye Cumhuriyetini korumak için milliyetçi/devrimci ihtilalin yapılması gerektiğini içeren bu mesajı cep telefonu rehberinde kayıtlı tüm şahıslara gönderdiği anlaşılmıştır. Türk Dil Kurumu Sözlüğünde İHTİLAL kelimesi: "(1) Bir ülkenin siyasal, sosyal ve ekonomik yapısını veya yönetim düzenini değiştirmek amacıyla kanunlara uymaksızın cebir ve kuvvet kullanarak yapılan geniş halk hareketi, devrim (2) Kargaşalık, düzensizlik, karışıklık ve (3) Köklü değişim, devrim" olarak, Türkçe sözlükte ise; " (1) Devletin mevcut yapısını ve iktidar düzenini değiştirmek amacıyla zor kullanılarak yapılan halk hareketi. (2) Hükümet darbesi ve (3) Kargaşalık, düzensizlik" anlamlarına gelmektedir. Şüphelinin eğitim durumu ve toplum içindeki konumu dikkate alındığında kullandığı kelimelerin ne anlama geldiğini bilmemesi mümkün değildir. Yasadışı ERGENEKON terör orgutu mensuplarının sürekli olarak Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini yıpratmak ve ortadan kaldırj»aya yonelık çalışma ve eylem içinde oldukları iddianamemizin değişik yerlerinde sıklıkla&nlatılrnıştır. Şüpheli Fuat TURGUT'un

kaçınılmaz olarak ifade ettiği milliyetçi/devrimci ihtilal beklentisi aynı zamanda örgütün beklentisi ve amaçlarından biridir. Mevcut Anayasamızda bir hükümetin ne şekilde kurulacağı ve ne şekilde görevinin sona ereceği kurallara bağlanmıştır. Demokratik bir sistemde halkın iradesinin sandıkta belirleneceği herkesin malumudur. Ancak şüphelinin milliyetçi/devrimci bir ihtilal istemesinin düşünce özgürlüğü içinde mütalaa edilmesi mümkün değildir. Düşünceyi açıklamak suç değildir, ancak yakın ve açık tehlike oluşturan, şiddeti çağrıştıran düşünce açıklamalarını ifade özgürlüğü içinde değerlendirmek mümkün değildir. Devletin mevcut yapısını ve iktidar düzenini değiştirmek amacıyla zor kullanılarak yapılan halk hareketi anlamına gelen ihtilal isteği ve bu isteğin 700-800 kişiye gönderilerek çağrı yapılması masum bir düşünce açıklaması olarak değerlendirilemez.

Yine şüpheli Fuat TURGUT, 19/03/2008 tarihli Mustafa ile yaptığı telefon görüşmesinde ".'...MENDERES'İN PARTİSİ DE DEVRİLDİĞİNDE 450'Lİ 400 KÜSUR MİLLETVEKİLİ VARDI.." şeklindeki beyanı ile diğer Ergenekon terör örgütü mensuplarının da sık sık dile getirdikleri askeri müdahale istemi ve bunun 27 Mayıs 1960 ihtilali gibi olması söylemi ile birebir örtüştüğü görülmüştür

Şüphelinin irtibatlı olduğu, fikir ve amaç birlikteliği bulunan kişiler irdelendiğinde de; şüphelinin beyanlarının çok da basite alınacak bir beyan olmadığı anlaşılacaktır. Yasadışı ERGENEKON terör örgütü mensupları oluşturdukları veya kontrol altında bulundurdukları Sivil Toplum Kuruluşları aracılığıyla yaptıkları gösterilerde ve örgütün talimatı üzerine açılan davalarda, bu davaların görülmesi sırası ve sonrasında yapılan eylemlerde ülkede etnik ayrımcılığı körükleyecek Türk-Ermeni. Türk-Kürt gibi ırkçılığı öne çıkaran ülkedeki huzur ve sükun ortamını bozacak, kardeşlik duygularını yok edecek yüzyıllar boyu bir arada yaşamış insanları birbirine düşman edecek, kin ve nefret duygularım kamçılayan, memleketimizde yapay bir kaos ortamının yaratılmasına, istikran baltalamaya yönelik girişimlerde bulundukları görülmüştür. Mevcut Anayasal sistem içinde m er'i mevzuat hükümleri çerçevesinde demokratik seçimle iktidara gelen bir hükümetin, ihtilalle yok edilmesini istemek ve bu yönde ortamın hazırlanması için girişimleri olan bir şahıs veya örgütün; geçmişinde bir çok kez askeri müdahalelere maruz kalmış ülkemizde normal karşılanması düşünülemez. Şüphelinin yaptığı çağrı bireysel bir çağrı olmayıp örgütün amaçîanna ulaşmak maksadıyla yapılmış genel eylem planının uygulamaya konulmasıdır.

Şüpheli Fuat TURGUT diğer örgüt mensuplarının yaptığı gibi her fırsatta Türkiye Cumhuriyeti başbakanı sayın Recep Tayyip ERDOĞAN'a hakaret etmeyi bir vazife görmektedir. Bu cümleden olarak 3334 tapc numaralı, 11.01.2008 tarihinde ZEYNEP isimli kişi ile yaptığı görüşmede karşı tarafa bir konuda söz verdiği, bu sözünü teyit etmek için verdiği örnekle ilgili olarak;



"...TAYYİP'LE FATİH ÜREK SÖZÜ DEĞİL, YANİ FAT/H ÜREK GERÇİ TAYYİP'TEN ELLİ KAT ŞEREFLİ AMA ÇÜNKÜ SADECE KENDİSİNİ SATIYO." diyerek Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanını aşağıladığı, dosya kapsamında soruşturmaya konu olan diğer şüphelilerin de her fırsatta devlet büyüklerine karşı aynı tavın tak indi klan tespit edilmiş olmakla şüphelinin ERGENEKON terör örgütü mensupları ile aynı görüş ve düşünceyi paylaştığı anlaşılmıştır.

Bu açıklamalarımız ışığında şüpheli Fuat TURGUT'un yasadışı ERGENEKON terör örgütü mensupları ile fikir ve amaç birliğinde bulunarak kendisine örgütün tevdi ettiği görevleri yerine getirdiği ve getirmeye hazır olduğu, her zaman ve zeminde örgütün amacını dile getirmekten geri durmadığı böylece şüphelinin yasadışı ERGENEKON terör örgütü ile süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk arz eden organiK bir bağ kurarak örgüt üyesi olmak ve halkı hükümete karşı silahlı isyana tahrik etmek suçlarını işlediği yönünde kamu davasının açılmasını gerektirecek derecede şüphe teşkil eden yeterli delil elde edildiği kanaatine varıldığından, şüpheli Fuat TURGUT'un üzerine atıb eylemlerine uyan 5237 Sayılı





TCK'nun 314/2, 313/1 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Kanunun 5. ile TCK'nun 53, 54/1, 58/9 ve 63. maddeleri gereğince cezalandırılması talep edilmiştir.
58- ŞÜPHELİ HAYRETTİN ERTE KİN a)-Emniyet ifadesinde;

"I960 yılında Develi'de doğduğunu, İlkokulu, Kayseri Develi, orta ve lise öğrenimimi İstanbul Vefa lisesinde tamamladığını, Yüksekokulu ise İstanbul üniversitesi Hukuk Fakültesinde okuduğunu, Daha sonra 1987 yılında Azerbaycan ülkesinde Bakü ilimler Akademisinde Bilişim üzerine doktora yaptığım, 1983 yılında askerliğini yaptığını, Askerliğini İstanbul-Siirt-Şırnak ve Ankara Genel Kurmay Başkanlığında yaptığım, Terhis olduktan sonra İstanbuP'a geri döndüpnü ve kuyumculuk işine devam ettiğini, Halen de bu iş ile meşgul olduğunu, Ayrıca Bulgaristan ülkesinde Enternet Grup isimli firmanın %50 ortağı olduğunu, Diğer ortağının ise İlyas KOCAARSLAN olduğunu, Bu şirketin faaliyet alanının elektrik elektronik üzerine olduğunu, yine Medya Dünyasında Business TV kanalının %20 ortağı olduğunu, Diğer ortağının Semih SADİ olduğunu, ERTEKİN kuyumculuk Tic. San. Ltd. Şti'nin %80 hissedarı olduğunu, %20 hissenin ise kardeşlerinden birine ait olduğunu, Aynı anne ve babadan olma 6 kardeşinin olduğunu, Pasaportunun olduğunu, Yurt dışına ticari amaçlı çıkışları olduğunu, Sabıkası olmadığım, Bağ-kur emeklisi olduğunu,

Kendi adına kayıtlı 0 542 433 07 71 numaralı telefonu kullandığını, Başka telefon kullanmadığını,

Bahsettiğim iki şirket ortağı olduğunu, Balıkesir Ayvalık ilçesinde yazlığı bulunduğunu. Oturduğu evin kendisine ait olduğunu, 34 V 2109 plakalı BMW marka otosu bulunduğunu. Çin ülkesinde Balestra isimli şirketin %50 ortağı, Tayland da İshak Silver LTD. ŞTİ nin %80 ortağı olduğunu, herhangi bir kamu kuruluşunda görevi olmadığını,

1996 yılında Mali Şube Müdürlüğünün yapmış olduğu Kredi kartı ile ilgili operasyonda yakalandığını, Ancak bu olayı yanında çalışan Eylem CÜLCÜLOGLU isimli şahsın yaptığının anlaşıldığını, bu olaydan 3 ay tutuklu kalıp tahliye olduktan sonra beraat ettiğini,

Veli KÜÇÜK, Mehmet Zekeriya ÖZ TÜRK, Sevgi ER EN EROL, Güler KÖMÜRCÜ, Sami HOŞTAN, Ali YASAK, Mehmet Fikri KARADAĞ, Hüseyin Gazi OĞUZ, Oğuz Alparslan ABDÜLKADİR, Raıf GÖRÜM, Hüseyin GÖRÜM, Ümit OĞUZTAN, Erdal İRTEN, Kemal KERİNÇSİZ, Engin ZORBA, Murat ÖZKAN, Satılmış BALKAŞ, Mehmet BOĞAZKAYA, Erol ÖLMEZ, Emin Caner YİĞİT, Cemal YİĞİT, Yusuf GÖRÜM, Kahraman ŞAHİN, Müzeyyen ŞEN, Ayşe Ceylan GEÇYOL (KIYAK), Yılmaz KARTAL, Anatoli MADJAR, Erkut ERSOY, Fuat TURGUT, Ahmet CEYHAN isimli şahıslan tanımadığını, bu şahıslar ile hiç bir ilgi ve alakasının olmadığını,

ERGEN EKON örgütünü tanımadığını, ne yaptıklarını da bilmediğini, ne suç işlediklerini de bilmediğini, öyle bir bilgisinin olması durumu olsa muhakkak TCK'nun 221. maddesinden faydalanacağını, yasa kendi lehine ise faydalanmak istediğini,

Genelkurmay Başkanlığında, yani Askeri üst düzey personelden, Emniyet Genel Müdürlüğü üst düzey personelden ve Milli İstihbarat Teşkilatından üst düzey personelden hiç kimseyi tanımayıp hiçbir ilişkisinin olmadığını,




Muzaffer TEKİN"i tanımadığını, ancak rahmetli olan Bahadır TETİK' in devre arkadaşı olduğunu, Tarihten 4-5 yıl önce bir çay bahçesinde kendisi ile otururken Bahadır TETİK"in Muzaffer TEKİN ile telefonda konuştuğunu, yanımda bir kuyumcu arkadaşım var, tanış dediğini ve telefon ile Muzaffer TEKİN ile merhabalaştığmı, başka bir görüşmesinin olmadığını,

Semih Tufan GÜLALTAY'm kardeşi olduğunu bilmediğini, kendisi ile hiçbir ilişkisi olmadığım, ara sıra telefonda görüştüklerini, bir kere Çin'de Çin-Türk iş adamlan derneği kurmayı teklif ettiğini ancak kendisinin kabul etmediğini,

Tuncay GÜN EY'i tanımadığım, Tuncay Güney'e "illegal olaylar ile ilgili genel raporum" şeklinde bir rapor düzenleyip vermediğini,

Tuncay Güney 2001 yılında gözaltına alındığında yapılan aramalarda "illegal olaylar ile ilgili genel raporum" şeklinde 11 sayfalık sonunda 10:44 17.06.2000 Hayrettin ERTEKİN ibareleri ile biten belgeleri hazırlamadığını, 2000 yılında da depremden dolayı hastanede olduğunu, oğlum ile birlikte 9 ay tedavide kaldığını, böyle çıkıp rapor hazırlamasının mümkün olmadığını, belgenin içeriğinde, susurluk çetesi, Mesut Yılmaz'm Cumhurbaşkanı Süleyman Demire!'e bazı devlet görevlilerinin uyuşturucu kumarhane, haraç vb. konulardan bilgisi olmadığım, ilgilenmediğini, internet ortamında bulunabilecek bilgiler olduğunu,

Tuncay GÜNEY ve telefonunun yazılı bulunduğu ajanda sayfası gösterildiğinde hatırladığım, gazeteci olarak 1996 yılında röportaj yapmak için geldiğini, kendisine telefonunu verdiğini, röportajı kabul etmediğini, Kanal 7 ile röportaj yaptığını,

Develiler Derneğinde herhangi bir görevinin olmadığım, İnternette yayınlanan haberlerin tamamen uydurma ve kendisi ile hiçbir alakası olmadığını, kötülemek ve karalamak maksadı ile yapılmış bir haberler olduğunu,

Milli Savunma Bakanlığında 1983 yılında askerliğini yaptığı dönemde Ceyhun Fikret ARAT' m yardımcısı olduğunu, Milli Savunma eski Bakanı Haluk BAYÜLKEN ile beraber Nato ve Brüksel Nato Karargahlarında çok ziyaretlerinin olduğunu, kendisinin danışman olarak katıldığım,

Melehat ÜZÜMCÜ' yü tanıdığını, kendisini eski Mali Şube Müdürü Salih GÜNGÖR emekli olduktan sonra onun sayesinde tanıdığını, herhangi bir husumetinin olmadığını, tarihi eser konusundan haberinin olmadığını,

Bu konunun 5 yıl önceki bir olay olduğunu, hatırlamasının mümkün olmadığını, mahkemesi görülmüş, davanın sonuçlandığını, söylemesi gerekenlerin tamamını mahkemede söylediğini,

M el abat ÜZÜMCÜ ile Veli KÜÇÜK arasında bir husumet olup olmadığı konularını bilmediğini,

Güler KÖMÜRCÜ\ü tanımadığım, hiçbir şekilde görüşmüşlüğünün olmadığını, Güler KÖMÜRCÜ' nün kendisi hakkında araştırma yapmasının sebebinin Can ATAKLI'nm kendisine Güler KÖMÜRCÜ' nün televizyonda bir program yapmak istediğini söylediğini, kendisini de Can ATAKLI'ya bu kadını televizyona sokmamasını söylediğini, bu nedenle onun da kendisi aleyhine bu şekilde davranmış olabileceğini, Güler KÖMÜRCÜ' nün kendisi hakkında bir numaranın kankasıyım diyerek herkesi dolandırdığı iddiasının Güler KÖMÜRCÜ'nün uydurması olduğunu, Bir numara diye bahsedilenin kim olduğunu bilmediğini, kimseyi dolandırmadığını,

Tape :1715, 22.12.2007 tarihi saat:20.12 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X ŞAHIS arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Bu görüşmeyi hatırlamadığını, bu görüşmeyi başka birinin yapmış olabileceğini,



Tape :1716. 24.12.2007 günü saat: 16.27 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Bayan arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi hatırlamadığını, akşama kadar 100 kişiyle yada daha fazla kişiyle konuştuğunu,



Tape :1740, 31.12.2007 günü saat : 18.50 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Yılmaz.... arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı kişinin Etlik'te Eczacılık yapan öz dayısının oğlu Yılmaz KIRICI olduğunu, akrabalık ilişkisi haricinde başka hu;...,ilışkısının olmadığını, Yalçın



Paşa"nm Busines Tv kanalında yönetim kumlu üyesi olan Yalçın ÖZŞER olduğunu, Ali Bey in Ali BARANSEL olup, Kendisi müsteşarlığa yakıştırdığı için bu şekilde hitap ettiklerini,

Tayyip ERDOĞAN'm politikalarım beğendiği için ve memlekete hizmet ettiği için hükümet yanlısı programlar yapılması için karar aldığım,

Yılmaz,"m yönetim kurulundaki Yalçın ÖZŞER, Ali BARANSEL ile birlikte yemek yediklerini. Başta Rıza KÜÇÜKOGLU olmak üzere başka kanallara çıkıp hükümet aleyh tan konuşmalar yapmamaları için ikaz etmiş olduğunu, Onlardan bi tanesinin Rıza KÜÇÜKOĞLU'nun bu şekilde bir televizyon kanalına çıktığı için Rıza nm işine son verdiğini,



Tape :1774. 03.01.2008 günü saat: 11.19 sıralarında Hayrettin ERTEKİN/X

Bayan ile Emre GÜLALTAY arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Tekirdağ taraflarında derken daha önceden messanger'den bir akrabasının Tekirdağ'da tutuklu olduğunu, davasının açılmadığım söylediğini, kendisinin de avea da çalıştığını ancak ne görev yaptığım bilmediği Ayhan DAŞGIN'm binbaşı olan abisinin de davasının açılmadığım, bu görüşme sırasında Ayhan'da yanında olduğu için bu görüşmeyi yaptığını,

Muzaffer TEKİN ile hiçbir ilişkisinin olmadığını, Özel Kuvvetlerden olan binbaşı olarak söylediğinin, arkadaşı olan Ayhan DAŞGIN'm ağabeyi olduğunu, malum vatandaş, uzun boylu Ankara'da ki Kasımpaşalı derken dayısının oğlu Yılmaz'm yanında çalışan uzun boylu, elinde teşbih taşıdığı için Kasımpaşalı diye tabir ettiği, emekli bir başkomiser olduğunu, ismini hatırlamadığını,

Polisler askerlerden rahatsız olduğu için binbaşı tutuklanmış, onu söylemiş olabileceğini,

Tape : 1745, 03.01.2008 günü saat : 18.55 sıralannda Hayrettin ERTEKİN ile Y. Ö. arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Bu görüşme ile sorulan sorulara cevap vermek istemediğini, İki arkadaş arasında o günkü bombanın yani Diyarbakır'da patlayan bombanın vermiş olduğu etki ile yaptığı talihsiz konuşma olduğunu,



Tape :1750, 22.01.2008 günü saat : 11.42 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile X Şahıs arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı kişiyi hatırlamadığını, Yurt dışından geldikten sonra birine sonnuş olabileceğini, Ercüment ile ilgili konuyu hatırlamadığım, Veli KÜÇÜK ve diğerlerinin göz altına alınması ile ilgili Haber türk flaş haber geçtiğini, kendilerinin de flaş haber diye geçeceğini, doğruluğunu teyit ettirmek için aramış olabileceğini, Celal isimli kişinin Business kanalda muhabirlik yapan kişi olduğunu, görüşmeyi yaptığı kişi Cemal'i aramış veya o onu aramış olabileceğini, Bu şekilde tahmin ettiğini, 505 369 45 46 nolu telefonu hatırlamadığım,



Tape : 1751, 22.01.2008 günü saat : 12.26 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Kürşat...? arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

Görüşmeyi yaptığı Kürşat'm emekli general olan Kürşat ATILGAN olduğunu, kendisi ile arkadaşlık ilişkileri olduğunu,

Veli KÜÇÜK' ü kimsenin sevmediğini, örgüt kuracak bir kapasitede olmadığını, Silahlı kuvvetlerde sevilen bir kişi olmayıp nasıl general olduğunu hala anlamadığını,

Veli Küçük'ün Silahlı Kuvvetler içersinde çok sevilen birisi olmadığım Business TV yönetim kurulunda olan general Yalçın ÖZÇER ve Rıza KÜÇÜKOĞLU'nun söylediğini,




Tape :1752, 22.01.2008 günü saat : 13.47 sıralarında Hayrettin ERTEKİN ile Hayrettin ALP arasındaki telefon görüşmesi okunup sorulduğunda;

ERGEN EKON operasyonunda yakalanan şahıslar ile Hayrettin ALP'in arasındaki ilişkiler hakkında biçbir bilgisinin olmadığını, Hayrettin ALP'e espiri yoluyla takıldığım, O'nun da kendisine espiri mahiyetinde seni almadılar mı diye sorduğunu, gülüştüklerini ve olayın bu kadar olduğunu,

"Yakında Bana Da Gelirler" Derken telefonunun dinlendiğini bildiği için söylediğini, telefonunun dinlendiğini hissettiğini,

"Onlar Bilirler Kime Gideceklerini" Derken onlar derken polisi kastetmek olduğunu, yani polisin iyi çalıştığını, suçluların üzerine gideceklerini ima ettiğini,

Operasyonun olduğu ilk günü bu kadar bilgiyi bilmesinin kaynağı olarak televizyonu olan Business TV ye gelen bilgilerden, televizyon ve internetten bilgi edindiğini,

Veli Paşayı hangi konuda kimlerle birlikte ikaz ettikleri hususunda Silahlı kuvvetlerin içersinde bulunan düzgün kişiler Veli KÜÇÜK' ü ikaz ettiklerini söylediklerim, Sağda solda çok illegal işlerle uğraştığı yönünde duyumunun olduğunu ancak söyleyen kişileri şu anda hatırlamadığım,

Veli KÜÇÜK'ten hangi işleri bırakmasını istedikleri, yanma kimleri aldığından rahatsızlık duydukları hususunda Veli paşayı tanımadığı için bu şekilde bir söylemde bulunamayacağını, kelimeyi yanlış kullanmış olabileceğini,

Veli KÜÇÜK'ü hangi paşaların ne ile ilgili ikaz ettiği hususunda kendisinin ikaz etmediğini, Sadece paşaların ikaz ettiği yönünde duyum aldığını,

Bahsettikleri İsmail'in kim olduğu ve ilişkileri hususunda yanında çalışan bir emlakçı kızın telefon açtığını, ismail'in kiralık bir yeri olduğunu, Bu kiralık yerde Hayrettin ALP' in işyerinin yanında bulunduğunu, bununla ilgili araştırma yapıldığım, İnsan kaçakçısı olduğunu öğrendiklerini, kendisini bunu Hayrettin ALP' e sorduğunu, Ancak sonucunu hatırlamadığım,


Yüklə 4,23 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   28   29   30   31   32   33   34   35   ...   48




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin