"Kuvva-i Milliye Derneği' nin Ankara bürosunda yapılan aramada ele geçen dijital malzemeler hakkında tanzim edilen İnceleme ve Değerlendirme Raporu' nda;
Ankara Kuvvai Milliye Derneğine ait, Dell marka dizüstü bilgisayar
içerisindeki TOSHIBA marka hard disk üzerinde yapılan incelemede;
1-"Büyük Hukukçular Birliği maiL.doc" isimli bir MSvvord dosyası tespit edilmiş, "Büyük Hukukçular Birliği maiL.doc" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde. Büyük Hukukçular Birliği ile iltisaklı 12 şahsın mail adresleri olduğu, bu adresler arasında örgüt üyesi Av. Kemal KERİNÇSİZ yer almaz iken örgüt üyeleri Sevgi ERENEROL, Hanefi ALTAŞ ve Ahmet ÜLGER gibi şahısların yer aldığı,
2- "Kemal Kerincsiz.doc" isimli bir MSvvord dosyası tespit edilmiş, belge incelendiğinde, Kuvvai Milliye sitesinin 'İstanbul toplantısının' İstanbul'da yapılması için Kemal KERİNÇSİZ'in ısrar ettiği, salonu kendisinin ayarlayabileceğini ifade ettiği ve bunun üzerine tekliğin kabul edildiği, ancak Büyük Hukukçular Birliği ve aralarında Muammer KARABULUT'un da bulunduğu Milli Güç Birliği tarafından aldatıldıklarını beyan ettiği "Biz neyiz, ne değiliz.doc" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde, Kuvva-i Milliye İnternet sitesinin Türk Milleti'ne gerçekleri anlatarak onları harekete geçirmek adına kurulmuş bir uyan ve bilgilendirme sistemi olarak ortaya bu ortamda Türk Milleti ve onun değerlerine saldınlar karşısında tavır sergileyen Milli Güç Platformu ve bu tavırlan hukuki zemine taşıyan B.Hukukçular Birliği ile tanıştıklarını belirtildiği
3-"KUWAİ MİLLİYE DERNEĞİ YÖNETİMİ.doc" isimli MSvvord dosyası tespit edilmiş. "KUVVAİ MİLLİYE DERNEĞİ YÖNETİMİ.doc" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde, dernek yönetiminin görev dağılımı ve irtibat bilgilerinin olduğu, "ayasofya_dernegi.doc" isimli MSvvord belgesi incelendiğinde Ayasofya Derneğinin Tüzüğü olduğu,
Söz konusu Tüzükte; Sevgi Erenerol, Ergün Poyraz, Muammer Karabulut, Hanifı Atlas, Kemal Kerinçsiz' in geçici yönetim kurulu üyeleri olarak belirtildiği,
4- Bir diğer E-postamn, Bekir ÖZTÜRK'ün 26 Aralık 2006'da oluşturarak Behiç GÜRCİHAN, Zeynep ORUNCAK ve Oktay YILDIRIM'a göndermiş olduğu elektronik posta olduğu,
Bu elektronik postadan Bekir ÖZTÜRK'ün,
-
Behiç GÜRCİHAN ve Oktay YILDIRIM'm sürekli beraber olduğu,
-
Dernekleşme konusunda Kemal Kerinçsiz'in bilgisi dahilinde hareket ettiği, ancak Kemal Kerinçsiz'in birilerinin ^yönlendirmesiyle hareket ederek kendilerini figüran durumuna düşürmek istediği.1 bu'tuzağı fark ederek Muammer KARABULUT ile kurulan derneğin arkâdlşîapı'nalîkkdiiTi edilmesini önledikleri,
• Büyük Hukukçular Birliğiyle ortak yapıda oldukları, ancak Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi ERENEROL' dan bir türlü vazgeçmediği ve Sevgi ERENEROL ile onunda vazgeçmediği Muammer KARABULUT'un oyunculara müdahil olduğu,
• Ergün POYRAZ ın kendisinin olduğunu iddia ettiği tepkimiz.net
internet adresinin aslında Muammer KARABULUT'a ait olduğu, aynı amaca yönelik olduğu gözüken Milligüç ve tepkimiz.net internet sitelerinin aslında müştereklerinin çok fazla olmadığı,
-
Hristiyan mezhep çatışmalarına alet oldukları endişesiyle Kemal KERİNÇSİZ'i defaetle uyardığı bilgilerinin yer aldığı,
-
5- 27 Aralık 2006 tarihli E-postanm, Behiç GÜRCİHAN'ın Bekir ÖZTÜRK, Zeynep ORUNCAK ve Oktay YILDIRIM'a gönderdiği elektronik posta olduğu, bu elektronik postanın; Bekir ÖZTÜRK'ün 26 Aralık 2006'da oluşturarak Behiç GÜRCİHAN, Zeynep ORUNCAK ve Oktay YILDIRIM'a göndermiş olduğu elektronik postaya cevap olduğu,
Bu elektronik postada Bekir ÖZTÜRK'ün,
-
Behiç GÜRCİHAN ve Oktay YILDIRIM'm sürekli beraber olduğu,
-
Dernekleşme konusunda Kemal Kerinçsiz'in bilgisi dahilinde hareket ettiği, ancak Kemal Kerinçsiz'in birilerinin yönlendirmesiyle hareket ederek kendilerini figüran durumuna düşürmek istediği, bu tuzağı fark ederek Muammer KARABULUT ile kurulan derneğin arkadaşlarına takdim edilmesini önledikleri,
-
Büyük Hukukçular Birliğiyle ortak yapıda oldukları, ancak Kemal KERİNÇSİZ'in Sevgi ERENEROL dan bir türlü vazgeçmediği ve Sevgi ERENEROL ile onunda vazgeçmediği Muammer KARABULUT'un oyunculara müdahil olduğu,
-
Ergün POYRAZ'm kendisinin olduğunu iddia ettiği tepkimiz.net internet adresinin aslında Muammer KARABULUT'a ait olduğu, aynı amaca yönelik olduğu gözüken Milligüç ve tepkimiz.net internet sitelerinin aslında müştereklerinin çok fazla olmadığı,
-
Hristiyan mezhep çatışmalarına alet oldukları endişesiyle Kemal KERİNÇSİZ'i defaetle uyardığı,
Bekir ÖZTÜRK'ün bu elektronik postasına cevaben yazılan bahse konu postada Behiç GÜRCİHAN' m;
-
Bir seri tehdit telefonu aldığı.
-
Bekir ÖZTÜRK'ün Kemal KERİNÇSİZ'in kadrosuna destek vermesine rağmen nankörlükle karşılaştığı,
-
Muammer KARABULUT'un genel resim içinde ana/etkin oyunculardan biri olmaması gerektiği,
-
Postayı gönderdiği kişilerle sürekli yüz yüze görüştüğü.
-
Kuklanın kuklacıdan ayrılması gerektiği,
-
Oktay YILDIRIM'a saldırıyı planlayanın Kemal KERİNÇSİZ
olmadığını sürekli Oktay YILDIRIM'a söylediği,
-
Ergün POYRAZ'm Zeynep ORUNCAK'a attığı 'Rus Kızı T' elektronik postasının sorun oluşturduğu, _
-
Kemal KERİNÇSİZ'in Bu/ükçekmcce Ülkü Ocaklarına dahil olmasının farklı sebepleri olduğu ve Nurış Grubundan kurtulmak için 9 milyar
• Kemal KERİNÇSİZ ile ilgili bu konuları Hanefi ALTAŞ'ın dile
getirdiği,
-
Asıl amacın unutulmaması gerektiği,
-
Üç hafta boyunca yukarıda sözü geçen grupların ayrışmasını engellemek için uğraştığı,
-
Kemal KERİNÇSİZ'in davaya sahip çıkacak karaktere ve akla sahip olmadığı,
-
Levent TEMİZ ve Ahmet ÜLGER'in MHP karşıtı yapılarla görüştüğü,
• Kemal KERİNÇSİZ ve Oktay YILDIRIM'm iki farklı klik olduğu, Oktay YILDIRIM a saldırı düzenlenmeden önce; Ahmet ÜLGER, Levent
TEMİZ
6- 06 Aralık 2006 tarihli E-postamn, Güler KÖMÜRCÜ'nün aynı gün Zaman Gazetesinde çıkan bir haberi Bekir ÖZTÜRK'e gönderdiği, bu yazıda;
• Kemal KERİNÇSİZ'in ulusalcı ekibinin dağıldığı,
-
Yeni Hayat Dergisi'nin sahibi avukat Hanefi Altaş, avukat Levent Temiz ve avukat Ahmet Ülger'in Büyük Hukukçular Derneği'ni terk ettiği,
-
Kemal KERİNÇSİZ'in bütün eylemlerinde yanında yer alan Levent Temiz'in 'bilinmeyen unsurlar ve oluşumlarla ilişkisini' gerekçe göstererek ayrıldığı,
-
Kemal KERİNÇSİZ'in Türksolu'nun toplantılarına katıldığının belirtildiği,
7- 5 Kasım 2006 tarihli E-postamn, Kemal KERİNÇSİZ'in Kuvyai Milliye
Sitesinin İstanbul'da yapacağı toplantı ile ilgili olarak Bekir ÖZTÜRK'e
gönderdiği bir e-posta olduğu,
Söz konusu e-postada;
-
Bahse konu toplantının Büyük Hukukçular Birliği ve Milli Güç Birliği ile ilişkisi olmadığı
-
Büyük Hukukçular Birliği, Milli Güç Birliği, Ayasofya Derneği Kurucularının başta kendisi olmak üzere toplantıya iştirak etmeyecekleri
-
Milli Güç Birliği'nin üstlenmiş olduğu misyonları yürütecek başka bir oluşuma ihtiyaç olmadığı konularının belirtildiği,
8- Diğer bir E-postamn, 15 Ekim 2006 tarihinde saat 21:1 l'de "selcenn40@mynet.com" adresini kullanan şahıs tarafından Bekir ÖZTÜRK'e gönderilen eposta olduğu, bu e-postamn, Büyük Hukukçular Birliği Yön.Kur.Bşk.'nı Av. Kemal KERİNÇSİZ'e imzaya açılmış ve İstanbul ile İzmir Barosun'daki seçimler ile ilgili bir bildiri olduğu, "selcenn40@mynet.com" adresim kullanan şahsın yine aynı gün ve saat 21:11'de yine Bekir ÖZTÜRK'e 'Büyük Hukukçular Birliği'nin İstanbul Barosu ile ilgili olarak gönderdiği elektronik postanın içeriğini oluşturan bildirideki bir bölümün değiştirilmesi konusunda Bekir ÖZTÜRK'e verdiği talimat olduğu,
9-21 Ekim 2006 tarihli E-postamn, "selcenn40@mynet.com" adresini kullanan şahıs tarafından Bekir ÖZTÜRK'e gönderilen eposta olduğu, bu e-postada, Ayasofya Derneği'ne yönelik yapılan ve haksız olduğu iddia edilen eleştiriler ile ilgili derneğin tüzüğüne atıflar yapılarak açıklamalar getirildiği, ayrıca derneğin bir kısım kurucuları olarak da; Sevgi ERENEROL, Hüseyin Mümtaz BAYAZITOĞLU, Ergün POYRAZ, Kemal KERİNÇSİZ, Turgay TÜFEKÇİOĞLU ve Hanifı ALTAŞ'ın isimlerinin verildiği, tespit edilmiştir.
ve Strateji Geliştirme Merkezinde ele geçirilen Yonsis 84 ibareli bilgisayarm incelenmesinde;
"Bulunanlar\SESAR/OCAK_HAZIRAN_2007.doc" isimli 505 sayfalık yazı içerisinde: Dosya i
"KU W ACİL ARIN ÇETELESİ: 'Kuvayi Milliye' adlı dört dernek var. Artık 'Milli Mücadele' bir derneğin, 'Ulusal Birlik' bir platformun, 'Müdafa-i Hukuk' da iki partinin adı. Ve diğerleri: 'Vatansever Güçbirliği', 'Türkiyem', 'Yurtsever...' Her parti, dernek ya da platformun arkasından tanıdık isimler ve bir dönemin ünlü paşaları çıkıyor: Emekli
Tuğgeneral Veli Küçük, Avukat Kemal Kerinçsiz'in yanında görülüyor Kuvvacılarm
çetelesi şöyle:
TÜRKSOLU: Üniversitelerde hızla örgütlenen Türksolu, 2003 yılından soma
sosyalist ve Kürt öğrencilerle çatıştı. Türksolu, 2003 yılında Cumhuriyet'in 80. yıl kutlamaları sırasında yapılan bir yürüyüşte açtığı 'Ordu Göreve' pankartıyla belirdi, 'Kürt Sorunu Yok Kürt İstilası Var', 'Türk Oğlu Türk Kızı Türklüğünü Koru' diye manşet attı. Türksolu; 2005 yılından sonra Büyük Hukukçular Birliği (BHB) ve diğer sivil örgütlerin başlattığı aydınlara yönelik protesto eylemlerinde yerini aldı. Böylece BHB Başkanı Kemal Kerinçsiz, Türksolu grubunun konferanslarına katılmaya başladı. Türksolu ile Kerinçsiz yakınlaşması öyle ilerledi ki, 'Yılın Faşisti' ve 'Yılın Gandi'si anketi yapıldı. Kerinçsiz, Gandi seçildi.
Milli Mücadele Derneği: Türksolu Dergi si'ni çıkaran ekip, 2007 başında Milli
Mücadele Derneği'ni (MMD) kurdu. Derneğin ilk eylemi, Hrant Dink'in cenaze
yürüyüşüne karşı Galatasaray Lisesi'nden Taksim'e, 'Hepimiz Mustafa Kemaliz,
hepimiz Türküz' pankartıyla yürümek oldu. Derneğin açıklamasında, "Dink, Türk
düşmanıydı. Öldürülmesine hiç üzülmedik" denildi.
Büyük Hukukçular Birliği Derneği: BHB olarak bilinen grup. Bilgi Üniversitesi'nde (BÜ) yapılacak ilk Ermeni Konferansı'nı, İdare Mahkemesi'ne başvurarak iptal ettirince gündeme geldi. Sonrası küfürlü, tekmeli, tokatlı, tükürüklü duruşmalar oldu. Başkan Kemal
Kerinçsiz, BHB'nin mahkeme içinde sürdürdüğü 'cüppeli mücadele', duruşma
koridorlarında ve adliye binası dışında sürüyordu. BHB, daha soma ayrıştı.
ULUSAL HUKUKÇULAR BİRLİĞİ DERNEĞİ: BHB'de Kerinçsiz'in çok öne çıkması, derneği böldü. Levent Temiz, 2006 yılında BHB'den ayrılarak Ulusal Hukukçular Birliği Derneği'ni (UHB) kurdu.
MİLLİ GÜÇ PLATFORMU: Her mahkeme önünde hep Milli Güç Platformu (MGP) vardı. 'Gaspıralı Çalışma Grubu (GÇG), 'Sivil Toplum Kuruluşları Birliği' (STKB), 'Türk Dünyası İnsan Haklan Derneği' (TDİHD) ve 'Türk Ayasofya Derneği' gibi yan örgütler sokağa taşmıştı. Kemal Kerinçsiz'in yanı sıra emekli Astsubay Oktay
Yıldırım, ....ve Muammer Karabulut, öne çıkan isimlerdi MGP'nin 'mücadelesi',
Mersinli bir sağlık çalışanı olan Bekir Öztürk'ün web sitesinden duyuruluyordu.
MGP'nin de yer aldığı eylemlerde ilginç isimler de vardı: Danıştay saldırısı sonrası
gözaltına alınan eski Yüzbaşı Muzaffer Tekin ve emekli Tuğgeneral Veli Küçük gibi.
Tekin'in, saldırı sonrası evinde, 'Türksolu' dergisinin nüshaları bulundu. Ülkücü mafya
Sedat Peker'in kurduğu Türkçü internet sitesinin açılış gecesine katılan emekli
Tuğgeneral Veli Küçük ise 16 Mayıs'ta Hrant Dink ve Aydın Engin'in yargılandığı
davaya müdahil olmak istedi. MGP. BHB'deki ayrışma sonrası, diğer kuruluşlar gibi
ortadan kayboldu.
BÜYÜK GÜÇBİRLİĞİ DERNEĞİ: MGP'deki ayrışmadan sonra Kemal
Kerinçsiz Büyük Güçbirliği Derneği'ni (BGD) kurdu.
KUVVAİ MİLLİYE DERNEĞİ: Mersinli bir sağlık çalışanı olan Bekir Öztürk,
TÜRKİYEM TOPLULUĞU: Türk-Metal-İş'in 32 yıllık genel başkanı M.... Ö...'in geçen yıl kurduğu Türkiyem Topluluğu'nun (TT) 24-36 Kasını 2006'da yaptığı 1. Büyük Kurultayı'nda 'milli bir siyasi yapı oluşturulması' kararlaştırıldı. Kemal
Kerinçsiz , topluluğun İstanbul Kurucular Kurulu listesindeydi. Bu iki isim, daha
sonra çekildi.
ULUSAL BİRLİK HAREKETİ PLATFORMU: İnsan Haklan Derneği'nin eski Genel Başkanı Akın Birdal'a 1998 yılında silahlı saldında bulunulması eylemini organize eden Semih Tufan Günaltay, 4.5 yıl cezaevinde yattıktan sonra 2005 yılında Ulusal Birlik Partisi'ni (UBP) kurdu. Günaltay, Muzaffer Tekin'Ie Türksolu'nun düzenlediği bir
etkinlikte tanıştı
İLERİCİ AYDINLAR DERNEĞİ: Semih Tufan Günaltay'ın Akın Birdal suikastisonrası Avukatllığım üstlenen E.... Ş..., İlerici Aydınlar Derneği'ni (İAD) kurdu.
YURTSEVER HAREKET: Ressam B.. B.... ın başını çektiği hareket, Orhan Pamuk duruşması ve iptal edilen Ermeni konferansı sonrası Boğaziçi Üniversitesi'nde eylem
yaptı " şeklinde yazı olduğu, bu yazı içeriğinde anlatıldığı gibi örgütün amacı
doğrultusunda oluşturulan sivil toplum örgütleri ile Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in bağlantılı olduğu örgüt üyelerinin örgüt içindeki konumları daha açık bir şekilde ifade edildiği görülmüştür.
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in 5322143354 sayılı telefon numarasının diğer şüpheliler: Bekir ÖZTÜRK, Ergün POYRAZ, Erkut ERSOY, Halil Behiç GÜRCİHAN, Oktay YILDIRIM, Satılmış BALKAŞ, Sevgi ERENEROLVeli KÜÇÜK, İhsan GÖKTAŞ ve İsmail YILDIZ'ın telefon rehberinde ve ajandalarında kayıtlı olduğu,
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in 5332949190 sayılı telefon numarasının diğer şüpheliler : Ergün POYRAZ, Satılmış BALKAŞ ve İhsan GÖKTAŞ'm telefon rehberinde ve ajandasında kayıtlı olduğu tespit edilmiştir.
Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in kullanmakta olduğu 0532 2143354 nolu GSM hattının İstanbul 11.Ağır Ceza Mahkemesinin 23.04.2008 tarih ve Teknik Takip No:2008/548 sayılı karan doğrultusunda, TİB (Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı) ile kurulan koordine neticesinde, ilgili GSM Operatörlerince gönderilen 01.01.2000 den günümüze kadar yapmış olduğu arama-aranma, mesaj gönderme-mesaj alma kayıtlarının yapılan analizinde; Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ'in:
-Veli Küçük' ün kullandığı 0533 6439665 nolu GSM hattı ile 29 kez
görüştüğü,
-Oktay Yıldırım' m kullandığı 0505 8108791 nolu GSM hattı ile 26 kez
görüştüğü,
-Oktay Yıldırım' ın kullandığı 0542 5315368 nolu GSM hattı ile 62 kez olmak üzere toplam 88 kez görüştüğü,
-Fuat Turgut' un kullandığı 0506 5059163 nolu GSM hattı ile 1 kez
görüştüğü,
-Fuat Turgut' un kullandığı 0542 2037816 nolu GSM hattı ile 13 kez
görüştüğü,
-Fuat Turgut' un kullandığı 0536 8681258 nolu GSM hattı ile 3 kez olmak üzere toplam 17 kez görüştüğü,
-Mehmet Zekeriya Öztürk' ün kullandığı 0532 3412902 nolu GSM hattı ile 153 kez görüştüğü,
-Mehmet Zekeriya Öztürk' ün kullandığı 0542 3546579 nolu GSM hattı ile 1
kez olmak üzere toplam 154 kez görüştüğü, * »'>'"" \
-Atilla Aksu' nun kullandığı 0535 8336546 nolu GSM hattı ile 331 kez
-
görüştüp, görüştüğü, görüştüp, görüştüp, görüştüp, görüştüp, görüştüp, görüştüp, görüştüp,
Bekir Öztürk' ün kullandığı 0505 4513129 nolu GSM hattı ile 61 kez
-Emin Gürses' in kullandığı 0532 2066768 nolu GSM hattı ile 2 kez
-Güler Kömürcü' nün kullandığı 0532 2136100 nolu GSM hattı ile 19 kez
-Muzaffer Tekin' in kullandığı 0532 2919293 nolu GSM hattı ile 20 kez
-Sevgi Erenerol' un kullandığı 0532 3678060 nolu GSM hattı ile 359 kez
-Satılmış Balkaş' ın kullandığı 0536 5867549 nolu GSM hattı ile 71 kez
-Halil Behiç Gürcihan' m kullandığı 0532 5959046 nolu GSM hattı ile 33 kez
-Ümit Oğuztan ın kullandığı 0533 2717296 nolu GSM hattı ile 3 kez
-Hayati Özcan' m kullandığı 0533 4452610 nolu GSM hattı ile 1 kez
-Muammer Karabulut' un kullandığı 0542 8221246 nolu GSM hattı ile 86 kez görüştüp,
-Murat Özkan' m kullandığı 0532 2526065 nolu GSM hattı ile 2 kez görüştüğü tespit edilmiştir.
e)-Şüpheli Kemal KERİNÇSİZ hakkında diğer şüpheli ve tanık beyanları;
İhsan GÖKTAŞ İfadesinde:
"Sevgi ERENEROL ile 1-1,5 sene kadar önce jandarma istihbaratından olduğunu söyleyen ve irtibat numarası olarak 0 537 793 0685 ve 0212 285 21 05 nolu numaraları veren Jandarma olduğunu söyleyen Yavuz Kara isimli şahıs vasıtası ile tanıştığını, Yavuz Kara ile bir silahlı saldırı olayı ile alakalı Eyüp Jandarma karakoluna dilekçe verdiği dönemde tanışmış olduğunu, Sevgi Hanımın telefonunu verdiğini, ayrıca avukatlık konusunda Kemal KERİNÇSİZ'in numarasını verdiğini, kendisinin de Sevgi ERENEROL 'u Scientology örgütünün Hristiyanlık ile alakasının olmadığını dile getirebilmesi için telefonla aradığını, Onun kendisini Kemal KERİNÇSİZ'in yanma çağırdığım ve orada buluştuklarını, Kemal KERİNÇSİZ'in de orada olduğunu, Sevgi Erenerol ile Scientology hakkında konuştuklarını, sonrasında Kemal KERİNÇSİZ'in kendisinin boşanma konusu ile ilgili olarak Cevat Çalık'a yönlendirdiğini, bir daha yüz yüze görüşmediklerini,
Arama sırasında kendisinin MEDİON POCKET, Pc Marka S/N RD1G5233375 seri numaralı cep bilgisayarının yapılan incelemesinde, Fuckrtepe isimli dosya içersinde : "Fuckrtepe Göztepe Buhara is hani 47 Son kat Ra. Şehremini Av cavat orayi kullandi, geri takibi sorlastirmak için bana, kendi adresini belirtmekten kacindi her durumda" şeklindeki yazı ile ilgili olarak soruldupn da da: Avukat Cevat'ın kendisini götürdüğü yeri not ettiğini, kendisini onun kendi bürosuna değilde bu adrese götürdüğü için şüphelendiğini, Cevat isimli şahsın Avukat Kemal Kerinçsiz 'in alt kademesinde çalışan bir avukat olduğunu, aracı olanın Kemal Kerinçsiz olduğunu, Cevat Çalık 'ın boşanma davası ile ilgilendiğini, bahsettiği takibin, onların kendilerini gizlediklerini nerede ne zaman buluşacaklarını onların belirlediklerini bu nedenle şüphelendiğini" beyan etmiştir. Muammer KARABULUT İfadesinde; . - >' - -
"2005 yılında Kudüs Patriğinin Türkiye "de Şeriat Mahkemesi kurması konusu ile alakalı Büyük Hukukçular Birliğinin yapmış olduğu bir eylemini okuduğunu ve dikkatini çektiğini, bunun üzerine birliği telefonla aradığını, telefona Kemal KERINÇSIZ 'in çıktığını ve konuştuklarını, bu şekilde tanıştıklarını, sonraki dönemde tarafınca önerilen ve başlatılan Fener Rum Patrikhanesinin Yunanistan 'a taşınması ile ilgili imza kampanyasında ilk kez bir araya geldiklerini, bu kampanyanın çok uzun bir süre aldığını ve 2006 yılı izmir mitingi ile son bulduğunu, bu kampanya ile alakalı Kemal KERİNÇSİZ ile çok sık görüştüklerini, Ayasofya Derneği ve Milli Güç Birliği Derneğini beraber kurduklarını, ayrıca Noel Baba Barış Konseyi Üyesi ve Avukatı olduğunu, Antalya"da kurulan Noel Baba Vakfının ülkemizdeki kültürel değerlere sahip çıkmak amacı ile kurulduğunu, benzer nedenlerle Ayasofya Derneği'nin kurulmasını ve ülkemizi tanıtmak amacı ile faaliyette bulunulmasını Sevgi ERENEROL ve Kemal KERİNÇSİZ'e önerdiğini, sonrasında Ayasofya Derneği ile alakalı kendisine yani Antalya 'ya bir faks geldiğini, bu faksın muhtemelen tüzük olduğunu, kendisinin de imzaladığını ve geri faksladığını, böylelikle Ayasofya Derneğinin kurulduğunu, derneğin şuanda faal olduğunu ve üyeliğinin devam ettiğini, Kemal KERİNÇSİZ'in 2005 yılında çeşitli sivil toplum kuruluşlarına katılım davetiyesi göndererek oluşturduğu birliğin adının MİLLİ GÜÇ PLATFORMU olduğunu, kendisi tarafından Fener Rum Patrikhanesi 'nin kapatılması ile ilgili başlatılan imza kampanyasıyla oluşan MİLLİ GÜÇ PLATFORMU faaliyetlerinin İzmir'de yapılan mitingde son bulduğunu, buna mukabil aynı isime tüzel kişilik kazandırmak üzere Kendisi, Sevgi ERENEROL, Kemal KERİNÇSİZ ve ismini hatırlayamadığı diğer kişiler ile Milli Güç Birliği Derneği'nin kurulduğunu, yani Fener Rum Patrikhanesinin Yunanistan'a taşınması kampanyasında faaliyet yürüten Milli Güç Platformunun tüzel kişiliğe dönüşmüş halinin Milli Güç Birliği olduğunu, ancak sonrasında bu derneğin Büyük Güç Birliği adını aldığını, kendisinin bu derneğe kurucu üye olduğunu " beyan etmiştir. ATİLLA AKSU İfadesinde;
"Kemal KERİNÇSİZ'i on yıldır tanıdığını, yaklaşık bundan 4 yıl önce, amca oğlunun kızı olan Simge'nin, eşinden boşanma davasını Kemal KERİNÇSİZ'in aldığını, bu vesileyle kendisiyle samimiyetinin arttığını, baktığı davalarla ilgili kendisinden bazı dosya ve evraklar istediğini, kendisinin de gücünün yettiğince yardımcı olduğunu,
Asim DEMİR'in Kemal KERİNÇSİZ'in yanında çalışan birisi olduğunu, kendisine Kemal KERİNÇSİZ'in istediği belgeler ve dosyaları verdiğini, hatırladığı kadarıyla, Muzaffer TEKİN, Turkuaz Davası, Bilgi Üniversitesi ve Boğaziçi Üniversitesinde görev yapan profesörlerin Ermeni ve Kürt Konferansı ile ilgili belgeleri, 301. ci maddeden ve Atatürk'e hakaretten yargılanan kişilere ait listeleri, Ser ay SEVER, Perihan MAĞDEN, Prof. Atilla YAYLA,Taner AKÇAM, Abdullah Unakıtan, Ali Ülker, Murat Ülker, Şenol Çelik, Metin Çilci ve Türk intikam Tugayının tehdit mektubu gönderdiği bazı şahıslara ait adliye dosyaları ile KIPTAŞ ile ilgili evrakları Asim DEMİR vasıtası ile Kemal KERİNÇSİZ'e gönderdiğini veya kendisinin bizzat gelerek bu evrakları aldığını" beyan etmiştir.
VELİ KÜÇÜK ifadesinde;
"Kemal KERİNÇSİZ'i tanıdığını, Türk Dünyası Araştırmalar Vakfındaki Cumartesi günü yapılan etkinliklere birkaç kez geldiğini, en son olarak Türk Dünyası Araştırmalar Vakfı 'nin Süleymaniye Kültür Merkezinde yeni Anayasa hakkında vermiş olduğu konferansta bulunduğunu, zaman zaman da telefonlarla görüştüklerini" beyan etmiştir.
Aydın YÜKSEK İfadesinde ;
"... şahsa ait bilgi belge ve fotoğraflardan oluşan iki adet cd oluşturduğunu, bu cd'lerden bir tanesini Mete ahiye verdiğini, Mete abiye vermiş olduğu cd'nin bu cd olduğunu, aynı gün Mete abi ile birlikte adını daha sonradan Muzaffer TEKİN olarak öğrendiği emekli subay birçok madalya sahibi şahsın Kadıköy'de-bulunan bürosuna gittiklerini, başımdan geçen olayları Sayın abim diyerek Muzaffer TEKİN'yanlattığını, kendisinden mağduriyetine sebebiyet veren Muzaffer ŞENOCAK'ın çalıştığım bildiği kuruma beni ulaştırmasını rica
ettiğini, Onun da yardımcı olmaya çalışacağını söylediğini, hayatımda ilk ve son kez azami on dakika kendisini gördüğünü, başka da hiçbir irtibatım olmadığını, geçtiğimiz hafta içi Mete ağabeynin kendisini aradığını, birlikte ifade vermek üzere TEM şubeye gitmeleri gerektiğini söylediğini, nedenini sorduğunda Muzaffer TEKİN'in yakalandığını ve tutuklandığını ve benim vermiş olduğum CD 'ninde Muzaffer TEKİN'den ele geçtiğini söylediğini, kendisinin de tamam ifademizi verelim neticede polis olduğunu ve kaçmak gibi bir şansının olmadığını söylediğini, önce olayın ciddiyetini anlayamadığını, etrafındaki tanıdığı insanlara danıştığını, televizyondan Avukat olarak bildiği Kemal KERİNÇSİZ 'in yanına giderek danıştığını, Avukat Kemal KERİNÇSİZ'e olayı anlattığını, Kemal KERİNÇSİZ'in kendisine bu ele geçen cd'nin içeriğinin basında söylendiği gibi askeri sırlar olmadığım, bu konuda Genel Kurmayın yazılı açıklama yaptığını dolayısıyla bu konu ile ilişkisinin olmadığını Beşiktaş İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gitmesini söylediğini, kendisinin evinde bulunan diğer cd'yi Muzaffer ŞENOCAK ile ilgili irtibatının delilleri olan evrakları alarak savcılığa gittiğini." Beyan etmiştir.
Ayşe Asuman ÖZDEMİR İfadesinde:
"... Muzaffer DEMİREL isimli yüzbaşı rütbesindeki daha önceden tanıdığı şahısın kendisini telefonla aradığını, Atabeyler çetesi operasyonundan sonra yakalanarak tutuklanan yüzbaşı Murat ... için yardım etmesini istediğini, Muzaffer DEMİREL'in arkadaşları ile kendi aralarında konuştuklarını ve devreleri hakkında çıkan "Feytullahcı" dedikoduları için
Murat Savunmak amacıyla Kemal KERİNÇSİZ'si tutmak istediklerini kendinse
söylediğini, bunun üzerine Kemal KERİNÇSİZ'i telefon ile aradığını, henüz konuyu daha anlatmadan, Kemal KERİNÇSİZ 'in kendisine "lütfen konuşmayın yarın ofisime gelin" dediğini kendi sinin de Avukatı Şahin ZENGİN AL'i alarak Kemal KERİNÇSİZ'in ofisine gittiklerini, Kemal KERİNÇSİZ'in kendilerine bize " davanın Feytullah GÜLEN'ci bir Savcının elinde olduğunu ". "bu işe bakan polislerinde Feytullahcı olduklarını" söylediğini, Kendisinin dün gece bir toplantı yaptığını, toplantıda bu davaya bakma kararı aldıklarını, rahatlıkla bu davaya bedava bakabileceğini söylediğini,Kemal KERİNÇSİZ'in ısrarla kendisi ile nasıl kontak kurduklarını öğrenmek istediğini ancak bilgi vermediğini,
',/'''-"Görüşmeden sonra Muzaffer DEMİREL yüzbaşıyı arayarak kemal KERİNÇSİZ ile
konuştukları her şeyi anlattığını, onon da yüzbaşı Murat ın babası Hikmet beyi arayın ve
her şeyi söyleyin dediğini, kendisinin de Kemal KERİNÇSİZ 'in telefonların dinlendiğini söylediğini, söylediğini, daha sonra kendsinin Hikmet beyi telefonla arayarak uzun uzun konuştuklarını ancak şahsın kendi tuttuğu Avukattan ayrılmayacağını söylediğini." beyan etmiştir.
BEKİR ÖZTÜRK İfadesinde:
"Kuvvai Milliye Derneği Genel Merkezinde Yapılan Aramada El Koyulan Size Ait Olduğu Beyan Edilen Dell Marka Laptop İçerisinde Yapılan İncelemede:Behiç İSİMLİ WORD DOSYASI İÇERİSİNDE : "Sevgili'Arkadaşlar" ile başlayan "....Neticede Bekir Kemal Kerinçsiz ve kadrosuna destek verdi ve nankörlükle karşılaştı. Kemal Kerinçsiz Milli Güç platformu veya derneği olarak Bekir'in düzenlediği toplantıya tam destek verseydi bu provokasyonları yapmak çok daha zor olur ve herkes çok daha güçlü hareket ederdi. Yazıda Muammer Karabulut vakasına özellikle değinilmedi; çünkü bu yazı kilitlenen bir durumu açmayı hedefliyordu. Tabi bu noktadan sonra kilitlenen iletişim açılsa dahi ben bir rol üstlenemem ama eğer bu kilit durumu açılırsa Muammer Karabulut'u her halükarda sahne dışında tutmak için onu genel resim içinde ana/etkin oyunculardan biri olarak resmedilmemesi lazım. Arka planda ana sorunlardan biri olduğunu bilsem de. Anlamanız gereken şu; bu yazı ile ben herkes nezdinde kendi konumumu feda ettim ve bunu yaparken gitmesi gereken kişiye mesaj gitti. Yüzyüze süreklLşize söylediğim şey : kuklayı kuklacıdan ayırın. Oktay'a da sürekli şu tezi söyledim r Ö -saldırıyı planlayan Kemal Kerinçsiz değildi. Yazıda da bunun mantıki gerekçesini söylüyorum' /at'cn. Dosya savaşlarına gelince. Orada
/\ fi i .jfürt-*. v.
dosya savaşları ile ilgili kastedilen Zeynep'in yazısı değil. Burada iki dosya var. Biri Ergün Poyrazin Zeynep'e attığı "Rus kızı T" mesajına sebep olan dosya. Zeynep'ten onu duyduğum noktada bu işin geri dönülemez noktaya gelmesi için çok sıkı çalışıldığını anladım. Bu sözlerden o "dosyaya" prim verdiğim çıkmasın lütfen; alınganlığınız üzerinizde çünkü neme lazım. Biri de Hanefi Altaşin bir konuşmada sözünü ettiği "Kemal Kerinçsiz'in Büyükçekmece Ülkü ocaklarına dahil olma hikayesL.Nuriş grubundan kurtulmak için 9 milyar vermesi olayı"...bunu Hanefi Altaş'tan duyduktan sonra kendi kaynaklarımdan ayrıntılı olarak teyit ettirdim ve bütün yazının esas mesaj çekirdeği o iki satırda
mevcut. "Dosya manyağı" Nuriş'lerin" kurşun manyağı" sözüne gönderme olur Oktay'ın
Dostları ilə paylaş: |